Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 19 MAYIS 2019 PAZAR 19 MAYIS Ülke tarihi içindeki yerli şirketlerin tarihi 2.5 asır geriye giderken, yabancı sermayeli şirketlerin ülkeye girişinin üzerinden ise en az 163 yıl geçti. Ekonominin EYÜP SABRİ TUNCER asırlık çınarları C umhuriyetin ilanının ilk adımlarından olan 19 Mayıs 1919’un yıldönümü, iktisadi yapı içinde yer alıp üretimini bugünlere taşıyan şirketleri gündeme getirdi. Türkiye ekonomi tarihi içinde 2.5 asırdır üretim yapan da var, Cumhuriyetle yaşıt olup, çokuluslu şirket haline gelen de... Örneğin 1800’lü yıllardan beri baklavacılık yapan Güllü ailesinin sahip olduğu Güllüoğlu firması, 5 kuşaktır devam ettirdiği bu işini günde 35 bin müşteriye ulaşarak devam ettiriyor. 1880’de Mehmet Ali Efendi ile Konya Çıkrıkçılar’daki küçük bir imalathanede başlayan Helsan’ın hikâyesi ise, şimdilerde 10 ülkeye yapılan yaklaşık 1 milyon dolarlık ihracatla sürüyor. Bunun dışında, yabancı sermayeli şirketlerin ülkeye girişinin tarihi ise en az 160 yıl geriye gidiyor. Nestle’nin Türkiye pazarına bebek maması ürünleriyle girmesinin üzerinden 110 yıl; Ericsson’un Dolmabahçe Sarayı’na çektiği telefon hattıyla başlayan Türkiye serüveninin üzerinden 129 yıl; Siemens’in Almanya’da faaliyete başlamasından 9 yıl sonra Anadolu topraklarına gelmesinin üzerinden ise 163 yıl geçti. Türkiye ekonomisindeki asırlık çınarları, hikâyeleriyle birlikte şu şekilde derledik: Tarihi HACI BEKİR LOKUMLARI En eski şirket: 242 yıllık Hacı Bekir Vefa Bozacısı 1876 GELENEKTEN GELCEĞE UZANDI 1870 yılında Arnavutluk Prizren’den İstanbul’a gelen Hacı Sadık Bey tarafından kurulan Vefa Bozacısı, bugün yine İstanbul Fatih’te Vefa semtinde faaliyete devam ediyor. 1870’li yıllarda İstanbul’da yaygın olan sulu kıvamlı, esmer renkli ve ekşi lezzetli biçimdeki boza yerine farklı bir yöntemle koyu kıvamlı, açık sarı renkli çok hafif ekşimsi lezzete sahip boza üreten dükkânda üretim bugün 4 nesil aile fertleriyle devam ediyor. Koska 1907 KOSKA; SEMT DEĞİL, MARKA 1907’de Denizli’de Hacı Emin Bey’in helva cı dükkânında başlayan hikâye, 1931 yılında İstanbul’un Koska semtinde devam eder. 1974’te Topkapı’da kurulan fabrikada helvanın yanı sıra lokum, reçel ve koz helva üretimine başlayan şirket, bugün Avcılar Ambarlı’daki tesislerinde üretime devam ediyor. Sabuncakis 1848 ÇİÇEĞİN ADI Giritli İstavro Sabuncakis, 1848 yılında Midilli’de bir sabun fabrikası açtı. Yeni bir pazar bulmak için babası tarafından İstanbul’a gönderilen İstirati Sabuncakis, 1874’te Beyoğlu Pera’da doğal çiçek üreten ve satan bir dükkân açtı. Sabuncakis ailesinin kurucusu ve hissedarı olduğu şirketler bugün Ankara, İstanbul ve Antalya’da faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin bilinen en eski firması ve dünyanın da en eski markalarından biri olan şekerci Ali Muhiddin Hacı Bekir, yaptığı inovasyon ve 2.5 asırdır değişmeyen lezzeti ile Türk lokumunun dünyaca ünlü markası haline gelirken, 100’ü aşkın çeşidi ile faaliyetlerine devam ediyor. Kastamonu’nun Araç ilçesinden İstanbul’a gelerek 1777’de Bahçekapı’da açtığı küçük şekerci dükkânında, lokum ve akide gibi şekerlemeleri imal edip satmaya başlayan, 18171820’de hacca gittikten sonra “Hacı Bekir” olarak anılan şekerci Hacı Bekir Efendi’nin şirketi, bugün 2.5 asra yaklaşan bir maziye sahip... 1811’de Alman bilim insanı Kirchhoff tarafından bulunan nişastayı un yerine kullanarak şeker ve nişasta bileşimi ile bugünkü lokumu üreten Bekir Efendi, kendi eliyle yaptığı imalat ve hassas çalışmalarıyla Türk şekerleme ve lokum çeşitlerini geliştirdi. Akide ve lokumlarının ünü Osmanlı sarayına ulaşınca, padişah II. Mahmud tarafından sarayın şekercibaşılığına getirildi ve sarayın şekerlemeleri Hacı Bekir Efendi imalathanesinden alınmaya başlandı. Avrupalılara meyveli lokum Hacı Bekir Efendi’nin İngiliz müşterilerinden bir gezginin, beraberinde götürdüğü lokumları ülkesinde kendi taktığı adı ile ikram etmesi sonucu Türk lokumu, o günden bugüne İngilizce konuşulan ülkeler ve dünya genelinde “Turkish Delight”, Fransa ve Balkanlarda ise “Lokoum” olarak biliniyor. Ailenin 6. kuşak üyesi Leyla Celalyan, 30’un üzerinde lokum çeşidi, 15 akide, şekerlemeler ve ezmelerle birlikte 100 ürün çeşidinin üzerine çıktıklarını belirtirken; 2002’den bu yana Hacı Bekir’de çalışan Mehmet Usta ise, “Ortadoğulular daha çok cevizli, narlıfıstıklı, fındıklı lokumları, Fransa ve İngiltere daha çok meyveli lokumları tercih ediyor. Türkler her çeşidini seviyor” dedi. Cumhuriyet’le büyüyen kolonya hikâyesi Bir İstanbul seyahati sırasında, bir esans satıcısından öğrenilen kolonya imalatıyla 1923’ten beri var olan Eyüp Sabri Tuncer markası, şimdilerde, geliştirdiği ürün gamını Avrupa’dan ABD’ye kadar çeşitli yerlerde satılıyor. Savaş yılları bitip Cumhuriyet kurulduktan sonra, doğup büyüdüğü İnegöl’de yeniden ticarete atılan Eyüp Sabri Bey, Ankara’ya gidip, perakende satış mağazası açtı. Eyüp Sabri Bey’in adıyla anılan mağaza, o dönemde ısmarlama gömlekçilik, şapka, atkı, mendil, çorap, deri valiz, el çantası ve şemsiye gibi tuhafiye ürünlerinin satış faaliyetlerini yürütüyordu. Kolonya satacak müşteri kazanması gerekiyordu ve bu ürünü bir tüketim malzemesi olarak benimsetmek için posta kutularına, kapılara bırakarak dağıtımına sağladı. Daha sonra promosyon amaçlı bedelsiz kolonya kuponu ile müşterilere 1213 çeşit kolonyadan istediklerini bedelsiz olarak 1950’lerden sonra oğullarından Sabahattin Tuncer, yurtdışındaki hammadde üreticilerine mektup yazarak kendi formülünü geliştirmeye yönelik çalışmalara başladı. 650’yi aşkın ürün 1980’li yıllarda ise kolonya üretimi farklı esansların da eklenmesiyle giderek artmaya devam etti. Bugün, kolonya, parfüm, ev kozmetiği ve kişisel bakım ürünlerini kapsayan 650’yi aşkın ürün, Eyüp Sabri Tuncer çatısındaki Gizli Bahçe, Perfume Jewels, EST 1923 alt markaları ile satışa sunuluyor. Eyüp Sabri Tuncer Kozmetik Sanayi Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer, kolonya dışında kişisel bakım ürünleri ürettikçe ihracat pazarlarının genişlediğini belirterek, “Tütün, lavanta, amber gibi kokular Avrupa’ya gidiyor. Uzak Doğu, ağırlıklı olarak gül suyu ve doğal zeytinyağlı ürünleri tercih ediyor. Irak pazarına daha çok oda kokusu gönderiyoruz. Suudiler ise daha kuvvetli kokuları tercih ediyor. Bunan yanı sıra ABD’nin en büyük mağaza zincirlerinden birinde kişisel bakım ürünlerimiz satılacak. ABD pazarıyla ilgili beklentimiz yüksek” dedi. Arkas Holding 1902 117 yıldır raylar ve denizler üstünde Gabriel J. B. Arcas tarafından 1902 yılında ithalatçı olarak İzmir’de kurulan şirket, 1944 yılında oğul Lucien Gabriel Arkas’ın imza attığı deniz acenteliği kuruluşuyla yoluna devam eder. Gemi ve tren nakliyesi yapan şirket, bugün Türkiye’nin taşımacılık sektörünün önde gelenleri arasında yer alıyor. komili Sofralardaki 141 yıllık marka Komili, Osmanlı sarayından bu yana sofralara 141 yıldır zeytinyağı taşıyor. Şirketin 1878’de Midilli Adası’nın Komi köyünde başlayan hikâyesi, mübadele sonrası Balıkesir Ayvalık’ta devam etti. Midilli Adası’nın Yere beldesinde sabun ve zeytinyağı işiyle uğraşan Hasan Efendi, köyde ‘Komili Hasan’ olarak anılırken, ‘Komili’, sonraları ailenin soyadı ve markanın adı oldu. Mübadele ile birlikte Ayvalık’a göç eden aile, en iyi bildikleri iş olan zeytinyağı üretimine burada da devam etti. Babasından bayrağı devralan Necmi Komili ise markayı tescil ettirerek Ayvalık’ta sabun ve zeytinyağı fabrikası kiraladı ve markayı yaşatma çabasına girdi. Komili markasının genç temsilcisi Halis Komili de babası Necmi Komili gibi yeniliklerin takipçisi oldu. Böylece 1.5 asırdır faaliyetlerine devam eden şirket, 1995’te uluslararası bir şirkete satıldı ve halihazırda fa aliyetlerini merkezi ABD’de bulunan Bunge Grup çatısı altında sürdürüyor. 2018’de Afrika pazarına girdiklerini, Japonya ve birçok Uzak Doğu pazarlarındaki paylarını artırdıklarını anlatan Komili Türkiye Gıda Direktörü Erman Erol, “Arap Yarımadası ve Afrika’da da konumumuzu güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle 2019 boyunca Arap Yarımadası, Uzak Doğu ve doğu bölgelerine yapılan ihracatı artırmak hedeflerimiz arasında olacak” dedi.