02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Türk hayvancılığının AB ülkeleri ‘Ülke tarımı içinde hayvancılığın yeri su ürünleri ve ormancılık hariç yüzde 23 seviyesinde’ ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hayvancılık Sektör Kurulu sonrası hazırlanan raporda, ‘‘Ülkemizde uzun yıllar yoğun olarak bitkisel üretimin desteklenmesi, dünya fiyatları üzerine çıkan girdiler ve 24 Ocak 1980 kararları sonrası sektör dinamikleri dikkate alınmadan yapılan canlı hayvan ve et ithalatı sonucu hayvancılık sektörü rekabet gücünü kaybederek önemli üretim ve gelir kaybına uğramıştır. Hayvancılıkta, tavukçuluk hariç üretim artışları istenilen seviyelere ulaşamamıştır’’ denildi. Türkiye hayvancılığı ile AB hayvancılığı arasında kıyaslanamayacak boyutlarda ülkemiz aleyhine farklılık bulunduğuna dikkat çekilen raporda daha sonra şu görüşlere yer verildi: Ülkemizde tarımın GSMH içindeki payı yüzde 14 olup, çalışan nüfusun yüzde 33’ü tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Tarım sektörü GSMH’dan yüzde 14 oranında pay almaktadır. Hayvansal üretimin tarımdaki payı ise yüzde 22’dir. Ülke tarımı içinde hayvancılığın yeri su ürünleri ve ormancılık hariç yüzde 23 seviyesindedir. Hayvancılığın toplam GSMH içindeki payı yüzde 2,2 olup, gelişmiş ülkelerin gerisindedir. Verimlilik bakımından hayvancılığımız irdelediğinde, inek başına yıllık süt verimi; ülkemizde 2500 kg olduğu halde bu miktar ABD’de 7480 kg, AB’de ise 5450 kg’dır. Et verimleri ise; Türkiye’de sığır karkasında 177 kg/baş, ABD’de 280 kg/baş, AB’de ise 275 kg/baş’tır. Kişi başına hayvansal ürün tüketimi de bahse konu ülkelere göre düşüktür. Ülkemizde uzun yıllar yoğun olarak bitkisel üretimin desteklenmesi, dünya fiyatları üzerine çıkan girdiler ve 24 Ocak 1980 kararları sonrası sektör dinamikleri dikkate alınmadan yapılan canlı hayvan ve et ithalatı sonucu hayvancılık sektörü rekabet gücünü kaybederek önemli üretim ve gelir kaybına uğramıştır. Hayvancılıkta, tavukçuluk hariç üretim artışları belirtilen nedenlerden dolayı istenilen seviyelere ulaşamamıştır. Sektördeki ağır tahribatın sonucu 19822002 döneminde sığır mevcudu 14.4 milyondan 10,5 milyona gerileyerek yüzde 30 azalmış, koyun varlığı 49,6 milyondan 27 milyona yüzde 45 azalmış, çayır ve mera alanlarımız ise 21 milyon hektardan 12 milyon hektara inmiştir. AB Ortak Tarım Politikasının uzun yıllar sübvansiyonlarla hayvancılığını teşvik etmesi ve korumacı politikalar izlemesi AB’li üreticilerin sermaye birikimine yol açmış, rasyonelleşen üretimle AB; ithalatçı konumdan ihracatçı konuma gelmiştir. AB’de çalışan nüfusun sadece yüzde 5’i tarım sektöründe istihdam edilerek GSMH dan yüzde 5.3 pay almaktadır. Hayvansal üretimin tarımdaki payı ise yüzde 49’dur. Toplam ekim arazisi içinde yem bitkileri ekiliş oranı Türkiye’de yüzde 3, AB de ise yüzde 30’dur. Türkiye’de 4,1 milyon tarım işletmesinin sadece yüzde 4’ünde ihtisaslaşmış hayvancılık yapılmaktadır. T İşletme başına ortalama 4 baş sığır düşmekte ve arazi büyüklüğü ise 6 hektar civarındadır. AB’de 7.5 milyon tarım işletmesi mevcut olup, işletme basına düşen arazi büyüklüğü 17,5 hektar işletme başına ortalama hayvan sayısı ise 45 baştır. Türkiye ile AB arasında önemli yapısal ve verimlilik farkı nedeniyle; ülkemizde 1 kg sığır etinin üretim maliyeti 3.8 Euro iken AB de 2.4 Euro seviyesindedir. Hayvancılık için büyük bir potansiyele ve iklim yapısına sahip olan Türkiye’de üreticiler, yıllardan beri gelen alışkanlıkları gereği, kendi kendine yeterliliği benimseyen kapalı sistem bir üretim modeli içerisinde, hayvansal ürün ihtiyacını karşılama çabasındadır. Türkiye’de tarım işletmelerinin yapısal durumu Tablo 1’de verilmiştir. 2001 yılı Genel Tarım Sayımına göre, yalnızca hayvancılık yapan işletme oranı yüzde 2,36 bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapan işletme oranı ise yüzde 97,64’dür. Mevcut işletmelerin büyük çoğunluğu, ekonomik işletmecilikten uzak, orta ölçekli veya küçük aile işletmeciliği tarzındadır. Bu işletmelerde daha yüksek verim için uygun çevre sağlamak yerine, mevcut koşullara uyum göstermek söz konusudur. Verim kontrolleri ve kayıt işlemleri yapılmadığından ıslah faaliyetleri ve üretim planları yapılamamaktadır. Ayrıca işletmeler yeterli alet ve ekipmandan da yoksundur. Hayvancılık sektörü çarpık yapısal durumu, verimsiz ve yüksek girdi maliyetleri nedeniyle AB entegrasyonunda rekabetten yoksun en sorunlu sektör kimliğindedir. Bu süreçte ana strateji, hayvancılık sektörünün rekabet gücünü artırmak olmalıdır. Türkiye’de Tarım İşletmelerinin Yapısı Genel Sayım Yılı Toplam Tarım İşletmesi Sayısı * Bitkisel ve Hayvansal Üretimi Beraber Yapılan İşletme Sayısı 1991 2001 4.091.530 3.075.516** 3.943.340 3.002.934 96,38 97,64 Oran (yüzde) Yalnızca Hayvancılık Yapılan İşletme Sayısı 148.190 72.582 3,62 2,36 Oran (yüzde) Kaynak: DİE 1991 ve 2001 Genel Tarım Sayımı Sonuçları * İşletme sayıları (Hane Halkı) 5.000 ve daha aşağı nüfuslu yerlerdeki sayılar. ** 2001 Genel Tarım Sayımında 25.000 ve daha az nüfuslu yerlerdeki 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle