23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 11 HAZİRAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Başbakan Erdoğan’ın “Hamas terör örgütü değildir” açıklamasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley’nin yanıtı ilginçti: “Hamas terör örgütüdür!” ABD hep böyle yapar! Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal ettiği yıllarda Taliban ABD için “özgürlük savaşçıları”, Usama bin Ladin “gerilla”, İsrail’in yarattığı Lübnan Hizbullah’ı ve Hamas ise “yurtsever gerillalar” değil miydi? ABD ve İsrail’in hazırladığı Büyük Ortadoğu Projesi’ni yaşama geçirme hazırlıkları yapılırken İran- Irak savaşı çıkmıştı... ABD o dönem kimin yanındaydı? Irak’ın, yani Saddam Hüseyin’in! TV’lerde tartışma programlarını izliyor musunuz? Bir gün önce bir kanalda başka türlü konuşan, Türkiye, İran, Brezilya protokolünü savunan kişi, bir gün sonra BM’den İran’a “yaptırım” kararı (Türkiye ve Brezilya hayır oyu verdi) çıkınca tam tersini söyleyebiliyor. Tartışmacı, TV’de bir gün önceki sözlerini unutup (!) Erdoğan’a neler yapması gerektiğini anlatırken şöyle demişti: “BM’deki oylamada Türkiye çekimser kalır, böylece hem ABD’yle hem de İsrail’le ilişkiler düzelir.” İsrail’in Türk gemisine yaptığı terörist eylem ve dokuz ölüm unutuldu... Gündemde “Türkiye yüzünü Doğu’ya dönüyor” tartışması var. İsrail, BM oylamasından sonra “Türkiye radikal İslama kayıyor” diyerek Avrupalı yatırımcılara gözdağı verecek. Ben hep şunu söylüyorum: “Türkiye’de dinci-tarikatçı bir kuşatma elbet var. Ancak Türkiye’nin sivil demokratik dinamiklerini unutmayın. AKP iktidarı gidicidir, bu yüzden yol haritasında antiemperyalist bir değişiklik yaptı, oylarını arttırmak için.” İsrail’e gelince... Önceki gün ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın girişimiyle Gazze’deki kuşatmayı hafifletme kararı aldı İsrail... Bu, bir oyun aslında! Gazze’de hastanelerde ilaç yok, bebekler ölüyor! İsrail’in Filistin halkına karşı acımasız tavrı son 50 yıldır belli. İsrailli solcular bunu biliyor, kendilerini yönetenleri, alanlarda, gazetelerinde yerden yere vuruyor, Filistin halkının özgürlüğü için mücadele veriyor. Bu ülkenin solcuları, sosyalistleri, devrimcileri de Filistin’e yıllarca hep sahip çıktı ve çıkmayı sürdürüyor. Fethullah Gülen, eline tutuşturulan yazıyı bir gazeteciye okuyunca, dinci takım ve liboş tayfa başladı Mavi Marmara gemisindeki kimi “şahadet yolcuları”nı eleştirmeye. Destek verenler hızlı bir “U” dönüşü neden yaptı? Fethullahçıların niçin sesi soluğu kesildi? Hoca efendi korkusu yüzünden! Barışa giderken, savaş çığırtkanlığı yapanları savunmak yine bizim solculara düştü. Kader utansın! Her neyse, geçelim... AKP, Türkiye’nin gündemini önümüzdeki hafta değiştirir, anayasa tartışmalarını başlatır. Seçimlere ise bir yıl kaldı. AKP eriyor, Başbakan dün yaptığı konuşmada Irak’ta ölen sivillerden, çocuklardan, dul kalan kadınlardan söz edip, emperyal güçlere soruyordu: “Ne değişti Irak’ta, Afganistan’da? Sadece kan aktı kan!” Başbakan bilerek “sol seçmene” el sallıyor, Kasımpaşa ağzıyla “gel gel” yapıyor kendisini “dinci” diye eleştirenlere. Bence şunu demek istiyor: “Son 50 yıldır ABD’ye kafa tutan, emperyalizmin ağababalarına ‘hayır’ diyen başbakan gördünüz mü?” BM Güvenlik Konseyi’nde İran’a yaptırım uygulanmasına ilişkin tasarı 2’ye karşı 12 oyla geçti. Sahi, İran’da nükleer santralları kuran Rusya değil miydi? Rusya niçin BM’de yaptırım tasarısına “evet” oyu kullandı? ABD’den şu sözü almıştı: “Sen ‘evet’ oyu ver yeter... El altından İran’a silah satmana ben de göz yumarım.” Erdoğan’ı ister sevin ister sevmeyin, Türkiye ve Brezilya, ABD emperyalizmine “rest” çekti her şeyi göze alarak. İki ülke de dik duruş sergiledi. Ben İran’da demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren kadınları, Filistinli, Iraklı, Afganistanlı aç çocukları düşünüyorum, İran’a yaptırımı değil. Ben savaş değil barıştan, insanlıktan, demokrasiden ve özgürlüklerden yanayım. Türkiye yüzünü Doğu’ya mı döndü, Batı’ya mı onu bilmem! Biz yıllardır ne diyoruz: “Tam bağımsız Türkiye!” Peki, bizim medyadaki AKP yandaşları, Soros’un Amerikancı çocukları ve Fethullahçılar ne yapacak şimdi? Hocaefendi, Erdoğan’a öfkelidir, adım gibi biliyorum! Yukarıda anlattıklarımı ciddiye almayın, sadece ironi yaptım (!) Türkiye ne İsrail’le arayı bozar ne ABD’yle ne İngiltere’yle ne de Rusya’yla... Bu bir oyundur!.. Emperyalizmin oyunu bitmez!.. Sabahın 5’inde Maden Yasası çıktı Meclis’ten AKP oylarıyla. Yasadan zeytin çıktı, ormanlık alanlar kaldı. Bergama Kozak Yaylası’na Tunceli’de Munzur Vadisi’ne, Toroslar’a, Kaçkarlar’a Istrancalar’a elveda!.. Ve çevreciler ayakta!.. Çokuluslu “altın avcılarının” ise keyfi yerinde! Yaşasın tam bağımsız Türkiye!.. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Türkiye ABD’ye Rest Çekti (!) hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ERDEM GÜL ANKARA - Anayasa Mahke- mesi raportörü ve Demokrat Yar- gõ Derneği Eşbaşkanõ Osman Can’õn, anayasa değişiklik pake- tiyle ilgili olarak yaptõğõ, “Ana- yasa Mahkemesi’nin esasa girip iptal kararı vermesi yok hük- mündedir. Hükümet bu du- rumda kararı yok sayarak pa- ketin tamamını referanduma götürmelidir” önerisi, AKP’de “değerlendirilebilir” bulundu. TBMM Adalet Komisyonu Baş- kanõ Ahmet İyimaya, konunun şu anda referandumda olduğunu be- lirterek “Osman Can’ın görüşleri bir bakış. Bu bakış anayasa hu- kukunda değerlendirilebilir bir bakıştır. Sözgelimi cumhurbaş- kanlığı seçiminde ünlü 367 ka- rarı da anayasanın açık hü- kümleri aşılarak verilmiş bir karardı. O dönemde ben, ‘Bu anayasaya açõk aykõrõlõk kararõnõ parlamento tanõmayarak seçimi sürdürmeli. Seçim, cumhurbaş- kanõ ile var olan cumhurbaşkanõ olarak iki cumhurbaşkanlõğõ şek- lindeki çarpõklõk ortaya çõkardõ. Anayasa Mahkemesi’nin referan- sõ anayasada olmayan kararlarõnõn doğurduğu durum da böylece top- lum, siyaset ve bilim çevrelerince daha iyi görünürdü’ görüşünü savundum” diye konuştu. Can’õn önerisini “değerlendi- rilebilir” bulduğunu kaydeden İyimaya, “Ama bunun uygulan- masını mümkün görmüyorum. Ancak Türkiye’de bu tartışma- ya ihtiyaç var. Anayasa Mah- kemesi gerçekten özgürlükle- rin teminatıdır, yasamayla ana- yasa arasındaki çatışmaları ön- ler, giderir ama Anayasa Mah- kemesi’nin kararlarında ana- yasayı referans almaması du- rumunda ne olacak? Bu tartı- şılmalı. Anayasa Mahkememizin değişikliklerin özüne girmeye- ceğini düşünüyorum ama girip anayasaya aykırı karar verme- si durumunda referandumun ne olacağı belirsiz. Bu açıdan bu- nu tartışmalıyız” dedi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu ise ko- nuyla ilgili olarak şu açõklamayõ yaptõ: “Biz varsayıma göre ha- reket edemiyoruz. Biz sorumlu hükümet olarak anayasa çerçe- vesinde hareket ediyoruz. Mu- hatap Meclis’tir, Meclis’in tü- zelkişiliğidir, Meclis Başkanlı- ğı’dır. Bu tartışmada hükümet olarak bizim söyleyecek bir şe- yimiz olmaz. Biz Anayasa Mah- kemesi’ne yol gösteremeyiz, doğ- ru da olmaz, yetkimiz de yok. Biz yapılan yanlışları söylüyo- ruz, bir daha yanlış olmasın di- ye. Yani anayasanın dediğini hatırlatıyoruz, Anayasa Mah- kemesi’ne ‘şekilden bakacaksõn, şekilden karar vereceksin’ diyo- ruz. Şimdi bu önerinin muhatabı biz değil, Meclis Başkanlığı’dır.” Osman Can’õn Anayasa Mahkemesi’ni by-pass önerisini ‘değerlendirilebilir’ buldular AKP’ye‘Can’simidiAdalet Komisyonu Başkanõ İyimaya, Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can’õn ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararõ yok sayõlarak referanduma gidilsin’ önerisini “Şu anda paket referandumda, dolayõsõyla Can’õn önerisini değerlendirilebilir buluyorum, tartõşõlmalõ. Ama uygulamasõ mümkün değil” derken Burhan Kuzu, “Bu tartõşmanõn muhatabõ Meclis’tir” dedi. ‘Devlet kaosu yaşanır’ Hukukçular Can hakkõnda soruşturma açõlmasõ gerektiğini vurgularken ‘Fetvasõna uyulursa hukuk ve devlet kaosu yaşanõr’ uyarõsõnda bulundu CHP, AKP’ye ‘Anayasa Mahkemesi’ni yok sayõn’ diyen Osman Can’õn istifa etmesini istedi ‘Yargõya organize saldõrõ’ AYŞE SAYIN ANKARA - CHP, Anayasa Mahkeme- si’nin anayasa paketinin bazõ maddelerini ip- tal etmesi durumunda, AKP hükümetine bu kararõ “yok sayıp, paketi referanduma sunması” yönünde “telkin ve tavsiyede” bu- lunan Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can’õn “istifası”nõ istedi. Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can’õn, hükümeti Anayasa Mahkemesi kararõnõ “tanı- mamaya” çağõran açõkla- malarõ yeni bir tartõşmayõ başlattõ. TBMM Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Osman Can’õn, Ana- yasa Mahkemesi’nin ana- yasa değişikliği paketiyle il- gili vereceği kararõn “yok sa- yılması” yönündeki görü- şünün hukuki karşõlõğõnõn olmadõğõnõ söyledi. Anaya- sanõn 148. maddesinin yük- sek mahkemeye “şekil yö- nünden” inceleme yetkisi verirken aynõ zamanda, baş- langõç maddelerinin “danı- şıklı, arkadan dolanma, ka- nuna karşı hile” yoluyla de- ğiştirilmesi girişimlerini de engelleyici hükümler içerdi- ğini ifade etti. AKP’nin doğrudan anayasanõn 2. maddesini değiştiremediği için, dolaylõ yoldan, değiştirme girişiminde bulunduğunu kaydeden Kart, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Ana- yasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu’nun ar- dõndan, Anayasa Mahkemesi raportörü kimliğini taşõyan Can’õn bu açõklamalarõnõn dikkat çeki- ci ve “organize” olduğunu söyledi. Bu kişilerin hem siyasi, hem de yargõ er- kini en üst düzeyde kullanan kişiler olduğunu kaydeden Kart, “15 yıl evvel Adalet Ba- kanlığı yapan Seyfi Oktay’ı birtakım kişisel görüşmeden dolayı mahkûm edenler, bu- gün bu yargı ve siyasi erki en üst düzey- de kullananların bu davranışlarını bir zah- met sorgulasınlar” diye konuştu. Kart şunlarõ söyyledi:“Bu 3 kişinin söz ve ey- lemleri, münferit olmaktan öte, organize bir şekilde hukuku yok etmek adına, yargıyı yok sayma adına, en hafif deyimiyle söylüyorum çılgıncadır. Aynı zamanda bir panik halindeki saldırganlık halidir. Bu davranış ve eylemleri anayasanın 138. maddesinin (yargı bağım- sızlığı) ihlalinin ötesinde, yargının ilga edil- mesi amacı ve hedefi olarak görüyorum. Hele hele bir Anayasa Mahkemesi ra- portörünün bu açıklamala- rı yapması daha da vahim. Bu beyanatı veren rapor- törün, mesleğine birazcık saygısı varsa, o gö-revi sür- dürmemesi gerekir. Os- man Can’ın bu beyanını her türlü hukuk mantı- ğından yoksun bir intihar komandosunun saldırısı gibi görüyorum.” CHP’li Anayasa Komis- yonu üyesi Şahin Mengü de Can’õn her ne kadar bir “dernek başkanı” sõfatõ da olsa, raportör olarak sürekli Anayasa Mahkemesi’nde gö- rev yaptõğõnõ söyledi. Mengü, “Anayasa Mah- kemesi’nin kadrolu raportörü kalkıp mah- keme şahsiyetine yönelik laflar ederse, bunu kaldırmak mümkün değil. Örneğin bu ar- kadaşın daha önce hazırladığı rapora, Ana- yasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’u aleyhte karar veriyor. O nedenle bu arkadaşın yapacağı tek şey var, ben buradan ayrılayım, demeli. Bu arkadaş Almanya’da nasıl doktora yapmış merak ediyorum. Çünkü Almanya bu konuda çok ciddi eğitim verir, demek ki on- lar da işi ticari hale getirmişler.” Halis: Yeni soluk olacağız Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Genel Başkanı Ziya Halis, partinin il merkezinin açılışını yapmak üzere Adana’ya geldi. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensuplarına açık- lamalarda bulunan Halis, EDP olarak solda yeni bir heyecan, bütünlük getireceklerini vurguladı. (MEHMET KOCAOĞLU) ESKİ ADALET BAKANI İDDİALARA YANIT VERDİ Oktay: HSYK’yi karalamak istiyorlar ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Er- genekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnan ancak daha son- ra gözaltõ kararõ kaldõ- rõlan eski Adalet Ba- kanõ Seyfi Oktay, dün yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada, bir kõsõm med- ya tarafõndan hakkõn- da linç uygulamasõ gerçekleştirildiğini, hastalõk derecesinde- ki bir husumetle sal- dõrõlara maruz kaldõ- ğõnõ vurguladõ. Soruşturmanõn gizli evraklarõnõn fütursuzca gazete manşetlerine ve televizyon ekranlarõna taşõnarak yargõsõz infaz yapõldõğõnõ kaydeden Oktay, bakanlõğõ dö- neminde demokratik, laik ve hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne, öz- gürlükçü sisteme ve yargõ bağõmsõzlõ- ğõna, adil yargõlanma hakkõna yönelik yaptõğõ çalõşmalarõn tarihe mal oldu- ğunu, sistemin demokratik değişim ve dönüşümünün o zaman da kabullene- nilmediğine dikkat çekti. Oktay, “Bu çevreler geçmişte de mezhebimden rahatsız olduklarını açıkça belir- tiyorlardı. Bir Alevinin Adalet Bakanlığı’na atan- masını şaşkınlıkla karşı- lamışlar ve asla hazmede- memişlerdi” dedi. Bu saldõrõlarõn başka bir amacõnõn da daha olduğunu kaydeden Oktay, anayasa de- ğişikliğiyle ilgili halkoyla- masõ sürecine dikkat çekti. Oktay, şu görüşleri dile ge- tirdi: “Şahsımla ilgili iddia- ları kullanarak HSYK sis- temini karalamak ve bu sistem hakkında şaibe ya- ratmak suretiyle anayasa değişikliklerinin gerçekleş- mesine hizmet etmektedir- ler. Yaşamın doğal akışı içerisinde sürdürülen be- şeri ilişkilerin anlam ve ma- hiyetini değiştirerek, saptı- rarak kamuoyunu yanılt- maya yönelik bir kampan- ya oluşturulmaktadır. Kimselerle görüşmeden Robenson gibi mi ya- şamalıyım? Bana ulaşan bazı is- temleri 7 kişiden oluşan HSYK’nin bir üyesine iletmekle yargı baskı al- tına mı alınmaktadır? Bir dost in- sanla, yargının göz bebeği olan bir yargıçla veya başkalarıyla konuş- mak, birlikte yemek yemek ne za- mandan beri suç oldu?” Bir linç kampanyasõnõn hedefi haline getirildiğini belirten Seyfi Oktay, “Şahsõmla ilgili iddialarõ kullanarak HSYK sistemini karalamak istiyorlar” dedi. CHP’li Atilla Kart, Burhan Kuzu ve Bülent Arõnç’õn ardõndan raportör Osman Can’õn sözlerinin münferit olmaktan öte, organize bir şekilde hukuku yok etmek adõna, yargõyõ yok sayma adõna yapõlmõş açõklamalar olduğunu söyledi. Kart, “Can’õn sözlerini bir intihar komandosunun saldõrõsõ gibi görüyorum” dedi. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Hukukçularõn, Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can’õn açõklamalarõna tepkisi sert oldu. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanveki- li Güven Dinçer, Can hakkõnda derhal soruşturma açõlmasõ gerektiğini vurgula- yarak “Bir defa hukuk bilmiyor. Eğer hukuk bilse şunu söyler: Bir defa refe- randum bir seçim faaliyetidir. Seçim hükümet tarafından yönetilmez. Yük- sek Seçim Kurulu tarafından yönetilir. Bu zatın burada oturamayacak nite- likte olduğu anlaşılıyor” diye konuştu. Anayasa hukukçusu Prof. Ülkü Azrak da mahkeme kararlarõnõn “yok” sayõla- mayacağõna dikkat çekti. Can’õn “Ana- yasa Mahkemesi’nin başkanı” gibi ko- nuşmaya başladõğõna dikkat çeken Azrak, “Mahkemenin davranışlarının ne ol- ması gerektiği konusunda verdiği fet- valar statüsüne aykırıdır. Bu tasvip edilemez” değerlendirmesini yaptõ. Az- rak, “Hükümet bu kararı yok sayarak referanduma giderse ne olur” sorusuna ise “Eğer böyle bir şey olursa ülkede tam bir hukuk ve devlet kaosu olur. Böyle davranan bir hükümet artık hü- kümet olmaktan çıkar” yanõtõnõ verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’li Şahin Mengü, Baş- bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn yanõtlamasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na verdiği soru önergesinde, Arõnç’õn Ke- mal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Kendisine tavsiyem, çok fazla konuşmasın. Sayın Baykal da geçmişte yargılanan insanla- rın avukatlığına soyunmuştu. Bu ona pahalıya mal oldu. Kılıçdaroğlu ısrar ederse ona da pahalıya mal olabilir” bi- çimindeki sözlerini anõmsattõ. Mengü, “Yaptığınız açıklama- lardan Baykal’ın maruz bırakıldığı ahlak dışı komplonun hükümetinizin bilgisi dahilinde olduğu iddiaları daha önce de ortaya atılmış, bu açıklamanızdan sonra bu iddialar ka- muoyunda açıkça konuşulmaya başlanmıştır. Baykal’ın görüntülerinin çekilmesi ve yayınlanması hükümetinizin ve şahsınızın bilgisi dahilinde mi yapılmıştır” diye konuştu. ARINÇ’A ‘KOMPLO’ SORUSU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle