22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ayaş dutuyla var Ali BAŞKARAAĞAÇ (Ayaş Belediye Başkanı) Engel tanımayan örnek çiftçi Mustafa Dağdelen yaş Ankara’nın batısında şirin ve tarihi bir ilçedir. Başkente uzaklığı 57 kilometredir. Ayaş; zenginlikleri, tarihi eserleri, kültür varlıkları, şifalı kaplıca ve içmeceleri ile tanınır. İlçe ayrıca Ankara’nın sebze ve meyve üretim merkezidir. Yetiştirdiği ürünlerin başlıcaları; dut, kiraz, kavun, karpuz, salatalık, biber ve domatestir. Dut, Ayaş ismi ile öyle özdeşleşmiştir ki Ayaş denilince akla dut gelir. Ayaş’ta istediği havayı, suyu bulan dut, hiçbir yerde yetişmediği güzellikte yetişmeye başlamış ve bunu gören halk ilçenin her yerini dut ağaçları ile doldurmuştur. Ayaş dutunu tanıtmak amacı ile her yıl haziran ayının son haftası Dut Festivali düzenlenir. Böylece Ayaşlılar hem meşhur dutlarını tanıtırlar, hem de dost ve akrabaları ile görüşme fırsatını bulurlar. En iyi dut yetiştiricilerine ödüller verilerek dut yetiştiriciliği teşvik edilmektedir. Ayaş’ta dut daha çok yaş olarak tüketilir. Sabahın erken saatlerinde (04.0005.00) günün ağarmasıyla çırpılan dut sandıklara konarak aracılar vasıtasıyla Ankara’ya, hal, manav ve pazarlara ulaştırılır. Dut bir gün içerisinde tüketilmelidir, yoksa tazeliğini kaybeder, tadında değişme olur. Dutun yaş meyve olarak satışı üreticiye daha çok gelir getirdiği için dut pekmezi, dut kurusu, dut pestili ikinci aşamada yapılır ve satılır. Dut, Ayaşımızın en önemli gelir kaynaklarındandır. Dut ağacının kabuklu bit zararlısı tarafından verim kaybına uğramaması için Ayaş Belediyesi, Çiftçi Koruma Derneği ve İlçe Tarım Müdürlüğü’nün sağlamış olduğu teknik destekle dut ağacına karşı yeterli ilgi ve bakım göstermektedir. Ayrıca Ayaş Belediyesi Ayaş’ın sembolü olan dut ağacını boş arazilere dikerek dut bahçesi oluşturmaktadır. Aşılanması ve bakımları belediye tarafından yapılmaktadır. Ayaş’ta yetişen dut iki çeşittir. Beyaz dut; yaprakları idrar söktürür, vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsaklarda bulunan parazitlerin düşürülmesini, mide ve barsakların düzenli çalışmasını sağlar. Kara dut; yaş olarak tüketildiği gibi, ilaç yapımında da kullanılır. Kan yapıcı özelliği vardır. Karadut şurubu; ağız ve bademcik iltihaplarına da iyi gelir. Karadut; reçel, dondurma ve boya yapımında da kullanılır. A Tarım yapılamaz denilen arazide, üzüm de üretiyor, kavun da... NTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Anamurlu Mustafa Dağdelen, bölgede muz üreticiliği nedeniyle yükselen arazi fiyatlarının, önünde bir engel olmaması gerektiğini düşündü. Üretimde kararlı olan Dağdelen, çok daha az para ödeyerek yüzde 40’lık eğime sahip, dik bir arazi satın aldı. ‘‘Bu arazide tarım yapılmaz’’ sözleri, zaman zaman canını sıksa da yılmadı. Uzman yardımı da alan Dağdelen, sonunda Avrupa’nın en erkenci üzümünü yetiştirdi. Türkiye’ye Şili’den gelen erkenci üzüm, artık Dağdelen’in bahçesinden hasat edilebiliyor. Dağdelen, bahçesindeki üzüm asmalarının altında turfanda kavun üretimi de yapıyor. Bölgenin iklim avantajlarının muz dışındaki ürünlerde de kullanılabileceği konusunda kararlı olan Dağdelen, Anamur’un yaklaşık 7 kilometre kuzeyindeki Güleç Köyü’nden aldığı dik araziyi, önce tarıma hazırladı. Ardından arazi yapısına uygun dikim tekniklerini kullandı. 5 ay içinde serasını kurup, üzüm fidanlarını dikti. Bölgenin susuz ve eğimin fazla olması onu yıldırmadı. Üzüm fidanlarının su ihtiyacı için 17 metre derinlikte kuyular açıp, burada yağmur suyunu depoladı. Bir mücadeleyi de yaban domuzlarına karşı verdi. Onlar için de bahçenin çevresini demir kafeslerle çevirdi. Emekler, bir yılın sonunda karşılığını verdi ve Dağdelen, turfanda üzüm yetiştiriciliğinden başarılı sonuç aldı. Yaptığı çalışmanın hiç bir aşamasında tesadüflere yer vermeyen, uyguladığı tarım teknikleri konusunda araştırmalar yapan ve yenilikleri hayata geçiren Dağdelen’in başarısında uzmanların da büyük desteği oldu. Dağdelen, arazi hazırlığı, sera yapımı ve toprak hazırlı A ğı konusunda Ziraat Yüksek Mühendisi Bünyamin Kozak’tan, üzüm yetiştiriciliği konusunda Prof. Gökhan Söylemezoğlu’ndan ve serada kullandığı organik gübreler konusunda da Doç. Tuncay Demirel’den yardım aldı. Üretici Dağdelen’in çalışmalarında yardımcı olan Ziraat Yüksek Mühendisi Bünyamin Kozak, yaklaşık 8 dekarlık alandan, bu yıl 20 ton erkenci üzüm hasatı yapıldığını belirterek, ‘‘Meyvelerin İstanbul Hali’nde 5 YTL ’den satılması düşünülüyor. Ülkemizde şu anda büyük marketlerde Şili’den gelen erkenci üzüm, 15 YTL ’den alıcı buluyor’’ diye konuştu. Başlarda, dik bir arazide erkenci üzüm yetiştirilebileceğine kimsenin aklının yatmadığını açıklayan Kozak, ‘‘Ancak, kararlı davranıldı.Yenilikler hayata geçirildi. Olmaz denilen, kıraç toprakta üzüm yetiştiriciliği başarıldı. Su için 17 metre derinlikte kuyular açılıp, yağmur suları 750 ton kapasiteli depolarda tutuldu. 1800 metreden su getirip, 130 metre yükseğe çıkardık. Seranın içine ısıtma ve soğutma sistemi yerleştirdik. Ancak bütün bunların sonucunu aldık. Şimdi Avrupa’nın en erkenci üzümü, Mayıs ayı başında Anamur’da hasat edilebiliyor’’ dedi. Dağdelen de araziyi aldığı zaman diğer üreticilerin kendisine ‘‘Bu adam ya deli, ya da havaya savuracak parası var’’ dediklerini anımsattı. Dağdelen, ‘‘Ancak kararlı çalışmalarımın sonucunu aldım. Şimdi, erkenci üzümlerimi hasat ediyorum. Serada ağırlıklı çeşiti Yalova İncisi oluşturuyor. Ama erkenci Kardinal de var. Önümüzdeki yıllarda, bodur kayısı ve nektarin yetiştirmeyi de düşünüyorum’’ ifadesini kullandı. 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle