29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Darispan’ın ÇilesiBela/ Davit Kldiaşvili/ Çeviren: Varlam Lali Nikoladze/ Erbil Göktaş Oyun Kitaplığı/ 48 s. “Darispan’ın Çilesi” ve “Bela” adlı tek perdelik iki oyununda Davit Kldiaşvili, toplumlara engel olan çıkarcılık, insanların kin ve düşmanlık duygularıyla dolması, ülkedeki toplumsalekonomik dengenin bozulması, toplumsal yaşamdaki çöküş ve insanların birbirlerini yok etmeleri trajikomik bir biçimde ele alıyor. Yapıtlarda bir yandan da umuda olan inançla birlikte, sevgiye ve dostluğa olan gereksinim dile getiriliyor. Benim Adım Cenin/ Prof. Dr. Nusret Kaya/ Abis Yayınları/ 172 s. “Bazen söylenecek hiçbir şey kalmamış gibidir, bazen de hayat hiç yaşanmamış gibi... 'Keşke hiç doğmamış olsaydım' der gibi... Cenin'ken aldığımız negatif kayıtları geri dönüp silmek istercesine. Böylece söylenecek şeyler biterken, 'Benim Adım Cenin' kitabı çıktı. Yığınla "Benim Adım Ölüm" kitaplarından çok farklı tabidir ki... Ta annemizin rahminde minicik bir ceninken ve de ceninlikten kurtulup doğuma hazırlanırken aldığımız sağlıksız kayıtların; bize, kişiliğimize, alt beynimize neler yaptığını anlatıyorum masalfictionşiirrüyasembol diliyle. Yani temel inşaat bozukluklarımızın yaşamımızı bir insan depremine çevirme özelliğini anlatıyorum anlaşılması güç cenin diliyle. Ceninliğini merak edenlerin; 'Anneciğim bana hamileyken neler yaşadın?' sorusunun cevaplarından çok ötede olacak okuyacaklarınız. En azından bunu vaat ediyorum” diyor Prof. Dr. Nusret Kaya. Türkler ve Deniz/ Editör: Özlem Kumrular/ Kitap Yayınevi/ 554 s. Bu kitapta 67 Ekim 2005 tarihlerinde Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nde gerçekleştirilen "Türkler ve Deniz" konulu sempozyuma sunulan şu tebliğler yer alıyor: Emilio Sola Castaño, İspanyol Edebiyatında kanuni'nin Son Yılları; İdris Bostan, Osmanlılarda Deniz Sınırı ve Karasuları Meselesi; Salih Özbaran, Osmanlılar ve Deniz; Edhem Eldem, 18. Yüzyılın İkinci yarısında Doğu Akdeniz'de Osmanlı Varlığı; Zeki Arıkan, 15. ve 16. Yüzyıllarda Seferihisar, Sığacık ve Korsanlık; Halil BerkrayTosun Terzioğlu, Osmanlı Denizcilik Tarihinin Evrensel, Karşılaştırmalı ve Teorik Çerçeveleri; Alain ServantieGiovanCUMHURİYET KİTAP SAYI 921 yaptığı gibi. Kötülük azalmadan devam ediyor.” Bu kitapta suç, masumiyet, erkekkadın ve annebabaçocuk arasındaki sevgiye dair konulara değinilmiş. Menderes Demokrasi Yıldızı?/ Şevket Çizmeli/ Arkadaş Yayınları/ 800 s. Menderes gerçekten bir efsane miydi? Yoksa efsaneleştirildi mi? Menderes kimlerin kahramanı? 27 Mayıs ihtilaline ve Menderes’in idamına ortam hazırlayan koşullar neler? Kitap, bu soruların ve daha pek çok sorunun yanıtını, Türk siyasi yaşamında bir dönüm noktası olan Menderes dönemini belgelerle inceliyor. İçimdekiler/ Nevzat Bölügiray/ Tekin Yayınevi/ 310 s. Bu kitapta Nevzat Bölügiray, on beş yaşında, ayrı nedenlerle aynı hedefe varmak üzere yola çıkan dört arkadaşın hikâyesini anlatıyor. Dört arkadaşın hayatla ilgili düşleri ve umutları vardır; ancak onların tüm benliğini saran bu düşler ve umutlar her zaman gerçeklere uymaz. Çünkü düşler ve umutlar; zamanın, ortamın ve koşulların etkisiyle gerçeklerle çatışabilmektedir. Bu durum, belki de hayat mücadelesinin bir gereğidir ve onlar bunu, her genç gibi yaşayarak görür ve öğrenirler... Yok Yere.../ Ryu Murakami/ Çeviren: Can Erkin/ Doğan Kitap/ 190 s. Yirmi yaşındaki Kenci, seks adına her şeyin pazarlandığı başkentte yabancı turistlere rehberlik ederek yaşamını kazanan bir Japon gencidir. Televizyonlarda, fahişelik yapan liseli bir genç kızın vahşice öldürüldüğü haberi yayımlandığı gün, Frank adlı garip bir Amerikalıdan telefon alır. Kenci’den kendisine rehberlik yapmasını istemektedir. Ryu Murakami bu kitapta, Kenci’nin hikâyesini anlatıyor. Karşılaşma/ Markar Esayan/ Hayy Kitap/ 408 s. “Ölüm... ne saçma, insan tabiatına na mugayir bir mevhum! Bu işte bir yanlışlık olmalı. ‘İnsan’ dediğimiz şu mevcudiyet ebediyet için yaratılmış. Size de öyle gelmiyor mu? Belki de yaşarken ölümü hiç hesaba katmamamız bu sebepledir. Burada kanımca hepimizi alakadar eden derin bir sır gizli. Bir yerlerde, bir vakitler bir terslik olmuş, çok büyük bir hata yapılmış sanki. Cam bir bardak içinde hapsolmuş ? SAYFA 35 Francesco Giustinian, Osmanlı Donanmasına Venedik Teknik Yardımı; Giovanni Ricci, Türkler ve Deniz; Giovanni Sereli, Terranova'nın Turgut Reis Tarafından Yağmalanması; Özlem Kumrular, Barbaros'un 1534 Seferi; Fernando Fernández Lanza, 1500'de Türklerin Modon'u Kuşatması ve İşgali; Paulino Toledo, Oruç Reis'in Ölümü; Ana María Carabias Torres, İspanya'da Türklere Karşı Yapılan Deniz Savaşlarıyla İlgili Belgeler; Bülent Arı, Akdeniz'de Korsanlık ve Osmanlı Deniz Hukuku; Burcu Alarslan Uludaş, Osmanlı'da Sahilsaray Kullanımında Tersane Sarayı Örneklemesi; Nurcan Yazıcı, Osmanlı Devleti'nde Tersanei Amire Mimarlıuğı ve Mimarları; Rasim Ünlü, Bahriye Divanhanesi ve Tersanenin Kuruluş Yeri Konusunda Yeni Bulgular; Gül Köksal, Tersanei Amire'de Çağlar Boyu gemi İnşa Yerler; Nihat Kundak, Osmanlı Minyatürlerinde Liman Kentleri; Pablo Martín Asuero, İspanyol Seyyahların Gözüyle İstanbul; Murat Koraltürk, İstanbul'da Deniz Ulaşımı; Mehmet Çelik, Türkİslam Edebiyatında Deniz İmgesi; Zeki Taştan, Halikarnas Balıkçısının Öykülerinde Deniz. Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı/ Immanuel Kant/ Çeviren: Seçkin Selvi/ Say Yayınları/ 168 s. Kitap için, “Kant’ın eleştiriöncesi yazılarının en önemlilerinden biri olan Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı aynı zamanda astronomi ve kozmoloji tarihinde bir kilometre taşı niteliğini kazanmıştır. Bu yapıtın bilim tarihindeki yerinin yanı sıra, Kant’ın zihinsel gelişimindeki yerini görerek bir sonuca varmamız açısından, yapıtın incelenmesi bile bugün için değer taşımaktadır. Kant’ın daha sonraları kuşku ile baktığı konu, yani özellikle spekülatif metafiziğin a priori yöntemleriyle ele alındığı zaman bir bütün olarak evrenin uzay ve dünya yapısı üzerinde yeterli bilgi edinmenin mümkün olup olmadığı konusu, bu eski yapıtta, sorumlu bilimsel araştırmanın varmayı umduğu amaç olmuştur” diyor Milton K. Munitz. Sevginin Saklı Simetrisi/ Bert Hellinger, Gunthard Weber, Hunter Beamont/ Çeviren: Seda Toksoy/ Pan Yayıncılık/ 456 s. “Bütün büyük kötülükler, başkalarından bir şekilde daha iyi olduklarını sananlar tarafından işlenmiştir ve onları yargılayanlar da kendilerinin daha iyi olduklarını düşündüklerinden onlar da kötülük yapma tehlikesi altındadır. Sözgelimi eski Doğu Almanya’nın gizli polisi korkunç şeyler yaptı. Şimdi kurbanları tarafından yargılanıyorlar, fakat onları ihbar edenler de onlara benzemek gibi büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Casusluk, gözetleme ve korku sürüyor. Yalnızca şimdi başkaları yapıyor bunu. Önceki kurbanlar şimdi artık suçlu ve her şeyi daha iyi bildiklerini sanıyorlar ‘tıpkı daha önce gizli polisin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle