Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Tekirdağ balıkçılığı geliştirmeye çalışıyor Hamsiyi deniz anaları kolluyor T EKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ Türkiye’nin önemli limanlarından biri olmasına karşın ilde balıkçılığın ekonomiye katkısı sadece 1.07 olarak gerçekleşiyor. Marmara’nın bu önemli ilinde İstavrit, Hamsi, Palamut, Levrek, Lüfer, Çinekop ve Karides avcılığı üst düzeyde gerçekleştiriliyor. Tatlı su ve gölet balıkçılığı ise yeni yeni gelişmekte… Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2006 raporuna göre, 150 kilometrelik (km) kıyı şeridi bulunan ilde, 243 tekne ile balıkçılık yürütülüyor. Bu teknelerden 181’inin boyu ise 10 metreyi geçmiyor. Büyük miktarlarda balık yakalamaya elverişli olan 20 metreden büyük tekne sayısının ise sadece 7’de kalması dikkat çekiyor. Kentteki 914 aile ise geçimini balıkçılıktan sağlıyor. 1760 kişi ise ruhsatlı olarak balıkçılık ile uğraşıyor. Tüm bunlara karşın, balıkçılığın kentteki ekonomiye katkısı sadece yüzde 1.07 olarak gerçekleşiyor. Bunun nedeninin ise Tekirdağ nüfusunun büyük bölümünün ekili tarım ile uğraşması olduğu belirtiliyor. Kentte il merkezinin yanı sıra Marmara Ereğlisi ve Şarköy ilçelerinde de balıkçılık ile uğraşılıyor. Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar ve destekler sayesinde ise, 74 gölette "Aynalı Sazan" üretimi gerçekleştiriliyor. Ancak bu üretim sadece Karaiğdemir gölünde ticari, diğerlerinde ise amatör avcılar için yapılıyor. Kentte tatlı su balığı üreticiliğine ilişkin projeler ise devam ediyor. Buna göre, Muratlı Kırkkepenekli Göleti ile Malkara Küçükhıdır Göleti’nde ticari yetiştiricilik için hazırlanan projelere Ankara’dan onay gelmesi bekleniyor. Tekirdağ’da en çok avlanan deniz ürünleri ise İstavrit, Hamsi, Palamut, Levrek, Lüfer, Çinekop ve Karides olarak dikkat çekiyor. Avlanmaya ise sadece 1 Eylül30 Nisan tarihleri arasında izin veriliyor. Kentte balıkçılığın çok fazla gelişememesinin önemli nedenlerinden biri de balık üretimi konusunda Türkiye’nin önemli illerinden olan Çanakkale’ye yakınlığı… Kente yaklaşık 1.5 saat uzaklıkta bulunun Tekirdağ’a balık büyük oranda Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinden geliyor. Bu nedenle Tekirdağ’daki balıkçıların daha büyük miktarlarda üretim yapan Çanakkale ile rekabet edemediği bildiriliyor. ‘Mnemiopsis leidy’ türü deniz anası hamsiye zarar verdi, ‘beroe ovata’ türü ise süreci tersine çevirdi AMSUN (Cumhuriyet)Sinop Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Bat, ‘Beroe ovata’ adlı bir tür deniz anasının, başta hamsi ve çaça olmak üzere çeşitli balık stoklarının artmasına neden olduğunu söyledi. Karadeniz son 15 yılda iki ayrı egzotik deniz anası türünün istilasına uğradı. Tankerlerin balast suları ile Karadeniz’e giren bu canlılar, denizdeki ekosistemi alt üst etti. Bunlardan ilkinin hamsi soyunun azalmasına, ikincinin ise artmasına neden olduğu belirtiliyor. Prof. Dr. Levent Bat, saydam, jelimsi deniz anasına benzer bir canlı olan ‘mnemiopsis leidy’nin Karadeniz’de ilk olarak 1987’de görüldüğünü söyledi. Karadeniz’e Kuzey Atlantik’ten sefer yapan gemilerin balast sularıyla taşındığı sanılan canlının açık sularda çoğalmasının ardından, hamsinin varlığını tehdit eder hale geldiğini belirten Bat, 1989 yazında ‘mnemiopsis leidy’nin Karadeniz’deki popülasyonunun 800 milyon ton olarak hesaplandığını söyledi. ‘Mnemiopsis leidy’nin, hamsinin beslendiği ‘planktonları’ tüketmesi, balığın açlık çekmesine yol açıyor. Larvaları büyümeyen hamsiler de üreyemiyor. Bat, buna karşın yine gemilerin balast sularıyla geldiği tahmin edilen ‘beroe ovata’ adlı bir başka canlının ise Karadeniz’de üremesiyle bu sürecin tersine döndüğüne işaret ediyor. İlk kez 1997’de Kuzey Karadeniz’de görülen ‘Beroe ovata’nın gelişiyle hamsilerin yok olmasına neden olan ‘Mnemiopsis leidy’ azalma sürecine girdi. Prof. Dr. Levent Bat, çalışmaların ‘beroe ovata’nın ‘Mnemiopsis leidy’ ile beslendiğini ortaya koyduğunu ifade ederek, "Bu S gelişme sonrasında da hamsi yumurta miktarında artış gözlendi" diye konuştu. Prof. Dr. Levent Bat, Karadeniz ekosisteminin, kıyı bölgelerindeki hızlı kentleşmenin getirdiği kirlenme, aşırı avlanma ve egzotik türlerin istilası yüzünden önemli ölçüde değiştiğini vurguluyor. Prof. Dr. Bat, "Beroe ovata’ türünün Karadeniz’de görülmesiyle balık stoklarında düzelme gözlemledik. Bu sayede Karadeniz ekosisteminde ‘mnemiopsis leidy’ istilasının zararları onarılıyor. Karadeniz ekosisteminin gelecekteki değişimi ise ‘beroe ovata’ istilasının kalıcılığına göre değişecek" dedi. Prof. Dr. Levent Bat, balast sularıyla gelen egzotik canlıların kolay ve hızlı yayılmasını engellemek için, kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini kaydederek limanlara gelen tankerlerin balast sularının incelenmesi gerektiği önerisinde bulundu. Mnemiopsis’in doğal yaşam alanı Atlas Okyanusu’nda Kuzey Amerika ile Güney Arjantin arasında kalan kıyılar. Bu canlı bulunduğu tüm kıyılarda planktonları, larva ve yumurtaları yemesiyle ekosistemde ciddi hasarlar bırakmasıyla tanınıyor. Bilim adamları son 50 yılda Karadeniz kıyılarındaki kontrolsüz balıkçılığın bu tür deniz canlılarının üremesi için elverişli ortamı yarattığına işaret ediyor. Ticari avlanmanın besin zincirinin üst kısımlarındaki etobur balık türlerine odaklandığını ve bu tür balıkların sayısını azalttığına vurgu yapan uzmanlar, bu nedenle de deniz anası tipi canlılar hızla çoğalabiliyor. Uzmanlar, 1970’lerde uskumrunun soyunun tükenecek kadar azalması ile deniz anası istilası arasında ilişki kuruyor. 11