22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
nn ürkçe Günlükleri 8 NİSAN PERSEMBE ^ocuklara okumayı sevdirmek için, resimli, ince kitaplar- V d a n başlanması önerilir ya Tudem Yayınlan da öyle ya- pıyor sanki. Onun yayınlanyla okumayı sevenler kalınlığıy- la, büyüklüğüyle göz korkutan kttaplara da artık rahat ra- hat geçebilirler. Tudem'in yeni kitaplannı ben de inceden kalına, resimlilerden resimsizlere doğru sıralayayım: Aydın Balcı'dan "Dal Ucunda Gül" (resimleyen: llham Enveroğlu); Mehmet Atilla'dan "Bilgisayardaki Saklambaç" (resimle- yen: ömer Çam); Seza Kutlar Aksoy'dan Tomurcuk ve Pembe Kedi Altın Peşinde" (resimleyen: Ferit Avcı); Ahmet önej'den "Tavşan Adası'nın Sihirbazı" (resimleyen: Gökçe Akgül); Julia Donaldson'dan "Devler ve Mincik Bobolar" (çeviren: Kerem Işık, resimleyen: Paul Hess); Chris Priest- ley'den "Montague Amca'nın Oehşet Hikâyeleri" (çeviren: Zeynep Alpaslan, resimleyen: David Roberts); Mehmet Atilla'dan "Yüzümde Kırtangıç Gölgesi";.Mucize özü- nal'dan "Mahmut Esat Bozkurt - Kalpak ve Kartal; Eliza- beth Laird'den "Haçlı Seferi" (çeviren: Yiğit Değer Bengi); Patrick Ness'den "Umut Bıçagı" (çeviren: Kerem Işık) ve Oianne Hofmeyr'den "Güneş Gözü" (çeviren: Niran Elçi). 9 NİSAN CUMA Aydoğan Yavaşh'nın iletisinı günlüklerde yer vermek için uzun zamandır bekletiyorum: "Feyza öğretmenim, gü- nümüzde yazık ki bilgi, mutsuz etme işlevi görüyor. lyi bil- diğinize inandığınız, uzmanı olduğunuz konularda görüp tanık olduklannız, sizi örseliyor. Üzüyor, yıpratıyor. Sözge- limi, şimdiki gençler 'inanılmaz seviyor', 'kocaman öpüyor' ve 'aşk'lan/ilişkileri 'altı ay gibi bir süreç'te bitiyor. Yani inanılmaz'dan, 'kocaman'dan başka sıfatlan yok. Akıllan- nın almadığı her şey 'inanılmaz'... Miktar belirtmede tek öl- çüleri 'kocaman'. Hele 'süre' ile 'süreç' arasındaki farkı - birtürlü- anlamamalan, anlamak istememeleri... Bu söz- cükleri ne zaman işitsem, Türkçeyi doğru kullanmak için - deyim yerindeyse- kendini yırtan duyaıiı insanlan anımsı- yor, üzülüyorum. Diline bu kadar yabancı kalan insanlar içinde yaşamak, hiç kuşkum yok, size mutsuzluk veriyor- dur. Ah tabii... Bir de adı 'yazar'a çıkmış 'kitap ehli' var. Hani şu sözdiziminden habersiz, 'de, da'lan doğru yaza- mayan okumaz-yazarlar... Peki, bu 'yazar'lann 'metin'lerini kitap gibi yayımlayan yayınevlerine ne demeli? Patates tüccariığı yapamadığı için yayıncılık yapan küçük kafalıla- ra..." Yanıt beklemiyor Yavaşlı. Onunki yalnızca bir yakınma. Ne yanlışı var ne abartısı. Yine de ben bu kadar umutsuz değilim. Yoksa bütün zamanımı gençlere Türkçenin öne- mini, değerini anlatmak için yollarda geçirir miyim? 10 NİSAN CUMARTESİ Orçun Kuş'un "'Eninde sonunda' mı, yoksa 'önünde so- nunda' mı?" sorusu da uzun zamandır yanıt bekliyor. Sözün aslı "önünde sonunda"; önünde > eninde olmuş. Ismet Zeki Eyüboğlu, değişimi şöyle açıklıyor "ö / e / i seslileri arasındaki dönüşme sonucu 'önünde', 'eninde' oldu, yazıya geçince de hızla yayıldı. Bu dönüşmede ses benzerliğinin etkisi vardır. Nitekim 'ölünün gürû' (ölünün mezan) dönüşerek 'elinin körü' oldu." 11 NİSAN PAZAR Citmediğim yer kalmadı, tek Ayvalık'a gelmedim bu kış. Yazdan önce, Ayvalık kalabalıklaşmadan, bahan solu- mak için buraya da gelmeliydim. Geldim. Dün gece de Cunda'da Figen ve Uğur Bikje ile söyleşmenin tadını çı- kardım. Güney Gönenç'in adı günlüklerde geçmese kendi- sinin ortak bir dostumuz olduğunu, Gönenç'in klasik Türk müziğine olan ilgisi konuşulmasa bu ortak yanımızı öğre- nemeyecektim. Ayvalık'ta yayımlanan "Kıyı" dergisi ka- panmış. Taşrada dergi çıkarmak zordur, bilmez miyim; ama Uğur Bilge "Şiirce"yi gecikerek de olsa yayımlamayı sürdürüyor. 12 NİSAN PAZARTESİ Bebek temizliğinde kullanılan bir çeşit ıslak mendil. Za- ten ıslak mendil yerine yanlışlıkla alınmış; evde bebek falan yok. önce adına gözüm takılıyor, sonra da paketi alıp sağına soluna bakıyorum. Hiç Türkçe yazı yok üzerinde. "Wet Towel Wipes" yazıyor. Ekstra, x'le, "Extra" diye yazıl- mış. "Alcohol Free" var, "Hypoallergenic", "Physiological pH"... Barkot numarasından başka bir yerden anlaşılmıyor yerii malı olduğu diyeceğim; ama adı var asıl; adı "Türkiliz- ce": "BABYISH". Istanbul'daki evde, "O deterjan renkli çamaşıriar için." dediğimde Emine, elindeki paketi evirmiş, çevirmiş, "Ne- resinde yazıyor?" diye sormuştu. Sonra ben baktım. "Co- lor" diye bir yazıdan başka bir şey yoktu. Emine ilkokulu köyde bitirmiş. Ingflizce bilmiyor. Ingilizce bilmeden Türkl- ye'de yaşanamayacağını Emine'ye söyleyemedim, utan- dım. Bizim Amerikalı damat, geçen yaz Türkiye'ye geldiğinde çeyresine şöyle bir bakmış, sonra da "Türkiye'de herkes fngilizce biliyor mu?" diye sormuştu. Aslında şöyle de so- rabilirdi: "Türkiye'nin resmi dili Ingilizce mi?" 13 NİSAN SALI Cüney Gönenç, "Ideal sözcüğünün karşılığı ne olmalı?" diye yola çıkan ve "Buna olsa olsa mefkûre denir." diye "mefkûre" ucubesini oluşturan Ziya Gökalp'ı anarak Melih Cevdet Anday'ın "Dilimiz Üstüne Konuşmalar" kitabından (s. 38-39) bir paragrafı benimle paylaşmıştı; ben de tadını tek başıma çıkarmak istemedim. "Bir dilbilimcinin anlattığı bir öyküyü anımsadım. Bu dil- bilimcinin evinde -otuz kırk yıl önce oluyor- köyden gelmiş küçük bir kız varmış. Bir gün dilci bir yolculuğa çıkmak üzem toplanırken, bu küçük köylü kızdan bavulunu getir- mesini istemiş. Kız biraz sonra dönüp gelmiş, 'Beyim sizin bavulun germeci kopuk' demiş. O güne kadar 'germeç' sözcüğünü hiç duymamış olan dilbîlimci, küçük köylü kı- za: 'Germeç dediğin nedir?' diye sormuş. Kız da ona, ba- vul kapağının arkaya düşmesini önleyen iki iç yandaki bez bağlan anlatmış. Bunun üzerine dilbilimci, 'sizin köyde ona germeç mi derler?' diye sorunca küçük köylü kız, 'Hayır, bizim köyde böyle bir şey demezler, ben olsa olsa germeç denir diye düşünerek öyle söyledim' demiş." Türkçe böyledir işte. Dil sezgisi biraz gelişmiş bir kişi, yeni bir sözcük bulabilir. Ne yazık ki insanımızda sözcük bulma / yaratma cesa- retini körelttiler. Nereye baksa anlamadığı sözcükler gören bir insan, kendisini öz yurdunda yabancı gibi hissederken nereden bulsun yeni sözcük yapma cesaretini? Her yeri yabancı sözcüklerje donatanlann farkında olmadıklan en büyük tehlike bu. Ülkenin insanını kendi yurduna, kendi diline yabancılaştırdılar. Kendisini "cahil" hisseden biri ar- tık ne "germeç" diye bir sözcük uydurabilir ne de başka bir sözcük. • www.feyzahepcilingirler.com / feyzahepOgmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvan-34349 Yıldız/lst. 2 61 5 50 22 77 52 C. Bucak (yalnız ünsüz harfleri yazılacak). 26 64 56 O. Bir haber ajansı. 13 35 E. "Rainer Maira... (Alman şair). 58 28 73 17 70 9 R 20 O 10 B U L M A C A önce aşağıda tanımlan verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayılara göre bu harf- leri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktann. (Kara kareler iki sözcük arasıni; bir satınn sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alt- taki satınn başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanım- lann karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukandan aşağıya doğru Malcolm Lovvry'nin bir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı kitaptan bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A."... Günleri" (Adnan özyalçner'in bir öykü kitabı). 42 8 45 68 49 B."... dokuzuncunun adı, / Bariarda göbek atar" -Orhan Veli Kanık. Mî Nİ 21 J 139 49 60 70 1L A F E 30 40 50 61 71 R L B B H 31 41 51 62 72 P K P O J 32 42 163 73 M A 1Q E 2 13 23 1 B 0 G 1 3 14 24 33~ K 1 P T 4 15 25 34~ R J J ~K 5 16 26 35~ B C ~D 6 17 1 36 E 1 R 7 _ 127 O _ 1Q 119 Kİ 28 E 29 R 43 [52 B 53 J |74 54 M 55 Q 65 R 75 N 66 I 76 Q 46 56 C 67 N 77 B 57 66 78 J l F. Hasse. 69 10 33 60 G. Erkeklerde resmi, ciddi; kadınlarda öğle- den sonra giyilen özenli, aksesuan tamam, süslü giyim. 63 27 55 76 23 H."... Vitamini" (Cemal Süreya'nın bir şiiri). 71 I. "Güzel..." (tlhan Berk'in bir şiir kitabı). 6 14 74 16 66 J. Şiir vefikirterininşeriata aykın görülmesi yüzünden Halep'te derisi yüzülerek öldürü- len XIV. yy. tasavvuf şairi. 21 25 53 72 15 78 K. Yeniay, hilal. 41 3 19 34 Hazırlayan: İLKER MUMCUOÖLU L."... Ayna" (Erhan Bener'in bir romanı). 40 39 38 M. "Erol..." (romancı). 54 57 32 N. Irkla ilgili. 37 11 67 75 O. Hiççi. 7 46 1 20 48 18 62 12 P. Beili bir yere bosaltma. 24 47 51 44 31 R."... alkol aslında kanıksamışız / Gel yine sevişelim" (Behçet NecatigiQ. 49306536594329 1052. sayının çözümü: A. KILGI, B. IMMANUEL, C. REBECCA. D. KES, E. ŞEFET, F. İÇİN UYUDUM, G. İBLİS, H. RAC, I. VELUT, J. EDGÜ, K. BABA BANA BAĞIRMA, L. İDYLLS, M. RE- ZEDE. Şllr: "Gece yalnız gece, bense bir tesadüf bile değilim, burada, açık unutulmuş bir lambayım sadece - Vartık" C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1053 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle