19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
f Mthmet Bayaran ve şllrl Uzerlne Toprağı, insanı, emeği, banşı, kutsayan şiirin adı: Başaran Köy Enstitüleri, eğitim, sanat ve edebiyat alanında ülkemize kalı- cı, yaratıcı değerler kazandıran; bugün 80. yılında da adından söz ettiren cumhuriyet kurum- lannın başında yer alır. 1926 do- ğumlu Mehmet Başaran da Ke- pirtepe Köy Enstitüsü (1943), Ha- sanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü (1946) eğitiminden geçerek ya- zın dünyasında şair.öykücü, ro- mancı kimliğlyle Türk halkının hiç de hak etmediği yönetimle- rin çllesinl halkı Için çekmiş, şalr- llğini, yazariığını onlar adına bi- lemlş; yapıtlannı onlann çekisi, acısı, yasama sevinciyle maya- landırarak yoğurmuştur. GvedatYAZicı Ş iirde Başaran imzasıyla tanınz onu. 1940'h yıllann sonunda Köy Enstitüleri kaynağmdan bcslenen yeni güçler köy yazmını devinimc ceçirir. llk şiirleri 1945'te Köy Enstitü- leri Dergisînde yayımlanan Başaran, enstitülü şairler kuşağının öncüleri ara smdadır. llk kitabı 1945'te yayımlanan Ah- latAgaa (I), edebiyat dünyasında geniş yankı uyıuıdırır. Orlıan Veli 1953'te Ülkü dergisinde şunları yazar: "Halkın çocuğu halkm şıirini söylüyor. Karacaoğlan, Başa- ran, Köroğlıı, Dadaloğlu sannaş dolaş." "Ne dolnıaz çilcn varmıs/ ilk kez kırağı yaktı canını/ aşkı sonra bulutların/ rüzgârın cilvesi dcğil miydi/ dökcn yapraklarını/L.) /Dıırnıuşsun kırların bir ucuna/ ah senin halirı köylü hali/ yaşarsın kıraç toprakta/ servi-simin nıisali." "Ahlaj Ağacı" şiirinde işlcnen izdem (tema), Başaran'ın sonraki şi- irlerinin de temeli gibidir. Bundan böyle o, şiirlerinde köy insanının yaşayışını kıraç toprakla bulıışturacak, sanatınt yetiştiği toprağın insaııına adayacafctır. Başaran şiirinde doğa, devrimci gücünü toprak insanıyla paylaşmak için vardır. Emeği sürekli sömürüİen halk, bıı doğa içinde direnç aşılanarak var edilmcye çalışı- lır. "Evlcrimizin önii göz dolusu kır/ baba- mızdan kalmamış harcanan yenen/(...)/ Ka- zandığımız topraktan denizden/ düzde do- rukta terimiz yansır" (2). Kocakent dediği tstanbul'dadır 196O'lı yıllarda. Kocakent'in taşını toprağını altın belleyip göçen gecekonduların yarutıcıları- nı, emekçilerini, kentsel dokuyla bağ kura- mayan kırsal kesim insanını kentli karşısın- da yücelterek destanlaştırır. Bu Koca- kent'teki ilk izlenimlerini, tarihsel doku içindeki insanın çelişkili yaşantısını, göz- lemlerini içtcnlikle, çarpıcı özellikleriyle şii- rine yerleştirir. (3) "Köylünün karnında kırk tane gelecek yıl"; gelecek kaygısı. Bitmeyen çile. Köy ve köylü, değişmez kara yazgı. Şair kemiklerin- de uğultusunu duyumsar köyünün. Karan- lığın beyleri tuz yalatmaktadır halka. Zalı- mın rüfekleri kurşun sıkmaktadır umuda. (4) Köy Enstitülerinin baş ilkesi imece "en yoğun hevi"dir Başaran için. Köylü "to- numlardaki devrim"dir. Güneşi kanında dııyumsayansa köydür. Topraktadır, tarla- dadır onun işi. Toprağı işleyenden ayırmaz hiç şiirini. Köylü hep altta kalmıştır ama; "kişi kişiye kul." Güzelek köyünden Bay- ram Ali'nin ağzından duyurur köylünün ör- kesini: "Altta kalmışım altta/ kimden kime medet/ hey gidi kahpe dünya/ pıtraklı memleket" (5). Acılar denizinin içindedir artık. Sevgili kızı Deniz'i, can yoldaşı Hatun Birsen Başa- ran'ı zamansız yitirişini, onlann "kopanlıp alınmış yaşamlarını" şürinin dokusuna var gücüyle sindirerek doğayla adeta özdeşleşir; imgclerin sonsuz çağnşımlarına bürünerek sevdikleriyle buluşur; acısını s(ç)ağaltır. Sis Dağıntn Başında Borana Bak Borana (6) ki- tabının girişine" Altmış yıldır kıyılarak, sü- rülerek aydınlanma savaşımının ateşini can- lı tutanlara; o ateşe canını katan sevgili kı- zım Deniz'in, eşim Hatun Birsc-n'in anılan- na saygıyla..." sözlerini alarak olgunluk dö- nemi şiirlerini acılara adayacaktır. Başlangıçtaki şiirlerine yaşadığı çevreden somut ömeklcr getirir, koyar. Gittikçe -öze baglı kalınarak- soyutlanır bu örnekler. Ye- relden evrensele açılımı, iç dünyasındaki - çokça acılarla arınan- değişimlerle birlikte şiir dilini, söyleyiş ve kurguyu geliştirerek sürdürdüğünü, şiirini -dil tadından, anlaşı- lır söylemden ödün vermeden- olgunlaştır- dığını izleyebiliriz. 1 lalk dilinden, söyleyiş özelliklerinden, söz kalıplarından olabildi- ğince yararlanır: Çalgı çağnak, şavk, cücük, gövermek, tuu be, nodul, eşeğin dişi gun- nar, bissürü, gayn...vb. ömekleri şiir özüne sindirir. Başaran özde anlaşılır olan şiirin yanındadır. Kapalı şiire yüz vermez. Sözcük seçiminde, inıgc buluşunda yaratıcılığını us- talıkla kullanmasını bılir. Biçimde devrik tümce düzenine bağlanır. Uzunlu kısalı di zeleri bölümlemede, dize öbekleri oluştur- mada özgürdür. Son kitabı Koca Bir Troya Dünya di (7) "Deniz'e merhaba" der: "Toprağıyım acı- nın, özlemin, unutuşun" şiiriylc clo^aya ka- rışmanın sonsuz crincini yüreğinc akıtır: "Toprağıyım gayrı ağacın çiçeğin kuşun/ toprağıyım acının özlemin unutuşun/ kaç ağustos gömülü yüreğimde/ içimde ayazı kaç kışın/ nrmanlan ardtndan yürüten ozan/ yeniden külünden doğan Anka/ dö- necek mi gidenler kırlangıçlarla/ boşlukta kendimin ağıtı sesinı." Toprağı, insanı, emeği, banşı ve özgürlüğü kutsayan; acüar- dan damıtılan şiirin kurucusu Başaran nice şiirlerle yolun açık olsun. • (1) AhlatAğacı, Yiicel Yayınevi, Istanbul, 1953. (2) Knrşılama, Varlık Yayıncvı, Ktatıhııl. l'ttB. (3) Kocakent, 2. Bnskı, faik Akyay Yayııılan, Istanbul l')81 (4) Mefc Scli, Davak Yayınlan. 2. Baskı. Ankara, 199). (5) Pıtnklı Memleket. l'rospcro Yay. 2. Baskı, Anka ra, 19V4. (6) Sis Dnğının hofinda Bonm» Bak Boran», (iülılike ni Yayınlan, 2. Baskı, Ankara. 2(KK). (7) Koct Bir Troya Dünya, Çınar Yay., tstanbul, 1997. Bartolomeo de las Casas'tan tarihî bir soruna dair: Yeriilerin Gözyaşlan BartolomĞo de las Casas YeMlerin Gözyaşlarrnöa Latin Amerika'da sömürgeciliğe karşı direnen ilk gerilla önderi Kasik Hatuey'ln yakalanıp diri diri yakılışı sonrasındaki gelişmelerl enlne boyuna anlatıyor. 3 Mustafa YELKENLİ 1 ^ * ^ ömürgeci güçler işgal ettikleri ^ ^ her bölgeye Hıristiyan din ^ ^ adamlarını da götürerek yerli V^>J halklan Hıristiyanlaştırarak onlann, kültürel ve inançsal zihniyet- lerini de şekillendirmeye başladı. Bu misyoncrlcrin görcvi ycrli halklara Tanrı inancını aşılayarak kiliscye baglı kıknmalarını sağlamaktı. Bir- çok din adamı, yerli halklann dinsiz ol- duklannı söyleyerek Tann'nın bunlan be- yazlara kölelik yaparak cezalandırdıkları- nı da söyleyebiliyordu. Ne var ki Avrupa- lılar, sömürgeci güçlerin yaptığı katliam- ları da yine bu misyonerlerin yazdıklann- dan öğrenebildi. Yüzlerce yıl önce yerlile- re yapılan insanlık dışı uygulamalan ise ilk kez Bartolomeo de las Casas'ın eserle- riyle anlamak mümkün oldtı. Tarihçi ve papaz olan Casas Amerika yerlileri üzerindeki baskılara karşı çıkan, sömürge sistemlerini eleştiren, köleliğin kaklırılması talebinde bulunan ve insan haklan savunucusu olan ilk Avrııpalı sayı- lır. Bartolomeo de las Casas, 1520 yılında Ispanya Kralı V. Carlos'a yerlilere yapılan kötü muamelelcri anlatarak yerlilerin Hı- ristiyanlığı ancak banşçıl yöntemlerle ka- bul edebüeceğini savunur. Bunun üzerine Kral V. Carlos köleciliği yasaklayan bir yasa çıkartır ve Casas'ın "özgür yerli kent- ler" kurulması önerisini de kabul eder. Casas'ın "özgür yerli kentleri" düşüncesi ve bunu uygulamaya koyması ütopik sos- • yalist Thomas More'u da etkiler. More'un yazdığı Ütopya adlı eserinin esin kaynağı- nın Casas'ın düşünceleri olduğu söylenir. Ne var ki, özgür yerli kentleri projcsine Santo Domingo'lu encomienda sahipleri- nin karşı çıkmalan ve köleci tspanyollann bazı yerlileri kışkırtmalan üzerine "özgür yerli kenti" saldınya ıığrar; bu deneme Ocak 1522'de başarısızlıkla sonuçlanır. Başka din adamları, yerlilerin çcktikleri acılann geçmişte işledikleri günahlar ne- deniyle Tanrı tarafından cezalandınldığını söyleyerek köleliği yasaklayan yasanın yü- rürlükten kaldırılmasını sağlar. Ancak Ca- sas bu konudaki mücadelesinden geri adım atmaz; bütün yaşarnı boyunca insan haklannı savunarak köleciliğe karşı müca- dele eder. Casas'ın çabaları sonunda Kral V. Karl Hint Adalan Yeni Yasası'nı (Le- yes Nuevas) imzalar. Bu yasalara göre en- comienda babadan oğula geçmcyecek, bir kuşak sonra yerliler özgür bırakılacaktı. Ancak, sömürgecilik ve köle ticareti, köle- ciliğin ekonomideki önemi nedeniyle Ca- sas'ın düşlerinin gerçekleşmesine izin ve- rilmez. Bunun üzerine Casas Amerikan yerlilerinin haklannı savunmak için dilek- çeler, broşürler, kitaplar yazmayı yaşamı- nın son yıllarına kadar sürdürür. 90 yaşı- na kadar düşüncclcrini, projelerini yaz- maya, yetkililere iletmeye devam eder. Öl- dükten sonra Peru genel valisi Francisko de Toledo'nun önerisi üzerine kral, Ca- sas'ın bütün eserlerini toplattınr. Engelle- melere rağmen Casas'ın yapıtları Avru- pa'da çeşitli ülkelerde yayınlanır, aydınlar arasında büyük ilgi görür. Birçok Hıristiyan din adamının, yerlile- ri ilkeJ ve aşağı olduğu için köle sayılabile- ceği konusunda düşünce ileri sürünce Bartolomeo de Las Casas, bu ırkçı düşün- celere karşı çıkarak tspanyollann ycrliler- le yaptığı savaşı haksız olarak nitclendirir. Yerlilerin mallarının yağmalanmasını, topraklannın gasp edilmesini ve yerlilerin köle olarak çalışurılmasını haksız bulur. Ülkesinde îspanyol düşmanı ilan edilen Casas bu fikirlcriyle uluslararası hukukun ve insan haklarının ilk savunucusu olarak kabul edilir. Casas'ın düşünceleri birçok düşünürü etkilediği gibi 19. yüzyılın ba- şında Meksika'nın bağımsızlık mücadele- sinde ve yine başta Latin Amerika'nın devrimci önderi Simon Bolivar olmak üzere birçok devrimciye esin kaynağı olur. Daha sonra Mayaların torunları ata- lannın çektikleri acıları insanlığa duyuran Casas'a saygılannı, Meksika'daki Chiapas eyaletinin başkentine verdikleri isimle dile getirir: San Cristobal las Casas. Sömürgecilerle gittiği her yerde yerlile- rin acılarına tanıklık eden Casas, bu halk- lann acımasızca nasıl yok edildiğini eksik- siz bir şekilde Yerlilerin Gözyaşlan adlı kitabında yazar. Bir din adamının döne- minin iktidarlannın temel siyasetine yö- nettiği eleştirileriyle büyük ilgi uyandıran bu eseri aynı zamanda sömürgeciliğe karşı olan seslerin yükselmesine, kolonizasyon siyasetinin vahşet ölçülerinde acımasızca uygulanılması insanlann vicdanlarında çığlıklann yükselmesine neden olur. • Yerlilerin Gözvaglan/ Bartolomeo de las Casas/ Çeviren: Oktay Etiman/ Imge Ki- tabevi/144 s. SAYFA 26 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1053
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle