Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Oysa gündem anayasa değişikliğine kilitlendi. Sabah
anayasa, öğleden sonra anayasa, gece yarıları anayasa!
Anayasa aşağı anayasa yukarı. İşsizlik, açlık, yolsuz-
luk, yoksulluk gündem dışında.
İktidar bu sorunları ne zaman gündeme taşıyacak di-
ye beklemeye gerek yok.
Bu konular işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk seçim öncesi
parti propagandasında baş istismar konuları.
İktidara hele tekrar gelelim. İşsizlik mi o kolay! Yok-
sulluk kısa zamanda çözümlenecek. Yolsuzluk mu, ha-
şa! Biz Müslümanların mahallesine iftira!
İşsizlik yüzde 14’lere tırmandı. Çareyi RTE buluyor
bulmasına da, “işçiyi sömüren” iş çevreleri yan çizdi.
Bir buçuk milyon üyeli TOBB’un her üyesi bir işsizi
alsa işsizlik yüzde 3 oranında azalacakmış. Öneri ret!
Yaa, demek öyle mi? RTE kızdı: “Siz öyleyseniz biz
böyleyiz” dedi: Yandaş gazete manşetlerine göre “67
bin işsizin başına devlet kuşunu konduruverdi.”
Al sana, işte işsizliğe çare!
RTE’nin 100 bin kişiye iş olanağı sağlayacağı vaadi
ne olacak?
Devamı seçimden sonra. Ver oyu al maaşı!
Seçimden sonra giderek kabaran toplumsal sorun-
lar çözülecek mi?
Yedi yıldır gördüklerimizden öğrendik: Bu iktidar öy-
lesine hızlı gelişen ve öylesine hızlı “değişen” bir ikti-
dar ki, Demirel’in bir sözünü Allah’ın her günü doğru-
luyorlar: Dün dündür bugün bugün!
Bu arada Deniz Baykal da başkanlık sistemini
gündeme getiren RTE’nin daha önceleri “başkanlık sis-
teminin ortaya çıkışını ya bir özenti sorunu ya da
Amerikan emperyalizminin bize bir tavsiyesi” diye yo-
rumladığını açıklamaz mı?
Baykal, RTE’nin özgeçmişini unutuyor.
Dün öyleyse bugün elbette böyle olacak:
“Amaca varmak için papaz giysisi de giyerim” diye-
bilen bir siyaset adamı için dün başkanlık sistemine kar-
şı olmak ne kadar doğru ise bugün bu sistemi savun-
mak bir o kadar gereklidir.
Üstelik geçmişte söylediklerini ne kadar irdelersen
irdele, sırtında yumurta küfesi yok. RTE bu: “Geçmiş-
te kaldı o söylediklerim. Ben değiştim” deyiverir. Ön-
ceki söylemlerini açıklayan Baykal’ı; “Ben değiştim sen
yıllardır değişmiyorsun” diye üstelik bir de suçlar.
Baykal RTE benzeri değişmesi için yıllardır inanarak sa-
vuna geldiği Atatürk ilkelerinden, devrimlerinden, la-
ik Cumhuriyetten vazgeçmeli… RTE gibi kerhen laik-
liği savunmalı.
2002’de iktidara geldiğinden beri bu köşede Baş-
bakan’dan RTE diye söz ediyor, yazıyorum.
İlk önceleri yalakozlar yadırgadı Başbakan’ın adını RTE
diye yazmamı. Sağ olsun: İlhan Selçuk arka çıktı. Ya-
zılarında RTE diye yazmaya başladı. Turhan da kari-
katürlerinde.
Son zamanlarda kimi köşeler de RTE yazıyor.
Deniz Baykal önceki gün oluşacak anayasayı ta-
nımladı: “RTE Anayasası!”
Dün gazetelere baktım. Önceki gece TV haberlerini
izledim. Başlıklar “RTE Anayasası” diyor.
Böylece yedi yıl sonra RTE, siyasal literatüre girdi. Ka-
muoyuna mal oldu!
Pek çok örneği elbette görüldü, izlendi ama önceki
gece TBMM’de malum yasa görüşülürken Barış ve De-
mokrasi Grubu adına yapılan konuşmalar Türk siyasal
yaşamın siyasal etikten ne kadar yoksun olduğunu ka-
nıtlayan konuşmalardı.
BDP, anayasa değişikliği Meclis’e geldiğinde AKP’ye
şu şu koşullar kabul edilirse yasayı destekleyeceğini
açıkladı. Yani yargıyı AKP’nin ele geçirmeyi amaçladığı
maddeleri gözü kapalı destekleyecekti.
AKP, BDP’nin koşullarına dönüp bakmadı. BDP için
ne yargıyı AKP’nin teslim alması ne de başka sakıncalar
var artık... Şimdi ret oyu vereceklerini açıklıyorlar.
Sabahat Tuncel adındaki sözcüleri ise kürsüde dev-
let aleyhine söylemediğini bırakmadıktan sonra kür-
süden, “Savaşı destekleyen bir parlamentoda konuş-
maktan utanç duyuyorum” diyerek ayrıldı.
Kin ve garez içinde aklına geleni tutanaklara geçiren
Bayan Tuncel’e: “Madem ki bu parlamentoda bulun-
maktan utanç duyuyorsun; öyleyse etik bir davranış gös-
ter.
Bu devletin utanç duyduğun parlamentosunda bu
devletten maaş ve dokunulmazlık korunması alarak hâ-
lâ neden bulunuyorsun” diye…
...sorulması gerekirdi; ama soran da olmadı, gerçe-
ği yüzüne vuran da!
SAYFA 22 NİSAN 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Nisan
Oslo Y 9
Helsinki Y 8
Stockholm Y 6
Londra B 13
AmsterdamPB 11
Brüksel PB 12
Paris B 14
Bonn PB 12
Münih Y 10
Berlin PB 13
BudapeştePB 15
Madrid Y 21
Viyana PB 15
Belgrad Y 18
Sofya PB 20
Roma Y 17
Atina B 21
Zürih B 17
Moskova Y 14
Aşkabat B 27
Taşkent PB 29
Bakû Y 19
Bişkek PB 27
Tiflis Y 27
Kahire PB 23
Şam Y 20
İstanbul Y 20
Edirne PB 21
Kocaeli Y 19
Çanakkale PB 19
İzmir PB 23
Manisa PB 22
Denizli PB 22
Zonguldak Y 15
Sinop Y 15
Samsun Y 14
Trabzon Y 14
Giresun Y 13
Ankara B 17
Eskişehir Y 15
Konya Y 14
Sıvas Y 15
Antalya PB 24
Adana Y 24
Mersin Y 23
Diyarbakır Y 23
Şanlıurfa PB 23
Mardin Y 20
Siirt Y 19
Hakkâri Y 12
Van Y 14
Kars Y 13
Ülkemizin geneli
parçalı çok bulutlu,
Marmara’nın doğu-
su, Karadeniz, İç
Anadolu, Doğu Ak-
deniz, Doğu Anado-
lu ile Güneydoğu
Anadolu sağanak ve
gök gürültülü sağa-
nak yağışlı geçecek.
Hava sıcaklığı doğu
bölgelerde 1-3 dere-
ce azalacak, diğer
yerlerde önemli bir
değişiklik olmayacak.
Cemaat-siyaset-ticaretin perde
arkasõnda yaşananlar
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemiz muha-
biri İlhan Taşcı’nõn kaleme
aldõğõ “Hükümet-Cemaat
Kuşatması/Cüppeli Ada-
let” adlõ kitap, Cumhuriyet
Kitaplarõ’ndan çõktõ. Kitapta,
Erzincan Başsavcõsõ İlhan
Cihaner’in tüm bankalara
gönderdiği bir yazõyla Fet-
hullah Gülen cemaatine ya-
kõn isimlerin 5 yõllõk hesap ha-
reketlerini istediği bilgisi yer
aldõ. Cihaner’in cemaatin pa-
rasal ilişkilerine mercek tut-
masõnõn belli çevreler açõ-
sõndan nasõl “bardağı taşıran
damla” olduğu anlatõlõyor.
Erzincan Cumhuriyet Baş-
savcõsõ İlhan Cihaner’in İs-
mailağa cemaatine yönelik
soruşturmaya başlamasõnõn
ardõndan yaşanan sürecin ilk
belge ve bilgilerini haberleş-
tirmesi nedeniyle Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti tara-
fõndan 2009 yõlõ siyasi haber
dalõnda gazetecilik başarõ
ödülüne değer görülen İlhan
Taşcõ’nõn kitabõ, “cemaat-
leri özellikle siyasal ve pa-
rasal yönüyle soruşturmak
isteyen cumhuriyet savcıları
ile onları destekleyenler
arasındaki sert savaşımın
belgelerle anlatılması” ola-
rak nitelendirdi.
Taşcõ, Cüppeli Adalet ki-
tabõnda, ilk tarikat-ticaret
kavgasõna da yer verdi. Mah-
mut Ustaosmanoğlu’nun
amcasõnõn oğlu Yeşil Cami
İmamõ Abdullah Ustaos-
manoğlu hakkõnda, 2000 yõ-
lõnda haksõz mal edindiği id-
diasõyla dava açõlmõştõ.
İddiaya göre, Abdullah Us-
taosmanoğlu’nun, topladõ-
ğõ paralarla İstanbul Taşo-
luk’ta 6 bin metrekarelik
alana külliye yaptõrdõğõ ve
son 5 yõlda servetine servet
kattõğõ ileri sürüldü. Olay ise
Bayrampaşa Yeşil Cami Ku-
ran Kursu’nun yatõlõ 60 öğ-
rencisinin 2 Haziran 2000’de
akşam yemeğinden zehir-
lenmesiyle patlak verdi.
Kitapta, cemaatin kabarõk
suç dosyasõnõn ardõndan ilk-
okul öncesi çocuklara yöne-
lik yaptõğõ eğitimin Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ta-
rafõndan resen incelenmeye
başlandõğõ, 2 Kasõm 2007
tarihinden, İlhan Cihaner’in
tutuklanarak cezaevine ko-
nulmasõna kadar yaşanan ge-
lişmeleri gün gün belgeler ve
yazõşmalar õşõğõnda anlatõyor.
23 Şubat 2009 tarihinde ilk
gözaltõ emirleri verilip de 29
kişi gözaltõna alõndõğõ gün
Erzincan Başsavcõsõ’nõ Baş-
bakan Yardõmcõsõ Cemil Çi-
çek’in aramasõnõn aslõnda
yürütülmekte olan soruştur-
manõn hedefinin nerelere
kadar ulaşabileceğini gös-
termesi açõsõndan da önemi-
nin altõ çiziliyor.
Kitapta, Erzincan Cum-
huriyet Başsavcõsõ İlhan
Cihaner’in İsmailağa ce-
maatine ilişkin girişimlerin
alttan alta sürdüğü gün-
lerde, Fethullah Gülen ce-
maatine yönelik soruştur-
maya da başladõğõ, bu so-
ruşturma sürecinde atõlan
kimi atõmlarõn başsavcõ-
nõn cezaevine gidiş sürecini
de hõzlandõrdõğõ değerlen-
diriliyor.
Danõştay saldõrõsõnõn yapõldõğõ Mayõs 2006’daki kamera kayõtlarõna ilişkin rapor 1. Ergenekon dava dosyasõnda:
Kameradan kayõtlar silindiHATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon dava dosya-
sõna gönderilen bilirkişi raporun-
da Danõştay’a silahlõ baskõn yapõ-
lan Mayõs 2006 tarihinden daha
önce açõklandõğõnõn aksine gü-
venlik kameralarõnõn arõzalõ ol-
madõğõ ancak kayõtlarõn silindiği
belirtildi. Bilirkişi, Alparslan Ars-
lan’õn saldõrõdan bir gün önce Da-
nõştay binasõnda keşif yaptõğõ 16
Mayõs 2006 tarihindeki kayõtlarõn
silindiğini tespit etti. Silinen ka-
yõtlarõn bir kõsmõnõn bir program
yardõmõyla kurtarõldõğõ ve görün-
tülerin mahkemeye gönderildiği
kaydedildi. Erzurum’da görül-
mekte olan Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in de
yargõlandõğõ dava dosyasõ da mah-
kemeye ulaştõ.
Silivri’de İstanbul 13. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nce görülen Da-
nõştay’a saldõrõ dosyasõyla birle-
şen 1. Ergenekon davasõnõn dün
144. oturumu gerçekleştirildi.
Mahkemeye, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü, MİT ve Genelkurmay
Başkanlõğõ’ndan gönderilen ya-
zõda, “Cumhuriyet gazetesine
bomba atılması ve Danıştay’a
saldırı öncesinde temin edil-
miş herhangi bir bilgiye rast-
lanılmadığı” kaydedildi.
Danõştay’õn güvenlik kamera-
larõna ilişkin, naip hâkim Hüsnü
Çalmuk tarafõndan görevlendiri-
len TÜBİTAK çalõşanlarõndan
teknik bilirkişi doktor Hayrettin
Bahşi’nin hazõrladõğõ rapor da
mahkemeye ulaştõ. Raporda 3 Ma-
yõs 2006 ile 17 Mayõs 2006 tarih-
leri arasõnda, güvenlik kamerala-
rõna ait harddisk ve DVD’yi in-
celeyen bilirkişinin soruşturma
sõrasõnda 16 Mayõs 2006 akşamõ
arõza olduğu gerekçesiyle hard-
disklerin alõndõğõ ve saldõrõ gü-
nünde güvenlik kamerasõ olmadõ-
ğõ açõklanmasõna karşõn, “Söz ko-
nusu harddiskte herhangi bir
arıza bulgusuna rastlanmamış-
tır” denildi. Harddisklerde silinmiş
bazõ dosyalar bulunduğu kayde-
dilen raporda, Arslan’õn saldõrõdan
bir gün önce keşif yaptõğõ 16 Ma-
yõs 2006 tarihine ilişkin şu sapta-
malar yer aldõ: “Bu dosyaların
önemli bir kısmı geri döndürü-
lemez şekilde silinmiş olup, söz
konusu dosyaların sadece isim-
lerine erişilmiştir. Silinmiş dos-
yaların çok büyük bir bölümü-
nün 16 Mayıs 2006 tarihinde sa-
at 19.47-19.50 tarihleri arasında
silindiği ve bu silinmenin geri
döndürülemez şekilde yapıldığı
tespit edilmiştir.”
Bilinçi silme
Geri döndürülebilen dosyalar
içinde Danõştay’daki kamera sis-
teminin kurulduğu 23 Aralõk
2005’ten önceki tarihli kayõtlarõn
olduğuna dikkat çekilen raporda,
güvenlik şirketinin gönderdiği
harddiskin daha önce başka yerde
de kullanõlmõş olabileceği, şirke-
tin orijinal harddiski göndermemiş
olabileceği kaydedildi. Kamera
görüntülerinin kopyalandõğõ
DVD’deki dosyalarõn az olduğu
kaydedilen raporda, “Bir kamera
yaklaşık olarak bir günde 40’a
yakın dosya üretmektedir. Fir-
ma tarafından teslim edilen
DVD’de gün başına her kame-
rada yer alan dosya sayısı 6’dır.
Bu durumda her güne ait dos-
yaların büyük bir bölümünün
DVD’de yer almadığı sonucuna
varılmıştır” denildi. Harddiskin 16
Mayõs 2006 tarihinde Danõştay’dan
firma tarafõndan geri alõndõğõ an-
cak şiketin gönderdiği DVD’de 22
Mayõs ve 6 Haziran 2006 gününe
ait kayõtlarõn olduğu belirtilen ra-
porda “Firma tarafından o ta-
rihte harddiskte bir işlem ya-
pıldığı sonucuna varılmıştır”
ifadesine yer verildi. Danõştay bi-
nasõnda 8 kameranõn bulduğu an-
latõlan raporda 16 Mayõs 2006 ta-
rihine ilişkin kameralarda her-
hangi bir görüntünün mevcut ol-
madõğõnõn altõ çizildi.
Raporda DVD’de olup da hard-
diskte aynõ isimle geri döndürü-
lemez şekilde silinmiş olan bazõ
dosyalar olduğu belirtilerek “Bu
işlemin bilinçli bir silme olabi-
leceği ve silme tarihlerini de
saklamaya yönelik olabileceği
değerlendirilmektedir” denildi.
Geri döndürülen dosya isimle-
rinden çõkarõlan tarih ve zaman
bilgisi ile kamera kaydõnõ gerçek
kayõt tarihi ve zaman bilgisini ta-
mamen farklõ olduğu anlatõlan
raporda, “Silinmemiş olarak bu-
lunan bazı dosyaların firma ta-
rafından verilen DVD’de yer al-
madığı” saptamasõna yer verildi.
Şirket için suç duyurusu
Naip hâkim Hüsnü Çalmuk
Danõştay binasõna ait harddisk-
lerin silinmesi nedeniyle gü-
venlik şirketi hakkõnda İstan-
bul Cumhuriyet Başsavcõlõğõna
suç duyurusunda bulundu. Da-
ha sonra kararõ açõklayan mah-
keme heyeti Selim Akkurt’un
tahliyesine karar verdi. Akkurt
bir başka suçtan hükümlü oldu-
ğu için serbest bõrakõlmadõ.
CİHANER’İN ŞANAL ALEYHİNE AÇTIĞI DAVA
Adalet Bakanlığı’ndan
görülmemiş manevra
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Erzin-
can Başsavcõsõ İlhan
Cihaner’in eski Erzu-
rum Özel Yetkili Savcõ
Osman Şanal aleyhine
açtõğõ davada, Adalet
Bakanlõğõ Ankara 1. İda-
re Mahkemesi Başkanõ
Gürsel Özkan’a ilişkin
“reddi hâkim” talebin-
de bulunarak bir ilke
imza attõ. Böylece ba-
kanlõk kendi hâ-
kimini reddeder-
ken, ret talebini
duruşmadan bir
gün önce yapma-
sõ manevra ola-
rak yorumlandõ.
Bakanlõğõn giri-
şimini, Özkan’õn
YARSAV üyesi
olmasõna dayandõrdõğõ
savlandõ.
Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan Ciha-
ner, eski Erzurum Özel
Yetkili Savcõ Osman Şa-
nal’õn İsmailağa soruş-
turmasõyla ilgili dosya-
ya ilişkin yasaya ve ne-
zakete aykõrõ davrandõğõ;
bu yolla da görevi kötü-
ye kullandõğõ iddiasõyla
Adalet Bakanlõğõ’na suç
duyurusunda bulunarak,
soruşturulmasõnõ iste-
mişti. Cihaner’in 25
Ağustos 2009 tarihli bu
istemine Adalet Bakan-
lõğõ, yasada belirtilen 60
günlük süre içerisinde
olumlu ya da olumsuz
herhangi bir yanõt ver-
medi. Erzincan Başsav-
cõsõ Cihaner de, avuka-
tõ Turgut Kazan aracõ-
lõğõyla, herhangi bir ka-
rar verilmemesini ba-
kanlõğõn “ret” yönünde
işlemi sayarak bunun
iptali istemiyle Ankara
İdare Mahkemesi’ne da-
va açtõ. Dava dilekçe-
sinde, Şanal’õn Erzin-
can Başsavcõlõğõ’nca yü-
rütülen ve görev alanõna
girmeyen İs-
mailağa ve
Gülen Cemaa-
ti’ne ilişkin so-
ruşturma dos-
yasõnda, “ku-
ralları ve uy-
gulamayı hi-
çe sayarak,
gizliliği ihlal
ettiği, soruşturmaya
zarar verdiği” savõ öne
çõkarõlmõştõ. Ankara 1.
İdare Mahkemesi’nde
görülecek davanõn ilk
duruşmasõ dün yapõla-
caktõ. Ancak sürpriz bir
gelişme nedeniyle du-
ruşma yapõlamadõ. Ada-
let Bakanlõğõ duruşma-
dan bir gün önce mah-
kemeye “reddi hâkim”
talebini iletti. Bu giri-
şimle bakanlõk kendi
bünyesindeki hâkimi is-
tememiş oldu. Ciha-
ner’in avukatõ Kazan,
Adalet Bakanlõğõ’nõn hâ-
kimi neden reddettiğini
bugün açõklayacağõnõ
söylemekle yetindi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõçlar
ve Savcõlar Birliği’nin (YARSAV) anayasa deği-
şikliklerine karşõ çõkõş nedenlerinin anlatõldõğõ
“Yargı(sız) İnfaz Olmasın, Bir Kez Daha Düşü-
nelim” adlõ kitapçõğõn TBMM’de dağõtõlmasõna
izin verilmezken DSP milletvekilleri bu kitapçõğõ
basõna ve milletvekillerine dağõttõ. YARSAV Baş-
kanõ Emine Ülker Tarhan, “Tüm yurttaşlarımı-
zı, adalete, bağımsız yargısına ve dolayısıyla de-
mokrasimize sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
AKP’nin Kürt açõlõmõ
tartõşmalarõna õşõk tutuyor
Haber Merkezi- Gazete-
miz yazarõ Mehmet Fa-
raç’õn son kitabõ “PKK Ne
İstiyor”; AKP’nin Kürt açõ-
lõmõ tartõşmalarõyla ortaya
çõkan sorulara dikkat çekici
yanõtlar veriyor. Cumhuriyet
Kitaplarõ’ndan çõkan çalõşma,
İmralõ-Kandil, Türkiye ve
Kuzey Irak arasõnda
PKK’nin siyasallaştõrõlmasõ
çabalarõna ve büyük tartõşma
yaratacak nihai hedefine õşõk
tutuyor.
Hizbullah ve El Kaide üze-
rine yazdõğõ 3 cilt kitabõn ar-
dõndan önceki yõl “PKK’nin
Şifreleri”ni yayõmlayan
Mehmet Faraç, örgütün 1984
yõlõndan bu yana geçirdiği
evreleri sorgulamõştõ. Bu ça-
lõşmada, Kuzey Irak’taki
peşmerge liderleri Celal Ta-
labani ile Mesut Barza-
ni’nin örgüte yõllarca ku-
cak açmasõ, Suriye ve İran’õn
kendi topraklarõnda PKK
uzantõlarõna göz yummasõ,
Irak’õ işgal eden ABD’nin
örgütü Türkiye’ye karşõ bir
koz olarak kullanmasõ, Av-
rupa Birliği ülkelerinin ör-
gütün yurtdõşõndaki faali-
yetlerine büyük olanaklar
sağlamasõ anlatõlõyor.
Faraç, kitabõnda PKK’nin
kuruluşu, ilk kadrolarõ, ilk
eylemcileri, askeri ve siya-
si yapõlanmalarõ, milis ör-
gütlenmeleri, Avrupa uzan-
tõlarõ ve ABD ile ilişkilerinin
boyutlarõyla ilgili çarpõcõ
bilgiler de veriyor. Kitapta,
PKK’nin, “Bir avuç eşkı-
ya” diye tanõmlandõğõ
1984’ten itibaren 6-7 bin
kişilik bir güce ulaşmasõ,
örgütlenme biçimi, eylem
yöntemleri, iç kavgalarõ ve
örgüt içi infazlarõn boyutla-
rõ da dikkat çekiyor?
PKK’nin şehir yapõlan-
malarõ, sabotaj timleri, sui-
kastlarõ, lojistik unsurlarõ,
İran, Suriye ve Irak’taki kol-
larõ, Hizbullah’la ilişkileri,
parasal bağlantõlarõ ve ka-
çakçõlõk yöntemleri kitabõn
ana konularõnõ oluşturuyor.
PKK ne istiyor?
Terör örgütlerini 1984 yõ-
lõndan bu yana izleyen Meh-
met Faraç’õn PKK ile ilgili
ikinci kitabõ ise geçen hafta
Cumhuriyet Kitaplarõ ara-
sõnda piyasaya çõktõ. Bir haf-
ta içinde ikinci baskõsõnõ ya-
pan “PKK Ne İstiyor” adlõ
kitap Kürt hareketindeki si-
yasallaşma güzergâhõnõn il-
ginç dönemeçlerini çarpõcõ
öngörüler ve analizlerle göz-
ler önüne seriyor.
Kitap, Öcalan’õn 1999’da
Kenya’da yakalanmasõ ve
İmralõ Adasõ’nda hapsedil-
mesiyle gelişen sürecin ya-
nõ sõra örgütün şu anki yö-
neticileriyle ve eylem stra-
tejileriyle ilgili şaşõrtõcõ bil-
giler de veriyor.
Mehmet Faraç’õn 2008-
2009 yõllarõnda örgütle ilgi-
li yaptõğõ analizleri de kap-
sayan kitapta, “Siyasallaşma
çabasını büyük oranda ta-
mamlayan PKK hedef ve
beklentilerini küçültmüş
gibi görünse de aslında ta-
mamen büyütmüştür. Ar-
tık sıkılacak her kurşun
Öcalan’ın İmralı’daki hüc-
resinin kilidini kırmakta
kullanılacaktır” deniliyor.
YARSAV kitapçığına veto
Duruşmada söz alan tutuklu tanõk emekli Tuğgeneral Veli Kü-
çük, 28 aydõr tutuklu olduğuna dikkat çekerek “Bir savaş veri-
yorum, normaldir ama hakkõmdaki kuvvetli suç şüphesi nedir, bir
açõklayõn” diye konuştu. “Ben Türk mil-
liyetçisiyim” diyen Küçük şöyle ko-
nuştu: “Ben ‘Ermeniler Azerbaycan
topraklarõndan çekilsin’ dedim diye
buradayõm. Dünya Azerbaycanlõlar
Kongresi’ne başkan seçildiğim için
buradayõm. Amerika’nõn istediği gibi,
İran’da Azerileri ayaklandõrsaydõm
burada olmazdõm. Böyle bir gücüm var
mõ? Abartõldõm, böyle bir gücüm yok.
Ben onun için buradayõm. Bana kuvvetli
suç şüphesini söyleyin. Vatan için bu-
radayõm, bunun için çarpõşacağõm.
Veli Küçük’ün suçunu söyleyin. Ben de
buna göre harbime devam edeyim.”
İkinci davanõn tutuksuz sanõğõ Mahir Akkar ta-
rafõndan çekildiği iddia edilen Ankara 11. Ağõr
Ceza Mahkemesi’ndeki Danõştay davasõnõn karar
duruşmasõna ait görüntüler ve bunlara ilişkin bi-
lirkişi çözümünün yapõldõğõ belirtildi. Erzurum 2.
Ağõr Ceza Mahkemesi, iddia edilen Ergenekon
örgütüyle ilintili olduğu iddiasõyla Erzincan Cum-
huriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner ve 3. Ordu Ko-
mutanõ Orgeneral Saldõray Berk’in de yargõlandõ-
ğõ 22 klasör halindeki dava dosyasõnõ CD’lere ak-
tararak mahkemeye gönderdi. Malatya’daki Zirve
Yayõnevi cinayeti dosyasõnda yer alan 32 sayfalõk
rapor ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafõndan
hazõrlanan rapor da dosyaya konuldu.
İLHAN CİHANER DOSYASI GELDİ
VELİ KÜÇÜK: ABARTILDIM
MEHMET FARAÇ’IN KİTABI: PKK NE İSTİYOR? İLHAN TAŞCI’NIN KİTABI: CÜPPELİ ADALET
Balyoz’da üç tahliye
İstanbul Haber Servisi - Balyoz soruşturma-
sõ kapsamõnda tutuklanan emekli Albay Ümit
Özcan, Yarbay Levent Çehreli ve Albay Ab-
dullah Zafer Arısoy üst mahkeme olan İstanbul
13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce tahliye edildi.
Bu arada tutuklu bulunan emekli Deniz Binbaşõ
Levent Bektaş’õn avukatlarõ da İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne başvrurarak tahliye
taleplerinin reddedilmesine itiraz etti.