19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
OMEGA-3 haplarını boşuna mı alıyoruz? Bugüne dek omega-3 yağ asitleri destek hapları, kalp ve damar hastalıklannı önlediği, bilişsel yeteneği güçlendirdiği, depresif eğilimleri azalttığı gerekçesiyle herkese tavsiye ediliyordu. Fakat son yapılan araştırmalar omega-3 yağlarının hiç de düşünüldüğü kadar etkili olmadığını gösteriyor. Bunların tek kanıtlanmış somut yararı fetüsün gelişimi sırasında beyin ve gözlerin oluşumunda oynadıkları kritik rol ile sınırlı. Bunun için de destek almaya gerek yok; doğal bes- lenme yoluyla karşılanabiliyor. Reyhan Oksay O mega-3 hapları ilk kez 1980'li yıllarda piyasaya çıktı. 30 yıl sonra bile popiilaritesinden bir şey kaybetme- mesi, yararlarıyla ilgili iddiaların doğru olduğu inan- cının pekişmesine yul açıyor. Ancak son çalışmalar, bu id- diaların sorgulanmasım gerekli kılmakta. Omega-3, çeşitli uzunluklardaki karbon atomu zincirle- rinden oluşan yağ asidi ailesine verilen bir isim. Bunlar insan vücudu iyinde üretilemez, dolayısıyla yiyeceklerden alınması gerekir. Üçtanesi insan sağlığı açısından çok önemli. Kısa-zin- cir alfa-linolenik asit (ALA) özellikle yeşil yapraklı sebzeler- de bulunan çok önemli bir molekül. Başlıca ceviz, keten to- humu, kanola, soya yağı, brokoli ve yosunda bulunur.. Tüm memeliler bu öncü molekülü, EPA (eikosapentaenoik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit) olmak üzere iki önem- li, uzun zincirli akrabalarına dönüştüriirler. DHA, insan sağhğı için yaşamsal bir önenı taşır, beyin ve retinada olduğu gibi farklı tipte hücrelerin zarlannda bulunur. EPA'nın anti-enflamatuvar etkisi var. İnsanlar ALA'nın %5 ve %10 arasındaki biroranını EPA'ya, ALA'nın %4'ünden azı- nı DHA'ya dönüştü- rür. DHA ve EPA ay- rıca, haşta deniz ürün- leri olmak üzere hay- vansal gıdaların yen- mesiyle doğrudan da clde cdilir. Yosun da bol mikcarda EPA ve DHA üretir. Ve bu yağ asitleri su ürünle- rinde birikim yapar. En fazla uskumru ve ton balığı gibi yırtıcı balıklarda bulunur. GÖRMESORUNLARI Temel yağ asitlerinin rolü ile ilgili ilk araştırmalar 192O'li yıllarda başladı. İlk edinilen bilgilere gore yeterli ALA alaınamış primatlarda DHA miktarının çok düşük olduğu görüldü. DHA'nın azlığı ise retina fbnksiyonlarında anormallikler ve gönne bozukluklarına yol açıyordu. Diğer semptomlar ise aşı- rı susaına hissi, aşırı kuru saç ve cilt idi. Nobel ödiillü bilim adamı John Vane 1970'li yıllarda pros- tasiklin denilen, kanın pıhtılaşmasını önleycn bir ınolekülün EPA'dan türetilebileceğini ortaya çıkarttı. Bu çalışma ileri ça- lışmaları tetikledi ve en sonunda Daan Kromhoult'un New En#/andjoumııl afMedicine dcrgisinde 1985 yılında yayım- lanan çok önemli bir makalesinde, az miktarda ycnsc bile, ba- lığın kalp hastalıklanna karşı korumamglaHığı ileri sürülüyordu (vol 312, pl2O5). Daha sonraki geniş kapsnmlı çalışmalar, ome- ga-3'ün kalp krizinin tekrarlama olasılığını engellediğini gös- teriyordu. KALP KRİZlNİ ÖNLÜYOR MU? Omega-3'ün insanları kalp krizine karşı koruduğu giderek sorgulamaya yer bırakmayacak kadar kesinlik kazanırken Ingiltere'deki East Anglia Universitesi'nden beslenme uzma- nı Lee Hooper'ın çalışmaları, bu konuda bir kez dalıa düşün- meye sevk etti. Kendinden önceki geniş kapsamlı çahşmala- rı yeniden gözden geçiren Hooper, 2006 yılında şöyle diyor- du: "Uzun zincir ve kısa zincir omega-3 yağlarının, insanları kalp-damar hastalıkları veya kansere bağlı ölümlerden kesin- likle koruduğu yolunda kesin bir şey söyleyemeyiz. Bazı in- sanlarda etki yaratabilir ancak bu her insan için geçerli değildir." Ingiltere, Cardiff teki Tıbbi Araştırmalar Konseyi Epidemiyoloji Ünı'fesi'nin yürüttüğü bir diğer çalışmaya göre, kalp krizi geçirmiş erkeklerin balıkyağı destekleri almaları du- rumunda, yağlı balık yiyen veya plasebo kullanan erkeklere gö- re ölme riskleri daha yüksekti. Hooper, bu çalışmanın mü- kemmel olmadığını ancak sonuçlarının insanları kaygılandı- racak kadar dikkat çekici olduğunu vurguluyordu. Ne var ki 2008 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WH0) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) birlik- te hazırlamış olduğu yağ ve yağ asitleri konusundaki ortak bir rapor, koroner kalp hastalıklarının önlenmesinde omega- 3'ün katkısı olabileceğine dikkat çekti. WHO'nun raporuna destek veren King's College London'dan beslenme uzrmını Tom Sanders, H<x)per'ın ça- lışmasının yayımlanmasından sonra yapılan iki büyük çalış- manın, saflaştırılmış EPA ve DHA'nın kalp-damar hastalık- lanna karşı koruyucu bir etkisinin olduğunu ortaya çıkarttığına dikkat çekti. Sanders, iki yıl boyunca yağlı balık yiyen veya ba- lıkyağı desteği alan insanların ikinci bir kalp krizi geçirrne ris- kinin %18 oranında azaldığını belirtiyordu. FAO/WHO raporlarının hazırlanmasında danışman olan Sanders'e göre, randomize ve kontrollü deneylerde, balık ye- menin veya balıkyağı destekleri kullanmanın, kalp-damar has- talıklarından herhangi bir türünü geçirme olasılığını %11 ora- nında azaltıyordu. Kaldı ki Sanders de, omega-3'lerin bu koruyucu etkiyi na- sıl yarattığı konusunda kesin bilgiye sahip değildi. Deneylerde balık yağı kullanıldığı için, bu koruyucu etki EPA'dan mı, DHA'dan mı yoksa ALA'dan mı, yoksa hepsinin birleşmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor. Kalp-damar hastalıklarının dışında omega-3'lerin diğer ya- rarları konusunda çok sayıda çalışma var. Ne var ki hiçbirinin sonucu kesin kanıtlarla desteklenmiş değil. Söz gelimi Maryland, Bethesda'daki Ulusal Sağlık Enstitüsü'nden psiki- yatr Joseph Hibbeln, bir ülkenin tükettiği balık miktarı ile dep- resyon hastası sayısı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu or- taya atmıştı. Hibbeln, Almanların yılda kişi başına 10 kg'nin altında ba- lık tükettiğini ve halkın %5'inin depresyonda olduğunu sap- tarken tam tersi, Japonların yılda kişi başına 65 kg balık tü- kettiklerini ve toplumun yalnızca %1'inde depresyon görül- düğünü belirtmişti. Bazı bilim insanları: Depresyonun teda- visinde omega-3'ler kullanılabilir, dedi. BEYNE GÜÇ KAZANDIRIYOR MU? Omega-3 ile ilgili iddiaların en yaygın olanı zihinsel gü- cü arttırması. İngiltere'de Durhan County Council'dan Madeleine Porttvood'un ve Oxford Universitesi'nden fizyoloji, anatomi ve genetik bölümünden Alex Richardson'ın 300 ço- cuk üzerinde yürüttükleri bir deneyde, deneklerden yarısına omega-3 destekleri verilirken diğer yarısına plasebo verildi Omega-3 alan çocukların okuma, yazma ve dikkat topla- ma yeteneklerinde belirgin bir düzelme olduğu saptandı. Ancak destek alan çocuk grubunun yalnızca %40'ında. Bu araştırmadan elde edilen .sonuçların hiçbiri bir daha tek- rarlanmadı ve ortaya tutarlı bir sağlama çıkmadı. üeçen aylarda, iki yıl süren çift-kör, plasebo-kontrollü bir çalışmanın sonuçları açıklandı. Çalışma, omega-3'ün 70 ile 80 yaşları arasındaki 867 insanın bilişsel yeteneği üzerindeki et- kilerini ölçüyordu. Omega-3 destekleri kullanan denekler ile plasebo kullanan grup arasında cn ufak bir fark yoktu. Yetişkinlerde omega-3'ler yavaş yavaş okside olur; dola- yısıyla yerine konması gerekir. WHO'nun önerisine göre gün- de 0.25 gram yeterli. Bu dozun üzerinde destek almak yarar sağ- lar mı? Şu anda kalp krizinin tekrarlama riskini azaltmasının dışında, başka yararları ile ilişkin çok zayıf kanıtlar bulundu- ğu için, dışarıdan hap şeklinde destek almak yerine beslenme yoluyla bu desteği sağlamanın daha akıllıca. Kaynaklan New Scientist, 15 Mayıs 2010 ht(p://www.anıericanheart.()r(j/prcsenter.ihtml?identifıer=4632 ftp://ftp.fao.orK /cl KJex/ccfl}2/fl04_lle.pdf www.healthytuna.com/health.../preKnancy-eating-Kuidelines . OMEGA-3 HAKKINDA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR Hiperaktivite-dikkat eksikliği Iddia: Dikkat eksikliği olan hiperaktif ço- cuklarda omega-3 düzeyi düşüktür, haplar hastalığın belirtilerini azaltır. Şimdiki görüş: Bugüne dek bu konuda yapılmış araştır- . maların sonuçları, çok büyük tutarsızlıklar " gösteriyor. Dolayısıyla güvenilir bir sonuç söz konusu değil Saldırganlık :j ' Iddia: Bol miktarda omega-3 içeren yiyeceklerle besle- nen uluslarda cinayet oranı düşüktür. Şimdiki görüş: Bu ikisi arasında bir korelasyon olduğu konusunda güçlü bir inanç var. Yalnızca bu görüşe karşı çıkanlar, neden-sonuç ilişkisi iie il- gili kanıtların yetersiz olduğunu söylüyor. Alzheimer hastalığı Iddia: Sıçan çalışmalarından elde edilen bulgulara gö- re DHA Alzheimer hastalığımn ortaya çıkışını geciktirir. Şimdiki görüş: Son yapılan iki geniş kapsamlı arastırma, omega-3 desteklerinin normal yaşlanma ve bunama tedavi- sinde bilişsel yetenekler üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını gösteriyor. Bilişsel fonksiyonları güçlendirme Iddia: Balık yağı destekleri, okuma, yazma ve dav- ranışları belirgin şekilde geliştirir. Şimdiki görüş: Bugüne dek bu konuda yapılmış çok sayıda araş- tırmanın sonuçları incelendiğinde, sonuçların tu- tarsız olduğu görüldü. Dolayısıyla güvenilir bir çı- karım söz konusu değil. Son yapılan geniş kapsamlı bir arastırma, ileri yaşlarda bilişsel fonksiyon üze- rinde böyle bir yararın söz konusu olmadığını gös- teriyor. Kanser Iddia: Sıçan çalışmalarında DHA'nın tümörü küçülttüğü görüldü. Şimdiki görüş: Dünya Kanser Araştırma Fonu tara- fından yapılan sistematik bir inceleme, omega-3'ün kanser üze- rindeki etkisinin çok küçük olduğunu keşfetti. Tek güvenilir ça- lışma, balık tüketiminintiroid kanseri riskini azalttığını göste- riyordu. Ancak bilim insanları bu etkinin omega-3'e değil, ba- lığın iyot içeriğine bağlı olabileceğine dikkat çekiyordu. Depresyon ve diğer zihinsel sağlık sorunları Iddia: Yiyeceklerinde omega-3 düzeyi yüksek olan ülke- ierde depresyon ve intihar daha az görülür. Şimdiki görüş: Randomize ve kontrollü çalışmaların sonuçları incelendiği za- man şizofreni, iki kutuplu (bipolar) hastalıklar üzerinde en ufak bir yarar görülmedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle