28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DÖRT KANATLI KUŞ D ağlarca, Türk şiirinin en verimli şairi. 138 kitabının yayımlandığı söyleniyor. İlk şiirini 1933'te İstanbul dergisinde yayımlatmış. İlk kitabı Havaya Çizilen Dünya'nın yayın tarihi de 1935. 1940'ta yayımlanan Çocuk ve Allah'la usta şair olarak görülmeye başlamış. Özellikle Kurtuluş Savaşı'na dair yazdığı destanları ve şiirleriyle, şiir okurunun yanında halkın da dikkatini çekmiş. Ders kitaplarında yer almış. 70'li yılların sonundan itibaren de anlaşılmaz bir biçimde unutulmaya terk edilmiş. Oysa üstat hiçbir zaman şiirden kopmadığı gibi sürekli kitap yayımlatmış. "Büyük şair" denilip, ders kitaplarının sayfalarına terk edişte Dağlarca'nın bitimsiz enerjisinin, okurun izlemesine olanak tanımayan kitap yayımlatma temposunun etkileri nelerdir bilemiyorum. Ama 80'li yıllardan bugüne kadar Dağlarca'nın yeni eserlerinin, kitaplarının genel bir suskunlukla karşılandığını söylemeliyim. Metin CELAL Okuduğum Kitaplar Şiir okuma notları ire bakarak üstadın şiiri hakkında Gülten Akın kanı sahibi olmak mümkün değil. Dört Kanatlı Kuş'un ilk baskısı 1970'te Varlık yayınlarınca yapılmış. Girişinde Yaşar Nabi Nayır'ın önsöz olarak sunulan "Dağlarca ve Şiiri" başlıklı yazısı da yer alıyor. Yazının sonunda da "Bu kitaptaki şiirleri, şair seçmiştir" notu var. Dağlarca'nın yayımlanan kitaplarıyla birlikte Dört Kanatlı Kuş'un da değişip geliştiği anlaşılıyor. 27 yıl sonra yapılan Yapı Kredi Yayınları baskısında Yaşar Nabi'nin yazısı en sona alınmış. İlk baskının sonunda Asım Bezirci'nin hazırladığı bir "Bibliyografya" yer alıyor ve Dağlarca ile ilgili yayımlanmış yazılar, söyleşiler ve antolojilerdeki Dağlarca şiirlerinin ve tüm şiir kitaplarının listesi veriliyor. Yeni baskıda Saygı duymak gerek. bu çalışma yok. Oysa, Dağlarca'nın tüm Dört Kanatlı Kuş, yapıtlarını içeren bir bibliyografya'nın bu çağdaş şiirin bu bükitapta yer alması çok uygun olurdu. yük ustasının yeniden Çünkü üstadın tüm eserlerinin doğru bir keşfinde, Dağlarlistesine ulaşamıyoruz. Yeni baskıda ca'nın hem nitelik hem Dağlarca, (yanlış saymadıysam) 86 kitade nicelik olarak ele avuca sığmaz şiiribından şiirler seçmiş, yeni kitaplardan ne giriş için bir rehber kitap sayılabilir. eklenen şiirlerin yanında önceki kitaplarKUŞ UÇSA GÖLGE KALIR dan seçilen şiirlerde de farklılıklar var. Örneğin, ilk kitap Havaya Çizilen DünGülten Akın, iki ay arayla iki kitap yaya'dan ilk baskıda iki şiir yer alırken ("Bir yımladı; Kuş Uçsa Gölge Kalır (Yapı KreGece" ve "Komşumun Sokak Kapısı") di yay. Mayıs 2007) ve Celâliler Destanı daha sonraki baskılarda beş şiir yer alı(Yapı Kredi yay. Temmuz 2007). Kuş Uçyor ("Havaya Çizilen sa Gölge Kalır, son on yıldır yayımladığı Dünya", "Bir Gece", olgunluk dönemi şiirleri çizgisinde. Son"Kaybolmak Arzusu", "Bir ra İşte Yaşlandım'dan başlayarak yayımAtmosfer", "Çocukluladığı bu şiirlerde Gülten Akın, hüzünle ğum") Çocuk ve Allah'tan dokunmuş, imalarla gelişen, lirik bir ses ilk baskıda sekiz, yeni basyakalamıştı. Yaşlandığını düşünen, hiskıda on sekiz şiir var. seden bir kadının gözünden hayatın, Önemli bir fark da bölüm dünyadaki değişimlerin ve evailegünbaşlarına her kitap için bir delik hayat çemberinde sıkışmanın verparagraflık açıklamalar kodiği ıstırabın yansıdığı şiirlerdi bunlar. nulmuş olması. Başlarda Duru bir sesle, sakin bir tavırla kendinDağlarca'dan üçüncü tekil den, bireyden daha çok söz ediyor, dokişi gibi söz edecek biçimde ğayla, hayatla, ölümle, nesnelerle ilişki(örneğin Nötron Bombası için sini anlatıyordu. "bende bir gülten kaldı / "Ozanımızın en sevdiği tophangi bağa diksem yabancı" dediği Kuş lumsal yapıtı" gibi) yazılmışsa da Uçsa Gölge Kalır'da bu çizgisini sürdüAkşamcı kitabından itibaren ("Bu rüyor. yapıt, yaşamım boyunca beni ilgiİkinci kitap Celâliler Destanı 1980'lerlendiren bir konuyu açıklar" gibi.) de yazılmış. Gülten Akın kitabın "Subirinci tekil bir hal alıyor. Dağlarnu"sunda şöyle diyor: "Celâliler Destanı ca'nın bu açıklamaları Dört Kanatlı ise koca Osmanlı Mülkü'nün ayakta olKuş'a ayrı bir anlam katıyor. Şairin duğu bir dönemde, zulmün ve buna karşiirine nasıl yaklaştığını, yorumladışı kalkışmanın, büyük ve uzun isyanın ğını anlıyorsunuz. Tabii, seçilen şidestanı olsun diye yazıldı. irler de bu açıdan önemli. Dağlarİmparatorluk onmadı bir daha. Cumca'nın seçimi, Dört Kanatlı Kuş'a huriyet ve onunla başlayan devrim sürealdığı şiirler tartışmaya değer. ci dışardan ve içerden nedenlerle 'İmtiBirçok kitaptan çok daha iyi, o kiyazsız sınıfsız kaynaşmış bir kitle' amatapların özelliğini yansıtacak şiirler cına ulaşamadı. Gerçek bir demokrasiseçilebileceğini düşünüyorum. nin koşullarıysa bir türlü oluşturulamadı. Çocuk kitaplarının niye ayrı tutul'Celâliler' yeniden türedi. Çoğaldı. madığı da sorulabilir. Ama üstat Karşı kalkışmalar kanla, acıyla, hışımla böyle takdir etmiş, kendi seçimi. sindirilmeye çalışıldı." Gülten Akın, her zaman halk edebiyatına yakın durmuş, ağıtlar, türküler yazmış, onları kendi şiir ve diliyle yeniden yoğurmuş. Destanlar da aynı ilişkinin sonuçları. Gülten Akın'ın daha önce yayımlattığı iki destanı daha var; Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı ve Seyran Destanı. Celâliler Destanı'nı da o çizgiye koyabiliriz. Zaten aynı zaman diliminde yazılmış. Destanın dili bana ağır geldi. Osmanlı döneminden söz edildiği için o dönemin terimleri ("miri aşiret", "müsellâh adam", "defzulma", "ehli şer" vb.) kullanılmış. Gülten Akın, Celâli İsyanları'nı sonunda "Baskında Bir Ana" şiiri ile günümüze, 70'li yıllara bağlıyor. Oğlu gözaltına alınmış, belki işkencede olan bir ananın evinin aranmasını, sorgulanmasını anlatıyor. "Ah Ülke" şiiriyle, "şimdi aşk bile zorba" dizesiyle de bitiyor kitap. VÂRİDİK, YOĞİDİK Seyhan Erözçelik son kitabı Vâridik, Yoğidik'te (Simurg Kit.) "Az söz, öz söz" diye yola çıkmış. Kitabın sonunda amacını şöyle açıklıyor; "Bütün Türkçelerdeki ortak sözleri kullanmaya çalıştım. Yine de bu, denemeden çok, bir işaret. Dilimi sevdiğimi hep söylemiştim. Bu dilin sırlarını açmaya çalışıyorum. Bu kitabın değişik Türkçelerde de anlaşılmasını istiyorum." Şiir az sözle çok şey anlatma sanatıdır. Seyhan Erözçelik bu tanımı "hiç sözle her şeyi anlatmak" haline getirmeye çalışıyor sanki. Kullandığı sözcük sayısını olabildiğince azaltmış. Zaten bütün Türkçelerdeki ortak sözleri kullanmaya çalışma arzusu da bunu gerektiriyor. Diğer Türkçelerle çok fazla ortak sözcüğümüz yok yazık ki!.. Seyhan Erözçelik, bu zorluğu yarattığı sesle, müzikle aşıyor. Varlık ve yokluk üzerinde düşünürken "ben" ve "sen" yetiyor şaire. Varlığımız da yokluğumuz da karşımızdakine (sevgiliye) göredir. O varsa biz de varız, yoksa biz de yoğuz. Tasavvufi bir bakış var bu söyleyişte; "Yokluğum. Varlığımdır." ? Bu yıl yayımlanan İçimdeki Şiir Hayvanı (Norgunk) Dağlarca'nın şiir ortamı tarafından yeniden keşfedilmesine neden oldu. Yıl içinde art arda yayımlanan yeni kitapları, "Orda Karanlıkta Olurum", "Arkası Siz", "Genç" de (Yapı Kredi yay) coşku ile karşılandı. Özellikle şairlerimiz Dağlarca'nın ne kadar büyük ve önemli olduğunu tekrar idrak ettiler. Ve bu kitaplar öylesine büyük bir övgü seline boğuldu ki Dağlarca'nın şiirinin bugünkü konumu üzerine durup düşünmek, soğukkanlı bir değerlendirme yapmak adeta olanaksız hale geldi. Dört Kanatlı Kuş (Yapı Kredi yay.) Dağlarca'nın seçme şiirler kitabı. Üstadın yayımlanmış kitaplarının çokluğu göz önüne alınırsa bir anlamıyla Dağlarca külliyatına hızlı bir bakış da sayılabilir. Çünkü çok çeşitli dönemler, eğilimler geçiren Dağlarca şiirini anlamaya hemen hiçbir seçmenin yeterli olmayacağı açık. Hele antolojilere alınan birkaç şiFazıl Hüsnü Dağlarca Seyhan Erözçelik SAYFA 12 CUMHURİYET KİTAP SAYI 921
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle