Katalog

Konya üreticisi mutsuz: Girdiler yüksek, alım fiyatları düşük Sabit HORASAN ONYA Konya, Türkiye’nin tahıl ambarı. Yılda yaklaşık 1 milyon 600 bin dekar alanda ekim yapılan ve 4,5 milyon ton dolayında ürün alınan Konya ovasında, hububat, pancar, ay çiçeği, hayvan ve süt üreticisinin derdi aynı: Tarımsal girdi fiyatlarının yüksek, alım fiyatlarının düşük olması ve devlet desteğinin kısıtlanması. Üreticinin bir diğer sorunu da, tarım sektörünün üvey evlat muamelesi görmesi ve sektördeki küçülme... Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kara, kendisiyle yaptığımız söyleşide bu saptamaları destekleyerek, tarım sektörünün, ekonomi dışındaki gelişmelerden, özelliklede siyasal gelişmelerden diğer sektörlere göre daha fazla etkilendiğini ileri sürdü. Kara, Türkiye ekonomisinin gelişmesini sağlamak için tarım sektörünün payını azaltarak sanayi sektörünün payının yükseltilmesi hedeflendiğini, bunun da yanlış olduğunu belirterek, ‘‘Oysa tarım sektörünün payını azaltmak için tarım sektörünü küçültmek yerine sanayi sektörünün genişletmenin hedeflenmesi gerekir’’ diye konuştu. Kara, böylece tarım sektörünün zarar görmeyeceğini, sektörde yapılacak iyileştirme ve yatırımlarla hem Konya, hem K de ülke ekonomisine daha önemli katkılar sağlanacağını, Konya çiftçisinin de sorunlarının ortadan kaldırılmış olacağını sözlerine ekledi. Tarımsal yapı itibariyle Türkiye’nin en önemli illerinden biri olan Konya’nın, ekonomide sahip değerler açısından Türk ekonomisinde çok önemli bir yere sahip olduğunu, Konya’nın hububat üretimi ile Türkiye’de önemli bir yeri bulunduğunu söyleyen Mehmet Kara, ancak, mevcut ekonomik faktörlerin kullanımı tam olarak sağlanamadığı için Konya’nın hak ettiği konumda bulunmadığını savundu. Konya ekonomisinde tuttuğu yer ve önemi dikkat alarak, tarımın diğer sektörlerle dengeli ve uyumlu bir şekilde bütünleşmesi sağlanmadan bölgede istenilen kalkınmanın gerçekleştirilemeyeceğini dile getiren Kara, şu görüşlere yer verdi: ‘‘Tarım sektörü, gerek sağlanan katma değer, gerekse sağladığı istihdam açısından Konya ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye ekonomisinde de tarım sektörünün payını azaltmak ve kaynakları diğer sektörlere kaydırmak, ülkenin hedefleri arasındadır. Konya ili, nüfus itibariyle yüzde 3.27 oran ile Türkiye’nin 4. büyük ilidir. Konya’da kırsal alan nüfusu, toplam nüfusun yüzde 41’ini oluşturmaktadır. Konya’da aktif nüfusun yüzde 63.2’si tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Dolayısıyla, Konya ekonomisinde tarım sektörünün istihdam yönünden önemi büyüktür. Konya’da 144 bin 505 tarım işletmesi bulun Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kara Konya ovasında yılda yaklaşık 1 milyon 600 bin dekar alanda ekim yapılıyor ve 4,5 milyon ton dolayında ürün alınıyor. maktadır. Bu da Türkiye’de toplam tarım işletmesinin yaklaşık yüzde 3.6’sını oluşturmaktadır. Konya’daki işletmelerin yüzde 68’i bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapmaktadır. Kıt olan ekonomik kaynakların rasyonel şekilde kullanılabilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte yapılması daha uygun olacaktır.’’ Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kara, Konya ekonomisinde tarım sektörünün en büyük payı almasına karşın dış ticarette en az pay alan sektör olduğunu da belirtti ve bu konunun da üretici açısından ayrı bir önem kazandığını savundu. Kara, şöyle konuştu: ‘‘Konya’da 2001 yılında ihracat 44 milyon 818 dolardan 54 milyon 337 bin dolara yükseldi. İthalat ise 47 milyon 744 bin dolardan 23 milyon 177 bin dolara geriledi. 199598 yılları arasında Konya’da gerçekleştirilen ihracat, toplam ihracatın yüzde 60’ın üzerindedir. Son yıllarda un ve hububat satışlarının azalmasıyla ihracat miktarında da azalma olmuştur. Konya sanayisinin tarıma dayalı olması, tarımsal ürünlerdin ticaret konusu olmasına neden olmaktadır.’’ Konya ekonomisiyle birlikte ülke ekonomisinin de tarıma dayalı olduğunu belirten Mehmet Kara, tarım sektörünün nüfusun yüzde 35’ini, gayri safi milli hasılanın yüzde 11’ini ve toplam ihracatında yüzde 20’sini oluşturduğunu dile getirdi. Kara, sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Konya ekonomisinde tuttuğu yer ve önemi dikkate alarak, tarımın diğer sektörlerle dengeli ve uyumlu bir şekilde bütünleşmesi sağlanmadan bölgede istenen kalkınmayı gerçekleştirmek olası değildir.’’ 27