Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ankara'da "Dünya Gıda Günü 2007" Sempozyumu NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası'nca bu yıl 3. düzenlenen, "Dünya Gıda Günü 2007" sempozyumuna ev sahipliği yapacak. Her yıl yaklaşık 600 kişinin katıldığı sempozyum, 19 20 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. Sempozyum, üç odanın yönetim kurulu başkanları ile TMMOB yönetim kurulu başkanının yapacağı açılış konuşmasıyla başlayacak. Sempozyumun ilk oturumunda, her yıl olduğu gibi bu yıl da Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Dünya Gıda Günü'ne yönelik belirlediği konular konuşulacak. FAO tarafından "Gıda Hakkı" olarak belirlenen konunun ele alınacağı ilk oturumda, gıda hakkının hukuksal ve teknik boyutu irdelenecek. Oturumda ayrıca FAO'nun konuya bakışını ortaya koyacak "Gıda Hakkı Temasının Teknik Boyutta İrdelenmesi" başlıklı sunum, Doç. Dr. Birol Saygı tarafından; "Gıda Hakkı Temasına FAO'nun Bakışı" başlıklı sunum da FAO Türkiye Temsilcisi Abdellatif Tabet tarafından gerçekleştirilecek. Başlığı "Tarım ve Gıda Sanayi" olarak belirlenen ikinci oturumda, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Temel Gençtan, "Bitkisel Üretim" konulu bir sunum yapacak. İkinci oturumda ayrıca Ege Üniversitesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, "Hayvansal Üretim" konusunda; Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyelerinden Dr. Taylan Kıymaz da "Gıda Sanayi" konusunda bilgi verecekler. Sempozyumun birinci gün programı, "Küresel Isınmanın Tarım ve Gıda Sektörüne Etkileri" konulu panelle son bulacak. Bu panelde yer alacak konuşmacılar şöyle: İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Şaylan, Ziraat Mühendisleri Odası üyesi Ahmet Atalık, Meteoroloji Mühendisleri Odası üyelerinden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarla Bitkileri Merkez Araştırmaları Enstitüsü'nden Ali Mermer. Sempozyumun ikinci günü, "Yeni Teknolojiler" başlıklı oturumla açılacak. Bu oturumda Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Hakkı Boyacı, "Akıllı Etiketler" adlı bir sunum gerçekleştirecek. Oturum, Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra İde'nin sunacağı "Nanoteknoloji"; Pankobirlik'ten Mikdat Çakır'ın sunacağı "Biyoyakıtlar"; Kalite Sistem Laboratuvarları'ndan Samim Saner'in sunacağı "Kalite Ölçüm Tekniğinde Yeni Gelişmeler" başlıklı sunumlarla son bulacak. "Gıdada Tüketicinin Aldatılması" başlıklı ikinci oturum kapsamında ise Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Ümran Uygun, "Sağlık Beyanları"; Tüketici Dernekleri Federasyonu'ndan Sıtkı Yılmaz, "Reklamlar ve Tüketicinin Aldatılması"; Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Altındiş "Organik Tarım ve Gıdalar" konularında bilgi verecekler. "Çiftlikten Sofraya Gıda Güvenliğini Sağlamada Mesleklerin Rolü" başlıklı üçüncü ve son oturumun başkanlığını gazetemizin TarımGıdaHayvancılık Eki Editörü Işık Kansu yapacak. Bu oturuma, Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 2. Başkanı Prof. Dr. Aykut Aytaç, Ziraat Mühendisleri Odası'ndan Fatih Taşdöğen, Atatürk Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hanifi Saraç ve Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi’nden bir temsilci, konuşmacı olarak katılacak. Sempozyum, "Yeni Dönemde Tarım ve Gıda Politikaları" konulu panelle sona erecek. Türkiye açısından önemli ve kritik konuların konuşulacağı bu panelde, Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Petek Ataman, Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçük, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Gökhan Günaydın ve Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri, panelist olarak yer alacak. Üzümcü perişan A Mustafa GAZALCI Eski CHP Denizli Milletvekili KP'nin bağcıyı döven politikaları sürüyor. 22 Temmuz 2007 milletvekili genel seçimi bitti, ortaklık öldü. Ürünün, emeğin, alın terinin değerlendirilmesi bir başka bahara... Yurdun her yanındaki üzüm üreticisinin ağzının tadı yok. Çok yerde bağbozumu şenlikleri iptal edildi. Birçok ürün de olduğu gibi üzüm üreticisi de iki darbe yedi bu yıl. Birincisi kuraklık, üretimin neredeyse yarı yarıya düşmesi, ikincisi çok düşük fiyatlar. Akıl almaz şey. Üretim düşük olduğunda fiyatlar yükseleceğine, geçen yılki fiyatları bu yıl bulamadı üretici. Dörtbeş yıl gözü gibi baktığı, bebek gibi büyüttüğü bağların üzümleri para etmedi, alacağı para harcamalarını karşılamadı. Hükümetin kulakları sağır. Şaraba ekonomik değil, ideolojik bakıyor. Bağcının ekmek parası için, geçim için bu işi yaptığını bir türlü görmüyor. Üzümü desteklenecek ürünler arasına almıyor. Aşırı ÖTV ve KDV'yi indirmiyor. Bir yıldız gibi doğacağı söylenen şarapçılık sektörü doğmadan öldürüyor. Bu ne iş, bu ne akıl? Tarih boyunca Anadolu topraklarında bağ dikilmiş, şarap yapılmış. Yapılan şaraplar yüzyıllar önce dış ülkelere satılmış. Yer altından çıkan buluntular bunun en büyük kanıtı. Ama 2007 yılında AKP elinden gelse içkiyi bütünüyle kaldıracak Anadolu'dan. Kimi belediyelerin içki için kırmızı yasak bölgeler oluşturması, hükümetin aşırı vergi koyması işte bu dar dünya görüşü yüzünden. Ama olan küçük üreticiye, bağcıya oluyor. Emekleri, borç harç yaptığı yatırımlar boşa gidiyor. Bilindiği gibi küçük yapraklı, dünyaca ünlü tütünlerimiz yanlış politikalar yüzünden yok edildi. Taşlı, kıraç topraklarda tütünden ekmeğini sağlayanlar, bu kez tütünü bırakıp umutla bağ diktiler. Bağcılık, özellikle şarap bağcılığı uzun emek isteyen, para isteyen bir uğraş. Yerinin hazırlanması, çubukların dikilmesi, aşılanması, direklerin dikilmesi, tellerin çekilmesi, bağlanması, dibinin eşilmesi, arasının durmadan sürülmesi, ilaçlanması binbir emeğin yanında harcama da gerektiriyor. Denizli, Çal, Bekilli Büyük Menderesin kıyısın A da kurulmuş şaraplık bağlarıyla ünlü ilçeler. Çal karası marka olmuş. Yörede yetişen sofralık ve şaraplık üzümlerin çok nitelikli olduğunu uzmanlar söylüyor. Son 50 yıldır şarap yapımında epey yol alındı. Özellikle Güney'de Pamukkale Şarapçılık, Bekilli'de Küp ve Erdoğan Şarapçılık ve daha adını sayamadığım gelişmekte olan firmalar gerçekten kaliteli şaraplar üretiyor. Çal Selcen Kasabasında genç belediye başkanı sevgili Hüdai Gölgesiz yöresinde şarapçığı desteklemek için elinden geleni yapıyor. Yalnız kendi beldesinde 4 tane modern şarap fabrikası kurulmasına öncülük etti. Yerel kuruluşlar yanında Kavaklıdere, Doluca, Sevilen, Diren gibi ünlü kuruluşlar da kaliteli şaraplık üzümler üreten bölgeye ilgi göstermeye başladı. Ama Hükümet gölge etmeye, köstek olmaya devam ediyor. Ev şarapçılığını desteklemiyor, vergi üstüne vergi getiriyor. Bütün emekler, yatırımlar, bağlanan umutlar yavaş yavaş yok olmak üzere. 2005'e şaraplık üzümün kilosu 130 krş. iken 2006'da 90krş., 2007'de 70krş'tan satıldı. O da birinci kalite üzümler için. Kalite düşük diye üzümün kilosu 40 krş 50 krş'a kadar satan da var. Çal karası, kalecik karası, şiraz, boğazkere, öküzgözü, kabernet ve daha birçok ünlü şaraplık üzümler… Hepsi aynı fiyat. Şaraplık üzümler böyle de sofralıklar iyi mi? Nerde. Onun fiyatları daha kötü. Yaşlığı satamayanlar, kurutamayanlar 25 30 kuruşa sofralıkları şaraba verdi. Yalnız Denizli, Manisa değil, ülkenin her yerindeki üzüm üreticisi dertli… Kaliteli şarapları bindirilmiş aşırı vergi yüzünden pahalı olduğu için içemeyen şarap tüketicisi de dertli… Ama derdine çare bulan yok. Üzüm üreticisi örgütsüz. Varolan örgütlerin de yeterince sesi çıkarılmıyor. Ağustos, eylül ayları gün doğumundan gün batımına kadar bir koşturdu üzümcü. Kimi eski otomobiliyle, kimi sepetli motoru, kimi hayvanına binerek bağlarına gitti geldi. Onca koşturmasına karşın ürünü para etseydi, yorgunluk giderdi.2007'de 2006'daki gibi olmaz derken daha kötü oldu. Üzümcü üzgün. Sözcüğün tam anlamıyla perişan…İş işten geçmeden türküdeki gibi "bir şeyler yapmalı." 2