19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Vlrginia Woolfdan üç Cine' Bir mektupta üç makale ingiliz edebiyatının sivrilmiş kadın yazarlarından Virginia vyoolf, dilimize kazandırılmış çok sayıdaki eseri sayeslnde Türk okurunun da tanıma f ırsatı bulduğu blr büyük Islm. Yazarın çok fazla gün yüzüne çıkmamış ye kurmaca ol- mayan yapıtlarından biri, üç Cine, kısa süre önce Wo- olf un diğer eserlerini de basan lletlşim Yayınlarınca "Top- lu Eserleri" başlığı altında yayımlandı. >"V" • Müge KARAHAN V irginia Wooll deyince ^ııphesiz akla ilk önce Kendine Ait Bir Oda ad- lı eseri geliynr. Bıı kitap, klasik olmasının yanında yalnızca başlığında ılile getırdiği laleple bi- le feminist bir söylcm olarak kaldı. Irdclcdiği sorıııı w koıuılar açısın- ılan -ne ya/.ık ki kaılının sorıınları bağlamında pc-k fazla yol almamadığın- ılan- feminist söylem açısından hâlâ güncelliğini korııyor. Yazarın feminist bakış açısının yansıması olarak okunabi- lecek bu cser, bilindiği iizere aslında WoolPun bir kolejde yaptığı "Kadınlar ve Kurmaca Yazın" konulu bir konle- rans konuşması. Woolf, bıı konferansta sözc şöyle başlar: "Ama biz senden 'ka- dınlar ve kurmaca yazın knnusunda ko- nuşmanı istcmiştik, bıınun insanın ken- dine ait bir odası olmasıyla ne ilgisi var' ıliyebilirsiniz." Yazar konferansa başlarkcn dinlcyici ve okııyucular adına sordıığıı bu soruyu konferans nıetni boyunca yanıtlamaya ve açmaya çalışır. Orııın bu eserinde odaklandığı esas mesele kadınların yok- sulluğu ve yoksunluğudur. Kadınlık du- rumuna dair meseleleri bu sorıın üze- rindcn değcrlendirir ve bu konuşmada- ki temel vurgusu kadınların kendine ait bir odaları ve kendi maddi imkânları ol- ması gerektiğidir. WooIPun kısa süre önce llknur Güzel'in çevirisiyle yeniden raflara ve gün yüzüne çıkan eseri Üç Gine de, Kendine Ait Bir Oda'mn de- vamı olarak okunabilir. SAVAŞ KARŞITLIĞI VE KADIN Mîna Urgan, Virginia Woolf üzerine yaptığı kapsaınlı incelemede yazarın bu iki kitabını birlikte degerlendirir. Ona göre Virginia Woolf, "reminizmi savu- nan iki kitap yazmıştır." Bunlardan biri artık klasikleşmiş olan Kendine ait Bir Oda'dır elbette; diğer kitabı Üç Gıne'yi ıse Mîna Urgan şöyle tanıtır: "Virginia Woolfun feminizmi savunan öteki kita- bı, ncredeyse on yıl sonra, 1^38'dc ya- yımlanan ve üç denemeden oluşan Three Gııinens'dir. Bilindiği gibi, Ingil- tere metrik sistemi benimsemeden ön- ce, bir poııml yirnıi şilindi; pound ka- dar sık kullanılan guinca -Mina Urgan kelimeyi ve WoolPıın kitap isimlerini orijınal dilinde yazmayı tercih eder- ise yirmi bir şilindi. Kitabın yazılmasına şöyle bir duruın vesile oldıı: Kültürü sa- vunarak savaşı engcllemeyc çalışan bir derneğin muhasebecisi, Virginia Wo- olf'a başvurup, parasal yardımda bulun- masını İMer. ( )ysa, Virginia WooIPa ka- lırsa, ülkesini erkckler yönettiğine, tüm iktidar erkeklerin elindc bulunduğuna göre, savaşları yapan kadınlar değil, er- kcklcrdir ancak. Onıın için bir gııi- nea'sini bu derneğe göndereceğine, ka- dınları eğitmek için yiiksek okul açmayı tasarlayan bir vakfa gönderir " Mîna Urgan'ın inceleme kitabında anlattığı gibi, Virginia Woolf, bir yar- dıtn derneğinden aldığı ve savaşı önle- nıck konusunda kcndisindcn dcstek vc yardıın isteyen bir mektuba aradan üç yıl geçtikten sonra üç makale kaleme alarak cevap vermistir. Bıı üç makale- deyse birer ginelik bağışların açabilece- ği çözüm yollarını sunmuştıır. İlk ginc- yi, Woolf un kendi ciimleleriyle ifade edecek olursak, "Egitimli adamların kızlarının devam ettiği kolejlerin yeni- den inşası" için bağışlar çünkü Woolf a göre, "bu kızlar eğitim almazsa hayatla- rını kazanamaz ve hayatlarını kazana- mazlarsa bir kez daha özel eğitimle kı- sıtlanacak (...) ve yeniden babalarına ve erkek kardeşlcrine bağımlı olup bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde tekrar savaş yanlısı olacaklardır." . WtwlPun kendi sınıfından kadınları kastederck söylediği, kadınların kendi hayatlarını kazanma gereksinimi onun feminist kitapları olarak bilinen bu iki kitabında öne çıkan temel konudur. Her iki kitaptaki cn önemli ortaklık WoolPun kendi sınıfının kadınlarının - farklı sınıflardan gelen diğer kadınları ihmal ettiği için zaman zaman eleştirilcr almış- tır- yoksunluğu ve yok- sulluğuna odaklanmış olmasıdır. Yazarın deyi- şiyle "eğitimli adamların kızları", kendi sınıfın- dan kadınları ifade et- mek üzere kullanılır ve Woolf her iki metinde de bununla, o kadınla- rın -yani eğitimli baba- nın kızları olan kadınla- rın- özellikle de yazmak için maddi koşullarrnın uygun olması gerektiği- ni, bütün kitap boyunca farklı hikâyeler ve ör- neklcr aktararak sıklıkla vurgular. Ona göre ka- dınlar kendi hayatını kazanmalı ve kendileri- ne ait bir odaları olma- lıdır. Woolf. Kendine Ait Bir Odu kitabında, hiç- bir kadının Shakespea- re'in dehasına sahip olamayacağını söyleyen bir piskoposun bu küs- tah iddiasına karşılık olarak oldukça zekice ve gerçeği tamamen yansıtan bir hikâye kur- gular: "Shakespeare'in Judith adında son derece yetenekli bir kız kardeşi olmuş olsaydı neler olıırdu diye şöyle bir tahnıin yürütnıeye çalışa- yım. Shakespeare büyük olasılıkla liseye gitmiş, Latince ve gramer ile mantık üzerine bilgi edinmişti (...) Bu arada, olağanüstü yetenekli kızkardeşinin evde kaldığını varsayalım. () da aynı ölçüde maceracı, aynı ölçüde yaratıcıydı (...) ama okııla gönderilmedi. Arada bir eli- ne bir kitap alıp birkaç sayfa okuyordu. Tanı o anda annesi ya da babası içeriye girip çorapları yamamasını ya da pişen türlüye bakmasını ve kitap kâğıtla oya- lanmamasını söylüyordu. Sert ama şef- katle konuşurlardı, çünkü bir kadın için yaşam koşullarının nc dcnli zorlu oldu- ğunu bilen insanlardı- hatta büyük ola- sılıkla Judith babasının gözbebeğiydi." tstemediği biriyle evlendirilmek iste- nen Judith'in intiharına kadar giden bu hikâyesinde Virginia Woolf kadı- nın nasıl ötelendiğini, bazen şefkat adı altında bir iki tatlı sözle kandırıl- dığını; aile denen kurumun özellikle kız çocuklan karşısındaki iki yüzlü tavrını ve kız çocuklan üzerindeki gizli ya da açık tahakkümü teşhir eder. Bunu iistii örtülü, ince bir alayla yapar. Ailenin ve babaların "aslında I virginia Woottun femlnlzml savunan Ikl kltabından biri artık klasik- lesmls olan Kendine ait Blr Oda. dlgerl Ise Üç C/neHlr. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1053 kız çocuklarını çok sevdiği ve onlara özel bir şefkat gösterdiği" masalına Wo- olf belli ki hiç inanmamıştır. "ERKEKLER NE DER DİYE DÜŞÜNMEDEN YAZIN!" Woolf, Üç Cîine'de de savaşı önleme- nin yolları üzerine kafa yorarken, kadı- nın uğradığı ayırımcılığı avazının çıktı- ğınca dillendirmekten de vazgeçmez. Çünkü bu onun esas derdidir. Savaş için bulduğu çözüm yolları bir şekilde kadın meselesine açılır; Woolf, kendine has ironik biçemiyle konunun etrafında dolanarak savaş sorununun yaslandığı ataerkilliği karşısına alır. WooIPa göre "erkekler için savaşmakla ilgili olarak, biz kadınların asla hissetmediği veya hoşlanmadığı bir ihtişam, bir gcrcklilik, bir tatmin" vardır. Bu nedenle de savaş meselesine kadınların bir çözüm bıılabi- leceğine, kadınların bu konuda etkin söz sahibi olması gerektiğiııe ınanır. An- cak o zamanki koşullarda bu nıümkün değildir ve sınırlı haklara sahip olan eği- timli kadının yani kendi sınıfından ka- dınların savaşı önleme konusunda ken- di cinslcrinin imkânını kullanaıak yapa- bilecekleri şey çocuk doğurmayı reddet- mek olabilir. Bu, günümüzde de benzer şekilde üretilen politik söylemleri çağ- rıştırır, çünkü kadınlar Woolf'un farkı- na vardığı zamandan beri bedcnlerine ve annelik gibi bedensel özelliklerine sı- kıştırılır. Bu nedenle de kadınlar, bu- gün hâlâ bu annelik durumunu kullana- rak savaş konusunda politik söz ürete- biliyor. tşte Virginia Woolf, kadının bu kıstı- rılmışlık ve ötelenmişlik haline hiç razı olmadığı için, kıvrak zckâsıyla dümcni başka yere kırarak yardım derneğinden aldığı mcktubu yanıtlarken kadın mese- lesini hep odakta tutar ve bir gincyi bu derneğe vermek yerine eğitimli adamla- rın kızları için özel eğitimin tek alterna- tifi olan kolejin yeniden inşa edilmesi amacıyla harcayacağını duyurur. Ikinci gineyi ne yapacağını ise mcktubun ikin- ci bölümünde yine kadın meselesine yo- ğunlaşarak anlatır. tkinci makalesinde kadınların eğitim almış olsalar dahi meslek yaşamında er- kekler kadar şansı ve fırsatı olmadığının altını çizer. Çünkü bu kızların gideceği okullar bellidir, örneğin Oxford ve Cambridge'e gidemezler, ayrıca ev ve aile gibi etkenler de kızların meslek ya- şamına girme şanslarını sınırlar. Wo- olPun ifade ettiği şu gerçekliği hiçbir bulgu ya da araştırma yadsıyamaz: "Yaşlı annelerine bakmak için evde bekleyen kızların sayısı, yaşlı babalanna bakmak için evde bekleyen erkeklerin sayısından fazladır." Bütün bu savları öne sürdükten sonra Woolf ikinci gine- yi de kadınların iş bulmasını sağlayacak bir derneğe bağışlayacağını söyleyecek- tir. Kendine Ait Bir Oda'yı yazdığından bu yana kadının kendi hayatını kazan- ması gerektiğini hararetle savunan ve bunun için mücadele eden WoolPun bu bağışı da elbette şaşırtıcı değildir. WoolPun bu iki eseri belli ki daha uzun yıllar kadınlara kılavuzluk edecek, çünkü onun Kendine Ait Bir Oc/a'da kadınlar konusunda atıp tutan küstah piskoposa ya da Üç Gine'de yardım derneğine verdiği yanıt çaresiz değil kendini bilen, kendine gövenen bir ka- dının sesidir. Kadınları cesaretlendiren şu haykınş da WoolPtan gelir: "Kendi- nize ait ayrı bir oda ve boş zaman yara- tın. Ve yazın, erkekler ne der diye dü- şünmeden yazın!.." • Üç Gine/ Virginia Woolf/Çeviren: llknur Güzel/ îletişim Yayınlart/ 204 s. SAYFA 1 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle