19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 15 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com O gece ay denizin üzerine düşüyor, dağlardaki turuncu ışık çizgisi Behramkale açıklarında lacivertleşiyordu... Sessizliğin sesi gibi her şey. Tutkunun, özlemin, sevginin, güvenin taptaze çiçeklerine benzeyen yaşam, tarihin derinliklerinden çıkıp, sanki karşıma geçmiş beni seyrediyordu. BDP’li Hasip Kaplan’ın Cumhuriyet’in manşetinde yer alan “Ayrılmak istemiyoruz” açıklaması gündeme oturmuştu. Kimse ayrılmaktan yana değildi... O zaman neydi bu, neredeyse 30 yıla yakın süren kirli savaş?.. Binlerce insanımızı yitirmemiz. Emperyalizmin bir oyunuydu. Bu oyun aslında ABD-İsrail’in ortaklaşa hazırladıkları Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçasıydı. Önceki gün bir zeytin ağacının altında sanki yüzyıllık bir yalnızlığı yaşıyordum. Geceydi, gökyüzünü yıldızlar kuşatmıştı. Bildiğiniz hayallerimi çoğaltıyordum. Gazeteleri sabahın erken saatlerinde okumuş, olup bitenleri öğrenmiştim. Hrant Dink davası çözülmez bir yumak gibiydi... Hrant’ın öldürüleceğini tüm Trabzon neredeyse biliyordu ama devletimiz kendisine bir polis koruması vermeyi aklına getirmemişti!.. O gece bir ışık yağmuru altında Hrant’ın, “Ruh halimin güvercin tedirginliği” yazısını bir kez daha okudum. Bir ara gözlerimi yumdum... Musa Anter’den Uğur Mumcu’ya dek pek çok faili meçhul cinayetin salt tetikçilerinin yakalandığını, arkasındaki “büyük patron”un nedense ortaya çıkarılmadığını bir kez daha düşündüm. Denizden esen hafif karayel içimi serinletiyordu... Susurluk kazasıyla ortaya çıkan “devlet içindeki örgütlü silahlı gücü”, bir başka deyişle “derin devleti” savunanlar, şimdilerde etnik Kürt milliyetçiliğini “demokrasi-özgürlük” olarak görüyor; Marx Baba’yı yaşamlarında hiç okumamış olanlar, “ulusalcılık” kavramını “etnik Türk milliyetçiği”, yani “ırkçılık” olarak tanımlıyorlardı. Ulusalcılığın “millicilik” olup bunun “yurtseverlik” anlamına geldiğini anlata anlata dilimizde tüy bitmişti. Haluk Kırcı’ya, Abdullah Çatlı’ya Susurluk kazasından sonra alkış tutanlar, televizyon ekranlarında, tarikat şeyhlerinin gazetelerinde kendileri gibi düşünmeyenlere aynı dille saldırıyorlardı: “Kafatasçılar!” ABD, Irak’ı 18 Mart 2003 yılında işgal ettiğinde bu kafalar neler yazıyordu: “ABD Irak’a demokrasi getirecek!” Aradan kaç yıl geçti? 7 yıl! Kuzey Irak’ta kukla Kürt devleti kuruldu... Barzani ve ailesi bu süreçte varsıllığına varsıllık kattı, PKK’yi ABD’yle birlikte koruyup kolladı. PKK, ağır silahlarla 50 kişilik gruplar halinde Türkiye’ye girip karakollarımızı basıyor, onlarca askerimizi şehit ediyor. Şimdi bir soru: “ABD ve Kuzey Irak yönetimi istese, eli kanlı teröristler o ağır silahlarla Türkiye’ye gelebilir mi?” İktidar yalakaları ve emperyalizmin yılmaz savunucusu dönek takımı televizyon ekranlarını kuşatmış, her akşam salladıkça sallıyor: “Ulusalcı Ergenekoncuların oyununa gelmeyin!” Ellerinde bir “Ergenekon oyuncağı” var... Bu ucu açık bir dava sürecidir, elmalarla armutlar bir torbaya konularak işin içinden çıkılmaz hale dönüştürülmüştür. Amirallere suikast ve Balyoz davasında tutuklu muvazzaf ve emekli asker kalmadı... Şimdi bir soru: “Beylik silahıyla intihar eden onurlu insan Yarbay Ali Tatar’ı kimler ölüme götürdü ve bunun hesabını kim verecek?” Kimse vermeyecek! Çünkü Türkiye’de kimse hesap vermez! “Demokrasi ve özgürlükler” yutturmacasıyla 12 Eylül’de halk oylamasına gidecek olan siyasi iktidar, önce seçim barajını sıfırlasın ya da yüzde 5’e indirsin, Seçim Yasası ve Partiler Yasası’nı değiştirsin. Dokunulmazlıkları kaldırsın... Bunu yapabilir mi? Yapmaz! ADD, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği ve Eğitim-İş’in aralarında bulunduğu 26 demokratik kitle örgütü, “Sivil 12 Eylülcülere Hayır!” kampanyası başlattı. Bu kampanyaya ben de destek veriyorum ve 12 Eylül’deki oyumu açıklıyorum: “Hayır!” Yaşamın ağır ağır akan dingin suları... Yaşadığımız coğrafyanın insanları... Demokrasi ve özgürlük kavramı... Binlerce üniversite mezunu gencimizin iş bulamaması... Yoksulluk... Birilerinin ihaleye fesat karıştırarak ceplerini doldurması... Uyanın artık, uyanın! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Uyanın Artık Uyanın!... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Komando tugaylarõnda ve sõnõrda istihdam edilecek uzman erbaşlar 4 yõl görev yapacak Özelorduya‘travma’önlemi BARKIN ŞIK ANKARA - Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn terörle müca- delede ortak tavõr belirlemek için muhalefet partileri ile yap- tõğõ ziyaretler, “profesyonel ordu” çalõşmalarõ ile ilgili ay- rõntõlarõ yeniden gündeme ge- tirdi. Profesyonel askerliğe ge- çiş kapsamõnda komando tu- gaylarõnda ve hudut birlikle- rinde istihdam edilecek uzman erbaşlar, en fazla 4 yõl süreyle görev yapacak. Bu karar, uzman erbaşlarõn tõp literatürüne “Trav- ma Sonrası Stres Bozuklu- ğu” olarak geçen ruhsal hasta- lõklardan korunmasõ için alõndõ. Erdoğan, DSP lideri Masum Türker ile görüşmesinde, pro- fesyonel ordu çalõşmalarõ ile ilgili olarak, “Bu birliklere alınacaklar 5-6 yıl dağlarda kalacaklar. Sonrasında ise kendilerine tazminat ödene- cek ve kamuda iş verilecek” bilgisini vermişti. Askeri kay- naklardan edinilen bilgilere gö- re, mikro milliyetçiliğe dayalõ terör faaliyetlerinin önümüz- deki dönemde de süreceğini değerlendiren Türk Silahlõ Kuv- vetleri’nin, profesyonel ordu çalõşmalarõ şöyle: ? Terörle mücadele eden ko- mando tugaylarõnõn muharip unsurlarõnda yalnõzca subay, astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan profesyonel askerlerin görev yapmasõna ilişkin plan- lama, Orgeneral İlker Baş- buğ’un Genelkurmay Başkan- lõğõ döneminde tamamlanacak. Başbuğ, bu projesi ile TSK’ye damgasõnõ vuracak. ? 2008 yõlõnda start verilen projenin halen yüzde 84’ü ta- mamlandõ. Geriye kalan bölü- mü ise Ağustos 2010 tarihine kadar tamamlanacak. Jandarma Genel Komutanlõğõ’na ait ko- mando tugayõ ise yüzde 100 oranõnda profesyonelleşti. Pro- je, terörle mücadelede “de- vamlılık” ve “tecrübe” ilke- lerinin önemi nedeniyle bir dö- nüm noktasõ olarak algõlanõyor. Sınıra da 5 bin uzman ? Hudut birliklerinin profes- yonelleşmesi kapsamõnda Hak- kâri ve Şemdinli arasõndaki sõnõr hattõna öncelik verilecek. Terör örgütü militanlarõnõn sõnõrdan en çok sõzma yaptõğõ bu bölge profesyonel timler tarafõndan korunacak. Yeni istihdam edi- lecek 5000 uzman erbaş, bu sõ- nõr hattõnda görev yapacak. Ye- ni birlikler Kara Kuvvetleri Ko- mutanlõğõ’na bağlõ olacak. ? Hudut sõnõrõnõ teslim alacak yeni profesyonel birlikler, 2011 Ocak ayõndan itibaren sõnõrõ tes- lim almaya başlayacak. Çalõş- manõn üç yõl içinde tamamlan- masõ öngörülüyor. Sõnõrõ koru- yacak uzman erbaşlar, Ispar- ta’daki Eğirdir Dağ ve Koman- do Okulu’nda eğitimden geçi- rilecek. Komando tugaylarõ ile hudut birliklerinde bulunan, hizmet ve destek unsurlarõ ile şoför gibi diğer faaliyetlerde gö- revli olan personel, 15 aylõk as- kerlik görevini yapan erbaş ve erlerden oluşacak. ? Komando tugaylarõnda ve sõnõr birliklerinde istihdam edi- lecek uzman erbaşlarõn bu bir- liklerde en fazla 4 yõl istihdam edilmesi planlanõyor. Bu süre- nin sonunda komando uzman erbaşlar, TSK’nin diğer birim- lerindeki görevlere çekilecek. Yerlerine ise yeni komando uzman erbaşlar getirilerek sir- külasyon sağlanacak. ? Askerlerin 4 yõldan fazla görev yapmamasõ kararõnõn al- tõnda ise “Vietnam sendro- mu” olarak bilinen rahatsõzlõk- larõn önlenmesi fikri yatõyor. Vi- etnam sendromu, askerlerin, savaştan döndüklerinde sivil hayata ayak uyduramamasõ ve ağõr psikolojik sorunlar yaşa- masõ nedeniyle ortaya çõkan ruh hastalõğõna deniyor. Literatürdeki adõ “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” ya da “Post Travmatik Stres Bo- zukluğu” olan bu hastalõk, bu- gün, Afganistan ve Irak sava- şõndan dönen Amerikalõ asker- ler üzerinde de görülüyor. As- ker ve polisler arasõnda “intihar etti” ya da “cinnet geçirdi” şeklinde duyurulan vakalarõn, aslõnda bu rahatsõzlõktan kay- naklandõğõ vurgulanõyor. Bi- limsel araştõrmalara göre, Gü- neydoğu’da görev yapan as- kerlerde, “Travma Sonrası Stres Bozukluğu”nun görülme sõklõğõ üç kat artõyor. ÖZEL ORDU Siyasette ‘JİTEM’ kaygısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn sõnõrda profos- yonellerden oluşan özel or- dunun görev yapmasõ planõy- la ilgili açõklamalarõ “Jİ- TEM” uyarõlarõna neden ol- du. Özel orduyla ilgili değer- lendirmeler şöyle: Masum Türker (DSP Ge- nel Başkanõ): Görev alacakla- rõn görevleri bittikten sonra rehabilitasyonunu sağlama koşuluyla organize edilmeleri gerekir. Yoksa Türkiye’nin meselelerine farklõ yaklaşan bir yapõyla karşõ karşõya kala- biliriz. JİTEM gibi olabilir. Bazõ JİTEM mensuplarõ ayrõ- lõnca PKK ile de işbirliği yap- tõlar, uyuşturucu işine karõ- şanlar da oldu. Ahmet Ersin (CHP İzmir Milletvekili): Özel harekât olarak denenen model vardõ, disiplinsiz bir yapõya dönüş- tüler. Sorunlar yaşandõ, ad- larõ suça karõştõ. JİTEM’i andõran bir yapõlanma aklõ- mõza geliyor. Kamer Genç (CHP Tunce- li Milletvekili): AKP’nin öte- den beri bu orduyu feshedip de yeni bir ordu kurma proje- si vardõ. İktidarõn orduyu tas- fiye hareketinin yeni bir adõ- mõ olarak görüyorum. Mehmet Şandır (MHP Grup Başkanvekili): Sayõn Başbakan’õn kafasõ karõşõk. 8 yõl sonra başaramadõğõ bir konuda, toplumun kafa- sõnõ karõştõrmaya çalõşõyor. AB’nin talepleri doğrultu- sunda, TSK’nin dõşõnda profesyonel bir ordu oluş- turma gayretleri doğ- ru değildir, samimi değildir, ciddi de değildir. Biz MHP olarak Türkiye’nin etnik bölücü terör- le kendi kaynakla- rõyla ve TSK’nin desteğiyle bu te- rörden kurtulmasõ gerektiğini düşü- nüyoruz. Akın Birdal (BDP Diyarbakõr Milletvekili): Özel orduyla, özel silahla de- mokrasinin yerleş- tiği bir tek örnek yok. Herkes anladõ, sorunun nasõl çözül- mesi gerektiğini, bir Tür- kiye’yi yönetenler anlaya- madõ. Bunun reçetesi de- mokrasi. Özel ordu daha çok ölüm, yoksulluk, har- cama ve açlõk demektir. Bekir Bozdağ (AKP Grup Başkanvekili): Birtakõm si- yasi partilerde “ayrı bir or- du kuruluyor” şeklinde lan- se etme gayreti var, bu tama- men iftiradõr, yanlõş bir şey- dir, olayõ çarpõtmaktõr. Ge- nelkurmay’õn, hükümetin yaptõğõ çalõşmalar sonrasõ konu netleşecek. İLHAN TAŞCI ANKARA - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Baş- bakan Tayyip Erdoğan ile bu- gün yapacağõ görüşmede Başbakan’õ dinleye- ceklerini ve herhangi bir rapor vermeye- ceklerini açõkladõ. Kõ- lõçdaroğlu, Genel Se- kreter Önder Sav’õn uygulamalarõnõn ör- gütte rahatsõzlõk ya- rattõğõ iddialarõna ilişkin, “Yanlış- lıklar olabilir mi, elbette olabilir. Ama o yanlışlık- lar düzeltilebilir mi, tabii ki. Bu kararlar vazge- çilmez değil” dedi. Kõlõçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde Çağdaş Gazeteciler Der- neği Yönetim Kurulu üye- lerini kabul etti. Kõlõçda- roğlu, ÇGD yöneticilerinin gündeme ilişkin sorularõna şu yanõtlarõ verdi: - Başbakan ile bugün yapacağınız görüşmede nasıl bir değerlendirme yapacaksınız? Bir rapor sunacak mısınız? - Terör dõşõndaki bir konu bize gönderilen yazõda yok. Başbakan’a da herhangi bir dosya sunmayacağõz. Bi- zim Doğu ve Güneydoğu ile ilgili çözüm önerileri- miz, programõmõz ve ra- porlarõmõz zaten Başbakan’õn elinde. Belki uygun ortam olursa Sayõn Başbakan’a, 1989 raporumuzun güncellenmesi için ça- lõşma başlattõğõmõzõ söyleyebiliriz. Bu zaman alacak, bugünden yarõna hemen ortaya ko- nulacak bir rapor değil. ‘Sadece askerle olmaz’ - Başbakan’ın özel ordu kurulmasına ilişkin değerlendirmesine nasıl bakıyo- rusunuz? - Terörün ekonomik, siyasal, kültürel, sos- yal ve psikolojik boyutu bir de askeri boyutu var. Sadece askeri boyut açõsõndan soruna yaklaşacaksõnõz, bu sorunu çözmez. Sayõn Bülent Arınç’õn Cumhuriyet gazetesine bir demeci oldu. “İş bulursanız, aş bu- lursanız belki 10 neden varsa yedisini or- tadan kaldırmış olursunuz” diyor. Bunu söyleyen hükümetin bir bakanõ. Ama aynõ hükümet, işin diğer boyutlarõnõ dikkate alan bir hükümet değil. İş yalnõzca güven- lik boyutundan ele alõnõp değerlendiriliyor. - İktidarın sorunu algılamasında mı so- run var? - Onlara göre iktidar olduklarõnda terör yoktu! Uzun uzadõya meseleye böyle bak- tõlar ve yaklaştõlar. Bu sorunu çözmek için ya da bu sorunla ilgili çözüm yollarõ aramak için AKP “acaba biz böyle sosyologlardan, psikologlardan grup kursak gidip halkı dinlesek” diyor mu? Halktan habersiz onun sorununu çözmeye çalõşõyorsunuz. Teşhisi iyi koymadõklarõ için tedavide de bir türlü başarõlõ olunamõyor. İşin özeti bu. Politika- cõlar teröre ne diye başladõlar, iki baldõrõ çõp- lak diye yaklaştõlar. Geldik bu noktaya. Bak- tõk ki hiç de baldõrõ çõplak değiller. - CHP, bölgeyle ilgili olarak, Kürt so- runuyla ilgili olarak daha aktif bir çalış- ma yürütecek gibi görünüyor. - Kürt sorunu demiyoruz biz. Doğu ve Gü- neydoğu sorunu diyoruz. Çünkü sadece etnik kimlik açõsõndan yaklaştõğõnõz zaman sanki diğer sorunlarõ göz ardõ ediyormuş- sunuz gibi bir anlam çõkõyor. Olay bir etnik sorun olmanõn da ötesinde bir sorun. Çün- kü orada sadece Kürtler yaşamõyor ki. Ora- daki işsizlik sorunu, sadece Kürt kökenli va- tandaşlarõmõzõn sorunu değil ki. Diğerleri- nin de sorunlarõ. Farklõ inançtan insanlarõ- mõz da var orada Süryaniler, Yezidiler, Nusayriler var. Bölgeyi bütün görmek, böl- genin sorunlarõnõ akõlcõ çözmek gerekiyor. - Genel sekreter Önder Sav’ın uygula- malarının partide rahatsızlık yarattığı id- diaları var. Şöyle söyleyeyim bir partinin dõş politi- kasõ var, bir de iç politikasõ var. Dõş politi- kasõyla genel başkan ve yardõmcõlarõ ilgi- leniyor zaten. Bir de partinin içine dönük so- runlarõ var, bu da genel sekreterin görevi. Yanlõşlõklar olabilir mi, elbette olabilir. Ama o yanlõşlõklar düzeltilebilir mi, tabii ki. Bu kararlar vazgeçilmez değil. Nitekim belli kararlar alõnabiliyor. Bu kararlar doğ- ru değil diyebilirsin ve geriye dönebilirsin. ‘Çocuğunu düşünen hayır der’ - Rakı yerine iftar masasında çalışın ta- limatı verdiğiniz basına yansıdı.... - İl başkanõ arkadaşlarõmõza gerekirse gü- nün 24 saatinde birlikte olmalarõnõ ve halk- la kaynaşmalarõnõ söyledim. Bu arada bir es- pri yaptõm, dedim ki “bütün enerjiyi kim- se rakı sofrasında harcamasın” dedim. Es- priydi bu. Bunun ramazanla ilgisi yoktu. Ama gazeteciler yazmõşlar ne yapabilirim? - Referandumdan ne bekliyorsunuz, na- sıl bir sonuç bekliyorsunuz? Halkõmõzõn büyük bir kõsmõ, anayasada ne olup olmadõğõnõ bilmiyor. Bu ülkede de- mokrasiyi, hak ve özgürlükleri, eşitliği sa- vunuyorsak, bu anayasa değişikliğine hal- kõn hayõr demesi lazõm. Kendi çocuğunu dü- şünen herkes bu anayasaya hayõr demeli. ‘İnsan hakkõ’ uyarõsõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, Başbakan Tayyip Erdoğan’a terörle mü- cadelede oluşturulacak yeni pro- fesyonel ordu konusunda, “İn- san hakları eğitimi verilmeli ve mutlaka sivil iradeye bağ- lı olmalı” uyarõsõnda bulundu. Erdoğan, siyasi parti liderleriyle görüşmeleri çerçevesinde SP’yi ziya- ret etti. Geçmiş yõllarda Güneydoğu’da görev yapan ve Özel Tim olarak ad- landõrõlan özel birliklerin halkta tepki toplayan hukuk dõşõ uygulamalarõ ve daha sonraki yõllarda bazõ suçlara ka- rõşmalarõna ilişkin olaylarla ilgili uya- rõlarda bulunan Kurtulmuş, profesyo- nel ordunun “İnsan hakları eğiti- minden geçirilmesini, hukuk içinde kalmasının zorunlu ol- duğunu ve mutlaka sivil siyasi otoriteye bağlı olmasını” is- tedi. Görüşme sonrasõ açõklama yapan Kurtulmuş “12 Eylül’de anayasaya evet diyeceğiz, 13 Eylül’de de yeni bir anayasa için sesimizi yükselteceğiz” dedi. Kurtulmuş, Erdoğan’a önerileri- ni şöyle anlattõ: “Terör konusunda öncelikle ekonomik, sosyal sorunla- rın çözülmelidir. Terör mutlaka hu- kuk kuralları içerisinde önlenmeli- dir. Olağandışı herhangi bir du- rum teklif dahi edilmemelidir. Özel yetiştirilmiş bir antiterör birimi oluşturulmalıdır. İstihbarat zafiye- tinin önlenmesi mecburidir.” Süreç hõzlandõrõlacak Başbakan Erdoğan, BBP Ge- nel Başkanõ Yalçın Topçu’ya da terörle mücadele için sõnõr- daki “yeni yapılanma” ve “profesyonel ordu” oluşturul- masõna ilişkin bilgi aktardõ. Erdoğan, sõnõr birliklerinin Tun- celi, Elazõğ ve Karadeniz’e ge- çiş bölgelerinde, “özel hare- kâtçılar”õn aktif olarak kullanõlacağõnõ bildirdi. Topçu, “mobil birlik” oluş- turulmasõ önerisi getirirken Erdoğan, “Güney sınırımızı yenilerle birlikte 245 karakolla koruyacağız, dayanıklı kuleleri olan özel karakollar olacak. Sınırda profesyonel birlikler istih- dam edilecek” dedi. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn bir süredir “profes- yonelleşme” çalõşmalarõnõ sürdürdü- ğüne dikkat çeken Erdoğan, şu bilgileri aktardõ: “Bunu hız- landıracağız 20 bin takviye ya- pılacak sanırım. Oradaki as- ker iyi eğitimli olacak. Bölge- de 10 - 15 yıl görev yapacak- lar. Başına neler gelebileceği- ni gören askerlerimiz dağlar- da yaşayacak.” Erdoğan, is- tihbarata yeni düzen geleceğini, teknik istihbaratõn yanõ sõra “yerel istihba- ratı” öne çõkaracaklarõnõ dile getirdi. Topçu’nun “İdamı geri getirin. PKK diyasporasını ve verdiğiniz listedeki lider terörist kadrosunun teslim edilmemesi halinde AB ile iliş- kileri askıya alın” önerisini Erdo- ğan’õn, AB faktörünü gerekçe göste- rerek geri çevirdiği öğrenildi. MİLLİ SAVUNMA BAKANI GÖNÜL: ÇALIŞMA YAPILIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, profesyonel askerlikle ilgili konunun askeri yönünün Ge- nelkurmay Başkanlõğõ, hukuki yönünün de Milli Savunma Bakanlõğõ tarafõndan çalõşõldõ- ğõnõ söyledi. Gönül, “Genelkurmay Baş- kanlığı’nın çalışmaları bize intikal etmedi. Halen elimizde uzman erbaş, uzman onba- şı statüsünü düzenleyen bir kanun var. Bunun içinde mi çözebiliriz? Yoksa yeni bir kanun mu çıkarılması gerekir? Bunu bizim arkadaşlar çalışıyor. Askerlik yönü- nü de, nasıl olacaklar, nasıl yetişecekler, hangi eğitim kuruluşlarında bunları ne kadar zamanda eğitebiliriz, gibi hususları da Genelkurmay çalışıyor. Ümit ederim Sayın Başbakanımıza en kısa zamanda bilgi arz edecek bir noktaya geliriz” dedi. BAŞBAKAN’IN TURU SP VE BBP İLE DEVAM ETTİKõlõçdaroğlu, uygulamalarõn örgütte rahatsõzlõk yarattõğõ iddialarõna yanõt verdi ‘Önder Sav iç mesele’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle