Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Heinrich Mann’ın bu yapıtındaki üslubu yalın ve son derece eleştirel olmanın yanında, süslü ve uzun tasvirlerden uzak. Yazar, yaşadığı dünyayı ve gerçekleri dolaylı olmadan berrak bir üslupla dile getirmeyi kendisine görev sayar ve bu yüzden “Mavi Melek”te de görülebileceği gibi anlatım açık ve net. ? getiren bu yaşlı, otoriter öğretmen, bir gün Rosa isminde genç ve çekici bir şarkıcı kadınla tanışır. Rosa’ya gönlünü kaptırmasıyla, başkalarının ayağını kaydırmaya çalışırken kendi hayatını mahveden bir adam haline gelir. Romanın bir diğer karakteri Lohmann, Profesör Unrat’ı şöyle tanımlar: “O bir despottur. Kısıtlanmaktansa ölmeyi yeğler. Geceleri, yatağının çevresindeki erguvan renkli perdelerden geçip düşlerine ulaşan bir alaycı seslenme, derisinde mavi beneklerin oluşmasına neden olur, bundan kurtulup iyileşmek için de kan içinde yıkanmaya gerek duyar. Hükümdara edilecek hakareti bulan odur; daha doğrusu bulunmamış olsaydı bulurdu. Kim delice bir özveriyle onun önünde yüzüstü kapanırsa kapansın, yine de asi görerek kin duyar ona. İnsanlara karşı beslediği kin, onun içini kemiren bir işkence olmuş. Çevresindeki insanların, ciğerlerini kendisinin düzenlemediği bir solukla doldurup boşaltmaları içini öç alma duygusuyla sarıyor; sinirlerini kopma derecesinde geriyor. Tek bir dürtme, koşullardaki rastgele bir aksilik kırılan bir dolmen ve onunla ilgili her şey, yeterli oluyor; eğilim ve dürtülerinin aşırı uyarılması örneğin bir kadın tarafından yeterli oluyor: Paniğe kapılan despot, aşağı tabakadan insanları sarayına çağırıp onları kundakçılığa yöneltiyor, sonra da anarşi çıktığını bildiriyor!” (s.229230) KİTAP SAYI YAPITIN DİLİ VE ANLATIMI Edebiyatı toplumu şekillendirmede ve eğitmede bir araç olarak gördüğünden olsa gerek, Heinrich Mann’ın bu yapıtındaki üslubu yalın ve son derece eleştirel olmanın yanında, süslü ve uzun tasvirlerden uzak. Yazar, yaşadığı dünyayı ve gerçekleri dolaylı olmadan berrak bir üslupla dile getirmeyi kendisine görev sayar ve bu yüzden “Mavi Melek”te de görülebileceği gibi anlatım açık ve net. Hümanistliğini doğrudan ortaya koyan Mann’ın, burjuvazi ahlak anlayışını, despotluğu ve faşistliği Profesör Unrat üzerinden eleştirmesi, karakterin çok yönlülüğünü, dolayısıyla yazarın karakter çizmedeki başarısını azaltır ve karakteri realistlikten uzak düşürür. Ancak bu, romanın etkileyiciliğini azaltmaz.? Mavi Melek Profesör Unrat/ Heinrich Mann/ İthaki Yayınları/ 1. Baskı Ağustos 2007, İstanbul/ 242 s. 921 SAYFA 25 CUMHURİYET