15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 19 MAYIS 2019 PAZAR ‘Çok Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi çalışmalıyız’ ECE KARADAĞ 1 19 Mayıs 1919 günü, Atatürk’ün Samsun’a gelerek milli mücadeleyi başlattığı gündür. Bu sebeple 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı bağımsızlığımız için verdiğimiz mücadeleyi, ulusal egemenliğimizi ve cumhuriyetimiz için atılan ilk adımları bana hatırlatır. Biz Türk gençleri olarak ulusal egemenliğimize, bağımsızlığımıza sahip çıkmalı, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize armağan ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ni geliştirmek için çok çalışmalıyız. Atatürk’ün yolunda yürümeyi, Atatürk’ün bir sözüyle anlatmak isterim: “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” Günümüzde veya gelecekte yaşayacağımız olaylarda Atatürk’ün fikirlerini, duygularını anlayıp ve hissederek yolumuza iyi bir şekilde devam edebilir ve Atatürk’ün ilkeleri ışığında çalışarak ülkemizi refah seviyesi yüksek ve daha gelişmiş yapabiliriz. 2 Yaşamak istediğim ülke insanların birbirine hoşgörüyle yaklaştığı, şiddetin olmadığı, barışın ve mutluluğun olduğu bir ülkedir. Daha iyi bir Türkiye için toplumla kucaklaşılmalı, yerli üretim desteklenmeli, eğitimin kalitesi yükseltilip yükü azaltılmalı ve gençler teşvik edilmelidir. Çalışacağız ki 3Türkiye’de bir şeyleri değiştirebilelim. Ben şu an Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1. sınıfı okuyorum. Okulumun bulunduğu şehirden dolayı başta okuluma önyargılarla gelsem de zaman geçtikçe bu önyargılarımın boşa çıktığını ve beni eğitiminden gayet memnun bıraktığını anladım. Burası benim hayallerimi gerçekleştirebileceğim attığım ilk adımlardan. Açıkçası kendi geleceğim hakkında düşündüğüm birçok farklı şey var. Ama zaman geçtikçe bazı düşüncelerime karşı ilgim azalabilir veya artabilir. Bu konuda pek emin olamasam da emin olduğum tek bir şey var o da okulu bitirip iyi bir uzman doktor olmak. Ayrıca bilgilerimi benden sonra gelecek meslektaşlarıma aktarmak ve bir hastalık için yardım vakıflarında gönüllü olarak çalışmak da hayallerim arasında. “Biz Anadolu’ya ne silah ne cephane götürüyoruz; biz ideal ve iman götürüyoruz” 19 MAYIS Ekonomik bağımsızlığı geri kazanmalıyız UĞUR MUMCU YILDIZ 1 Kurtuluş Savaşı, bütün ezilen milletler adına verilen dünya tarihinin en onurlu mücadelelerinden biridir. 19 Mayıs 1919 bir büyük örgütlenmenin yıldönümüdür. Anadolu’da yanan tek tük direniş ateşlerini Tarık Zafer Tunaya’nın deyimiyle “Çoban Ateşleri” örgütleyip, birleştirip emperyalizmi yakacak bir alev haline getiren Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geliş tarihidir 19 Mayıs 1919. Bu onurlu mücadele, dünya tarihinde kurtuluş mücadelelerinin önünü açacaktır. Mustafa Kemal yalnızca bir ulusun bağımsızlık mücadelesine değil, bütün sömürülen ulusların bağımsızlık mücadelelerine bir önder, bir simge olmuştur. Atatürk 19 Mayıs 1919’da, manda ve himayenin konuşulduğu topraklarda, devrimci bir ruhla Cumhuriyet tohumlarını ekmeye başlamıştır. 1919’un 100. yılından bu büyük ulusal Kurtuluş Savaşı’na baktığımızda görmekteyiz ki kurtuluş mücadelesi henüz bitmemiştir. Ekonomik bağımsızlığımızı kendi ellerimizle, çalışarak, üreterek geri almak mecburiyetindeyiz. Henüz ilk yıllarında çimento fabrikası, şeker fabrikası, uçak fabrikası açan kendi üretimi ile kalkınma hamlesi yapan genç Cumhuriyetin çocukları 1919’un 100. yılında ekonomik bağımsızlığı için mücadele edecektir. Bizim anladığımız “Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda olmak” işte tam olarak da budur. Çünkü “Geleceğin sözünü gençlik söyleyecektir.” Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda olmak da tıpkı onun yaptığı gibi geleceğin sözünü söylemektir. 2 Anayasamız der ki Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Demokrasi tarihinin gelişiminde yurttaşların kazandığı en önemli hak, demokrasinin en temel ilkesi oy verme hakkıdır. Halk yönetme yetkisini belirlediği temsilciler aracılığıyla kullanır. Anayasamızla belirtilen oy verme hakkı hiçbir suretle gasp edilemez, elimizden alınamaz. Bizler de “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde” yaşamak istiyoruz. Bize düşen sorumluluk ise iktidarların verebileceği keyfi kararlara karşı anayasamızda belirtilen haklarımızı bilmek ve büyük mücadelelerle kazanılan bu hakları sonuna kadar savunup 3korumaktır. Eğitim sorununa bireysel bir yorum yapmak bencilce bir bakış açısı olur. Öğrenim gördüğüm üniversitede ve Hacettepe ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümde iyi bir eğitim aldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Ancak temel olarak eğitimden bahsettiğimiz zaman tam bir karmaşıklık haliyle karşı karşıya kalıyoruz. Öncelikle eğitimin piyasalaşmasından bahsetmek gerekir. Devlet okullarının eğitim kalitesindeki düşüş aileleri özel okullara yönlendirmektedir. Bütün bunlar göz önüne alındığında geleceğimiz ile ilgili iyimser tahminler yapmak zor görünüyor olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki Cumhuriyeti bu topraklarda yeşerten insanlar İstanbul işgal altındayken, Meclis’te top sesleri yankılanırken dahi umutsuzluğa kapılmadılar. Büyük zaferler büyük emekler ve özverilerin sonucunda gelir. Bizler, yani Türkiye’nin genç evlatları, yorulsak dahi ulu önderi ve onun mücadelesini takip edeceğiz. Çağdaş gençlik, Atatürk’ün yüksek idealine durmadan ve hız kesmeden yürüyecektir. ‘Sanatımı özgürce icra etmek isterim’ MİLLİ MÜCADELENİN 100. YILI 1 MAYIS ATATÜRK’Ü A NMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN ŞÜKRÜ GENÇ SARIYER BELEDİYE BAŞKANI SariyerBld SariyerBelediye SariyerBelediye sariyer.tv.tr (ÇEV Sanat Genç Yetenekler projesinde) IRAZ YILDIZ 1 Bir ulusun emperyalizme karşı verdiği mücadelenin başlangıcıdır 1919. Atatürk bu günü Türk gençliğine armağan etmiştir. Bu ülkenin kurtuluşu için Atatürk’ün en büyük umudu gençlerdir. Ben de bir Türk genci olarak Atatürk’ün ilkelerine sadık kalarak, onun devrimlerine sahip çıkarak, yaptığım işle dünyada ülkemin 2adını duyurmak istiyorum. Demokratik, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğü olan, kuvvetler ayrılığına saygılı olan, laik bir ülkede yaşamak isterim. Daha iyi bir Türkiye için adalet ve liyakat kurumlarının tam anlamıyla özümsenmesi, kadının daha çok üretime katkı sağlaması, üreticilerin ve işçilerin refahının sağlanması ve tabii ki sanata ve sanatçıya daha 3çok önem verilmesini isterim. Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık Lisesi’nde ve sonrasında Avrupa’da gördüğüm üniversite eğitimim sırasında, çok sevgili hocam Fazıl Say ve ÇEV Sanat tarafından maddi manevi destek gördüm. Üniversite eğitimimi Avrupa’da aldım. 2 sene Belçika Kraliyet Konservatuvarı’nda, 2 sene Rotterdam Codarts Akademi’de okudum. Eğitimimi Paris Ecole Normale de Musique’de tamamladım. Aldığım eğitimden memnunum fakat gönül isterdi ki ülkemde aynı imkânlarla okuyabileyim. Kendim için bu ülkede ve dünyada sanatımı özgürce icra edebilecegim, yeni nesle fayda sağlayabildiğim bir gelecek hayal ediyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle