22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Meyve ihracatı narenciye, üzüm ve kiraz üzerinde yoğunlaştı Ege’de bal üreticisi kalıntıdan kurtulma peşinde ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye’de en fazla bal üretiminin yapıldığı Ege’de üreticiler, eğitim çalışmalarıyla kalıntı sorununu aşmaya çalışıyor. Yaş meyve ve sebze ihracatçıları da, girdi maliyetlerinin sürekli yükseldiği bir ortamda, ihracat artışının sevindirici olmadığını vurguluyor. Son aylarda sahte ve katkılı olması nedeniyle sık sık gündeme gelen bal, başta Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye’de bir çok ailenin geçim kaynağı. Türkiye, dünya koloni varlığı bakımından Çin’den sonra ikinci sırada yer alırken, bal üretiminde ise beşinci sırada bulunuyor. Koloni başına verim, gelişmiş ülkelerde 40 kilogramı bulurken, ülkemizde 16 kilogram verim elde edilebiliyor. Dünyada 500 milyon, ülkemizde de 4 milyon 160 bin arı kolonisi bulunuyor. Milas muhabirimiz Olcay Akdeniz’in derlediği bilgilere göre, ülkemiz için önemli bir besin maddesi, geçim kaynağı ve ihraç ürünü olan balda, çeşitli sorunlar yaşanıyor. Avrupa Birliği’nin 2002 yılında Çin ballarına kota uygulamasının ardından oluşan açık, Türkiye üzerinden karşılanmaya başlandı. Böylece o yıllarda yaklaşık 29 kilogramı 70 milyon lira olan bal fiyatları bir anda 130 milyon liralara dek yükseldi. Ancak 2003’te iklim koşulları nedeniyle üretimimiz düşünce, talepler katkılı ya da sahte ballarla karşılanmaya başlandı. Doğal olarak bu ürünler de Avrupa kapılarından geri döndü. İ liyetin 870 milyon lirayı bulduğunu belirterek, ‘‘Hiçbir üretici bu parayı ödeyemez. Arıların taşınması için mazot ve balın analizi için de analiz desteği istiyoruz’’ diye konuşuyor. 114 köyünün 65’inde toplam bin 400 ailenin arıcılıkla uğraştığı Milas’ın İlçe Tarım Müdürü Ali Akay da, tüccarı suçlayarak, üreticiden alınan bala katkı maddelerinin konulduğunu söylüyor. Kalıntıya karşı bilinçli mücadele Muğla muhabirimiz Özcan Özgür’ün derlediği verilere göre de arıcılar, AB kapısından dönen ballardaki kalıntıyı ortadan kaldırmak için geniş kapsamlı bir eğitim çalışması başlattı. AB’nin finansal desteğiyle Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği (MAYBİR) tarafından uygulanan ‘‘Eğitim ve Teknik Bilgi Desteği İle Muğla Arıcılığını Geliştirme ve Uygulama Projesi’’ kapsamında 376 arıcı eğitimden geçirildi. MAYBİR Başkanı Ziya Şahin, çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi: ‘‘Asıl sorun balda kalıntı konusu. Bu sorun nedeniyle balımız AB kapılarından geri dönüyor. Fiyatlar çok düştü. Arıcının ürünü elinde kaldı. Hedefimiz gelecek yıl, 2006’da Muğla’dan AB pazarına ‘Muğla markalı’ ve ‘AB logolu’ bal ile girmek. Eğitimden geçen 376 arıcıdan taahhüt alıyoruz. Sonra elerindeki bal mumlarının ARGEFOR (Ege Üniversitesi Araştırma Geliştirme Enstitüsü)’da analizini yaptırıyoruz.Analizde naftalin ve benzeri kalıntı görülen mumları imha edip, yerine sterilize petek veriyoruz. Ayrıca balın temas ettiği tüm malzemeler krom nikele dönüştürülüyor. Bu uygulamada gezgin arıcıların tuvaletleri dahi kontrol ediliyor. Arıcılarımızla işbirliği içindeyiz. Kalıntıları ortadan kaldırmakla kalmayıp, hijyeni getireceğiz. Bizimle çalışan arıcının gittiği pazarda referansı birliğimiz olacak.’’ Çam balı üretim alanlarının dünyadaki yayılışına bakıldığında, Türkiye ve Yunanistan ön plana çıkıyor. Çam balı üretiminde Türkiye ilk sırada yer alırken, Muğla, yıllık yaklaşık 25 bin tonluk çam balı üretiminin hemen hemen tamamını karşılıyor. kamuoyuna açıkladığı listede, ‘‘sahte bal’’ üretmek ve satmakla suçlanan firmalardan bazıları, trilyonlarca liralık maddi zararlarının oluşması ve prestij kaybına uğramalarından yakınıyor. İzmir’deki Manavlar Gıda’nın yöneticisi Cengiz Manav da, ürünlerinden bir bölümünün son satış noktasında güneş ışığı altında kalması nedeniyle bakan tarafından ‘‘sahte balcılar listesine’’ alındıklarını belirterek, ‘‘Bu işi 50 yıldır yapıyoruz.Yerli ürünümüzü, yine yerli markamızla dünyanın bir çok ülkesine satıyoruz. Yılda dünyadaki 8 fuara katılıyoruz. Ülkemize milyonlarca dolar döviz girdisi sağlıyoruz. Teşekkür bu şekilde olmamalıydı’’ diye konuşuyor. Meyvede maliyet sıkıntısı Ege Bölgesi’nde yaş meyve ihracatı ağırlıklı narenciye, üzüm ve kiraz üzerinde yoğunlaşmış durumda. Ege İhracatçı Birlikleri’nden edinilen bilgiye göre, geçen yıl bölgeden yaklaşık 44 bin ton narenciye, 33 bin ton üzüm ve 12 bin 500 ton da kiraz ihracatı gerçekleştirildi. Bunun karşılığında toplam yaklaşık 74 milyon dolar gelir elde edildi. Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, 2005 yılı ihracat rakamlarında yüzde 27’lik artış beklediklerini belirterek, şöyle konuşuyor: ‘‘Bu artış rakamları kesinlikle yeterli değil. Meyvede girdi maliyetlerindeki artışlar üreticiyi yaralıyor. Ürün çeşitliliği yeterli değil. Özellikle narenciyede, 78 aya dağılacak çeşitli türde üretime geçmemiz gerekiyor. İhracatçı için, enflasyon ve kurdaki dalgalanma nedeniyle fiyat ortaya koymak gün geçtikçe zorlaşıyor. Bölge ihracatçısı, uzak pazarlar yerine AB ve Ukrayna gibi yakın pazarları tercih ediyor. Üretimimizin ancak yüzde 5’ini ihraç ederken, yüzde 1013’ler düzeyinde ürün ise çürümeye bırakılıyor. Teknolojik yatırımla bu ürünlerin ulusal ekonomiye kazandırılacak şekilde dışa satılması doğru olacaktır’’. Bölgede özellikle Kemalpaşa, kiraz üretimiyle dikkat çekiyor. İlçedeki yaklaşık 1 milyon kiraz ağacından yılda 30 ton ürün elde ediliyor. Bu üretimin yüzde 10’u ihraç ediliyor. İlçenin Çambel köyünde de, Ege Üniversitesi öncülüğünde ekolojik kiraz üretimi gerçekleştiriliyor. Balda da Çin sıkıntısı Geçen yıl AB’nin Çin’e yönelik kotalarını kaldırmasıyla ülkemizdeki sıkıntı daha da büyüdü. Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği (MAYBİR) Başkanı Ziya Şahin, Çin’in devreye girmesiyle fiyatların nakliyeyle birlikte 1 euroya dek düştüğüne dikkat çekerek, ‘‘Bu da demektir ki, AB ülkelerinde markete teslim 1 kilogram balın satış fiyatı yaklaşık 1 milyon 900 bin lira. Oysa Türkiye’deki üretici bir teneke balı bugün 71 milyon liraya üretiyor. Bu da kilogram fiyatının 2 milyon 400 bin lira olması demek. Üstelik bu maliyetin üzerine bir de nakliye binecek’’ diyor. Bal üretimiyle uğraşanların mutlaka devlet tarafından desteklenmesini isteyen Şahin, birlik üyelerine kilogram başına 400, üye olmayanlara da 300 bin lira olarak açıklanan desteği içlerine sindiremediklerini vurguluyor. Şahin’in yakındığı konulardan biri de balın analiz ücretlerinin yüksek olması. Şahin, üretici başına ma Üretici ve ihracatçı mağdur Bu arada bal üreticilerinin en büyük sıkıntılarından biri de Tarım Bakanlığı’nın yanlış tutumu. Geçen günlerde Tarım Bakanı Sami Güçlü’nün basın toplantısıyla 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle