19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 22 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Demokrasi Kılığında Dikta Hocaların hocası, Cumhuriyet’in en uzun soluklu yazarlarından, 1961 Anayasası başmimarlarından.. Sevgili Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun 15 Mart 1987 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmış yazısının tam başlığı: “Çağdaş Devlet ve Demokrasi Kılığında Dikta.” Bu ders verici yazıyı o tarihte okuduktan sonra kupür olarak kesip saklamış, bugün bana gönderen arkadaşım Prof. Savaş Taşkent’e en içten teşekkürlerimle.. Üzerimize giydirilmiş deli gömleği, sahibinin başından; “Bu anayasa paketi ile de yetinmeyeceğim. Hele bir benim için önemli olan adımları atayım. Başlarında dikildiğim vekillerimin oyları ile Meclis’ten geçirip daha öncesinden elimize geçirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı onayından sonra, hukuka uysa da uymasa da referandumla onaylatayım.. O rüzgârla seçimleri de aldıktan sonra, daha güçlü yeni iktidarım için; başkanlık sistemi, yepyeni bir anayasa metni ile karşınıza çıkacağım..” diyebildiği bir süreçte.. AKP’nin anayasa değişiklik paketi ile zaten yaralı yargı bağımsızlığı ilkesinin köküne kibrit suyu ekilmesinin anlamı üzerinde durmak isteyenler için.. Anayasa hukuku ustası hocamız Velidedeoğlu’nun sözünü ettiğim yazısından kimi alıntıları sizlerle paylaşmak istedim.. “Hukuka bağlı devletlerde, yasama ve yürütmenin yargısal denetimi esastır. Anayasamız (idarenin her türlü eylem ve istemlerine karşı yargı yolu açıktır) kuralını koymuştur. Böylece yürütme organı yargının, yasama organının tasarufları da Anayasa Mahkemesi’nin denetimlerine bağlıdır. Bütün bu denetimler, çağdaş hukuk devleti açısından büyük aşamalar, önemli kilometre taşlarıdır. Ancak sorun, bu anayasal kuralın kâğıt üzerinde kalıp kalmadığı, kalmayacağıdır.. .. Seçimlere dayalı, demokratik nitelikli bazı cumhuriyetlerde de insan haklarının çiğnendiği, hukuk devleti kavramının ayaklar altına alındığı görülmektedir. Ord. Prof. Ali Fuat Başgil, ‘İlmin Işığında Günün Meseleleri’ başlığı ile 1960 yılında yayımlamış olduğu broşüründe, bu durumu çok güzel anlatığı için, o satırları bugünkü dile çevirerek olduğu gibi aktarıyorum: ‘Tarih ve mukayeseli hukuk gösteriyor ki, zorbalık ve tutsaklık rejimi, her zaman gücün ve yetkinin sayılı birkaç elde ve bir başta toplanmasından doğmuştur. Eski rejimlerde egemen olan zorbalık ve baskı politikası, yoğunlaşan kuvvet tekelinin ürünüdür. Ancak bu durum yalnız diktatörlüklere özgü değildir.. Bir tek noktada toplanan, kabına sığmaz bir güç, her zaman hakkın ve özgürlüğün en büyük düşmanıdır. Bu kurala demokrasiler bir istisna oluşturmaz. Demokrasilerdeki çoğunluk da rakipsiz ve denetimsiz bir kuvvet merkezi durumuna gelince, aynı sonucu verebilir; yani o da zorbalık yoluna sapabilir. Temsil ettiğine inandığı ulusal istencin (iradenin) kutsallığına dayanarak, en kıyıcı diktatörlere rahmet okutacak bir yolda hareket edebilir. Bir hükümdardan veya bir diktatörden gelen hak ve özgürlükler düşmanlığı ile (parlamentodaki) bir çoğunluktan gelen hak ve özgürlük düşmanlığı arasında hiçbir nitelik ayırımı yoktur. Kötülük kimden gelirse gelsin, kötülüktür. Kötülüğü yapan çoğunluğun demokratik olması ve ulusal egemenliğe dayanması, yaptığı kötülüğü katlanılmaz bir duruma sokar. Çünkü çoğunluk, uyguladığı zorbalığı yasallaştırmak için ulusal istence dayandığına ve böylece zulüm yapmakta haklı olduğuna inanır. Şu halde, çoğunluğun yönetimi demek olan demokrasi, efsanelerdeki, kuyruğunu ısıran canavara benzememek için kendi iç yapısında sakladığı bu tehlikeyi karşılamak ve önlem almak, vatandaş hak ve özgürlüklerini güvenceye bağlamak ve bunun için güvence kurumları oluşturmak zorundadır. Ancak bu güvence kurumları sayesindedir ki demokrasi, özgürlük ve haklılık rejimi durumuna gelebilir. Bu konuda alınacak önlemlerin başında ve güçlüklerin anahtarı olarak (kuvvet ve yetkilerin tek elde toparlanması yerine, bölünüp birbirine karşı birer özerk organ durumuna konulması) gelir.’ Başgil, bu yazısında güvence kurumlarının önde gelenleriyle, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi gibi kurumları kastediyor, erkler ayrılığı sistemini savunuyor.. Bu koşullar da çağdaş devletin var olması için yeterli değildir. Hükümet parlamentodaki çoğunluğun desteğiyle her zaman Meclis araştırması, gensoru denetiminden kaçabilir..” Velidedeoğlu yazısında devamla çağdaş hukuk devletinin ilkelerini, “a) Tam bağımsızlık ve laiklik. b) Demokratik parlamenter yönetim. c) Yargının bağımsızlığı. ç) Yasama ve yürütmenin yargısal denetimi. d) Devlette erkelerin ayrılığı. e) İnsan hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması. f) Devletin yalnız siyasal değil, sosyal nitelikli olması; söz konusu hakların güvenceye alınması. g) Bütün bunların kâğıt üstünde kalmaması, uygulanması için yaptırımlar konulması” olarak özetliyor, bu öğelerden bir tekinin bile eksik olması halinde çağdaş, demokratik hukuk devletinden söz edilemeyeceğinin altını çiziyor. Yazısını altı siyah çizilmiş şu saptamalarla noktalıyor; “Çağdaş devlet dediğimiz toplumsal varlık, bütün bunları sağlayan devlettir. Demokrasi kılığındaki dikta rejimlerinin bir oyun, aldatmacadan başka bir şey olmadığı böylece açık seçik belirmiş oluyor.” [email protected] Vergileri arttõracağõz diye yapõlan ÖTV zamlarõ ters tepiyor. Kaçak sigara girişi hõzlandõkça gelirler düşüyor Kaş yaparken göz çõkardõlar Her sektör vergi kaçırıyor ANKARA (AA) - Maliye Bakanlõğõ gelirler kont- rolörlerinin geçen yõl yaptõklarõ denetimlerde, vergi kaçõrmayan tek bir sektöre rastlanmadõ. En fazla ka- çak da 172.4 milyon liralõk matrah farkõyla alkollü içkilerde ortaya çõkarõldõ. Gelir İdaresi Başkanlõğõ bünyesinde faaliyet göste- ren gelirler kontrolörleri, geçen yõl 1.382 vergi ince- lemesi gerçekleştirdi. Bu incelemelerde 9 milyar 885 milyon 232 bin 381 liralõk matrah büyüteç altõna alõndõ. İnceleme sonucunda mükelleflerin 9 milyar 885 milyon liralõk gelir bildirimine karşõlõk, 74 mil- yar 692 milyon 282 bin 764 liralõk geliri kaçõrdõğõ anlaşõldõ. Bu şekilde her 100 liralõk gelirin sadece 11.7 lirasõnõn beyan edildiği belirlendi. Gelirler kontrolörlerinin gelir kaçağõ bulduğu mü- kelleflere 3 milyar 983 milyon 297 bin 588 lira vergi borcu çõkarõldõ. Bu mükelleflere 4 milyar 585 mil- yon 13 bin 59 lira da ceza kesildi. Her aktif gelirler için 240 milyon 168 bin liralõk matrah farkõ bulunur- ken, en fazla vergi kayõp ve kaçağõnõn da kurumlar vergisi, katma değer vergisi, damga vergisi ve gelir vergisinde olduğu görüldü. Ekonomi Servisi - Tür- kiye’ye kaçak sigara giri- şindeki hõzlanma, tütün- den alõnan vergi gelirleri- ni tehdit eder hale geldi. Yõlõn ilk iki ayõnda baz et- kisi ve çeşitli nedenlerle önceki yõla göre artõş gös- teren tütün ürünlerinden gelen ÖTV gelirleri, Mart 2010’dan itibaren yüzde 37.1 düşüşle 808 milyon li- radan 508 milyon liraya geriledi. Maliye’nin bu ka- lemde beklediği 11.5 mil- yar liralõk toplam gelirin en az 1-1.5 milyar lira düşük kapatmasõ bekleniyor. Son beş yõlda piyasa pa- yõnõ yüzde 8’den yüzde 22’ye taşõyan Japan To- bacco International’õn (JTI) Başkan Yar- dõmcõsõ ve Türkiye Genel Müdürü Bil- gehan Anlaş, Türkiye’de top- lam sigara tüke- timinin, 2009’un birinci çeyreği ile 2010’un ilk çey- reği arasõnda yüz- de 6’lõk bir düşüş gösterdiğini belirte- rek, “Piyasa araştırma- larımız, bunun yarısının uygulamaya giren sigara yasaklarından kalanının da kaçak sigara girişin- den kaynaklandığını gös- teriyor” dedi. Anlaş’õn verdiği bilgilere göre Do- ğu ve Güneydoğu bölge- sindeki tüm satõş noktala- rõnõn yüzde 30’unda kaçak sigara bulunuyor. Kaçak ürün genellikle daha yok- sul olan kõrsal kesimde da- ha yoğun oranlarda piya- saya sürülüyor. Doğu ve Güneydoğu illerinde satõ- lan her 100 paketin 21’i ka- çak üründen oluşuyor. Ka- yõtlara göre yakalanan ka- çak sigara miktarlarõnda da dört kat artõş var. Anlaş, özetle şunları vurguladı:  ÖTV zamlarõnõn yü- rürlüğe girdiği yõlbaşõn- dan itibaren hõzlanan kaçak oranõ her ay katlanarak ar- tõyor. Kaçağõn sonuçlarõ bundan sonra daha da be- lirginleşecek. Sadece bu yõl sonuna kadar 5.5 milyon paket kaçak sigaranõn pi- yasaya sõzacağõnõ ve dev- letin vergi kaybõnõn 1.5 milyar lirayõ bulacağõ tah- min ediyoruz. ÖTV’nin yüzde 28’i tütünden.  Kaçak, yõlbaşõndaki ÖTV artõşlarõnõn fiyatlara yansõmasõyla hõzlandõ. Bir paket sigara fi- yatõnõn yüzde 78’ini oluşturan vergiler nedeniy- le Türkiye ile komşularõ ara- sõndaki fiyat farklarõ iyice art- tõ. Bizde ortala- ma sigara fiyatla- rõ 3.5 dolar. Yuna- nistan hariç komşu- larõmõzda ve Ortado- ğu’da en fazla 1.2 dolar.  Kaçak sigara genel- likle Kuzey Irak’ta varlõğõ bilinen “çakma” sigara üreticisi fabrikadan ve vi- ze nedeniyle geçiş kolay- lõklarõ sağlanan komşular- dan giriyor. Bunlar ara- sõnda yurtdõşõnda üretil- miş ve komşu pazarlarda satõşa sunulmuş ürünler de var.  Sigara üreticilerini de çok rahatsõz eden bu duru- ma bir çözüm bulunmalõ. Kaçağõn arkasõnda kim varsa ortaya çõkarõlmalõ, denetimler buna göre yo- ğunlaştõrõlmalõ. MURAT İLEM ATİNA - Yunanistan’õn ekonomik sorununa çö- züm bulmasõnda destek mekanizmasõnõn işleve gir- mesi için müzakereler Atina’da dün başladõ. Yunan makamlarõnõn, IMF, AB Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankasõ yetkilileri “troykası” ile destek mekanizmasõnõn koşullarõna açõklõk geti- rilmesi kapsamlõ müzakerelerinin 10 gün kadar sürmesi bekleniyor. Basõn - yayõn organlarõ, troyka ile müzakere masasõnda, emekli maaşlarõ ile maaşlarda kesinti ve kamu çalõşanlarõnõn sayõsõnõn azaltõlmasõ gibi konularõn da bu- lunduğunu ileri sürdü. Yunanistan için önümüzdeki 20 günlük sürenin “kritik olduğu” değerlendirmesi yapõlan haberlerde, alõnacak olan bor- cun tutarõ, ne zaman ve hangi şartlarla alõnacağõnõn bu süreçte netlik kazanacağõ belirtildi. Öte yandan Troyka öncesinde ekonomi ile ilgili olarak çeşitli bakanlarõn yaptõğõ açõklamalar, Yorgo Papandreu’yu kõzdõrdõ. “Ülkemiz zaten ip üstünde yürüyor” diyen Papandreu, ekonomi ve maliye bakanlarõ dõşõndaki bakanlarõ uyararak “Ağzı olan konuşmasın, yorumcu gazetecilik yapmayın” dedi. Ayrõca Yunanistan’da işsizliğin 2010 yõlõ ocak ayõ itibarõyla yüzde 11.3 oranõna ulaştõğõ ifade edilerek son 6 yõlõn en yüksek işsizlik oranõnõn kaydedildiği belirtildi. Unilever kişisel bakımda payını yüzde 30’a çıkardı Ekonomi Serevisi - Koç Hol- ding’de Bülent Bulgurlu Üst Düzey Yöneticilik (CEO) görevini Turgay Durak’a devrediyor. Bulgurlu, Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi olarak çalõşmalarõnõ sürdürecek. Koç Holding’in 46. olağan genel kurul toplantõsõ dün Nakkaştepe’de- ki holding merkezinde gerçekleştirildi. Genel kurulda konuşan Koç Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanõ Mus- tafa Koç, 2008 ve 2009’un bankacõ- lõğõn altõn yõllarõ olduğunu belirterek, “Fakat Yapı Kredi Bankası yüzde 50 İtalyan Unicredit Bankası ile or- taklık içerisinde. Yabancı ortağı- mızın risk alma iştahı öbür ban- kalardan daha az olduğu için bu- rada biz göreceli olarak dezavan- tajlı durumdayız” dedi. Koç; 2008’in ikinci yarõsõndan iti- baren bütün ülke ekonomilerini etki- si altõna alan küresel krizin, dünyanõn sosyoekonomik yapõsõnõ yeniden şe- killendireceğini, önümüzdeki yõllarda ekonomik gücün merkezinin Doğu’ya doğru kayacağõnõ söyledi. Koç, “Kü- resel krizin, Türkiye’ye bakıldı- ğında ilk göze çarpan etkisi, eko- nominin 2009’da yüzde 5 küçül- mesidir. Olumlu nokta ise Türki- ye’deki bankacılık sektörünün dim- dik ayakta durmasıydı” dedi. Genel kurulda ayrõca sermaye pi- yasasõ mevzuatõ ile esas mukavele hü- kümlerine göre kâr dağõtõmõnõn 283 milyon 358 bin 516.69 lira or- taklara birinci temettü; 10 milyon 838 bin 360.99 lira emekli ve yar- dõm sandõğõ vakfõna, 38 milyon 875 bin 588.24 lira intifa senedi sa- hiplerine ve 26 milyon 641 bin 483.31 lira ortaklara ikinci te- mettü şeklin- de gerçek- leştirilmesi oybirliğiyle kabul edildi. Ekonomi Servisi - Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakõm Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardõmcõsõ Zeynep Yalım Uzun, Unilever Türkiye’nin geçen yõl ev ve kişisel bakõm pazarõndan yüzde 30.7 pay alarak pazarõn lideri olduğunu söyledi. Uzun, bu- radaki başarõnõn arkasõnda aralõksõz devam eden AR- GE çalõşmalarõnõn olduğunu belirtti. Yeni ultra konsantre sõvõ deterjan Omo Total’in tanõtõm toplantõsõnda konuşan Uzun, hõzlõ tüketim pa- zarõnõn geçen yõl yüzde 13 oranõnda büyüdüğünü, ev ve kişisel bakõm pazarõnõn ise yõlõ yüzde 16’lõk bü- yüme ile kapattõğõnõ kaydetti. Uzun “Kriz yılı ol- masına rağmen alınan bu sonuçlar çok önemli. Unilever Türkiye geçen yıl ev ve kişisel bakım pa- zarından yüzde 30.7 pay alarak burada da li- derliği korudu” dedi. Dünya çamaşõr bakõm paza- rõnõn toplam 6.8 milyar Avro olduğunu, her yarõm saatte 7 milyondan fazla yõkama yapõldõğõnõ anlatan Uzun, Türkiye’nin ise yüzde 98 çamaşõr makinesi penetrasyonu ile iyi bir tablo çizdiğini söyledi. Geçen yõl yapõlan incelemelerde Türkiye’de mükelleflerin her 100 liralõk gelirin sadece 11.7 lirasõnõ beyan ettikleri ortaya çõktõ. Koç Holding’de Bülent Bulgurlu üst düzey yöneticilik görevinden ayrõlõyor. Yerine Durak gelecek Yunanistan’daki kriz nedeniyle komünist sendika üyeleri Atina’nın yakınlarında bulunan Piraeus Limanı’nda feribotların girişini engelledi. Maliye ÖTV’yi arttõrdõkça yükselen sigara fiyatlarõ komşularõn üç-dört katõna ulaşõnca hesaplar bozuldu. Tütünden alõnan vergilerde yõllõk kaybõn 1.5 milyar lirayõ bulmasõ bekleniyor. Krizin arkasõnda yolsuzluk da var Ekonomi Servisi - Uz- manlara göre Goldman Sachs’a açõlan dava, kri- zin arkasõnda sadece hõrs ve denetimsizlik değil, yolsuzluklarõn da bulu- nabileceğini ortaya ko- yuyor. ABD’de Sermaye Pi- yasasõ Kurulu (SEC), Goldman Sachs olayõnda otoritesini ve gücünü gös- terdi. Tekrar bir mali kri- zin çõkmamasõ için sõkõ bir denetim kurumu olmayõ amaçlayan SEC, ABD yönetiminin mali piyasa- larõ düzenleme çalõşma- larõnõ da desteklemiş oldu. Uzmanlar, SEC’in, bankalara uygulayacağõ cezalarõn, bankalarõn ger- çek boyutuna göre yeter- siz olduğunu vurgular- ken, yõlõn ilk çeyreğinde 3.3 milyar dolar kâr elde eden Goldman Sachs’a verilebilecek para cezasõ- nõn gerçek anlamda cay- dõrõcõ olamayabilece- ğine dikkat çekiyor- lar. Ancak SEC yetkilileri kurulun elinde para cezasõ- nõn dõşõnda alter- natif yöntem- lerin bulundu- ğunu hatõrlata- rak, SEC tarafõndan suçlanan kurumun hisse- lerinin düştüğünü, hisse- darlarõn dava açabildiğini vurguluyorlar. Uzmanlar, davanõn, krizin arkasõnda, kanunsuz işlemlerin ya- põlmasõnõn da bulunup bulunmadõğõnõn ortaya çõ- kacağõnõ kaydediyor. AB Komisyonu üyesi krizden çıkış için Yunanistan hükümeti ile görüşmek için Atina’ya geldi. Papandreu: Ağzõ olan konuşmasõn Türk Telekom kârını yüzde 88 arttırdı Ekonomi Servisi - Türk Telekom, 2010’un bi- rinci çeyreğinde, net kârõnõ, önceki yõlõn aynõ dö- nemine kõyasla yüzde 88 arttõrarak 546 milyon TL’ye çõkardõ. Şirketin 2010 birinci çeyrek kon- solide geliri ise 2009’un aynõ dönemine göre yüz- de 3 artarak 2.6 milyar TL’ye ulaştõ. Türk Telekom’dan mali sonuçlara ilişkin olarak ya- põlan açõklamada, mobil iletişim gelirlerinin 2010’un ilk çeyreğinde, 2009’un aynõ dönemine göre yüzde 22 artarak, 647 milyon TL’ye yükseldiği belirtildi. Açõklamada ADSL gelirlerinin de 2010 yõlõ ilk çey- reğinde, net 200 bin abone sayõsõ artõşõyla 2009’un aynõ dönemine kõyasla yüzde 21 yükseliş gösterdi. Koç’un yeni CEO’su Turgay Durak Turgay Durak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle