19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Hidayet Karakuştan yakıtı tarlhe dair Şeytan Minareleri Sıvas kıyımını anlatan edebi ürünler zincirlne eklenen roman var karşımızda: şeytan Minareleri. Hidayet Karakuş, şair kimliğlni ayrı tutmayı başararak, şlirinl romanınm gölgeslne düşürmeden, başka romanlar da yazıp yayımlamış. kabul görüp ödüllendl- rllmiş bir yazar. Romancılığı. şeytan Mlnarelerfyle yetklnleşti. Burhan CÜNEL I » ^ esmi tarih 1993 Sıvas yakı- I 3 mını nasıl yazacak acaba ya I \ da yazacak mı? Yoksa ben- J L . \ » zerlerine ilgi göstermediği gibi, sayfalarında yer açmayacak mı? Sıvas yakımını gerçek boyutlanyla, birkaç belgesel kitap geleceğe taşıya- bilir mi; bu, yeterli olabilir mi? Başka sorular eklenebilir bıınlara, sonuç değişmez: Olumlu yanıtlamak zor. Arşiv- lerdeki duruşma tutanaklan da, döncmin sorumlu yerel yöneticilerinin parlamentoya taşınarak dokunulmazlık zırhıyla korun- duklannı, bazı sanıklann eski adalet ba- kanlanndan biri tarafından tutukcvinde zi- yaret edilip daha sonraki süreçte avukatlı- ğını üstlenip savunulduğu da unutuldu çoktan. Toplumumuzun çoğunluğu öylesi- ne belleksiz ve duyarsız. İÇİN IÇİN YANAN KENT Bu durumda, gerçeği anlatma ve unut- turmama görevi cdebiyata ve edebiyatçıya, özellikle roman ve romancıya kalıyor. El- bette şiir de bu bağlamda etkili görevler üstlendi. Örneğin Kemal Özer'in Yarnlı Temmuz adındaki özlü çalışması. Romana geçmeden önce bazı öyküleriyle ve Kül Tablet adındaki yapıtıyla Lütfiye Aydın'ı anmalıyım. (Bu satırlann yazan da 1994'te yayımladıg'ı Karanfil ve Hançer adlı öykü Orhan Yavuz Teknik Eğitim Vakfı Yayınları Zemin Mekaniğinin Esasları ve Temeller Yazarı: David F. Mc Carthy, P.E 7. Baskıdan Çeviri, 850 Sayfa Çeviren: Y. Müh. Erdoğan Basmacı Zemin bileşimi, Toprak Sınıflandırma Sistemleri, Suyun Zemin Içindeki Hareketi, Temel Hidrojeoloji, Yeraltı Gerılmeleri, Hacim Değişikliği, Konsolidasyon, Depremler ve Etkileri, Temeller, Dizayn Faktörleri ve Yöntemler, Zemin lyileştirmesi, Yanal Basınçlar ve Istinat Duvarları Fiyatı: 70 TL Dinamik Meteorolojiye Giriş Yazarı: James R. Holton 4. Baskıdan Çeviri, 616 Sayfa Çeviren: Prof. Dr. Yunus Borhan Temel Korunum Yasaları, Temel Denklemlerin Elemanter Uygulamaları, Planater Sınır Tabaka, Atmosferik Salınımlar, Sinoptik-ölçekli Hareketler, Tropikal Dinamik, Orta Atmosfer Dinamiği, Sayısal Modelleme ve öngörü, Faydalı Sabitler ve Parametler, Vektör Analizi, Simetrik Baroklinik Salınımlar Fiyatı: 50 TL Temin Adresi : Meclisi Mebusan Cad. 19/5 Salıpazan-lstanbul Tel : (0212) 252.52.80 Fax: (0212) 249.43.49 e-mail : nytnvfflumran com kitabında olguyu sıcağı sıcağına gündeme taşımıştı ki bunu yaparken eli ve yüreği yandığından, Ateş veKuğu adındaki roma- nını yazıp yayımlamak için on yıl kadar beklemek zorunda kalmıştı.) Hidayet Karakuş, 2 Temmuz 1993 "te Sı- vas'ta çıkarılan büyük yangını anlatmak için, ülkenin üzerinde yükselen o kara ateş gibi yüreginin ve belleğinin soğumasını beklemiş olmalı, kitap yayımlanıncaya ka- dar aradan geçen on altı yıl bunun göster- gesi sayılabilir. Öyle de olsa, anlatısının her bölümünde, giderek her bölümcesinde hâ- lâ dumanı tütmekte olan, köze dönüşmüş acının yakıcı tadı ve azalmayan sıcaklığı duyuluyor. Dişlerini sıka sıka, soğukkanlı olabilmek için özen ve çaba göstererek, taşkınlığa, duygu aşkınhğına uğramadan yapıtını oluşturmaya çalıştığı scziliyor. Romandaki şu bclirleme, bu sezginin göstergesi denebilir: "Genzime doluyor acı bir koku, sesim yanıyor. Saç kokusu, yanık deri kokusu! Yitiriyorum, acının ateşten pençelerinde bütün zamanları yitiriyorum" (s. 14). Karakuş, romanını oluşturan tüm öğeleriıf arasından dil özeni, Türkçeye say- gısı ve sevgisinin yanı sıra dile egemenliği, bunlarla koşut olarak, ancak daha geride olmamak üzere, kurgusal üst dil yaratma çabasıyla dikkat çekiyor. Gelenekscl anlatı- lann biçimsel ve biçemsel özellilderini gün- celleyip çağına, daha da önemlisi, Sıvas Ya- kımı olgusuna uyarlayarak, kaleme aldığı nıctnin dokusunu sagiamlaştınyor, anlatı- lanlan inanılır kılıp olayın görünmeyen yanlanyla bütünleşerek oylum kazanmasını sagiıyor. Resmi tarih olayın (buzdağının) tabanını hiçbir zaman anlat(a)mayacağına göre, bu görevi (de) yazar üstleniyor. Kurgu, anlatıcı (Masalcı, Beybaba), din- leyenler ve konuşamayan yangınzede Nilü- fer üzerinden gerçekleştiriliyor. Yanı sıra, tanıklar ve olguyu kotaranlar, katılımcılar var. Anlatmanın, konuşmanın ne demek olduğunu irdeleyen yazar, dinlemck üze- rinde de durur: "Dinlemek, ruhu yatıştırır; beyni eğitir; bilgiyc kapı açar. Sakinliğin anahtan, anlamanın koşulu, düşünmenin ilk adımıdır" (s. 34). Buradaki vurgu, ro- man boyunca daha da anlam, içcrik ve de- rinlik kazanır. Dinlemeyen bir toplumun kara yaratısıdır Sıvas yakımı ve benzeri sal- dırganlıklar. îçerik böylesine sağlam ve te- melden bir bakışla zenginleşirken, roman da yukanda değinildiğı gibi, kurgusu ve oluşturulan bu üçlü-dörtlü denge üzerin- den gelışip yetkinleşir. ŞİİRSEL ANLATIM "Masalcı" ya da "Beybaba" diye adlandı- nlan (kimi zaman baba, kimi zaman koca, kimi zaman sevgili çizgisinde değişkenlik gösteren ve hepsini simgeleyen) anlatıcı, acısını bastıramayıp içine sığdıramadığın- dan; evler, sokaklar anlatısına dar geldiğin- den kendini oradan oraya atar, masalını, öyküsünü ve acısını başkalanna anlatmaya, aktarmaya çalışır. Anadolu'yu dolaşan geç- miş zaman gezginleri gibi öyküsünü paylaş- ma isteğindedir ama o bir kent insanıdır; kökleri, ilişkileri kentte (Izmir'de) derinleş- miş, alıp götürülmez, başka yere taşınamaz olmuştur. Dolayısıyla, ne yapacaksa Iz- mir'in içinde yapması, ne anlatacaksa yine lzmir'in kendine uygun bulduğu ortamla- nnda anlatması gerekir. Karşıyaka'daki evinden çıkar, vapurla körfezi geçer, Kemeraltı'ndaki her defasın- da yeniden seçtiği bir köşede üslenir, anla tısını tamamlamaya çalışır Özellikle Ke- meraltı'nın betimlendiğı bölümlerde ken- tin nabzının nerede ve nasıl attığı duyulur. Hidayet Karakuş, adeta yeni roman akımı- nın temsilcileri, özellikle kurucusu Alain Robbe Grillet'nin yaklaşımıyla kenti, ken- tin yüreği durumundaki Kemeraltı'nı ro- manın başat kahramanlarından biri duru- muna getirir. öyle ki, kan ve can kazanan bu "kahraman" Beybaba'yı (Masalcı'yı) in- sanlardan daha derinliğine anlar, kavrar ve önemser. Okur, zaman zaman, bugün gör- müş tarihsel kentin depremlerini ve yakılı- şını yıkılışını da anımsar. Romanımızın iki temel eksikliğinden ilki, az kişili olması, ikincisi de mekân betimle- mclerinin yetersizliği. Hidayet Karakuş, Şeytan Minareleri'nde bu iki sonınu da bü- yük ölçüde çözmüş bulunuyor. Mekân an- latımı Kemeraltı ile biçimlenirken romanın çok kişili ve çok kahramanlı yapısı, Sıvas'ta aydınlan, suçsuz günahsız insanları yakma görevini üstlenmiş olan kara cahil insancık- lann öyküleri anlatılırken kanlı canlı, "sa- hih" ve inandıncı kimliklerinin sergilenme- siyle gerçeklik, zenginlik ve bütünlük ka- zandınyor. Anlatımda bu başan ve örneklik çizgisini oluştururken Hidayet Karakuş, şiirini de romanında işlevsel kılmış ama düzyazıya (metne) ezdirmez. Aynı zamanda, yeni Türkçe sözcükleri, dolaşımda sık karşılaş- madığımız seçilmiş bazı güzel, anlamlı, iş- levsel kılınmış kelimeleri kullanmakta son derece atak ve ödünsüz davranır. Kurgu(sal) dil oluşumunda da benzeri bir başan düzeyine dcğınmek gerekir. Bi- lindiği gibi sınema, tiyatro, destan şiir ve romanda kurgulamayla elde edilen yaratıcı üst dil (buna "kurgu/sal üst dil" diyorum) son derece belirleyici. Hatta toplu yapıtlar- da, CD gibi çalışmalarda müzik dc kur- gu/sal dilden yararlanır; başarısını, öteki öğelerle birlikte buna borçludur. Özgün ve vazgeçilmez bir kurgu/sal dil oluşturulamayınca, bütünü meydana geti- ren parçalar (bölümler) ne denlı yctkin olursa olsun, yanlış sıralama vc kurgulama nedeniyle, yapıtın toplu başansından söz edilmesi zor, giderek kimi durumlarda ola- naksızdır. Şeytan Minareleribu yanıyla da üzerinde çok düşünülmüş, emek verilmiş bir roman görünümünde Içerigine en uy- gun kurgulamaya kavuşturulmuş başarılı bir roman. Kimi romanları ne denli nitelik- li olursa olsun, dil ve kurgu/sal dildeki ye- tersizlikler nedeniyle elimden bıraktığım, bırakmasam bile yazarıyla için için tartışıp durduğum çok oldu. Şeytan Minareleri n\ anlatımından ve dilinden en küçük bir ra- hatsızlık duymadan okuyup bitirdim. Sık sık yüreğim sızladı, bilincim yeniden yanıp durdu. Içinden geçtiğim halde Sıvas kalkış- masının bilmediğim, gör(e)mediğim yanla- nnın olduğunu saptayıp irkildim. Tam an- lamıyla roman gerçekliği içinde, 1993 Sıvas yakımının ve benzcrlerinin anlatımı. Başka, simgesel açılımlan da var. Şeytan minaresi: Ucu sivri, kendi içine kapanan bir burgacı andıran deniz kabuğu. tçe işleyen sızıyı, içinde yitirilen sevinci, yitiklerden doğan acıyı, içinde taşıdığı karanlıgı, karanhğın sesini, yakılan güzel ve anlamlı sesleri, yok edilişin acımasız gizcmini ve aydınlığa ku- rulan pusuyu çağnştınyor. Bunlann her bi- ri, romanda karşılıklannı bularak metnin yapısını pekiştiriyor. • Şeytan Minareleri/ Hidayet Karakuş/ Cumhuriyet Kitapları/ 334 s. SAYFA 16 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 5 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle