26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Dilsiz dostlarımızı koruyalım! H. Yalçın Köksal Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi B ana göre rüyalar, insanların günlük yaşam süreçlerinde etkisinde kaldıkları ya da yaşamları boyunca olmasını çok arzu ettikleri istemlerinin veya korkularının şuur altında yer eden kısımlarının, vücut dinlenme halinde ama beyin sürekli çalışırken meydana gelen sanal bir görüntüdür. İnsanlar, günlük hayatlarında kendilerini veya duygu ve düşüncelerini başkalarına anlatmak, hislerini dile getirmek şansına sahiptirler. İnsanların bu şanslarından biri veya bir kaçı kurallar gereği veya keyfi nedenlerle kısıtlandığında son derece huzursuz olurlar. Yani özgürlüklerini sonuna kadar yaşamak isterler, özgürlüklerinin kısıtlanmasına katlanamadıkları ve o yürekliliği kendilerinde bulduklarında kısıtlamalara ve haksızlıklara karşı tepkilerini ortaya koyarlar. Bu tepkiler bazen kitlesel, ama çoğunlukla bireysel olarak kendini gösterir. Kısacası yaşama, beslenme, üreme gibi haklarına sahip çıkıp sonuna kadar savunma iç güdüsü ile hareket ederler . İnsan dünya üzerinde bir canlı varlık olarak bu haklarını savunur veya elde etmeye çalışırken, yaşadığı dünyada başka canlılarında olduğunu, üstelik o canlıların kendileri gibi ifade şanslarının bulunmadığını çoğu kez göz ardı ederler. Üstüne üstlük o göz ardı ettiği canlı gurubunun insan hayatının devamında ne denli önemli olduğu gerçeği ortada iken. Yavrusunun büyümesi, gelişmesi, fiziksel ve ruhsal refahı için her gün elinin altında bulundurduğu süt, yumurta, bal, peynir, kırmızı ve beyaz et gibi insan organizmasının dışarıdan almak zorunda olduğu protein kaynaklarının ne olduğunu, balık etinin içerdiği omega gruplarını vs. yi ancak ve ancak bu göz ardı ettiği ve ikincil saydığı canlı gurubundan elde etmek mecburiyetini dahi düşünmeden. Ruhsal sağlık açısından, evcil hayvanların getirisini, o dostların kendilerinde ve özellikle yavrularında insan egosunu terbiye rolünü ne kadar üstlendiklerini çoğu kez göz ardı ederek. Özetle çevreyi hiçe sayarak yıllar yılı yaşayıp giden insan varlığı, o canlıların da yaşama, iyi muamele görme, yeterince beslenme ve en önemlisi şefkat ve sevgi görme haklarının olduğunu çoğu kez düşünmezler. Oysa o canlıların dil yerine gözleri ile neler anlattıklarını , onlarında yavrularına nasıl anne şefkati gösterdiklerini, yaban alemde yavru doğduktan sonra düşen yavru zarlarının atmaca vs. gibi yırtıcı kuşları çekeceğini ve o sıra da yavrularına zarar verecekleri iç güdüsü ile o yavru zarlarının kendi sindirim sistemlerine vereceği zararı bilerek ve hiçe sayarak yediklerini, yavruları üşümesin diye onları yalayarak kuruttuklarını bir kez insancıl gözle takip etmek dahi o ikincil görülen canlılarında aslında insanlar kadar pek çok şeyi hak ettiklerini anlamaya yeterde artar bile. Bilir misiniz ki o canlı dostlarımızın da hayallerini neler neler süsler, sıcak bir yuva, yeterince beslenme, şefkat ……… Bilir misiniz ki onların rüyalarını , hep bu özlemini çektikleri güzellikler süsler ve çoğu kez o tatlı rüyalardan uyanmak ve insan oğlunun acımasızlığını görmek istemezler. Bu dünya hayvanları koruma gününde dilerim dilsiz dostların rüyaları gerçek olur. Tavuk üreticisi, tüketiciye doğrudan ulaşmaya başladı ADANA (A.A) Yaşanan kuş gribi salgınından büyük zarar gören tavuk üreticilerinin, kar paylarını artırabilmek için aracıları ortadan kaldırarak perakende satış noktaları kurma yoluna gittiği belirtildi. Çukurova'nın en büyük tavuk üreticisi konumundaki Beyza Piliç'in Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Koordinatörü Necmettin Çalışkan, 2005 ve 2006 yıllarının sektör açısından sancılı geçtiğini, yaşanan kuş gribi vakalarının satışları yüzde 50 oranında azalttığını anımsattı. Bu dönemde birçok üreticinin de tesislerini kapatmak veya işçi çıkarmak zorunda kaldığını hatırlatan Çalışkan, 2007 yılında yeniden yükselişe geçen sektörün kendini toparladığını anlattı. Çalışkan, okulların açılması ve kira sözleşmelerinin yenilenmesiyle giderlerin arttığı ve satışların azalması nedeniyle ''kara eylül'' olarak adlandırdıkları bu döneme de Ramazan'ın denk gelmesiyle sektörün rahat bir nefes aldığını söyledi. Sektör temsilcilerinin birçoğunun kuş gribi vakalarından önce perakende satışı aracılar kanalıyla gerçekleştirdiğini ifade eden Çalışkan, şunları kaydetti: ''Sektör temsilcileri hem daha sağlıklı hizmet verebilmek hem markalarını büyütebilmek adına kendi perakende satış noktalarını kuruyor. Böylece, aracıların ortadan kalmasıyla kar payları da artıyor. Günlük 50 bin kesim yapıyoruz. Biz de Akdeniz ve Güneydoğu'da 100'ü aşkın perakende satış noktası kurduk. Aradaki aracıları kaldırdık. Tüm firmalar akıllanarak, aynı yöntemi kullanıyorlar. Tüketiciye doğrudan ulaşılması firmanın gücünü de gözler önüne seriyor.'' Çalışkan, sektörde, satışları artırabilmek için firmaların ürün yelpazelerini de genişlettiklerini, dondurulmuş hazır tavuk yemeklerini tüketicinin beğenisine sunduklarını kaydetti. Çalışkan, hazmı kolay, besin değeri yüksek, maliyeti düşük ve pratik hazırlanan tavuk köfte, burger, sucuk, döner gibi pişirilmiş hazır ürünlerin tüketiciye sunulduğunu belirtti. Bu ürünlerin çabuk hazırlanabilmesi nedeniyle tüketici tarafında da tercih edildiğini dile getiren Çalışkan, ''Bir ailenin rahatlıkla doyabileceği bir paket köfte, 2 YTL civarında satışa sunuluyor. Fast food ürünler tüketicilerin de büyük ilgisini çekiyor. Bu sayede tavuk sektörü satışlarını artırmaya şimdiden başladı'' diye konuştu. 32
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear