23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
ekonomi@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2010 PERŞEMBE 14 EKONOMİ CMYB C M Y B Politikacı değilim ama 1 işçi ile işsizlik çözülmez PELİN ÜNKER BURSA - Kriz kâhini Ame- rikalõ ekonomist Prof. Dr. Nou- riel Roubini, Başbakan Erdo- ğan’õn her TOBB üyesi 1 işçi al- sõn işsizlik sorunu çözülür öne- risini gerçekçi bulmadõ. Roubi- ni “politikacõ değilim diyerek” istihdam sorunun çözülmesi için mali çerçeve kurulmasõ ve hü- kümetin taahhüt vermesi gere- kiyor. Yunanistan’da yaşanõn kirizin buzdağõnõn ucu olduğu- nu belirterek “Bu ülkenin çö- küşüne engel olmak lazım. Çünkü Avrupa bir felakete sürüklenebilir. Buradaki kriz Türkiye’yi de etkileyecektir. Yunanistan’da yaşananlar AB için çok ciddi bir ders” dedi. Otomotiv Endüstrisi İhracat- çõlarõ Birliği’nin, Otomotiv En- düstrisi Vizyon Toplantõlarõ çer- çevesinde Bursa’da konferans veren Roubini, Türkiye için or- ta ve uzun vadede iyimser ol- duğunu söyledi. Türkiye’nin Avrupa’ya göre daha etkin, ve- rimli ve rekabetçi bir yapõya sahip olduğunu kaydeden Rou- bini, Türkiye için şu değerlen- dirmeyi yaptõ: “Ancak büyük ticari ortak- ları Avrupa’da olduğundan, Türkiye için sorun oluşturu- yor. Bu nedenle ihracatını çe- şitlendirmeli. Asya ve Orta- doğu’ya bakmalı, çünkü bu ül- keler daha hızlı büyüyor. Tür- kiye krizden iyi bir ders çı- kardı. Finansal sorunların re- forme edilmesi, bütçe açığının düşürülmesi, mali konsiltas- yon gibi politikalarla daha re- kabetçi bir yapıya sahip oldu. Avrupa Türkiye’nin 2001’de yaptığı reformları örnek al- saydı, şimdi bu zorluklarla karşılaşmazdı. Bunun yanın- da Türkiye’nin güçsüz olduğu yanlar da var; Türkiye’de ca- ri açık oldukça yüksek, bu kontrol altına alınmalı. Mali disiplinde gevşeme görülüyor. Bunu korumak gerekiyor. İş- sizlik oranı yüksek. Daha ve- rimli, daha rekabetçi olmak için altyapı yatırımları, ino- vasyon. eğitim ve mesleki be- cerilere daha fazla yatırım ya- pılmalı. Türkiye ve petrol it- halatı yapan ülkelerin petrol dışında başka kaynaklar bul- ması gerekiyor. Enflasyon Türkiye için hâlâ önemli bir sorun.” Dünyada 2-3 yõl daha dur- gunluğun devam edeceğini, iş- gücü piyasalarõnda talep azlõğõ- nõn olacağõnõ ifade eden Roubi- ni, bu yõlõn ilk yarõsõnda ülkele- rin hõzlõ büyüyeceğini ancak ikinci yarõda mali teşviklerin etkisinin azalmasõyla büyümenin yavaşlayacağõnõ dile getirdi. Roubini’ye gere 2010’da ABD yüzde 3, Avrupa yüzde 2, Asya, Türkiye ve Latin Amerika yüz- de 5-6, Çin yüzde 9 büyüyecek. Ekonomi Servisi - ERGO İSVİÇRE, ERGO Insurance Group’un “uluslararası mar- ka stratejisi” doğrultusunda, 26 Nisan 2010’dan itibaren faaliyetlerini “ERGO” adõyla sürdürecek. Dünyanõn önde gelen rea- sürans şirketlerinden Munich RE’nin yüzde 99.6 hissesine sahip olduğu ERGO Insuran- ce Group, markayõ uluslarara- sõ anlamda güçlendirmek amacõyla, hayat ve hayat dõşõ sigorta ürünlerini ERGO mar- kasõ adõ altõnda toplama ka- rarõ aldõ. Türkiye’de ERGO Insu- rance Gruop bünyesinde faaliyet gösteren ERGO İS- VİÇRE, ERGO’nun uluslar- arasõ operasyonlarõ içinde marka dönüşümünü gerçek- leştiren ilk ülke oldu. ERGO Türkiye Üst Yöne- ticisi Akın Kozanoğlu, Tür- kiye’deki sigorta sektörünün yüzde 54’ünü yabancõlarõn kontrol ettiğine ve şirketlerin 33 tanesinin yabancõlarõn kontrolünde bulunduğuna de- ğinerek piyasada son 3 yõldõr yürümekte olan ve kendisi- nin “mantık dışı” diye ad- landõrdõğõ “fiyat savaşı” ol- duğunu savundu. IMF: Türkiye yeniden güven kazandı Ekonomi Servisi - IMF Dün- ya Ekonomik Görünüm Rapo- ru Nisan 2010 güncellemesin- de Türkiye için ‘İç güven baş- langõçtaki dõş şoktan sonra ye- niden kazanõldõ’ denildi. Ra- porda, Avrupa’da Türkiye ve Polonya’nõn sermaye akõşla- rõnda dönüş ve küresel ticaret- te normalleşmenin de yardõ- mõyla krizden daha güçlü bir ge- ri sekme yaşayacağõ belirtildi. IMF’ye göre, dünya ekono- misi bu yõl yüzde 4.2 büyüyecek. Ocak 2010 tahminine göre bu binde 3’lük bir artõşa karşõlõk ge- liyor. Gelecek yõl ise yüzde 4.3 büyüme kaydedecek. Rakamla- rõn Ocak ayõndaki dünya tah- minlerine göre fazla sapma gös- termediği dikkati çekti. IMF’nin Dünya Ekonomik Görünümü raporunda Türkiye hakkõnda şu tahminler yer aldõ:  Türkiye’de GSYH’nin 2010’da yüzde 5.2 büyümesini bekleniyor (önceki rapordaki tahmin: yüzde 3.7). GSYH 2011’de yüzde 3.4 büyüyecek.  2010 ortalama TÜFE tah- mini yüzde 9.7 (önceki rapordaki tahmin: yüzde 6.8). 2011 orta- lama TÜFE tahmini yüzde 5.7.  Türkiye’de cari açõğõn GSYH’ye oranõ 2010’da yüzde 4 (önceki: yüzde 3.7), 2011’de yüzde 4.4 olabilir.  Avrupa’da 2010-2011 yõllarõnda ortalama yüzde 3-5 aralõğõnda büyümesi beklenen iki ülkeden biri Türkiye diğe- ri Slovakya. Küresel krizin en ağõr bedeli işsizlik cep- hesinde ödeniyor. Uluslararasõ Çalõşma Ör- gütü (ILO) verilerine göre, krizde işsiz sayõ- sõ 34 milyon kişi arttõ. Halen 212 milyon ki- şi “kabul edilemez bir düzeyde” işsiz. ILO’nun verilerine göre, krizin damgasõ- nõ vurduğu 2009’da işsizler ordusuna 34 mil- yon kişi daha katõldõ. ILO’ya göre, durumun daha da vahim olmasõnõ G20 ülkelerinin uy- guladõğõ canlandõrma paketleri engelledi. Bu paketler sayesinde 21 milyon kişinin iş- siz kalmasõ engellendi, işgücü kaybõ yüzde 40 azaltõldõ. Washington’da bir araya gelenG20ülkelerininbakanlarõ, dahafazlavedahakaliteliişalan- larõnõn yaratõlmasõ için neler yapõl- masõ gerektiğini tartõşõyor. Toplantõdan önce bakanlar, G20 işçi ve işveren temsilci- leriyle ABD Çalõşma Bakanlõğõ’nda bir top- lantõ yaptõ. Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergun Ata- lay, ABD Çalõşma Bakanõ Hilda Solisin yönettiği toplantõda, en büyük ekonomiye sahip 20 ülkenin bakan,işverenvesendikaliderlerine seslendi. Ücret artõşlarõnõn enflasyo- nun düşük tutulduğunu, çiftçiye devlet desteğinin kaldõrõldõğõnõ, emeklilik yaşõnõn yükseltildiğini, vergilerin arttõrõldõğõnõ, ek ver- giler getirildiğini, kamu sektöründe istihdam olanaklarõnõn azaltõldõğõnõ anlatan Atalay, özelleştirmelerinkârlõkamuişletmelerininde- ğerinden düşük fiyatlarla satõlmasõ biçimin- de uygulandõğõnõ, sendikasõzlaştõrma ve işten çõkarmalarõn sürecin bir parçasõ haline geti- rildiğini söyledi. Atalay, iş olanaklarõ yaratõlmasõ için ulus- lararasõ para kuruluşlarõnõn değil, ILO’nun sü- rece resmi olarak dahil edilmesi konusunda G20’nin çalõşma ve istihdam bakanlarõ, G20 liderler zirvesine tavsiyede bulunmasõnõ öne- rerek “İşsizlik ve ekonomik krizin çözümü IMF’den değil ILO’dan geçer” dedi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti’nce geçen hafta düzenlenen İktisatçılar Haftası’nda “işgücünün değişen yapısı ve işsizlik” sorunu da tartışıldı. Toplantıda bir sunuş konuşması yapan Prof. Dr. Toker Dereli, uluslararası ticaretin önünü açmak amacıyla Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) kurallarını biraz esnettiğinden söz etti. Dereli, “Ancak ILO, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı ile ilgili 87 ve 98 sayılı sözleşmelerden taviz vermek istemiyor” dedi. 9 Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Faruk Sapancalı da, Avrupa’da İspanya, Estonya ve İrlanda’dan sonra işsizlikten en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Türkiye’de işsizlik oranının resmi yüzde 14, gerçekte ise yüzde 25 dolayında bulunduğunu söyleyen Prof. Sapancalı, önümüzdeki dönemde yeni işçi almak yerine mevcut işçilerin ya daha fazla çalıştırılacağını ya da kısmi zamanlı esnek istihdamın yaygınlaşacağını kaydetti. Sapancalı, Türkiye’de haftalık yasal çalışma süresinin 45, uygulamada ise 52 saat olduğunu belirtti. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Bülent Pirler de, İş Kanunu’ndaki esneklik hükümlerinin kayıtlı sektörde uygulanmadığını öne sürdü. Fransa’da olduğu gibi çalışma saatlerinin azaltılmasının istihdam yaratmadığını ifade eden Pirler, “Türkiye’de istihdam neden artmıyor? Çünkü eğitim sistemi mesleğe yönelik değil, işe alışta objektif koşullar olmuyor ve vergi, sigorta primleri fazla” dedi. Bülent Pirler, işten çıkarmadaki tazminatların fazlalığından da yakındı. Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ise, Türkiye’de gerçek işsiz sayısının 5.5 milyon olduğunu ve işverenlerin en az işçiyle ucuz ve güvencesiz bir istihdam politikasını amaçladığını söyledi. Kriz sürecinde 1.5 milyon kişinin işsiz kaldığına dikkat çeken Öztaşkın, işçilerin yüzde 30’unun haftada 61 saat çalıştığını ifade etti. Başkan Öztaşkın, “Bu süreyi bırakın 40 saate indirmeyi, işçi haftada 45 saat çalışsa 1 milyon kişiye yeni istihdam olanağı yaratılır” dedi. Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Metin Özuğurlu da, işçilerle ilgili yaptıkları yeni bir saha çalışmasından söz etti. Doç. Özuğurlu, işten çıkarılma korkusunun otoriteye boyun eğmeye ve itaate yol açtığını ancak güvencesiz çalışmanın da giderek sendikalaşma eğilimini artırdığını söyledi. Özuğurlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Artık işçi, özgüvenini kazanmak, adam yerine konmak ve onurunu korumak için sendikalı olmak istiyor. Araştırmada gördük ki; sendikalı olmayı onur meselesi gören bir işçi kategorisi oluşuyor. İş güvencesinden yoksunluk karşısında profesöründen çöpçüsüne kadar herkes bir kader birliği içine giriyor. TEKEL direnişi, güvencesiz çalışma karşısında birleşik bir mücadelenin gerekliliğini ortaya koydu. Özsaygısını ve özgüvenini yitiren için bir umut oldu”. Biz de yazımızı Marx’ın işçi sınıfına yönelik bir sözü ile bitirelim: “Ekmekten çok onura ihtiyaç var...” atillaozsever@ttmail.com GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER Onuru KorumanınYolu: Sendika PETROL-İŞ’TEN ÇOCUKLARA KİTAP Petrol-İş Sendikasõ kuruluşunun 60. yõ- lõnda çocuklarõ Aziz Nesin’in öyküle- riyle buluşturdu. 10 yõldõr çocuklara yönelik Gökkuşağõ Çocuk dergisini çõkaran sendika, üyesi olan olmayan herkesin çocuğuna kuruluşunun 60. yõ- lõ nedeniyle “Uyusana Tosunum” ad- lõ kitabõ hedeyi etti. FRANSA’DA GAZETELER ÇIKMADI Fransa’da matbaa ve dağõtõm şirketlerindeki grev yüzünden, ulu- sal günlük gazeteler dün çõkmadõ. İşçi sendikalarõ, işveren sendika- larõnõn, çalõşanlarõn maaşlarõnõ arttõrmamasõnõ protesto etmek için greve gidildiğini açõkladõ. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İşçi ve memur konfede- rasyonlarõ, sosyal adalet, eşitlik, bağõmsõzlõk ve sendikal haklar için 1 Mayõs’ta başta Taksim ol- mak üzere alanlarda “omuz omu- za olma” çağrõsõ yaptõ. KESK, DİSK, Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen ve Kamu-Sen kon- federasyonlarõ dün yaptõklarõ or- tak açõklamayla 1 Ma- yõs İşçi Bayramõ için ortak hareket etme çağrõsõnda bulundu. Türkiye’nin tüm emekten yana olan tüm kesimlerinin da- ha güzel bir dünya için tüm dünya emek- çileriyle birlikte ha- reket etmesi gerektiği belirtilen açõklamada, “Her tür- lü baskıya inat, haklarımız ve özgürlüklerimiz için dayanışma içindeyiz. Sosyal adalet, eşitlik, bağımsızlık ve sendikal hakla- rımız için 1 Mayıs 2010’da, başta Taksim olmak üzere alan- larda, omuz omuzayız” denildi. Konfederasyonlarõn ortak açõk- lamasõnda 1 Mayõs’õn güvencesiz, kuralsõz çalõşmanõn yaygõnlaştõğõ koşullarda karşõlandõğõ belirtildi. Emekçilerin yarõsõnõn kayõt dõ- şõnda çalõştõğõ belirtilen açõkla- mada, esnek, güvencesiz ve ku- ralsõz çalõşmanõn kural haline geldiği, çalõşanlarõn 4/C uygula- masõna ve kölelik düzenine mah- kûm edildiği ifade edildi. Açõk- lamada, sendikasõzlaştõrmanõn yaygõnlaştõğõ ve sendikal örgüt- lenmenin önüne engeller çõkarõl- dõğõ kaydedildi. Konfederasyon- larõn ortak açõklamasõnda şunlar kaydedildi: “Biz sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi istiyoruz. Özgür- lükçü, eşitlikçi sivil demokra- tik bir anayasa ve yasalar isti- yoruz. Tüm çalışanların grev- li toplusözleşmeli sendikal hak- lara sahip olduğu bir Türkiye için sesimizi yükseltiyor, de- mokrasiden ve sosyal devletten vazgeçmeyeceğimizi bildiriyo- ruz. 1 Mayıs’ta alanlardan bir kez daha hükümete sesleniyo- ruz. 1 Mayıs 1977’de kaybet- tiklerimizin faillerinin bulunmasını, adalet önüne çıkarılmasını is- tiyoruz. İşsizliğin ön- lenmesini istiyoruz. Ki- ralık işçilik düzenle- mesinden vazgeçilme- sini istiyoruz. Kıdem tazminatı hakkımıza dokunulmamasını isti- yoruz. 4/C ve benzeri uygulamalardan vazgeçilme- sini istiyoruz. İşsizlik Sigorta- sı Fonu’nun işsizler için daha etkin kullanılmasını istiyoruz. Vergi adaletsizliğinin gideril- mesini istiyoruz. Sosyal devle- tin daha etkin olmasını istiyo- ruz. Emekçilerin sesine kulak verilmesini istiyoruz.” Kriz dünyada 34 milyon yeni işsiz yarattõ Yola, Ergo adıyla devam edecek İstanbul Haber Servisi - Bazõ kuruluşlarõn, işçi sõnõfõnõn birlik, mücadele ve dayanõşma günü 1 Mayõs’õ kutlama programlarõ belirlenmeye başlandõ. 32 yõl sonra Taksim’de gerçekleştirilecek kutlama için DİSK, 1 Mayõs Cumartesi günü sabahõ saat 09.30 Şişli Meydanõ’nda, Türkiye Komünist Partisi (TKP) de saat 10.00’da İnönü Stadõ’nõn yanõnda toplanacaklarõnõ belirttiler. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Taksim Meydanõ’nõn 1 Mayõs 1977 kutlamalarõndan bu yana ilk kez demokratik kutlamalara açõldõğõnõ belirterek “Ne var ki bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz. Halen aydınlatılmamış olan 77 yılı 1 Mayıs katliamının açığa çıkarılmasını istiyoruz” dedi. Görgün “77 kutlamalarına katılmış olan herkesi, 1 Mayıs günü saat 09.30 da Şişli Meydanı’na DİSK kortejine, ‘77’de Taksim’deydim’ pankartının altına davet ediyoruz” dedi. TKP, 1 Mayõs’a katõlacak emekçi, aydõn ve gençleri, 1 Mayõs’ta saat 10.00’da Dolmabahçe İnönü Stadõ’nõn yanõnda beklediğini duyurdu. DİSK’e bağlõ Limter-İş Sendikasõ üyeleri de “Taşeronluk kaldırılsın, iş ve yaşam hakkı istiyoruz” talebiyle Tuzla’dan saat 08.30’da otobüslerle Taksim alanõna geleceklerini duyurdu. 77’deolanherkesbekleniyor Baskõya inat dayanõşma Konfederasyonlar coşkulu bir 1 Mayıs kutlaması için ortak hareket edeceklerini duyurdu DİSK üyeleri, Ankaralıları 1 Mayıs’ta Sıhhiye Meyda- nı’nda yapılacak mitinge davet etti. DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko’nun, Kızılay’da yaptığı ve Türk-İş üye- lerinin de destek verdiği açıklamada, işçilerin birlik, müca- dele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın, tüm dünyada emekçilerin haklarını savundukları, taleplerini en kitlesel bi- çimde ifade ettikleri ve bunu kentlerin büyük meydanlarında ve alanlarında yaptıkları gün olduğunu söyledi. Sıhhiye’ye davet Taksim’de kutlanacak 1 Mayõs için konfederasyonlar, omuz omuza olma ortak çağõrõsõnõ yaparken DİSK, Ankara’da Sõhhiye’de kutlama yapmayõ önerdi. İstanbul’da güzergâhlar oluşmaya belirginleşmeye başladõ. Nouriel Roubini’ye (solda) geldiği Bursa’da bir testi hediye edildi. İSPANYA’DA İKİ GÜNLÜK GREV İspanyol haber ajansõ EFE’nin çalõşanlarõ, iki günlük greve gidiyor. EFE’de, yönetimle çalõşanlarõn bağlõ olduğu sendika arasõnda 6 ay- dõr devam eden müzakerelerden sonuç alõnamamasõ ve yönetimin ça- lõşanlarõn maaşlarõnda kesinti ya- põlmasõnõ istemesi üzerine, yarõndan itibaren iki günlük grev kararõ alõn- da. İspanyol haber ajansõ yönetimi, sendikaya son olarak, 2010-2012 arasõndaki 3 yõllõk dönemde çalõ- şanlara işlerinde kalma garantisi verilmesi, ancak maaşlarda yüzde 4.5 kesinti yapõlmasõnõ önermiş, bu öneri kabul görmemişti. Akın Kozanoğlu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle