Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
11 HAZİRAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Başbakan Erdoğan’ın “Hamas
terör örgütü değildir” açıklamasının
ardından ABD Dışişleri Bakanlığı
sözcüsü Philip Crowley’nin yanıtı
ilginçti:
“Hamas terör örgütüdür!”
ABD hep böyle yapar!
Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı
işgal ettiği yıllarda Taliban ABD için
“özgürlük savaşçıları”, Usama bin
Ladin “gerilla”, İsrail’in yarattığı
Lübnan Hizbullah’ı ve Hamas ise
“yurtsever gerillalar” değil miydi?
ABD ve İsrail’in hazırladığı Büyük
Ortadoğu Projesi’ni yaşama
geçirme hazırlıkları yapılırken İran-
Irak savaşı çıkmıştı...
ABD o dönem kimin yanındaydı?
Irak’ın, yani Saddam Hüseyin’in!
TV’lerde tartışma programlarını
izliyor musunuz?
Bir gün önce bir kanalda başka
türlü konuşan, Türkiye, İran,
Brezilya protokolünü savunan kişi,
bir gün sonra BM’den İran’a
“yaptırım” kararı (Türkiye ve Brezilya
hayır oyu verdi) çıkınca tam tersini
söyleyebiliyor.
Tartışmacı, TV’de bir gün önceki
sözlerini unutup (!) Erdoğan’a neler
yapması gerektiğini anlatırken şöyle
demişti:
“BM’deki oylamada Türkiye
çekimser kalır, böylece hem ABD’yle
hem de İsrail’le ilişkiler düzelir.”
İsrail’in Türk gemisine yaptığı
terörist eylem ve dokuz ölüm
unutuldu... Gündemde “Türkiye
yüzünü Doğu’ya dönüyor”
tartışması var. İsrail, BM
oylamasından sonra “Türkiye
radikal İslama kayıyor” diyerek
Avrupalı yatırımcılara gözdağı
verecek.
Ben hep şunu söylüyorum:
“Türkiye’de dinci-tarikatçı bir
kuşatma elbet var. Ancak Türkiye’nin
sivil demokratik dinamiklerini
unutmayın. AKP iktidarı gidicidir, bu
yüzden yol haritasında
antiemperyalist bir değişiklik yaptı,
oylarını arttırmak için.”
İsrail’e gelince...
Önceki gün ABD, İngiltere,
Almanya ve Fransa’nın girişimiyle
Gazze’deki kuşatmayı hafifletme
kararı aldı İsrail...
Bu, bir oyun aslında!
Gazze’de hastanelerde ilaç yok,
bebekler ölüyor!
İsrail’in Filistin halkına karşı
acımasız tavrı son 50 yıldır belli.
İsrailli solcular bunu biliyor,
kendilerini yönetenleri, alanlarda,
gazetelerinde yerden yere vuruyor,
Filistin halkının özgürlüğü için
mücadele veriyor.
Bu ülkenin solcuları,
sosyalistleri, devrimcileri de
Filistin’e yıllarca hep sahip çıktı ve
çıkmayı sürdürüyor.
Fethullah Gülen, eline
tutuşturulan yazıyı bir gazeteciye
okuyunca, dinci takım ve liboş tayfa
başladı Mavi Marmara gemisindeki
kimi “şahadet yolcuları”nı
eleştirmeye.
Destek verenler hızlı bir “U”
dönüşü neden yaptı?
Fethullahçıların niçin sesi soluğu
kesildi?
Hoca efendi korkusu yüzünden!
Barışa giderken, savaş
çığırtkanlığı yapanları savunmak
yine bizim solculara düştü.
Kader utansın!
Her neyse, geçelim...
AKP, Türkiye’nin gündemini
önümüzdeki hafta değiştirir, anayasa
tartışmalarını başlatır.
Seçimlere ise bir yıl kaldı.
AKP eriyor, Başbakan dün yaptığı
konuşmada Irak’ta ölen sivillerden,
çocuklardan, dul kalan kadınlardan
söz edip, emperyal güçlere
soruyordu:
“Ne değişti Irak’ta, Afganistan’da?
Sadece kan aktı kan!”
Başbakan bilerek “sol seçmene”
el sallıyor, Kasımpaşa ağzıyla “gel
gel” yapıyor kendisini “dinci” diye
eleştirenlere.
Bence şunu demek istiyor:
“Son 50 yıldır ABD’ye kafa tutan,
emperyalizmin ağababalarına ‘hayır’
diyen başbakan gördünüz mü?”
BM Güvenlik Konseyi’nde İran’a
yaptırım uygulanmasına ilişkin tasarı
2’ye karşı 12 oyla geçti.
Sahi, İran’da nükleer santralları
kuran Rusya değil miydi? Rusya
niçin BM’de yaptırım tasarısına
“evet” oyu kullandı?
ABD’den şu sözü almıştı:
“Sen ‘evet’ oyu ver yeter... El
altından İran’a silah satmana ben de
göz yumarım.”
Erdoğan’ı ister sevin ister
sevmeyin, Türkiye ve Brezilya, ABD
emperyalizmine “rest” çekti her şeyi
göze alarak. İki ülke de dik duruş
sergiledi.
Ben İran’da demokrasi ve özgürlük
mücadelesi veren kadınları, Filistinli,
Iraklı, Afganistanlı aç çocukları
düşünüyorum, İran’a yaptırımı değil.
Ben savaş değil barıştan,
insanlıktan, demokrasiden ve
özgürlüklerden yanayım.
Türkiye yüzünü Doğu’ya mı döndü,
Batı’ya mı onu bilmem!
Biz yıllardır ne diyoruz:
“Tam bağımsız Türkiye!”
Peki, bizim medyadaki AKP
yandaşları, Soros’un Amerikancı
çocukları ve Fethullahçılar ne
yapacak şimdi?
Hocaefendi, Erdoğan’a öfkelidir,
adım gibi biliyorum!
Yukarıda anlattıklarımı ciddiye
almayın, sadece ironi yaptım (!)
Türkiye ne İsrail’le arayı bozar ne
ABD’yle ne İngiltere’yle ne de
Rusya’yla...
Bu bir oyundur!..
Emperyalizmin oyunu bitmez!..
Sabahın 5’inde Maden Yasası
çıktı Meclis’ten AKP oylarıyla.
Yasadan zeytin çıktı, ormanlık alanlar
kaldı.
Bergama Kozak Yaylası’na
Tunceli’de Munzur Vadisi’ne,
Toroslar’a, Kaçkarlar’a
Istrancalar’a elveda!..
Ve çevreciler ayakta!..
Çokuluslu “altın avcılarının” ise
keyfi yerinde!
Yaşasın tam bağımsız Türkiye!..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Türkiye ABD’ye Rest Çekti (!)
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
ERDEM GÜL
ANKARA - Anayasa Mahke-
mesi raportörü ve Demokrat Yar-
gõ Derneği Eşbaşkanõ Osman
Can’õn, anayasa değişiklik pake-
tiyle ilgili olarak yaptõğõ, “Ana-
yasa Mahkemesi’nin esasa girip
iptal kararı vermesi yok hük-
mündedir. Hükümet bu du-
rumda kararı yok sayarak pa-
ketin tamamını referanduma
götürmelidir” önerisi, AKP’de
“değerlendirilebilir” bulundu.
TBMM Adalet Komisyonu Baş-
kanõ Ahmet İyimaya, konunun şu
anda referandumda olduğunu be-
lirterek “Osman Can’ın görüşleri
bir bakış. Bu bakış anayasa hu-
kukunda değerlendirilebilir bir
bakıştır. Sözgelimi cumhurbaş-
kanlığı seçiminde ünlü 367 ka-
rarı da anayasanın açık hü-
kümleri aşılarak verilmiş bir
karardı. O dönemde ben, ‘Bu
anayasaya açõk aykõrõlõk kararõnõ
parlamento tanõmayarak seçimi
sürdürmeli. Seçim, cumhurbaş-
kanõ ile var olan cumhurbaşkanõ
olarak iki cumhurbaşkanlõğõ şek-
lindeki çarpõklõk ortaya çõkardõ.
Anayasa Mahkemesi’nin referan-
sõ anayasada olmayan kararlarõnõn
doğurduğu durum da böylece top-
lum, siyaset ve bilim çevrelerince
daha iyi görünürdü’ görüşünü
savundum” diye konuştu.
Can’õn önerisini “değerlendi-
rilebilir” bulduğunu kaydeden
İyimaya, “Ama bunun uygulan-
masını mümkün görmüyorum.
Ancak Türkiye’de bu tartışma-
ya ihtiyaç var. Anayasa Mah-
kemesi gerçekten özgürlükle-
rin teminatıdır, yasamayla ana-
yasa arasındaki çatışmaları ön-
ler, giderir ama Anayasa Mah-
kemesi’nin kararlarında ana-
yasayı referans almaması du-
rumunda ne olacak? Bu tartı-
şılmalı. Anayasa Mahkememizin
değişikliklerin özüne girmeye-
ceğini düşünüyorum ama girip
anayasaya aykırı karar verme-
si durumunda referandumun
ne olacağı belirsiz. Bu açıdan bu-
nu tartışmalıyız” dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu
Başkanõ Burhan Kuzu ise ko-
nuyla ilgili olarak şu açõklamayõ
yaptõ: “Biz varsayıma göre ha-
reket edemiyoruz. Biz sorumlu
hükümet olarak anayasa çerçe-
vesinde hareket ediyoruz. Mu-
hatap Meclis’tir, Meclis’in tü-
zelkişiliğidir, Meclis Başkanlı-
ğı’dır. Bu tartışmada hükümet
olarak bizim söyleyecek bir şe-
yimiz olmaz. Biz Anayasa Mah-
kemesi’ne yol gösteremeyiz, doğ-
ru da olmaz, yetkimiz de yok.
Biz yapılan yanlışları söylüyo-
ruz, bir daha yanlış olmasın di-
ye. Yani anayasanın dediğini
hatırlatıyoruz, Anayasa Mah-
kemesi’ne ‘şekilden bakacaksõn,
şekilden karar vereceksin’ diyo-
ruz. Şimdi bu önerinin muhatabı
biz değil, Meclis Başkanlığı’dır.”
Osman Can’õn Anayasa Mahkemesi’ni by-pass önerisini ‘değerlendirilebilir’ buldular
AKP’ye‘Can’simidiAdalet Komisyonu Başkanõ
İyimaya, Anayasa Mahkemesi
raportörü Osman Can’õn ‘Anayasa
Mahkemesi’nin kararõ yok sayõlarak
referanduma gidilsin’ önerisini “Şu
anda paket referandumda, dolayõsõyla
Can’õn önerisini değerlendirilebilir
buluyorum, tartõşõlmalõ. Ama
uygulamasõ mümkün değil” derken
Burhan Kuzu, “Bu tartõşmanõn
muhatabõ Meclis’tir” dedi.
‘Devlet kaosu yaşanır’
Hukukçular Can hakkõnda soruşturma açõlmasõ gerektiğini vurgularken
‘Fetvasõna uyulursa hukuk ve devlet kaosu yaşanõr’ uyarõsõnda bulundu
CHP, AKP’ye ‘Anayasa Mahkemesi’ni yok sayõn’ diyen Osman Can’õn istifa etmesini istedi
‘Yargõya organize saldõrõ’
AYŞE SAYIN
ANKARA - CHP, Anayasa Mahkeme-
si’nin anayasa paketinin bazõ maddelerini ip-
tal etmesi durumunda, AKP hükümetine bu
kararõ “yok sayıp, paketi referanduma
sunması” yönünde “telkin ve tavsiyede” bu-
lunan Anayasa Mahkemesi raportörü Osman
Can’õn “istifası”nõ istedi.
Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can’õn,
hükümeti Anayasa Mahkemesi kararõnõ “tanı-
mamaya” çağõran açõkla-
malarõ yeni bir tartõşmayõ
başlattõ. TBMM Anayasa
Komisyonu üyesi ve CHP
Konya Milletvekili Atilla
Kart, Osman Can’õn, Ana-
yasa Mahkemesi’nin ana-
yasa değişikliği paketiyle il-
gili vereceği kararõn “yok sa-
yılması” yönündeki görü-
şünün hukuki karşõlõğõnõn
olmadõğõnõ söyledi. Anaya-
sanõn 148. maddesinin yük-
sek mahkemeye “şekil yö-
nünden” inceleme yetkisi
verirken aynõ zamanda, baş-
langõç maddelerinin “danı-
şıklı, arkadan dolanma, ka-
nuna karşı hile” yoluyla de-
ğiştirilmesi girişimlerini de
engelleyici hükümler içerdi-
ğini ifade etti. AKP’nin doğrudan anayasanõn 2.
maddesini değiştiremediği için, dolaylõ yoldan,
değiştirme girişiminde bulunduğunu kaydeden
Kart, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Ana-
yasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu’nun ar-
dõndan, Anayasa Mahkemesi raportörü kimliğini
taşõyan Can’õn bu açõklamalarõnõn dikkat çeki-
ci ve “organize” olduğunu söyledi.
Bu kişilerin hem siyasi, hem de yargõ er-
kini en üst düzeyde kullanan kişiler olduğunu
kaydeden Kart, “15 yıl evvel Adalet Ba-
kanlığı yapan Seyfi Oktay’ı birtakım kişisel
görüşmeden dolayı mahkûm edenler, bu-
gün bu yargı ve siyasi erki en üst düzey-
de kullananların bu davranışlarını bir zah-
met sorgulasınlar” diye konuştu.
Kart şunlarõ söyyledi:“Bu 3 kişinin söz ve ey-
lemleri, münferit olmaktan öte, organize bir
şekilde hukuku yok etmek adına, yargıyı yok
sayma adına, en hafif deyimiyle söylüyorum
çılgıncadır. Aynı zamanda bir panik halindeki
saldırganlık halidir. Bu davranış ve eylemleri
anayasanın 138. maddesinin (yargı bağım-
sızlığı) ihlalinin ötesinde, yargının ilga edil-
mesi amacı ve hedefi olarak
görüyorum. Hele hele bir
Anayasa Mahkemesi ra-
portörünün bu açıklamala-
rı yapması daha da vahim.
Bu beyanatı veren rapor-
törün, mesleğine birazcık
saygısı varsa, o gö-revi sür-
dürmemesi gerekir. Os-
man Can’ın bu beyanını
her türlü hukuk mantı-
ğından yoksun bir intihar
komandosunun saldırısı
gibi görüyorum.”
CHP’li Anayasa Komis-
yonu üyesi Şahin Mengü
de Can’õn her ne kadar bir
“dernek başkanı” sõfatõ da
olsa, raportör olarak sürekli
Anayasa Mahkemesi’nde gö-
rev yaptõğõnõ söyledi. Mengü, “Anayasa Mah-
kemesi’nin kadrolu raportörü kalkıp mah-
keme şahsiyetine yönelik laflar ederse, bunu
kaldırmak mümkün değil. Örneğin bu ar-
kadaşın daha önce hazırladığı rapora, Ana-
yasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’u
aleyhte karar veriyor. O nedenle bu arkadaşın
yapacağı tek şey var, ben buradan ayrılayım,
demeli. Bu arkadaş Almanya’da nasıl doktora
yapmış merak ediyorum. Çünkü Almanya bu
konuda çok ciddi eğitim verir, demek ki on-
lar da işi ticari hale getirmişler.”
Halis: Yeni soluk olacağız
Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Genel Başkanı Ziya Halis,
partinin il merkezinin açılışını yapmak üzere Adana’ya geldi.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensuplarına açık-
lamalarda bulunan Halis, EDP olarak solda yeni bir heyecan,
bütünlük getireceklerini vurguladı. (MEHMET KOCAOĞLU)
ESKİ ADALET BAKANI İDDİALARA YANIT VERDİ
Oktay: HSYK’yi
karalamak istiyorlar
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Er-
genekon soruşturmasõ
kapsamõnda gözaltõna
alõnan ancak daha son-
ra gözaltõ kararõ kaldõ-
rõlan eski Adalet Ba-
kanõ Seyfi Oktay, dün
yaptõğõ yazõlõ açõkla-
mada, bir kõsõm med-
ya tarafõndan hakkõn-
da linç uygulamasõ
gerçekleştirildiğini,
hastalõk derecesinde-
ki bir husumetle sal-
dõrõlara maruz kaldõ-
ğõnõ vurguladõ.
Soruşturmanõn gizli
evraklarõnõn fütursuzca
gazete manşetlerine ve
televizyon ekranlarõna
taşõnarak yargõsõz infaz
yapõldõğõnõ kaydeden
Oktay, bakanlõğõ dö-
neminde demokratik, laik ve hukuk
devletine, hukukun üstünlüğüne, öz-
gürlükçü sisteme ve yargõ bağõmsõzlõ-
ğõna, adil yargõlanma hakkõna yönelik
yaptõğõ çalõşmalarõn tarihe mal oldu-
ğunu, sistemin demokratik değişim ve
dönüşümünün o zaman da kabullene-
nilmediğine dikkat çekti. Oktay, “Bu
çevreler geçmişte de mezhebimden
rahatsız olduklarını açıkça belir-
tiyorlardı. Bir Alevinin
Adalet Bakanlığı’na atan-
masını şaşkınlıkla karşı-
lamışlar ve asla hazmede-
memişlerdi” dedi.
Bu saldõrõlarõn başka bir
amacõnõn da daha olduğunu
kaydeden Oktay, anayasa de-
ğişikliğiyle ilgili halkoyla-
masõ sürecine dikkat çekti.
Oktay, şu görüşleri dile ge-
tirdi: “Şahsımla ilgili iddia-
ları kullanarak HSYK sis-
temini karalamak ve bu
sistem hakkında şaibe ya-
ratmak suretiyle anayasa
değişikliklerinin gerçekleş-
mesine hizmet etmektedir-
ler. Yaşamın doğal akışı
içerisinde sürdürülen be-
şeri ilişkilerin anlam ve ma-
hiyetini değiştirerek, saptı-
rarak kamuoyunu yanılt-
maya yönelik bir kampan-
ya oluşturulmaktadır. Kimselerle
görüşmeden Robenson gibi mi ya-
şamalıyım? Bana ulaşan bazı is-
temleri 7 kişiden oluşan HSYK’nin
bir üyesine iletmekle yargı baskı al-
tına mı alınmaktadır? Bir dost in-
sanla, yargının göz bebeği olan bir
yargıçla veya başkalarıyla konuş-
mak, birlikte yemek yemek ne za-
mandan beri suç oldu?”
Bir linç
kampanyasõnõn
hedefi haline
getirildiğini belirten
Seyfi Oktay,
“Şahsõmla ilgili
iddialarõ kullanarak
HSYK sistemini
karalamak
istiyorlar” dedi.
CHP’li Atilla Kart,
Burhan Kuzu ve Bülent
Arõnç’õn ardõndan raportör
Osman Can’õn sözlerinin
münferit olmaktan öte,
organize bir şekilde hukuku
yok etmek adõna, yargõyõ
yok sayma adõna yapõlmõş
açõklamalar olduğunu
söyledi. Kart, “Can’õn
sözlerini bir intihar
komandosunun saldõrõsõ gibi
görüyorum” dedi.
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Hukukçularõn, Anayasa
Mahkemesi raportörü Osman Can’õn
açõklamalarõna tepkisi sert oldu.
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanveki-
li Güven Dinçer, Can hakkõnda derhal
soruşturma açõlmasõ gerektiğini vurgula-
yarak “Bir defa hukuk bilmiyor. Eğer
hukuk bilse şunu söyler: Bir defa refe-
randum bir seçim faaliyetidir. Seçim
hükümet tarafından yönetilmez. Yük-
sek Seçim Kurulu tarafından yönetilir.
Bu zatın burada oturamayacak nite-
likte olduğu anlaşılıyor” diye konuştu.
Anayasa hukukçusu Prof. Ülkü Azrak
da mahkeme kararlarõnõn “yok” sayõla-
mayacağõna dikkat çekti. Can’õn “Ana-
yasa Mahkemesi’nin başkanı” gibi ko-
nuşmaya başladõğõna dikkat çeken Azrak,
“Mahkemenin davranışlarının ne ol-
ması gerektiği konusunda verdiği fet-
valar statüsüne aykırıdır. Bu tasvip
edilemez” değerlendirmesini yaptõ. Az-
rak, “Hükümet bu kararı yok sayarak
referanduma giderse ne olur” sorusuna
ise “Eğer böyle bir şey olursa ülkede
tam bir hukuk ve devlet kaosu olur.
Böyle davranan bir hükümet artık hü-
kümet olmaktan çıkar” yanõtõnõ verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’li Şahin Mengü, Baş-
bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn yanõtlamasõ istemiyle
TBMM Başkanlõğõ’na verdiği soru önergesinde, Arõnç’õn Ke-
mal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Kendisine tavsiyem, çok fazla
konuşmasın. Sayın Baykal da geçmişte yargılanan insanla-
rın avukatlığına soyunmuştu. Bu ona pahalıya mal oldu.
Kılıçdaroğlu ısrar ederse ona da pahalıya mal olabilir” bi-
çimindeki sözlerini anõmsattõ. Mengü, “Yaptığınız açıklama-
lardan Baykal’ın maruz bırakıldığı ahlak dışı komplonun
hükümetinizin bilgisi dahilinde olduğu iddiaları daha önce
de ortaya atılmış, bu açıklamanızdan sonra bu iddialar ka-
muoyunda açıkça konuşulmaya başlanmıştır. Baykal’ın
görüntülerinin çekilmesi ve yayınlanması hükümetinizin
ve şahsınızın bilgisi dahilinde mi yapılmıştır” diye konuştu.
ARINÇ’A ‘KOMPLO’ SORUSU