Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
15 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
O gece ay denizin üzerine
düşüyor, dağlardaki turuncu ışık
çizgisi Behramkale açıklarında
lacivertleşiyordu...
Sessizliğin sesi gibi her şey.
Tutkunun, özlemin, sevginin,
güvenin taptaze çiçeklerine
benzeyen yaşam, tarihin
derinliklerinden çıkıp, sanki
karşıma geçmiş beni seyrediyordu.
BDP’li Hasip Kaplan’ın
Cumhuriyet’in manşetinde yer
alan “Ayrılmak istemiyoruz”
açıklaması gündeme oturmuştu.
Kimse ayrılmaktan yana değildi...
O zaman neydi bu, neredeyse 30
yıla yakın süren kirli savaş?..
Binlerce insanımızı yitirmemiz.
Emperyalizmin bir oyunuydu.
Bu oyun aslında ABD-İsrail’in
ortaklaşa hazırladıkları Büyük
Ortadoğu Projesi’nin bir
parçasıydı.
Önceki gün bir zeytin ağacının
altında sanki yüzyıllık bir yalnızlığı
yaşıyordum. Geceydi, gökyüzünü
yıldızlar kuşatmıştı.
Bildiğiniz hayallerimi
çoğaltıyordum.
Gazeteleri sabahın erken
saatlerinde okumuş, olup bitenleri
öğrenmiştim.
Hrant Dink davası çözülmez bir
yumak gibiydi...
Hrant’ın öldürüleceğini tüm
Trabzon neredeyse biliyordu
ama devletimiz kendisine bir polis
koruması vermeyi aklına
getirmemişti!..
O gece bir ışık yağmuru altında
Hrant’ın, “Ruh halimin güvercin
tedirginliği” yazısını bir kez daha
okudum.
Bir ara gözlerimi yumdum...
Musa Anter’den Uğur Mumcu’ya
dek pek çok faili meçhul cinayetin
salt tetikçilerinin yakalandığını,
arkasındaki “büyük patron”un
nedense ortaya çıkarılmadığını bir
kez daha düşündüm.
Denizden esen hafif karayel içimi
serinletiyordu...
Susurluk kazasıyla ortaya çıkan
“devlet içindeki örgütlü silahlı
gücü”, bir başka deyişle “derin
devleti” savunanlar, şimdilerde
etnik Kürt milliyetçiliğini
“demokrasi-özgürlük” olarak
görüyor; Marx Baba’yı
yaşamlarında hiç okumamış
olanlar, “ulusalcılık” kavramını
“etnik Türk milliyetçiği”, yani
“ırkçılık” olarak tanımlıyorlardı.
Ulusalcılığın “millicilik” olup
bunun “yurtseverlik” anlamına
geldiğini anlata anlata dilimizde tüy
bitmişti.
Haluk Kırcı’ya, Abdullah
Çatlı’ya Susurluk kazasından
sonra alkış tutanlar, televizyon
ekranlarında, tarikat şeyhlerinin
gazetelerinde kendileri gibi
düşünmeyenlere aynı dille
saldırıyorlardı:
“Kafatasçılar!”
ABD, Irak’ı 18 Mart 2003 yılında
işgal ettiğinde bu kafalar neler
yazıyordu:
“ABD Irak’a demokrasi
getirecek!”
Aradan kaç yıl geçti?
7 yıl!
Kuzey Irak’ta kukla Kürt devleti
kuruldu...
Barzani ve ailesi bu süreçte
varsıllığına varsıllık kattı, PKK’yi
ABD’yle birlikte koruyup kolladı.
PKK, ağır silahlarla 50 kişilik
gruplar halinde Türkiye’ye girip
karakollarımızı basıyor, onlarca
askerimizi şehit ediyor.
Şimdi bir soru:
“ABD ve Kuzey Irak yönetimi
istese, eli kanlı teröristler o ağır
silahlarla Türkiye’ye gelebilir mi?”
İktidar yalakaları ve
emperyalizmin yılmaz savunucusu
dönek takımı televizyon ekranlarını
kuşatmış, her akşam salladıkça
sallıyor:
“Ulusalcı Ergenekoncuların
oyununa gelmeyin!”
Ellerinde bir “Ergenekon
oyuncağı” var...
Bu ucu açık bir dava sürecidir,
elmalarla armutlar bir torbaya
konularak işin içinden çıkılmaz hale
dönüştürülmüştür.
Amirallere suikast ve Balyoz
davasında tutuklu muvazzaf ve
emekli asker kalmadı...
Şimdi bir soru:
“Beylik silahıyla intihar eden
onurlu insan Yarbay Ali Tatar’ı
kimler ölüme götürdü ve bunun
hesabını kim verecek?”
Kimse vermeyecek!
Çünkü Türkiye’de kimse hesap
vermez!
“Demokrasi ve özgürlükler”
yutturmacasıyla 12 Eylül’de halk
oylamasına gidecek olan siyasi
iktidar, önce seçim barajını
sıfırlasın ya da yüzde 5’e indirsin,
Seçim Yasası ve Partiler Yasası’nı
değiştirsin. Dokunulmazlıkları
kaldırsın...
Bunu yapabilir mi?
Yapmaz!
ADD, Cumhuriyetçi Kadınlar
Derneği ve Eğitim-İş’in aralarında
bulunduğu 26 demokratik kitle
örgütü, “Sivil 12 Eylülcülere Hayır!”
kampanyası başlattı.
Bu kampanyaya ben de destek
veriyorum ve 12 Eylül’deki oyumu
açıklıyorum:
“Hayır!”
Yaşamın ağır ağır akan dingin
suları... Yaşadığımız coğrafyanın
insanları... Demokrasi ve özgürlük
kavramı... Binlerce üniversite
mezunu gencimizin iş
bulamaması... Yoksulluk...
Birilerinin ihaleye fesat
karıştırarak ceplerini doldurması...
Uyanın artık, uyanın!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Uyanın Artık Uyanın!...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Komando tugaylarõnda ve sõnõrda istihdam edilecek uzman erbaşlar 4 yõl görev yapacak
Özelorduya‘travma’önlemi
BARKIN ŞIK
ANKARA - Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn terörle müca-
delede ortak tavõr belirlemek
için muhalefet partileri ile yap-
tõğõ ziyaretler, “profesyonel
ordu” çalõşmalarõ ile ilgili ay-
rõntõlarõ yeniden gündeme ge-
tirdi. Profesyonel askerliğe ge-
çiş kapsamõnda komando tu-
gaylarõnda ve hudut birlikle-
rinde istihdam edilecek uzman
erbaşlar, en fazla 4 yõl süreyle
görev yapacak. Bu karar, uzman
erbaşlarõn tõp literatürüne “Trav-
ma Sonrası Stres Bozuklu-
ğu” olarak geçen ruhsal hasta-
lõklardan korunmasõ için alõndõ.
Erdoğan, DSP lideri Masum
Türker ile görüşmesinde, pro-
fesyonel ordu çalõşmalarõ ile
ilgili olarak, “Bu birliklere
alınacaklar 5-6 yıl dağlarda
kalacaklar. Sonrasında ise
kendilerine tazminat ödene-
cek ve kamuda iş verilecek”
bilgisini vermişti. Askeri kay-
naklardan edinilen bilgilere gö-
re, mikro milliyetçiliğe dayalõ
terör faaliyetlerinin önümüz-
deki dönemde de süreceğini
değerlendiren Türk Silahlõ Kuv-
vetleri’nin, profesyonel ordu
çalõşmalarõ şöyle:
? Terörle mücadele eden ko-
mando tugaylarõnõn muharip
unsurlarõnda yalnõzca subay,
astsubay ve uzman çavuşlardan
oluşan profesyonel askerlerin
görev yapmasõna ilişkin plan-
lama, Orgeneral İlker Baş-
buğ’un Genelkurmay Başkan-
lõğõ döneminde tamamlanacak.
Başbuğ, bu projesi ile TSK’ye
damgasõnõ vuracak.
? 2008 yõlõnda start verilen
projenin halen yüzde 84’ü ta-
mamlandõ. Geriye kalan bölü-
mü ise Ağustos 2010 tarihine
kadar tamamlanacak. Jandarma
Genel Komutanlõğõ’na ait ko-
mando tugayõ ise yüzde 100
oranõnda profesyonelleşti. Pro-
je, terörle mücadelede “de-
vamlılık” ve “tecrübe” ilke-
lerinin önemi nedeniyle bir dö-
nüm noktasõ olarak algõlanõyor.
Sınıra da 5 bin uzman
? Hudut birliklerinin profes-
yonelleşmesi kapsamõnda Hak-
kâri ve Şemdinli arasõndaki sõnõr
hattõna öncelik verilecek. Terör
örgütü militanlarõnõn sõnõrdan
en çok sõzma yaptõğõ bu bölge
profesyonel timler tarafõndan
korunacak. Yeni istihdam edi-
lecek 5000 uzman erbaş, bu sõ-
nõr hattõnda görev yapacak. Ye-
ni birlikler Kara Kuvvetleri Ko-
mutanlõğõ’na bağlõ olacak.
? Hudut sõnõrõnõ teslim alacak
yeni profesyonel birlikler, 2011
Ocak ayõndan itibaren sõnõrõ tes-
lim almaya başlayacak. Çalõş-
manõn üç yõl içinde tamamlan-
masõ öngörülüyor. Sõnõrõ koru-
yacak uzman erbaşlar, Ispar-
ta’daki Eğirdir Dağ ve Koman-
do Okulu’nda eğitimden geçi-
rilecek. Komando tugaylarõ ile
hudut birliklerinde bulunan,
hizmet ve destek unsurlarõ ile
şoför gibi diğer faaliyetlerde gö-
revli olan personel, 15 aylõk as-
kerlik görevini yapan erbaş ve
erlerden oluşacak.
? Komando tugaylarõnda ve
sõnõr birliklerinde istihdam edi-
lecek uzman erbaşlarõn bu bir-
liklerde en fazla 4 yõl istihdam
edilmesi planlanõyor. Bu süre-
nin sonunda komando uzman
erbaşlar, TSK’nin diğer birim-
lerindeki görevlere çekilecek.
Yerlerine ise yeni komando
uzman erbaşlar getirilerek sir-
külasyon sağlanacak.
? Askerlerin 4 yõldan fazla
görev yapmamasõ kararõnõn al-
tõnda ise “Vietnam sendro-
mu” olarak bilinen rahatsõzlõk-
larõn önlenmesi fikri yatõyor. Vi-
etnam sendromu, askerlerin,
savaştan döndüklerinde sivil
hayata ayak uyduramamasõ ve
ağõr psikolojik sorunlar yaşa-
masõ nedeniyle ortaya çõkan
ruh hastalõğõna deniyor.
Literatürdeki adõ “Travma
Sonrası Stres Bozukluğu” ya
da “Post Travmatik Stres Bo-
zukluğu” olan bu hastalõk, bu-
gün, Afganistan ve Irak sava-
şõndan dönen Amerikalõ asker-
ler üzerinde de görülüyor. As-
ker ve polisler arasõnda “intihar
etti” ya da “cinnet geçirdi”
şeklinde duyurulan vakalarõn,
aslõnda bu rahatsõzlõktan kay-
naklandõğõ vurgulanõyor. Bi-
limsel araştõrmalara göre, Gü-
neydoğu’da görev yapan as-
kerlerde, “Travma Sonrası
Stres Bozukluğu”nun görülme
sõklõğõ üç kat artõyor.
ÖZEL ORDU
Siyasette
‘JİTEM’
kaygısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn sõnõrda profos-
yonellerden oluşan özel or-
dunun görev yapmasõ planõy-
la ilgili açõklamalarõ “Jİ-
TEM” uyarõlarõna neden ol-
du. Özel orduyla ilgili değer-
lendirmeler şöyle:
Masum Türker (DSP Ge-
nel Başkanõ): Görev alacakla-
rõn görevleri bittikten sonra
rehabilitasyonunu sağlama
koşuluyla organize edilmeleri
gerekir. Yoksa Türkiye’nin
meselelerine farklõ yaklaşan
bir yapõyla karşõ karşõya kala-
biliriz. JİTEM gibi olabilir.
Bazõ JİTEM mensuplarõ ayrõ-
lõnca PKK ile de işbirliği yap-
tõlar, uyuşturucu işine karõ-
şanlar da oldu.
Ahmet Ersin (CHP İzmir
Milletvekili): Özel harekât
olarak denenen model vardõ,
disiplinsiz bir yapõya dönüş-
tüler. Sorunlar yaşandõ, ad-
larõ suça karõştõ. JİTEM’i
andõran bir yapõlanma aklõ-
mõza geliyor.
Kamer Genç (CHP Tunce-
li Milletvekili): AKP’nin öte-
den beri bu orduyu feshedip
de yeni bir ordu kurma proje-
si vardõ. İktidarõn orduyu tas-
fiye hareketinin yeni bir adõ-
mõ olarak görüyorum.
Mehmet Şandır (MHP
Grup Başkanvekili): Sayõn
Başbakan’õn kafasõ karõşõk.
8 yõl sonra başaramadõğõ
bir konuda, toplumun kafa-
sõnõ karõştõrmaya çalõşõyor.
AB’nin talepleri doğrultu-
sunda, TSK’nin dõşõnda
profesyonel bir ordu oluş-
turma gayretleri doğ-
ru değildir, samimi
değildir, ciddi de
değildir. Biz MHP
olarak Türkiye’nin
etnik bölücü terör-
le kendi kaynakla-
rõyla ve TSK’nin
desteğiyle bu te-
rörden kurtulmasõ
gerektiğini düşü-
nüyoruz.
Akın Birdal
(BDP Diyarbakõr
Milletvekili):
Özel orduyla,
özel silahla de-
mokrasinin yerleş-
tiği bir tek örnek
yok. Herkes anladõ,
sorunun nasõl çözül-
mesi gerektiğini, bir Tür-
kiye’yi yönetenler anlaya-
madõ. Bunun reçetesi de-
mokrasi. Özel ordu daha
çok ölüm, yoksulluk, har-
cama ve açlõk demektir.
Bekir Bozdağ (AKP Grup
Başkanvekili): Birtakõm si-
yasi partilerde “ayrı bir or-
du kuruluyor” şeklinde lan-
se etme gayreti var, bu tama-
men iftiradõr, yanlõş bir şey-
dir, olayõ çarpõtmaktõr. Ge-
nelkurmay’õn, hükümetin
yaptõğõ çalõşmalar sonrasõ
konu netleşecek.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - CHP Genel Baş-
kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan ile bu-
gün yapacağõ görüşmede
Başbakan’õ dinleye-
ceklerini ve herhangi
bir rapor vermeye-
ceklerini açõkladõ. Kõ-
lõçdaroğlu, Genel Se-
kreter Önder Sav’õn
uygulamalarõnõn ör-
gütte rahatsõzlõk ya-
rattõğõ iddialarõna
ilişkin, “Yanlış-
lıklar olabilir mi,
elbette olabilir.
Ama o yanlışlık-
lar düzeltilebilir
mi, tabii ki. Bu
kararlar vazge-
çilmez değil” dedi.
Kõlõçdaroğlu,
CHP Genel Merkezi’nde
Çağdaş Gazeteciler Der-
neği Yönetim Kurulu üye-
lerini kabul etti. Kõlõçda-
roğlu, ÇGD yöneticilerinin
gündeme ilişkin sorularõna
şu yanõtlarõ verdi:
- Başbakan ile bugün
yapacağınız görüşmede
nasıl bir değerlendirme
yapacaksınız? Bir rapor
sunacak mısınız?
- Terör dõşõndaki bir konu
bize gönderilen yazõda yok.
Başbakan’a da herhangi bir
dosya sunmayacağõz. Bi-
zim Doğu ve Güneydoğu
ile ilgili çözüm önerileri-
miz, programõmõz ve ra-
porlarõmõz zaten Başbakan’õn elinde. Belki
uygun ortam olursa Sayõn Başbakan’a,
1989 raporumuzun güncellenmesi için ça-
lõşma başlattõğõmõzõ söyleyebiliriz. Bu zaman
alacak, bugünden yarõna hemen ortaya ko-
nulacak bir rapor değil.
‘Sadece askerle olmaz’
- Başbakan’ın özel ordu kurulmasına
ilişkin değerlendirmesine nasıl bakıyo-
rusunuz?
- Terörün ekonomik, siyasal, kültürel, sos-
yal ve psikolojik boyutu bir de askeri boyutu
var. Sadece askeri boyut açõsõndan soruna
yaklaşacaksõnõz, bu sorunu çözmez. Sayõn
Bülent Arınç’õn Cumhuriyet gazetesine
bir demeci oldu. “İş bulursanız, aş bu-
lursanız belki 10 neden varsa yedisini or-
tadan kaldırmış olursunuz” diyor. Bunu
söyleyen hükümetin bir bakanõ. Ama aynõ
hükümet, işin diğer boyutlarõnõ dikkate
alan bir hükümet değil. İş yalnõzca güven-
lik boyutundan ele alõnõp değerlendiriliyor.
- İktidarın sorunu algılamasında mı so-
run var?
- Onlara göre iktidar olduklarõnda terör
yoktu! Uzun uzadõya meseleye böyle bak-
tõlar ve yaklaştõlar. Bu sorunu çözmek için
ya da bu sorunla ilgili çözüm yollarõ aramak
için AKP “acaba biz böyle sosyologlardan,
psikologlardan grup kursak gidip halkı
dinlesek” diyor mu? Halktan habersiz onun
sorununu çözmeye çalõşõyorsunuz. Teşhisi
iyi koymadõklarõ için tedavide de bir türlü
başarõlõ olunamõyor. İşin özeti bu. Politika-
cõlar teröre ne diye başladõlar, iki baldõrõ çõp-
lak diye yaklaştõlar. Geldik bu noktaya. Bak-
tõk ki hiç de baldõrõ çõplak değiller.
- CHP, bölgeyle ilgili olarak, Kürt so-
runuyla ilgili olarak daha aktif bir çalış-
ma yürütecek gibi görünüyor.
- Kürt sorunu demiyoruz biz. Doğu ve Gü-
neydoğu sorunu diyoruz. Çünkü sadece
etnik kimlik açõsõndan yaklaştõğõnõz zaman
sanki diğer sorunlarõ göz ardõ ediyormuş-
sunuz gibi bir anlam çõkõyor. Olay bir etnik
sorun olmanõn da ötesinde bir sorun. Çün-
kü orada sadece Kürtler yaşamõyor ki. Ora-
daki işsizlik sorunu, sadece Kürt kökenli va-
tandaşlarõmõzõn sorunu değil ki. Diğerleri-
nin de sorunlarõ. Farklõ inançtan insanlarõ-
mõz da var orada Süryaniler, Yezidiler,
Nusayriler var. Bölgeyi bütün görmek, böl-
genin sorunlarõnõ akõlcõ çözmek gerekiyor.
- Genel sekreter Önder Sav’ın uygula-
malarının partide rahatsızlık yarattığı id-
diaları var.
Şöyle söyleyeyim bir partinin dõş politi-
kasõ var, bir de iç politikasõ var. Dõş politi-
kasõyla genel başkan ve yardõmcõlarõ ilgi-
leniyor zaten. Bir de partinin içine dönük so-
runlarõ var, bu da genel sekreterin görevi.
Yanlõşlõklar olabilir mi, elbette olabilir.
Ama o yanlõşlõklar düzeltilebilir mi, tabii ki.
Bu kararlar vazgeçilmez değil. Nitekim
belli kararlar alõnabiliyor. Bu kararlar doğ-
ru değil diyebilirsin ve geriye dönebilirsin.
‘Çocuğunu düşünen hayır der’
- Rakı yerine iftar masasında çalışın ta-
limatı verdiğiniz basına yansıdı....
- İl başkanõ arkadaşlarõmõza gerekirse gü-
nün 24 saatinde birlikte olmalarõnõ ve halk-
la kaynaşmalarõnõ söyledim. Bu arada bir es-
pri yaptõm, dedim ki “bütün enerjiyi kim-
se rakı sofrasında harcamasın” dedim. Es-
priydi bu. Bunun ramazanla ilgisi yoktu.
Ama gazeteciler yazmõşlar ne yapabilirim?
- Referandumdan ne bekliyorsunuz, na-
sıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Halkõmõzõn büyük bir kõsmõ, anayasada ne
olup olmadõğõnõ bilmiyor. Bu ülkede de-
mokrasiyi, hak ve özgürlükleri, eşitliği sa-
vunuyorsak, bu anayasa değişikliğine hal-
kõn hayõr demesi lazõm. Kendi çocuğunu dü-
şünen herkes bu anayasaya hayõr demeli.
‘İnsan hakkõ’ uyarõsõ
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - SP Genel Başkanõ
Numan Kurtulmuş, Başbakan
Tayyip Erdoğan’a terörle mü-
cadelede oluşturulacak yeni pro-
fesyonel ordu konusunda, “İn-
san hakları eğitimi verilmeli
ve mutlaka sivil iradeye bağ-
lı olmalı” uyarõsõnda bulundu.
Erdoğan, siyasi parti liderleriyle
görüşmeleri çerçevesinde SP’yi ziya-
ret etti. Geçmiş yõllarda Güneydoğu’da
görev yapan ve Özel Tim olarak ad-
landõrõlan özel birliklerin halkta tepki
toplayan hukuk dõşõ uygulamalarõ ve
daha sonraki yõllarda bazõ suçlara ka-
rõşmalarõna ilişkin olaylarla ilgili uya-
rõlarda bulunan Kurtulmuş, profesyo-
nel ordunun “İnsan hakları eğiti-
minden geçirilmesini, hukuk
içinde kalmasının zorunlu ol-
duğunu ve mutlaka sivil siyasi
otoriteye bağlı olmasını” is-
tedi. Görüşme sonrasõ açõklama
yapan Kurtulmuş “12 Eylül’de
anayasaya evet diyeceğiz, 13
Eylül’de de yeni bir anayasa
için sesimizi yükselteceğiz”
dedi. Kurtulmuş, Erdoğan’a önerileri-
ni şöyle anlattõ: “Terör konusunda
öncelikle ekonomik, sosyal sorunla-
rın çözülmelidir. Terör mutlaka hu-
kuk kuralları içerisinde önlenmeli-
dir. Olağandışı herhangi bir du-
rum teklif dahi edilmemelidir. Özel
yetiştirilmiş bir antiterör birimi
oluşturulmalıdır. İstihbarat zafiye-
tinin önlenmesi mecburidir.”
Süreç hõzlandõrõlacak
Başbakan Erdoğan, BBP Ge-
nel Başkanõ Yalçın Topçu’ya
da terörle mücadele için sõnõr-
daki “yeni yapılanma” ve
“profesyonel ordu” oluşturul-
masõna ilişkin bilgi aktardõ.
Erdoğan, sõnõr birliklerinin Tun-
celi, Elazõğ ve Karadeniz’e ge-
çiş bölgelerinde, “özel hare-
kâtçılar”õn aktif olarak kullanõlacağõnõ
bildirdi. Topçu, “mobil birlik” oluş-
turulmasõ önerisi getirirken Erdoğan,
“Güney sınırımızı yenilerle birlikte
245 karakolla koruyacağız, dayanıklı
kuleleri olan özel karakollar olacak.
Sınırda profesyonel birlikler istih-
dam edilecek” dedi. Genelkurmay
Başkanlõğõ’nõn bir süredir “profes-
yonelleşme” çalõşmalarõnõ sürdürdü-
ğüne dikkat çeken Erdoğan, şu
bilgileri aktardõ: “Bunu hız-
landıracağız 20 bin takviye ya-
pılacak sanırım. Oradaki as-
ker iyi eğitimli olacak. Bölge-
de 10 - 15 yıl görev yapacak-
lar. Başına neler gelebileceği-
ni gören askerlerimiz dağlar-
da yaşayacak.” Erdoğan, is-
tihbarata yeni düzen geleceğini, teknik
istihbaratõn yanõ sõra “yerel istihba-
ratı” öne çõkaracaklarõnõ dile getirdi.
Topçu’nun “İdamı geri getirin.
PKK diyasporasını ve verdiğiniz
listedeki lider terörist kadrosunun
teslim edilmemesi halinde AB ile iliş-
kileri askıya alın” önerisini Erdo-
ğan’õn, AB faktörünü gerekçe göste-
rerek geri çevirdiği öğrenildi.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI GÖNÜL: ÇALIŞMA YAPILIYOR
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, profesyonel
askerlikle ilgili konunun askeri yönünün Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ, hukuki yönünün de
Milli Savunma Bakanlõğõ tarafõndan çalõşõldõ-
ğõnõ söyledi. Gönül, “Genelkurmay Baş-
kanlığı’nın çalışmaları bize intikal etmedi.
Halen elimizde uzman erbaş, uzman onba-
şı statüsünü düzenleyen bir kanun var.
Bunun içinde mi çözebiliriz? Yoksa yeni
bir kanun mu çıkarılması gerekir? Bunu
bizim arkadaşlar çalışıyor. Askerlik yönü-
nü de, nasıl olacaklar, nasıl yetişecekler,
hangi eğitim kuruluşlarında bunları ne
kadar zamanda eğitebiliriz, gibi hususları
da Genelkurmay çalışıyor. Ümit ederim
Sayın Başbakanımıza en kısa zamanda
bilgi arz edecek bir noktaya geliriz” dedi.
BAŞBAKAN’IN TURU SP VE BBP İLE DEVAM ETTİKõlõçdaroğlu, uygulamalarõn örgütte rahatsõzlõk yarattõğõ iddialarõna yanõt verdi
‘Önder Sav iç mesele’