Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ticaret borsası başkanları, ku 'Devlet tarım ve hayvancılığa Selda GÜNEYSU NKARA – Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı Adana, Diyarbakır, Edirne, Manisa Alaşehir ve Antakya'nın ticaret borsası başkanları, bu yıl tüm yurdu etkisi altına alan kuraklıktan dert yanıyor. Rakamlar, kuraklık nedeniyle Edirne’de ayçiçeği, Antakya’da pamuk, Diyarbakır’da buğdaydan elde edilen verimin yarı yarıya düştüğünü gösteriyor. Yetkililer, hükümetin tarıma ve çiftçiye verdiği desteğin artırılması gerektiği yönünde görüş bildirirken, Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) tam anlamıyla yaşama geçirilememiş olması da güneydeki çiftçiyi zor durumda bırakıyor. Türkiye'nin en verimli topraklarının Adana'da bulunduğuna dikkat çeken Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Coşkuntuncel, Adana nüfusunun yüzde 28'inin tarımla uğraştığını belirtti. Bu oranın Türkiye'nin ekonomisine azımsanmayacak derecede katkı sağladığının altını çizen Coşkuntuncel, "Adana'daki nüfusun neredeyse yarısına yakını tarımla ilgileniyor. Bu tarımsal üretimin artırılması açısından da önem taşıyor. Bir ülkedeki tarımsal üretim ne kadar artarsa, o ülkede daha fazla ihracat yapılacaktır. Bu da ülke ekonomisine daha fazla katkı demektir" dedi. Adana'daki verimli toprakların tüm Türkiye'yi besleyebilecek kapasitede olduğuna da işaret eden A Coşkuntuncel, ilde en fazla, mısır, pamuk, turunçgiller ve meyve sebze tarımı yapıldığını kaydetti. Adana'nın ülkedeki mısır üretiminde ilk sıralarda yer aldığını dile getiren Coşkuntuncel şöyle konuştu: "Adana’da mısır ekili topraklardan, birim başına bin ile bin 500 kilo verim elde ediyoruz. Bu yılda Adana'da bir milyon 200 bin ton mısır üretimi yapıldığını gösterir. Üretilen mısırların büyük bir çoğunluğu yurtiçindeki pazarlara gönderilir, geri kalanlar ise yurtdışına ihraç edilir. Adana yalnızca mısır üretiminde değil, narenciye ve pamuk üretiminde de ilk sıralarda yer alır. İlde bir yılda 900 bin ton narenciye, 600 bin ton buğday, 200 bin ton da pamuk üretimi yapılır." Adana'nın bugün tarımsal üretimdeki en büyük sıkıntısının ülkede uygulanan tarımsal politikalar olduğunun altını çizen Coşkuntuncel, hükümetlerin tarımla uğraşan kesimi daha fazla desteklemesi gerektiğine değindi. Tarımsal politikaların yalnızca Adana'yı değil, tüm ülkeyi etkilediğine vurgu yapan Coşkuntuncel, hükümetlerin Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğunu hiçbir zaman unutmaması gerektiğini sözlerine ekledi. Coşkuntuncel, "Adana, tarımsal faaliyetlerinden yılda toplam 1.2 milyar dolarlık bir gelir elde ediyor. Bu ildeki diğer sektörleri de olumlu yönde etkiliyor. Tarımdaki verim artınca hem çiftçi hem de devlet ekilen üründen daha fazla gelir elde ediyor" diye konuştu. Ülkede bu yıl başından beri yaşanan kuraklığın Adana'daki tarımı çok fazla etkilemediğini söyleyen Coşkuntuncel, ilde tarımsal sulamada Seyhan ve Ceyhan nehirlerinden yararlanıldığının altını çizdi. Bu yıl yaşanan kuraklık bir çok bölgede önemli ekonomik yitiklere neden oldu. Coşkuntuncel, "İlde bu yıl tarımsal sulamada sıkıntı yaşanmaması bir sonraki yıllarda yaşanmayacak anlamına gelmiyor. Bu nedenle ülkenin su politikalarına yönelik bir takım yeni projeler de üretmesi gerekiyor. Topraklarının büyük bir kısmında tarım yapılan bir ülkenin susuz kalması düşünülemez" dedi. Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) bir an önce yaşama geçirilmesi gerektiğine vurgu yapan Coşkuntuncel, projeyle birlikte Türk tarımında bugün çekilen sıkıntıların çoğunun son bulacağını belirtti. Adana son yıllardaki pamuk üretiminin Şanlıurfa'nın gerisine düştüğüne de dikkat çeken Coşkuntuncel, bu durumun nedenini ilde son yıllarda artış gösteren meyve sebze tarımı olarak açıkladı. İlde tarımın yanı sıra hayvancılık faaliyetlerinin de yoğun bir şekilde yürütüldüğüne vurgu yapan Coşkuntuncel, ülkedeki hayvancılık faaliyetlerinin son 5 yılda gelişme gösterdiğini kaydetti. Bu gelişmenin ülkedeki teknolojik gelişmelerle paralellik gösterdiğine işaret eden Coşkuntuncel, bugün ilde hayvancılıkla uğraşan birkaç firmanın son 3 yıl içinde toplam 30 bin büyükbaş hayvan beslediğini, bu rakamın da ülkedeki hayvancılık faaliyetleri açısından hayli önemli olduğunu sözlerine ekledi. AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ YARI YARIYA DÜŞTÜ Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı da, kuraklık nedeniyle bu yılki ayçiçeği üretiminde yarı oranda düşüşün yaşandığını kaydetti. Bu düşüşe paralel olarak ayçiçeği üretiminden elde edilen gelirin de azaldığını belirten Yardımcı, "Kuraklık önce ayçiçeğini, sonra da Edirne çiftçisini vurdu. Bilindiği gibi Edirne’nin en önemli tarım ürünleri çeltik ve ayçiçeğidir. Ayçiçeğinin üretimindeki gelir düşüşü ürünün alım fiyatını olumsuz etkiledi. Ürünün alım fiyatı bir yılda 85 Ykr.’ye yükseldi" dedi. Ürünün alış fiyatının ve üretiminde yaşanan düşüşün ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilediğine vurgu yapan Yardımcı, ilde her yıl ortalama 900 bin ton civarında ayçiçeği üretimi yapıldığını ancak bu yılki üretimin 550 bin ton civarında seyrettiğini dile getirdi. Yardımcı, "Neyse ki ayçiçeği üretimindeki bu düşüş çeltikte gerçekleşmedi. Kuraklık çeltik üretimini çok etkilemedi. Çeltik üreticisi de bu yıl kuraklıktan şikâyet etmedi. Çeltik üretiminde de verim düşüklüğü yaşansaydı o zaman ildeki çoğu çeltik fabrikası çok büyük zarara uğrayacaktı" dedi. Edirne’ye sınır komşusu olan Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerin de ayçiçeği yetiştiriciliği yaptığını kaydeden Yardımcı, bunun Edirne’deki ayçiçeği üretimini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. "Edirne’deki üretici eğer ürününü satamazsa haklı olarak bir daha o ürünü ekmek istemez" diyen Yardımcı, Edirne’nin buğday üretiminde de ilk sıralarda yer aldığına dikkat çekti. Ancak Edirneli buğday üreticisinin de ayçiçeği üreticisi gibi çok sıkıntı yaşadığını söyleyen Yardımcı, bu sıkıntının nedenini Toprak Mahsülleri Ofisi’nin (TMO) bu yıl çok fazla ürün almamasına bağladı. TMO’nun buğdayın kilosunu 40 Ykr’den aldığını ancak buğdayın şu sıralar 45 Ykr. üzerinden piyasaya satıldığının altını çizen Yardımcı, ülkedeki tarımsal üretimde bu türlü sıkıntıların yaşanmaması için hükümetlerin tarım politikasına verdikleri önemi artırmaları gerektiğini kaydetti. Bu yıl yaşanan 16