Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
22 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Demokrasi Kılığında
Dikta
Hocaların hocası, Cumhuriyet’in en uzun soluklu
yazarlarından, 1961 Anayasası başmimarlarından..
Sevgili Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun
15 Mart 1987 tarihli Cumhuriyet gazetesinde
yayımlanmış yazısının tam başlığı: “Çağdaş Devlet
ve Demokrasi Kılığında Dikta.” Bu ders verici yazıyı
o tarihte okuduktan sonra kupür olarak kesip
saklamış, bugün bana gönderen arkadaşım Prof.
Savaş Taşkent’e en içten teşekkürlerimle..
Üzerimize giydirilmiş deli gömleği, sahibinin
başından; “Bu anayasa paketi ile de
yetinmeyeceğim. Hele bir benim için önemli olan
adımları atayım. Başlarında dikildiğim vekillerimin
oyları ile Meclis’ten geçirip daha öncesinden
elimize geçirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı onayından
sonra, hukuka uysa da uymasa da referandumla
onaylatayım.. O rüzgârla seçimleri de aldıktan
sonra, daha güçlü yeni iktidarım için; başkanlık
sistemi, yepyeni bir anayasa metni ile karşınıza
çıkacağım..” diyebildiği bir süreçte.. AKP’nin
anayasa değişiklik paketi ile zaten yaralı yargı
bağımsızlığı ilkesinin köküne kibrit suyu
ekilmesinin anlamı üzerinde durmak isteyenler
için.. Anayasa hukuku ustası hocamız
Velidedeoğlu’nun sözünü ettiğim yazısından kimi
alıntıları sizlerle paylaşmak istedim..
“Hukuka bağlı devletlerde, yasama ve
yürütmenin yargısal denetimi esastır. Anayasamız
(idarenin her türlü eylem ve istemlerine karşı yargı
yolu açıktır) kuralını koymuştur. Böylece yürütme
organı yargının, yasama organının tasarufları da
Anayasa Mahkemesi’nin denetimlerine bağlıdır.
Bütün bu denetimler, çağdaş hukuk devleti
açısından büyük aşamalar, önemli kilometre
taşlarıdır. Ancak sorun, bu anayasal kuralın kâğıt
üzerinde kalıp kalmadığı, kalmayacağıdır..
.. Seçimlere dayalı, demokratik nitelikli bazı
cumhuriyetlerde de insan haklarının çiğnendiği,
hukuk devleti kavramının ayaklar altına alındığı
görülmektedir. Ord. Prof. Ali Fuat Başgil, ‘İlmin
Işığında Günün Meseleleri’ başlığı ile 1960 yılında
yayımlamış olduğu broşüründe, bu durumu çok
güzel anlatığı için, o satırları bugünkü dile çevirerek
olduğu gibi aktarıyorum:
‘Tarih ve mukayeseli hukuk gösteriyor ki, zorbalık
ve tutsaklık rejimi, her zaman gücün ve yetkinin
sayılı birkaç elde ve bir başta toplanmasından
doğmuştur. Eski rejimlerde egemen olan zorbalık ve
baskı politikası, yoğunlaşan kuvvet tekelinin
ürünüdür. Ancak bu durum yalnız diktatörlüklere
özgü değildir.. Bir tek noktada toplanan, kabına
sığmaz bir güç, her zaman hakkın ve özgürlüğün en
büyük düşmanıdır. Bu kurala demokrasiler bir
istisna oluşturmaz. Demokrasilerdeki çoğunluk da
rakipsiz ve denetimsiz bir kuvvet merkezi durumuna
gelince, aynı sonucu verebilir; yani o da zorbalık
yoluna sapabilir. Temsil ettiğine inandığı ulusal
istencin (iradenin) kutsallığına dayanarak, en kıyıcı
diktatörlere rahmet okutacak bir yolda hareket
edebilir. Bir hükümdardan veya bir diktatörden
gelen hak ve özgürlükler düşmanlığı ile
(parlamentodaki) bir çoğunluktan gelen hak ve
özgürlük düşmanlığı arasında hiçbir nitelik ayırımı
yoktur. Kötülük kimden gelirse gelsin, kötülüktür.
Kötülüğü yapan çoğunluğun demokratik olması ve
ulusal egemenliğe dayanması, yaptığı kötülüğü
katlanılmaz bir duruma sokar. Çünkü çoğunluk,
uyguladığı zorbalığı yasallaştırmak için ulusal
istence dayandığına ve böylece zulüm yapmakta
haklı olduğuna inanır.
Şu halde, çoğunluğun yönetimi demek olan
demokrasi, efsanelerdeki, kuyruğunu ısıran
canavara benzememek için kendi iç yapısında
sakladığı bu tehlikeyi karşılamak ve önlem almak,
vatandaş hak ve özgürlüklerini güvenceye
bağlamak ve bunun için güvence kurumları
oluşturmak zorundadır. Ancak bu güvence
kurumları sayesindedir ki demokrasi, özgürlük ve
haklılık rejimi durumuna gelebilir. Bu konuda
alınacak önlemlerin başında ve güçlüklerin anahtarı
olarak (kuvvet ve yetkilerin tek elde toparlanması
yerine, bölünüp birbirine karşı birer özerk organ
durumuna konulması) gelir.’
Başgil, bu yazısında güvence kurumlarının önde
gelenleriyle, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi gibi
kurumları kastediyor, erkler ayrılığı sistemini
savunuyor.. Bu koşullar da çağdaş devletin var
olması için yeterli değildir. Hükümet parlamentodaki
çoğunluğun desteğiyle her zaman Meclis
araştırması, gensoru denetiminden kaçabilir..”
Velidedeoğlu yazısında devamla çağdaş hukuk
devletinin ilkelerini, “a) Tam bağımsızlık ve laiklik. b)
Demokratik parlamenter yönetim. c) Yargının
bağımsızlığı. ç) Yasama ve yürütmenin yargısal
denetimi. d) Devlette erkelerin ayrılığı. e) İnsan hak
ve özgürlüklerinin güvence altına alınması. f)
Devletin yalnız siyasal değil, sosyal nitelikli olması;
söz konusu hakların güvenceye alınması. g) Bütün
bunların kâğıt üstünde kalmaması, uygulanması için
yaptırımlar konulması” olarak özetliyor, bu
öğelerden bir tekinin bile eksik olması halinde
çağdaş, demokratik hukuk devletinden söz
edilemeyeceğinin altını çiziyor.
Yazısını altı siyah çizilmiş şu saptamalarla
noktalıyor; “Çağdaş devlet dediğimiz toplumsal
varlık, bütün bunları sağlayan devlettir. Demokrasi
kılığındaki dikta rejimlerinin bir oyun, aldatmacadan
başka bir şey olmadığı böylece açık seçik belirmiş
oluyor.”
soner@cumhuriyet.com.tr
Vergileri arttõracağõz diye yapõlan ÖTV zamlarõ ters tepiyor. Kaçak sigara girişi hõzlandõkça gelirler düşüyor
Kaş yaparken göz çõkardõlar
Her sektör vergi kaçırıyor
ANKARA (AA) - Maliye Bakanlõğõ gelirler kont-
rolörlerinin geçen yõl yaptõklarõ denetimlerde, vergi
kaçõrmayan tek bir sektöre rastlanmadõ. En fazla ka-
çak da 172.4 milyon liralõk matrah farkõyla alkollü
içkilerde ortaya çõkarõldõ.
Gelir İdaresi Başkanlõğõ bünyesinde faaliyet göste-
ren gelirler kontrolörleri, geçen yõl 1.382 vergi ince-
lemesi gerçekleştirdi. Bu incelemelerde 9 milyar 885
milyon 232 bin 381 liralõk matrah büyüteç altõna
alõndõ. İnceleme sonucunda mükelleflerin 9 milyar
885 milyon liralõk gelir bildirimine karşõlõk, 74 mil-
yar 692 milyon 282 bin 764 liralõk geliri kaçõrdõğõ
anlaşõldõ. Bu şekilde her 100 liralõk gelirin sadece
11.7 lirasõnõn beyan edildiği belirlendi.
Gelirler kontrolörlerinin gelir kaçağõ bulduğu mü-
kelleflere 3 milyar 983 milyon 297 bin 588 lira vergi
borcu çõkarõldõ. Bu mükelleflere 4 milyar 585 mil-
yon 13 bin 59 lira da ceza kesildi. Her aktif gelirler
için 240 milyon 168 bin liralõk matrah farkõ bulunur-
ken, en fazla vergi kayõp ve kaçağõnõn da kurumlar
vergisi, katma değer vergisi, damga vergisi ve gelir
vergisinde olduğu görüldü.
Ekonomi Servisi - Tür-
kiye’ye kaçak sigara giri-
şindeki hõzlanma, tütün-
den alõnan vergi gelirleri-
ni tehdit eder hale geldi.
Yõlõn ilk iki ayõnda baz et-
kisi ve çeşitli nedenlerle
önceki yõla göre artõş gös-
teren tütün ürünlerinden
gelen ÖTV gelirleri, Mart
2010’dan itibaren yüzde
37.1 düşüşle 808 milyon li-
radan 508 milyon liraya
geriledi. Maliye’nin bu ka-
lemde beklediği 11.5 mil-
yar liralõk toplam gelirin en
az 1-1.5 milyar lira düşük
kapatmasõ bekleniyor.
Son beş yõlda piyasa pa-
yõnõ yüzde 8’den yüzde
22’ye taşõyan Japan To-
bacco International’õn
(JTI) Başkan Yar-
dõmcõsõ ve Türkiye
Genel Müdürü Bil-
gehan Anlaş,
Türkiye’de top-
lam sigara tüke-
timinin, 2009’un
birinci çeyreği ile
2010’un ilk çey-
reği arasõnda yüz-
de 6’lõk bir düşüş
gösterdiğini belirte-
rek, “Piyasa araştırma-
larımız, bunun yarısının
uygulamaya giren sigara
yasaklarından kalanının
da kaçak sigara girişin-
den kaynaklandığını gös-
teriyor” dedi. Anlaş’õn
verdiği bilgilere göre Do-
ğu ve Güneydoğu bölge-
sindeki tüm satõş noktala-
rõnõn yüzde 30’unda kaçak
sigara bulunuyor. Kaçak
ürün genellikle daha yok-
sul olan kõrsal kesimde da-
ha yoğun oranlarda piya-
saya sürülüyor. Doğu ve
Güneydoğu illerinde satõ-
lan her 100 paketin 21’i ka-
çak üründen oluşuyor. Ka-
yõtlara göre yakalanan ka-
çak sigara miktarlarõnda
da dört kat artõş var.
Anlaş, özetle şunları
vurguladı:
ÖTV zamlarõnõn yü-
rürlüğe girdiği yõlbaşõn-
dan itibaren hõzlanan kaçak
oranõ her ay katlanarak ar-
tõyor. Kaçağõn sonuçlarõ
bundan sonra daha da be-
lirginleşecek. Sadece bu yõl
sonuna kadar 5.5 milyon
paket kaçak sigaranõn pi-
yasaya sõzacağõnõ ve dev-
letin vergi kaybõnõn 1.5
milyar lirayõ bulacağõ tah-
min ediyoruz. ÖTV’nin
yüzde 28’i tütünden.
Kaçak, yõlbaşõndaki
ÖTV artõşlarõnõn fiyatlara
yansõmasõyla hõzlandõ.
Bir paket sigara fi-
yatõnõn yüzde
78’ini oluşturan
vergiler nedeniy-
le Türkiye ile
komşularõ ara-
sõndaki fiyat
farklarõ iyice art-
tõ. Bizde ortala-
ma sigara fiyatla-
rõ 3.5 dolar. Yuna-
nistan hariç komşu-
larõmõzda ve Ortado-
ğu’da en fazla 1.2 dolar.
Kaçak sigara genel-
likle Kuzey Irak’ta varlõğõ
bilinen “çakma” sigara
üreticisi fabrikadan ve vi-
ze nedeniyle geçiş kolay-
lõklarõ sağlanan komşular-
dan giriyor. Bunlar ara-
sõnda yurtdõşõnda üretil-
miş ve komşu pazarlarda
satõşa sunulmuş ürünler de
var.
Sigara üreticilerini de
çok rahatsõz eden bu duru-
ma bir çözüm bulunmalõ.
Kaçağõn arkasõnda kim
varsa ortaya çõkarõlmalõ,
denetimler buna göre yo-
ğunlaştõrõlmalõ.
MURAT İLEM
ATİNA - Yunanistan’õn ekonomik sorununa çö-
züm bulmasõnda destek mekanizmasõnõn işleve gir-
mesi için müzakereler Atina’da dün başladõ.
Yunan makamlarõnõn, IMF, AB Komisyonu ve
Avrupa Merkez Bankasõ yetkilileri “troykası” ile
destek mekanizmasõnõn koşullarõna açõklõk geti-
rilmesi kapsamlõ müzakerelerinin 10 gün kadar
sürmesi bekleniyor. Basõn - yayõn organlarõ,
troyka ile müzakere masasõnda, emekli maaşlarõ
ile maaşlarda kesinti ve kamu çalõşanlarõnõn
sayõsõnõn azaltõlmasõ gibi konularõn da bu-
lunduğunu ileri sürdü. Yunanistan
için önümüzdeki 20 günlük sürenin “kritik olduğu”
değerlendirmesi yapõlan haberlerde, alõnacak olan bor-
cun tutarõ, ne zaman ve hangi şartlarla alõnacağõnõn bu
süreçte netlik kazanacağõ belirtildi.
Öte yandan Troyka öncesinde ekonomi ile ilgili
olarak çeşitli bakanlarõn yaptõğõ açõklamalar,
Yorgo Papandreu’yu kõzdõrdõ. “Ülkemiz zaten
ip üstünde yürüyor” diyen Papandreu, ekonomi
ve maliye bakanlarõ dõşõndaki bakanlarõ uyararak
“Ağzı olan konuşmasın, yorumcu gazetecilik
yapmayın” dedi. Ayrõca Yunanistan’da işsizliğin
2010 yõlõ ocak ayõ itibarõyla yüzde 11.3 oranõna
ulaştõğõ ifade edilerek son 6 yõlõn en yüksek işsizlik
oranõnõn kaydedildiği belirtildi.
Unilever kişisel bakımda
payını yüzde 30’a çıkardı
Ekonomi Serevisi - Koç Hol-
ding’de Bülent Bulgurlu Üst Düzey
Yöneticilik (CEO) görevini Turgay
Durak’a devrediyor. Bulgurlu, Koç
Holding Yönetim Kurulu üyesi olarak
çalõşmalarõnõ sürdürecek.
Koç Holding’in 46. olağan genel
kurul toplantõsõ dün Nakkaştepe’de-
ki holding merkezinde gerçekleştirildi.
Genel kurulda konuşan Koç Hol-
ding Yönetim Kurulu Başkanõ Mus-
tafa Koç, 2008 ve 2009’un bankacõ-
lõğõn altõn yõllarõ olduğunu belirterek,
“Fakat Yapı Kredi Bankası yüzde
50 İtalyan Unicredit Bankası ile or-
taklık içerisinde. Yabancı ortağı-
mızın risk alma iştahı öbür ban-
kalardan daha az olduğu için bu-
rada biz göreceli olarak dezavan-
tajlı durumdayız” dedi.
Koç; 2008’in ikinci yarõsõndan iti-
baren bütün ülke ekonomilerini etki-
si altõna alan küresel krizin, dünyanõn
sosyoekonomik yapõsõnõ yeniden şe-
killendireceğini, önümüzdeki yõllarda
ekonomik gücün merkezinin Doğu’ya
doğru kayacağõnõ söyledi. Koç, “Kü-
resel krizin, Türkiye’ye bakıldı-
ğında ilk göze çarpan etkisi, eko-
nominin 2009’da yüzde 5 küçül-
mesidir. Olumlu nokta ise Türki-
ye’deki bankacılık sektörünün dim-
dik ayakta durmasıydı” dedi.
Genel kurulda ayrõca sermaye pi-
yasasõ mevzuatõ ile esas mukavele hü-
kümlerine göre kâr dağõtõmõnõn
283 milyon 358 bin 516.69 lira or-
taklara birinci temettü; 10 milyon
838 bin 360.99 lira emekli ve yar-
dõm sandõğõ vakfõna, 38 milyon
875 bin 588.24 lira intifa senedi sa-
hiplerine ve 26 milyon 641 bin
483.31 lira ortaklara ikinci te-
mettü şeklin-
de gerçek-
leştirilmesi
oybirliğiyle
kabul edildi.
Ekonomi Servisi - Unilever Türkiye Ev ve Kişisel
Bakõm Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardõmcõsõ
Zeynep Yalım Uzun, Unilever Türkiye’nin geçen
yõl ev ve kişisel bakõm pazarõndan yüzde 30.7 pay
alarak pazarõn lideri olduğunu söyledi. Uzun, bu-
radaki başarõnõn arkasõnda aralõksõz devam eden AR-
GE çalõşmalarõnõn olduğunu belirtti.
Yeni ultra konsantre sõvõ deterjan Omo Total’in
tanõtõm toplantõsõnda konuşan Uzun, hõzlõ tüketim pa-
zarõnõn geçen yõl yüzde 13 oranõnda büyüdüğünü, ev
ve kişisel bakõm pazarõnõn ise yõlõ yüzde 16’lõk bü-
yüme ile kapattõğõnõ kaydetti. Uzun “Kriz yılı ol-
masına rağmen alınan bu sonuçlar çok önemli.
Unilever Türkiye geçen yıl ev ve kişisel bakım pa-
zarından yüzde 30.7 pay alarak burada da li-
derliği korudu” dedi. Dünya çamaşõr bakõm paza-
rõnõn toplam 6.8 milyar Avro olduğunu, her yarõm
saatte 7 milyondan fazla yõkama yapõldõğõnõ anlatan
Uzun, Türkiye’nin ise yüzde 98 çamaşõr makinesi
penetrasyonu ile iyi bir tablo çizdiğini söyledi.
Geçen yõl
yapõlan
incelemelerde
Türkiye’de
mükelleflerin her
100 liralõk gelirin
sadece 11.7 lirasõnõ
beyan ettikleri
ortaya çõktõ.
Koç Holding’de Bülent Bulgurlu üst düzey yöneticilik
görevinden ayrõlõyor. Yerine Durak gelecek
Yunanistan’daki kriz
nedeniyle komünist
sendika üyeleri
Atina’nın
yakınlarında bulunan
Piraeus Limanı’nda
feribotların girişini
engelledi.
Maliye ÖTV’yi arttõrdõkça yükselen sigara
fiyatlarõ komşularõn üç-dört katõna ulaşõnca
hesaplar bozuldu. Tütünden alõnan vergilerde
yõllõk kaybõn 1.5 milyar lirayõ bulmasõ bekleniyor.
Krizin arkasõnda
yolsuzluk da var
Ekonomi Servisi - Uz-
manlara göre Goldman
Sachs’a açõlan dava, kri-
zin arkasõnda sadece hõrs
ve denetimsizlik değil,
yolsuzluklarõn da bulu-
nabileceğini ortaya ko-
yuyor.
ABD’de Sermaye Pi-
yasasõ Kurulu (SEC),
Goldman Sachs olayõnda
otoritesini ve gücünü gös-
terdi. Tekrar bir mali kri-
zin çõkmamasõ için sõkõ bir
denetim kurumu olmayõ
amaçlayan SEC, ABD
yönetiminin mali piyasa-
larõ düzenleme çalõşma-
larõnõ da desteklemiş oldu.
Uzmanlar, SEC’in,
bankalara uygulayacağõ
cezalarõn, bankalarõn ger-
çek boyutuna göre yeter-
siz olduğunu vurgular-
ken, yõlõn ilk çeyreğinde
3.3 milyar dolar kâr elde
eden Goldman Sachs’a
verilebilecek para cezasõ-
nõn gerçek anlamda cay-
dõrõcõ olamayabilece-
ğine dikkat çekiyor-
lar. Ancak SEC
yetkilileri kurulun
elinde para cezasõ-
nõn dõşõnda alter-
natif yöntem-
lerin bulundu-
ğunu hatõrlata-
rak, SEC tarafõndan
suçlanan kurumun hisse-
lerinin düştüğünü, hisse-
darlarõn dava açabildiğini
vurguluyorlar. Uzmanlar,
davanõn, krizin arkasõnda,
kanunsuz işlemlerin ya-
põlmasõnõn da bulunup
bulunmadõğõnõn ortaya çõ-
kacağõnõ kaydediyor.
AB
Komisyonu
üyesi
krizden
çıkış için
Yunanistan
hükümeti ile
görüşmek
için
Atina’ya
geldi.
Papandreu: Ağzõ olan konuşmasõn
Türk Telekom kârını
yüzde 88 arttırdı
Ekonomi Servisi - Türk Telekom, 2010’un bi-
rinci çeyreğinde, net kârõnõ, önceki yõlõn aynõ dö-
nemine kõyasla yüzde 88 arttõrarak 546 milyon
TL’ye çõkardõ. Şirketin 2010 birinci çeyrek kon-
solide geliri ise 2009’un aynõ dönemine göre yüz-
de 3 artarak 2.6 milyar TL’ye ulaştõ.
Türk Telekom’dan mali sonuçlara ilişkin olarak ya-
põlan açõklamada, mobil iletişim gelirlerinin 2010’un
ilk çeyreğinde, 2009’un aynõ dönemine göre yüzde
22 artarak, 647 milyon TL’ye yükseldiği belirtildi.
Açõklamada ADSL gelirlerinin de 2010 yõlõ ilk çey-
reğinde, net 200 bin abone sayõsõ artõşõyla 2009’un
aynõ dönemine kõyasla yüzde 21 yükseliş gösterdi.
Koç’un yeni CEO’su Turgay Durak
Turgay
Durak