25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Tiroid nodülleri nasıl değerlendirilmeli? Tiroid nodülleri çok sık rastlanılan bir klinik problem. Son yıllarda geliştirilen Ultrasonografi (US) ci- hazları ile 2mm.'ye kadar nodüller tanınabilmekte. Konuyla ilgili endokrinolog, radyolog, patolog ve cerrahların, tiroid nodüllerine bakış açısı da değişti. En önemli soru, nodülün iyi huylu (benign) mu, yoksa kötü huylu mu (kanser) olduğudur. Tiroid nodülleri için yapılan cerrahi girişimler azalırken, çı- i:! . kartılan tiroid dokusunda kanser görülme oranı arttı. Kuşkusuz bunun en önemli nedeni, "ince iğne I • , ı W < aspirasyon biyopsisi" (IİAB) ile nodüllerde % 92-95 gibi yüksek oranda doğrulukla, tanı konması ve *' tedaVİnİn buna göre planlanmasidir. Pmf. Dr. Rlfat Yalm, Genel Cerrahi, dmfatyalin@gmail.com; www.rifatyalin.com G enel nüfus dağılımında tiroid bezinde nodül hulun- ma oranı % 4-7, kontrol anıavh «.vkilen US'de RÖ- rülme oranı yaklaşık olarak % 50 dir. Tiroid nodül- leri kadınlarda (%6.4) erkeklerden (%1.5) 4 kat daha fazla liulunur. lyot eksikliği okm veya radyasyona manız kalan böl- gelerde görülme oranı artar. Tüm tiroid nodüllerinden ancak % 4-5'inde kanser görülür. Çocuklarda ve 60 yaş ü.stümleki erkeklerde kanser gorülnıe oranı fazladır. Tiroid noıiülleri gcnellikle helirti verınezler, sert veya yıı- ınusak, tek veya birden yok, ağrılı veya ağrısız olabilirler. Ağrı ile birlikte nodülün aniden hüyünıesi, kist i*,ine bir kanaına olduğunu gösterir. Nodüller yavaş geli$irler, bazen de gerilc- yerek küçiilür. Bir Japon araştırnıasına göre, gev<-"n zaınanla nodüllerin % 1 3'ü hüyüınüs, ve % 2 3'ü küvülnıüştür. Tiroid nodülu bulunan h.btaların değcrlendirmesi, aynntılı bir anamncz (öykii) alımnası ve fızik muayene ile hasjar. I lastanın yaşı, cinsiyeti, daha önce radyasyona ıııanız kalıp, kalmadığı, ailesinde tiroid hastalığı ve tiroid kanscri bulııtuıp hulunmadığı, nodülün ortaya cıkıs, .süresi, son zamanlarda lıız- la büyüıııesi, ses kısıklığı, yutma güıjüğü, hipo/lıiperriroidi (az veya fazla tiroid bonııonu salgılanınası) helirtilerinin olııp ol- madığı sorulmalı. 60 yaş üstünde veya 20 yas, altında erkek, radyasyona ınaruz kalıııa, ailede liroid kanseri hulunnıası, yut- ıııa güc/lüğü , ses kısıklığı ve kısa zaınanda büyüyen ağrısız bir tiroid nodülü kanser yöııünden önemli belirtilerdir. Baj ve boyıınun fizik nıııayenesinde, nodülün ıx>k sert olması, yevre dokular.ı yapışık olması veya hoyundaki lenf bezlerinin ele gelınesi de nodüllerde kanser ıılahileceğini ak- la gctir. TANIKONULMASI Bundan 30-40 yıl önce, tiroid nodülleri için radyoizoiopla skening <,xık yaygın olarak kullanılır ve bu nodüllerde % 90 cerrahi tedavi uygulanırken, hassas ultra.sonogr.ifi cihazları ile niKİüllerde malignite belirtileri daha fiızla tanınmaya haşjandı. Chellikle İİAB ile 90'ın üstünde tanı konabilmesi (% 5.0 ya- lancı negatif ve % 0.8-9.0 yalancı pozitif sonuc; verebilir), gö- rüntüleıııe yöntemlerini ikinci plana attı. Tiroid bezinde nodül bulunan ha.stalarda, tanı bir öykü ve fizik ınuaycnc yapılıp, kanser yöııünden hulgular sorgu- landıktan sonra ilk yapılacak laboratııvar testi TSH (Tiroid Stimulating Uonnon) tayinidir. (Bazı ınerkezler aynı aıida T3, T4 gibi tiroid hormonlarını da istenıektedir.) Tiroid nodül- leri bulunan lıastaların % 95'inde tiroid bezi normal fonksi- yon Rösterir (ötiroid). İİAB kolay, ucuz, basit ve doğru sonuç verme oranı yük- sek bir tetkikdir. Nodül iıine batırılan hos, bir enjektörün ba- sın<,-h olarak peri cvkilnıesiyle iğne icine Riren hücrelerin si- tolojik incelenmesidir. Kist ise aspire edilir, sitolojide kan- ser hücreler RÖrülür veya kanser olabileceğinden kuşku du- yıılıırsa ceırahiye yönlendirilir, iyi huylu bir nodül ise izlcmeye alıııır. Kğer TSH haskılanmıs ise, hastada belirRİn veysı Rİzli lıiperıiroidi (aşırı tiroid honnon saİRilanınası) vardenıektir ve nodülün sıcak veya soğuk olduğuııu ayırd ettııek anıacıy- la "tiroid izotop skeniıiRİ" yapılmalı. İİAB yetersiz Relirse tek- r.ırlanıııalı. Aınerikan ve İngiliz Tiroid Dernekleri, eğer bir ri.sk laktörü yoksa, 1.0 cnı. den küı^iik nodüllerde İİAB ya- pılıııasını önenniyor. GÖRÜNTÜLEME NÎN ÖNEMİ PapanicolausSitoloji IV-rneğine (1997) Röre, İİAB'lerinin % 60-75' iyi huylu, % 3.4-5.0 ınaÜRn (kötü huylu), % 7.0- 29 yetersiz ve % 7.0-30'u kanser yönünden şüpheli olanık bil- dirilıııekte. Amerikan Tiroid Derneği üyeleri arasında yapı- lan bir ankete Röre, 1994 yılında üyelerin % Î4'ü US tetki- ki isterken, 2OO2'de bu oran % 59'a «,-ıktı. Tiroid nodüllerinin (,\ığu kısmen kistik, daha cxık katıdır. Sadece kistik olanlar ancak % 1.0 dir. Ultrasonografide sap- tanan hipockojenite, IIOLIÜI iı^indc kanlanmanın artması, yev- resinin düzensiz nlınası ve ınikrokalsifikasyonlar "kanser yö- nünden endişe verici" bulgulardır. Tiroid nodülünde kanser şüphesi yaratan en önenıli bulgu "nıikrokalsifikasyon". Rilgisayarlı Toınografi (RT) ve Magnetik Rezonanslı Cıörüntüleıne (MR( >) ise tütnöral gclişimin trakea arkasına, tiroid dışıııa, <,vvre dokıılara yayılımını ve damar tııtulumu- nu saptanıada yararlı olıır. "Radyoizotop skening" geri plana düşınekle birlikte, folliküler adenomlarda, nodülün sıcak ve- ya soğuk ayırımının yapılmasında skening yararlı olur. Tiroid nodüllerinin % 5-10'u ".sıcak nodüT'dür, bunlarda kanser gelişmesi çx>k nadirdir. "Soğuk nodül- *J lerde" kanser gelişme oraııı % 10-20 arasında. 36-50 yasları arasında ge- be olnıayaıı kadınlarda tiroid bezinde nodül görülıııe oranı % 9.4 iken, aynı yaş grubundaki ge- belerde bu oran % 25'dir. Fakat bu nodüllerin büyük birkısmı iyi huyludur. Birinci ve ikinci üç aylık dönenılerde İİAR de kanser veya kanser şüplıesi bulu- nan hastalar, 2. üı; aylık döneınde, 3. üc; aylık döııenıde ta- nı konulanlar doğııııı sonrası ameliyat edilmelidir. Tiroid no- düllerinde yapılan İİ AR sonucunda kanser bulgusu olan ve- ya kuşkulıı görülenlere cerrahi tedavi planlanır. Papiller ve folliküler kaııserlerde total tiroidektomi önerilir. f «CZ5 UJ ı ?Doğan Kuban haklı mı? Bastarafi 10-11 sayfadan uğumuz girişimler, bu jirketlerde çılışan belirli bir kadronun, ikinci konıpartıınana doğru bir a^lııiKİ.ı hulunahilmc zorla- masıdır. Amavları da, yabancı ortak neıdinde, kendilerinin bir başka yetenek düzeyindc ile yer alabileceklerini kanıtlayabil- mektir. "Inşaat sektöründe gösteridğimiz başan, izleyebildiğint kadarıyla, tıpkı iınalât sanayiindc olduğu gihi, biziııı bu sektöhin iıualât kompartımanında kaznndığıııu: yetenekten kaynakla- nıyor. Biz bu sektörün de ilk iki koıııpartınıanında yokuz. 11nun i(,indir ki, Türkiye'nin i^inde de, teknoloji ınulıtevasının ya da özgün bir mühendislik ^'ızümünün / tasanmının söz konıı- su olduğu kritik insaatları da hep yabancılar yapmaktadır.." OTOMOTÎV VE TÜKETİCÎ ELEKTRONİĞ1 Malımut Kiper de (îöker ile benzer dü^ünceleri paylaşıyor ve iddialı olduğuıuu: ve ilıracatıııuzda önemli payı olan iki sek- törü, Dtomotiv ve tüketici elektroniğini ele alıyor: "Türkiye bana kalırsa en iddialı olduğu otomotiv, tüketi- ci elektroniği vb. alanlarda bilc iiretinı değer zinciriııin en az katmadeğerli bileşenlerinden birinde yer almakta. Ve, bu alan- larda 'ınontaj' olarak özetlenebilecek bir ijlev RÖrmekte. Oysa, "değer zinciri" ic/inde ozellikle son (,vyrekte "üıeiinı" sürec;leri ozellikle geli^ıniş ülkelerde katmadeğer yaratan un- surlar i(,'inde giderek gerilere düşüyor. Değer zinciri halkala- rında; fikir, tasannı, AROE yönetimi, teknolojinin ticarile- şebilıne potansiyeli değerlemesi vb. ve ardından tabii ki mar- ka gibi daha (,T>k fiziki olmayan unsurlar oldukva öne «,ıktı, üre- tiııı süre(,'leri bu kapsamda değer zinciriııin az katmadeğerli lıal- kalarından oldu. "(jelen ilıracat rekorları ile gelecek için oldukça olunılu değerlendirmeler yapılıyor. Ancak, ilıracat değerlendirilirkeıı iki unsurun da ağırlıkla ele alınınası gerekir. İlki ve en öııeııı- lisi, belirtilen rakaınlar iç/üıde yaratılan katmadeğer miktarı- dır. İkincisi ise bu kadar ihracat için, ne kadar ithalat yapıl- dığı. İlıracatta yüksek tekniHilji payımızın cx>k düşük olduğu- nu biliyoru:.. Kiper, TV sektöründe yüksek ihr.ıc atıınızla ilgili olarak da, araştırmalara dikkat \vkiyor ve "pazar fırsatı iyi görülüp önemli bir atak yapılnıasına rağmen bu konuda en ba^tan be- ri 'ınontaj'cılıktan öteye gidemedik.." diyor. Elektronik ürün- lerde en önemli ve yükseke katıııa değeri yaratan girdi olan elek-- tronik pan/.ı/koınponentlerin hemeıı hepsi dışarıdan ithal edil- mekle ve burada ürüne moıUajlanmaktadır. Kiper, bu sayfada verdiğiıııiz "iınalat sanayi ürünlerinin tek- ııolojik yoğunluklarına göre sınıflandırılması" listesini anıın- satarak, ""koınple sistem" üretiıııi yapaıııadığınıız i(,ın örneğin bir nıedikal sistemiıı en önemli parıust konunıundaki piezo- elektrik ınalzeıneyi üreteıı "Ileri teknoloji" kobilerinüz olnıa- sına rağmen onlar bu parc/aları 5-6 Avroya verirken o parca- nın yer aldığı sistem 4-5 bin avroya satılmakta. Ya da hava- cılık sanayi i^'in hassas üretim yapahilen ^irketlerimiz olması- na rağmen bunların sayıları ve zincir i(,indeki konumları istenen düzeyde değil. Ve bizim bu noktalarda da çt>k yetenekli bazı şirketlerinıiz olmasma rağmen bunların ürünleri 'değer zinci- ri' içinde hakettiği yeri bulamıyor.." diyor. İKİÖNEMÜNOKTA Mahınut Kiper iki önemli noktaya şöyle dikkat ct-kiyor: İlki, dünyadaki yeni ij modellerinin de bir sonucu olarak, ileri ya da önemli şirkctleriınizin sermaye yapısı hızla yabancıların eli- ne gt\iyor. Krizler de bu süreci kolaylaştırıyor. Bu önemli ciin- kü, bunlar ulusal sistemler ve teknolojinin yaymımı a^isından kritik. Diğer bir nokra ise ülkemizdeki büyük firnıa sayısı ile il- gili. Şayet en büyük eksiklerimizden olan değerlendirme sis- temleıini kıırup, ıııevcut sanayi altyapımızı ve bunlarla yapa- bildiklerimizi bir öl^iip, dünyayla kıyaslanıayı liasarahilirsck, ülkemiz i(,'in pek de iç; a(,ıcı bir tablo ortaya (.•ıkmayacaktır. Ancak, neler yapmamız gerektiğini bulmamızda bağımsız, şef- faf ve uyguıı tekniklerle doğrıı şekilde yapılan bu lür ölc^im- leri yapabilıne yeteneği yok yararlı olacakıır. Böyle bir öl(,iim yapılabilseydi muhtemelen sanayi altya- pısı ile ilgili eksikliklerin başııula ülkemizdeki hiiyiik öl^vkli sanayi şirketlerinin sayısmın azlığı ve lıüyük şirketleriıııizin ön- cü rolleri oynama konusundaki zafiyetleri gelirdi. csi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle