23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Oysa gündem anayasa değişikliğine kilitlendi. Sabah anayasa, öğleden sonra anayasa, gece yarıları anayasa! Anayasa aşağı anayasa yukarı. İşsizlik, açlık, yolsuz- luk, yoksulluk gündem dışında. İktidar bu sorunları ne zaman gündeme taşıyacak di- ye beklemeye gerek yok. Bu konular işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk seçim öncesi parti propagandasında baş istismar konuları. İktidara hele tekrar gelelim. İşsizlik mi o kolay! Yok- sulluk kısa zamanda çözümlenecek. Yolsuzluk mu, ha- şa! Biz Müslümanların mahallesine iftira! İşsizlik yüzde 14’lere tırmandı. Çareyi RTE buluyor bulmasına da, “işçiyi sömüren” iş çevreleri yan çizdi. Bir buçuk milyon üyeli TOBB’un her üyesi bir işsizi alsa işsizlik yüzde 3 oranında azalacakmış. Öneri ret! Yaa, demek öyle mi? RTE kızdı: “Siz öyleyseniz biz böyleyiz” dedi: Yandaş gazete manşetlerine göre “67 bin işsizin başına devlet kuşunu konduruverdi.” Al sana, işte işsizliğe çare! RTE’nin 100 bin kişiye iş olanağı sağlayacağı vaadi ne olacak? Devamı seçimden sonra. Ver oyu al maaşı! Seçimden sonra giderek kabaran toplumsal sorun- lar çözülecek mi? Yedi yıldır gördüklerimizden öğrendik: Bu iktidar öy- lesine hızlı gelişen ve öylesine hızlı “değişen” bir ikti- dar ki, Demirel’in bir sözünü Allah’ın her günü doğru- luyorlar: Dün dündür bugün bugün! Bu arada Deniz Baykal da başkanlık sistemini gündeme getiren RTE’nin daha önceleri “başkanlık sis- teminin ortaya çıkışını ya bir özenti sorunu ya da Amerikan emperyalizminin bize bir tavsiyesi” diye yo- rumladığını açıklamaz mı? Baykal, RTE’nin özgeçmişini unutuyor. Dün öyleyse bugün elbette böyle olacak: “Amaca varmak için papaz giysisi de giyerim” diye- bilen bir siyaset adamı için dün başkanlık sistemine kar- şı olmak ne kadar doğru ise bugün bu sistemi savun- mak bir o kadar gereklidir. Üstelik geçmişte söylediklerini ne kadar irdelersen irdele, sırtında yumurta küfesi yok. RTE bu: “Geçmiş- te kaldı o söylediklerim. Ben değiştim” deyiverir. Ön- ceki söylemlerini açıklayan Baykal’ı; “Ben değiştim sen yıllardır değişmiyorsun” diye üstelik bir de suçlar. Baykal RTE benzeri değişmesi için yıllardır inanarak sa- vuna geldiği Atatürk ilkelerinden, devrimlerinden, la- ik Cumhuriyetten vazgeçmeli… RTE gibi kerhen laik- liği savunmalı. 2002’de iktidara geldiğinden beri bu köşede Baş- bakan’dan RTE diye söz ediyor, yazıyorum. İlk önceleri yalakozlar yadırgadı Başbakan’ın adını RTE diye yazmamı. Sağ olsun: İlhan Selçuk arka çıktı. Ya- zılarında RTE diye yazmaya başladı. Turhan da kari- katürlerinde. Son zamanlarda kimi köşeler de RTE yazıyor. Deniz Baykal önceki gün oluşacak anayasayı ta- nımladı: “RTE Anayasası!” Dün gazetelere baktım. Önceki gece TV haberlerini izledim. Başlıklar “RTE Anayasası” diyor. Böylece yedi yıl sonra RTE, siyasal literatüre girdi. Ka- muoyuna mal oldu! Pek çok örneği elbette görüldü, izlendi ama önceki gece TBMM’de malum yasa görüşülürken Barış ve De- mokrasi Grubu adına yapılan konuşmalar Türk siyasal yaşamın siyasal etikten ne kadar yoksun olduğunu ka- nıtlayan konuşmalardı. BDP, anayasa değişikliği Meclis’e geldiğinde AKP’ye şu şu koşullar kabul edilirse yasayı destekleyeceğini açıkladı. Yani yargıyı AKP’nin ele geçirmeyi amaçladığı maddeleri gözü kapalı destekleyecekti. AKP, BDP’nin koşullarına dönüp bakmadı. BDP için ne yargıyı AKP’nin teslim alması ne de başka sakıncalar var artık... Şimdi ret oyu vereceklerini açıklıyorlar. Sabahat Tuncel adındaki sözcüleri ise kürsüde dev- let aleyhine söylemediğini bırakmadıktan sonra kür- süden, “Savaşı destekleyen bir parlamentoda konuş- maktan utanç duyuyorum” diyerek ayrıldı. Kin ve garez içinde aklına geleni tutanaklara geçiren Bayan Tuncel’e: “Madem ki bu parlamentoda bulun- maktan utanç duyuyorsun; öyleyse etik bir davranış gös- ter. Bu devletin utanç duyduğun parlamentosunda bu devletten maaş ve dokunulmazlık korunması alarak hâ- lâ neden bulunuyorsun” diye… ...sorulması gerekirdi; ama soran da olmadı, gerçe- ği yüzüne vuran da! SAYFA 22 NİSAN 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Nisan Oslo Y 9 Helsinki Y 8 Stockholm Y 6 Londra B 13 AmsterdamPB 11 Brüksel PB 12 Paris B 14 Bonn PB 12 Münih Y 10 Berlin PB 13 BudapeştePB 15 Madrid Y 21 Viyana PB 15 Belgrad Y 18 Sofya PB 20 Roma Y 17 Atina B 21 Zürih B 17 Moskova Y 14 Aşkabat B 27 Taşkent PB 29 Bakû Y 19 Bişkek PB 27 Tiflis Y 27 Kahire PB 23 Şam Y 20 İstanbul Y 20 Edirne PB 21 Kocaeli Y 19 Çanakkale PB 19 İzmir PB 23 Manisa PB 22 Denizli PB 22 Zonguldak Y 15 Sinop Y 15 Samsun Y 14 Trabzon Y 14 Giresun Y 13 Ankara B 17 Eskişehir Y 15 Konya Y 14 Sıvas Y 15 Antalya PB 24 Adana Y 24 Mersin Y 23 Diyarbakır Y 23 Şanlıurfa PB 23 Mardin Y 20 Siirt Y 19 Hakkâri Y 12 Van Y 14 Kars Y 13 Ülkemizin geneli parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğu- su, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Ak- deniz, Doğu Anado- lu ile Güneydoğu Anadolu sağanak ve gök gürültülü sağa- nak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı doğu bölgelerde 1-3 dere- ce azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Cemaat-siyaset-ticaretin perde arkasõnda yaşananlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz muha- biri İlhan Taşcı’nõn kaleme aldõğõ “Hükümet-Cemaat Kuşatması/Cüppeli Ada- let” adlõ kitap, Cumhuriyet Kitaplarõ’ndan çõktõ. Kitapta, Erzincan Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in tüm bankalara gönderdiği bir yazõyla Fet- hullah Gülen cemaatine ya- kõn isimlerin 5 yõllõk hesap ha- reketlerini istediği bilgisi yer aldõ. Cihaner’in cemaatin pa- rasal ilişkilerine mercek tut- masõnõn belli çevreler açõ- sõndan nasõl “bardağı taşıran damla” olduğu anlatõlõyor. Erzincan Cumhuriyet Baş- savcõsõ İlhan Cihaner’in İs- mailağa cemaatine yönelik soruşturmaya başlamasõnõn ardõndan yaşanan sürecin ilk belge ve bilgilerini haberleş- tirmesi nedeniyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tara- fõndan 2009 yõlõ siyasi haber dalõnda gazetecilik başarõ ödülüne değer görülen İlhan Taşcõ’nõn kitabõ, “cemaat- leri özellikle siyasal ve pa- rasal yönüyle soruşturmak isteyen cumhuriyet savcıları ile onları destekleyenler arasındaki sert savaşımın belgelerle anlatılması” ola- rak nitelendirdi. Taşcõ, Cüppeli Adalet ki- tabõnda, ilk tarikat-ticaret kavgasõna da yer verdi. Mah- mut Ustaosmanoğlu’nun amcasõnõn oğlu Yeşil Cami İmamõ Abdullah Ustaos- manoğlu hakkõnda, 2000 yõ- lõnda haksõz mal edindiği id- diasõyla dava açõlmõştõ. İddiaya göre, Abdullah Us- taosmanoğlu’nun, topladõ- ğõ paralarla İstanbul Taşo- luk’ta 6 bin metrekarelik alana külliye yaptõrdõğõ ve son 5 yõlda servetine servet kattõğõ ileri sürüldü. Olay ise Bayrampaşa Yeşil Cami Ku- ran Kursu’nun yatõlõ 60 öğ- rencisinin 2 Haziran 2000’de akşam yemeğinden zehir- lenmesiyle patlak verdi. Kitapta, cemaatin kabarõk suç dosyasõnõn ardõndan ilk- okul öncesi çocuklara yöne- lik yaptõğõ eğitimin Erzincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ta- rafõndan resen incelenmeye başlandõğõ, 2 Kasõm 2007 tarihinden, İlhan Cihaner’in tutuklanarak cezaevine ko- nulmasõna kadar yaşanan ge- lişmeleri gün gün belgeler ve yazõşmalar õşõğõnda anlatõyor. 23 Şubat 2009 tarihinde ilk gözaltõ emirleri verilip de 29 kişi gözaltõna alõndõğõ gün Erzincan Başsavcõsõ’nõ Baş- bakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek’in aramasõnõn aslõnda yürütülmekte olan soruştur- manõn hedefinin nerelere kadar ulaşabileceğini gös- termesi açõsõndan da önemi- nin altõ çiziliyor. Kitapta, Erzincan Cum- huriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in İsmailağa ce- maatine ilişkin girişimlerin alttan alta sürdüğü gün- lerde, Fethullah Gülen ce- maatine yönelik soruştur- maya da başladõğõ, bu so- ruşturma sürecinde atõlan kimi atõmlarõn başsavcõ- nõn cezaevine gidiş sürecini de hõzlandõrdõğõ değerlen- diriliyor. Danõştay saldõrõsõnõn yapõldõğõ Mayõs 2006’daki kamera kayõtlarõna ilişkin rapor 1. Ergenekon dava dosyasõnda: Kameradan kayõtlar silindiHATİCE TUNCER Birinci Ergenekon dava dosya- sõna gönderilen bilirkişi raporun- da Danõştay’a silahlõ baskõn yapõ- lan Mayõs 2006 tarihinden daha önce açõklandõğõnõn aksine gü- venlik kameralarõnõn arõzalõ ol- madõğõ ancak kayõtlarõn silindiği belirtildi. Bilirkişi, Alparslan Ars- lan’õn saldõrõdan bir gün önce Da- nõştay binasõnda keşif yaptõğõ 16 Mayõs 2006 tarihindeki kayõtlarõn silindiğini tespit etti. Silinen ka- yõtlarõn bir kõsmõnõn bir program yardõmõyla kurtarõldõğõ ve görün- tülerin mahkemeye gönderildiği kaydedildi. Erzurum’da görül- mekte olan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in de yargõlandõğõ dava dosyasõ da mah- kemeye ulaştõ. Silivri’de İstanbul 13. Ağõr Ce- za Mahkemesi’nce görülen Da- nõştay’a saldõrõ dosyasõyla birle- şen 1. Ergenekon davasõnõn dün 144. oturumu gerçekleştirildi. Mahkemeye, Emniyet Genel Mü- dürlüğü, MİT ve Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan gönderilen ya- zõda, “Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve Danıştay’a saldırı öncesinde temin edil- miş herhangi bir bilgiye rast- lanılmadığı” kaydedildi. Danõştay’õn güvenlik kamera- larõna ilişkin, naip hâkim Hüsnü Çalmuk tarafõndan görevlendiri- len TÜBİTAK çalõşanlarõndan teknik bilirkişi doktor Hayrettin Bahşi’nin hazõrladõğõ rapor da mahkemeye ulaştõ. Raporda 3 Ma- yõs 2006 ile 17 Mayõs 2006 tarih- leri arasõnda, güvenlik kamerala- rõna ait harddisk ve DVD’yi in- celeyen bilirkişinin soruşturma sõrasõnda 16 Mayõs 2006 akşamõ arõza olduğu gerekçesiyle hard- disklerin alõndõğõ ve saldõrõ gü- nünde güvenlik kamerasõ olmadõ- ğõ açõklanmasõna karşõn, “Söz ko- nusu harddiskte herhangi bir arıza bulgusuna rastlanmamış- tır” denildi. Harddisklerde silinmiş bazõ dosyalar bulunduğu kayde- dilen raporda, Arslan’õn saldõrõdan bir gün önce keşif yaptõğõ 16 Ma- yõs 2006 tarihine ilişkin şu sapta- malar yer aldõ: “Bu dosyaların önemli bir kısmı geri döndürü- lemez şekilde silinmiş olup, söz konusu dosyaların sadece isim- lerine erişilmiştir. Silinmiş dos- yaların çok büyük bir bölümü- nün 16 Mayıs 2006 tarihinde sa- at 19.47-19.50 tarihleri arasında silindiği ve bu silinmenin geri döndürülemez şekilde yapıldığı tespit edilmiştir.” Bilinçi silme Geri döndürülebilen dosyalar içinde Danõştay’daki kamera sis- teminin kurulduğu 23 Aralõk 2005’ten önceki tarihli kayõtlarõn olduğuna dikkat çekilen raporda, güvenlik şirketinin gönderdiği harddiskin daha önce başka yerde de kullanõlmõş olabileceği, şirke- tin orijinal harddiski göndermemiş olabileceği kaydedildi. Kamera görüntülerinin kopyalandõğõ DVD’deki dosyalarõn az olduğu kaydedilen raporda, “Bir kamera yaklaşık olarak bir günde 40’a yakın dosya üretmektedir. Fir- ma tarafından teslim edilen DVD’de gün başına her kame- rada yer alan dosya sayısı 6’dır. Bu durumda her güne ait dos- yaların büyük bir bölümünün DVD’de yer almadığı sonucuna varılmıştır” denildi. Harddiskin 16 Mayõs 2006 tarihinde Danõştay’dan firma tarafõndan geri alõndõğõ an- cak şiketin gönderdiği DVD’de 22 Mayõs ve 6 Haziran 2006 gününe ait kayõtlarõn olduğu belirtilen ra- porda “Firma tarafından o ta- rihte harddiskte bir işlem ya- pıldığı sonucuna varılmıştır” ifadesine yer verildi. Danõştay bi- nasõnda 8 kameranõn bulduğu an- latõlan raporda 16 Mayõs 2006 ta- rihine ilişkin kameralarda her- hangi bir görüntünün mevcut ol- madõğõnõn altõ çizildi. Raporda DVD’de olup da hard- diskte aynõ isimle geri döndürü- lemez şekilde silinmiş olan bazõ dosyalar olduğu belirtilerek “Bu işlemin bilinçli bir silme olabi- leceği ve silme tarihlerini de saklamaya yönelik olabileceği değerlendirilmektedir” denildi. Geri döndürülen dosya isimle- rinden çõkarõlan tarih ve zaman bilgisi ile kamera kaydõnõ gerçek kayõt tarihi ve zaman bilgisini ta- mamen farklõ olduğu anlatõlan raporda, “Silinmemiş olarak bu- lunan bazı dosyaların firma ta- rafından verilen DVD’de yer al- madığı” saptamasõna yer verildi. Şirket için suç duyurusu Naip hâkim Hüsnü Çalmuk Danõştay binasõna ait harddisk- lerin silinmesi nedeniyle gü- venlik şirketi hakkõnda İstan- bul Cumhuriyet Başsavcõlõğõna suç duyurusunda bulundu. Da- ha sonra kararõ açõklayan mah- keme heyeti Selim Akkurt’un tahliyesine karar verdi. Akkurt bir başka suçtan hükümlü oldu- ğu için serbest bõrakõlmadõ. CİHANER’İN ŞANAL ALEYHİNE AÇTIĞI DAVA Adalet Bakanlığı’ndan görülmemiş manevra İLHAN TAŞCI ANKARA - Erzin- can Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in eski Erzu- rum Özel Yetkili Savcõ Osman Şanal aleyhine açtõğõ davada, Adalet Bakanlõğõ Ankara 1. İda- re Mahkemesi Başkanõ Gürsel Özkan’a ilişkin “reddi hâkim” talebin- de bulunarak bir ilke imza attõ. Böylece ba- kanlõk kendi hâ- kimini reddeder- ken, ret talebini duruşmadan bir gün önce yapma- sõ manevra ola- rak yorumlandõ. Bakanlõğõn giri- şimini, Özkan’õn YARSAV üyesi olmasõna dayandõrdõğõ savlandõ. Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ciha- ner, eski Erzurum Özel Yetkili Savcõ Osman Şa- nal’õn İsmailağa soruş- turmasõyla ilgili dosya- ya ilişkin yasaya ve ne- zakete aykõrõ davrandõğõ; bu yolla da görevi kötü- ye kullandõğõ iddiasõyla Adalet Bakanlõğõ’na suç duyurusunda bulunarak, soruşturulmasõnõ iste- mişti. Cihaner’in 25 Ağustos 2009 tarihli bu istemine Adalet Bakan- lõğõ, yasada belirtilen 60 günlük süre içerisinde olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanõt ver- medi. Erzincan Başsav- cõsõ Cihaner de, avuka- tõ Turgut Kazan aracõ- lõğõyla, herhangi bir ka- rar verilmemesini ba- kanlõğõn “ret” yönünde işlemi sayarak bunun iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesi’ne da- va açtõ. Dava dilekçe- sinde, Şanal’õn Erzin- can Başsavcõlõğõ’nca yü- rütülen ve görev alanõna girmeyen İs- mailağa ve Gülen Cemaa- ti’ne ilişkin so- ruşturma dos- yasõnda, “ku- ralları ve uy- gulamayı hi- çe sayarak, gizliliği ihlal ettiği, soruşturmaya zarar verdiği” savõ öne çõkarõlmõştõ. Ankara 1. İdare Mahkemesi’nde görülecek davanõn ilk duruşmasõ dün yapõla- caktõ. Ancak sürpriz bir gelişme nedeniyle du- ruşma yapõlamadõ. Ada- let Bakanlõğõ duruşma- dan bir gün önce mah- kemeye “reddi hâkim” talebini iletti. Bu giri- şimle bakanlõk kendi bünyesindeki hâkimi is- tememiş oldu. Ciha- ner’in avukatõ Kazan, Adalet Bakanlõğõ’nõn hâ- kimi neden reddettiğini bugün açõklayacağõnõ söylemekle yetindi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği’nin (YARSAV) anayasa deği- şikliklerine karşõ çõkõş nedenlerinin anlatõldõğõ “Yargı(sız) İnfaz Olmasın, Bir Kez Daha Düşü- nelim” adlõ kitapçõğõn TBMM’de dağõtõlmasõna izin verilmezken DSP milletvekilleri bu kitapçõğõ basõna ve milletvekillerine dağõttõ. YARSAV Baş- kanõ Emine Ülker Tarhan, “Tüm yurttaşlarımı- zı, adalete, bağımsız yargısına ve dolayısıyla de- mokrasimize sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi. AKP’nin Kürt açõlõmõ tartõşmalarõna õşõk tutuyor Haber Merkezi- Gazete- miz yazarõ Mehmet Fa- raç’õn son kitabõ “PKK Ne İstiyor”; AKP’nin Kürt açõ- lõmõ tartõşmalarõyla ortaya çõkan sorulara dikkat çekici yanõtlar veriyor. Cumhuriyet Kitaplarõ’ndan çõkan çalõşma, İmralõ-Kandil, Türkiye ve Kuzey Irak arasõnda PKK’nin siyasallaştõrõlmasõ çabalarõna ve büyük tartõşma yaratacak nihai hedefine õşõk tutuyor. Hizbullah ve El Kaide üze- rine yazdõğõ 3 cilt kitabõn ar- dõndan önceki yõl “PKK’nin Şifreleri”ni yayõmlayan Mehmet Faraç, örgütün 1984 yõlõndan bu yana geçirdiği evreleri sorgulamõştõ. Bu ça- lõşmada, Kuzey Irak’taki peşmerge liderleri Celal Ta- labani ile Mesut Barza- ni’nin örgüte yõllarca ku- cak açmasõ, Suriye ve İran’õn kendi topraklarõnda PKK uzantõlarõna göz yummasõ, Irak’õ işgal eden ABD’nin örgütü Türkiye’ye karşõ bir koz olarak kullanmasõ, Av- rupa Birliği ülkelerinin ör- gütün yurtdõşõndaki faali- yetlerine büyük olanaklar sağlamasõ anlatõlõyor. Faraç, kitabõnda PKK’nin kuruluşu, ilk kadrolarõ, ilk eylemcileri, askeri ve siya- si yapõlanmalarõ, milis ör- gütlenmeleri, Avrupa uzan- tõlarõ ve ABD ile ilişkilerinin boyutlarõyla ilgili çarpõcõ bilgiler de veriyor. Kitapta, PKK’nin, “Bir avuç eşkı- ya” diye tanõmlandõğõ 1984’ten itibaren 6-7 bin kişilik bir güce ulaşmasõ, örgütlenme biçimi, eylem yöntemleri, iç kavgalarõ ve örgüt içi infazlarõn boyutla- rõ da dikkat çekiyor? PKK’nin şehir yapõlan- malarõ, sabotaj timleri, sui- kastlarõ, lojistik unsurlarõ, İran, Suriye ve Irak’taki kol- larõ, Hizbullah’la ilişkileri, parasal bağlantõlarõ ve ka- çakçõlõk yöntemleri kitabõn ana konularõnõ oluşturuyor. PKK ne istiyor? Terör örgütlerini 1984 yõ- lõndan bu yana izleyen Meh- met Faraç’õn PKK ile ilgili ikinci kitabõ ise geçen hafta Cumhuriyet Kitaplarõ ara- sõnda piyasaya çõktõ. Bir haf- ta içinde ikinci baskõsõnõ ya- pan “PKK Ne İstiyor” adlõ kitap Kürt hareketindeki si- yasallaşma güzergâhõnõn il- ginç dönemeçlerini çarpõcõ öngörüler ve analizlerle göz- ler önüne seriyor. Kitap, Öcalan’õn 1999’da Kenya’da yakalanmasõ ve İmralõ Adasõ’nda hapsedil- mesiyle gelişen sürecin ya- nõ sõra örgütün şu anki yö- neticileriyle ve eylem stra- tejileriyle ilgili şaşõrtõcõ bil- giler de veriyor. Mehmet Faraç’õn 2008- 2009 yõllarõnda örgütle ilgi- li yaptõğõ analizleri de kap- sayan kitapta, “Siyasallaşma çabasını büyük oranda ta- mamlayan PKK hedef ve beklentilerini küçültmüş gibi görünse de aslında ta- mamen büyütmüştür. Ar- tık sıkılacak her kurşun Öcalan’ın İmralı’daki hüc- resinin kilidini kırmakta kullanılacaktır” deniliyor. YARSAV kitapçığına veto Duruşmada söz alan tutuklu tanõk emekli Tuğgeneral Veli Kü- çük, 28 aydõr tutuklu olduğuna dikkat çekerek “Bir savaş veri- yorum, normaldir ama hakkõmdaki kuvvetli suç şüphesi nedir, bir açõklayõn” diye konuştu. “Ben Türk mil- liyetçisiyim” diyen Küçük şöyle ko- nuştu: “Ben ‘Ermeniler Azerbaycan topraklarõndan çekilsin’ dedim diye buradayõm. Dünya Azerbaycanlõlar Kongresi’ne başkan seçildiğim için buradayõm. Amerika’nõn istediği gibi, İran’da Azerileri ayaklandõrsaydõm burada olmazdõm. Böyle bir gücüm var mõ? Abartõldõm, böyle bir gücüm yok. Ben onun için buradayõm. Bana kuvvetli suç şüphesini söyleyin. Vatan için bu- radayõm, bunun için çarpõşacağõm. Veli Küçük’ün suçunu söyleyin. Ben de buna göre harbime devam edeyim.” İkinci davanõn tutuksuz sanõğõ Mahir Akkar ta- rafõndan çekildiği iddia edilen Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki Danõştay davasõnõn karar duruşmasõna ait görüntüler ve bunlara ilişkin bi- lirkişi çözümünün yapõldõğõ belirtildi. Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi, iddia edilen Ergenekon örgütüyle ilintili olduğu iddiasõyla Erzincan Cum- huriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner ve 3. Ordu Ko- mutanõ Orgeneral Saldõray Berk’in de yargõlandõ- ğõ 22 klasör halindeki dava dosyasõnõ CD’lere ak- tararak mahkemeye gönderdi. Malatya’daki Zirve Yayõnevi cinayeti dosyasõnda yer alan 32 sayfalõk rapor ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafõndan hazõrlanan rapor da dosyaya konuldu. İLHAN CİHANER DOSYASI GELDİ VELİ KÜÇÜK: ABARTILDIM MEHMET FARAÇ’IN KİTABI: PKK NE İSTİYOR? İLHAN TAŞCI’NIN KİTABI: CÜPPELİ ADALET Balyoz’da üç tahliye İstanbul Haber Servisi - Balyoz soruşturma- sõ kapsamõnda tutuklanan emekli Albay Ümit Özcan, Yarbay Levent Çehreli ve Albay Ab- dullah Zafer Arısoy üst mahkeme olan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce tahliye edildi. Bu arada tutuklu bulunan emekli Deniz Binbaşõ Levent Bektaş’õn avukatlarõ da İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne başvrurarak tahliye taleplerinin reddedilmesine itiraz etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle