19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
'Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!' "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçhir dogma, hiçbir /<a///>kı$mıj kural bırakmıyorum. liaum manevi rnirasım bilim ve akıldır... Zaman süraüe ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mulluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla dcğişmeyecek hükümlcr getirdigini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benirn Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çahştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Mf/fl f-'^ılıtn lialumt I >t Kt'jH (ı\i(l|ı'ın sorusıniıl MllMıl/tl K\"iridi'lTl VıllllN K(J\llılf^. Ktllı'f ( ill'll/l, kVıııtıJm f'ı-l'rnıı n- /<fı'rj/ı>ff, /.( ' Vdvnı/ını Cumhuriyol BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1212 II Hazırun 2010 İMTİYAZ SAHİBI Cumhuriyet Vaktı adına llhgn Selçuk GENELYAYIN YÜNETMENİ Ibrahım Yıldıı YAYIN YÜNETMENİ Oıhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Mıyase llknur GÖRSEIYÖNETMEN Tiiles Hasdemir Sağlık saytası VKVAnmıkan Haslanesi'nin katkılan ile hanıltnmştır YAYIMLAYAN Yenı Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKE2I VE YAZIŞMA ADRESI Prol. Nurullın Ma/lım Öktel Sokak No: 2 34382 Şışlı Istanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doflan Medya Tnsıslotı Hoşdore Yolu 34850 Esoııyurt/lstaııbul www.cumhuriyet.com.tr G Ö N D E M Ali Erdemir, İTÜ Makine'de konferans İnşaatçıların Başarısı ve Akademi Günü verıyor Bulusjarıyla dünya çapında tantnan Ali Erdemir, 16 Haziran'da 2010'da İTÜ Makine Fakültesi Konferans Sulonunda saat 14.30'da Dr. Cavit Çıtak Teknoloji Konferansı veriyor: İleri Motor Teknolojilerinde Yeni Nanoınalzeme ve Kaplama Türleri : Tasarıın, Üretim ve Uygulaına. Konunun özcti: Gün geçtikye daha fazla mekanik- leşen dünyamızda, aşınına ve sürtüntneden kaynaklanan ener- ji kayıpları hızla artarak, enerji tasarrufu ve (.svrenin korun- Öncelikle kapak konumuza dikkat çekelim, sonra Akademi Günü'de dönelim: Doğan Kuban yan sayfadaki yazısında ilginç birsaptama yapıyor ve inşaat şirketlerimizin yuıtdışında kazan- dıkları başarının, Avrupa'ya gönderdiğimiz işçilerimizin ucuz eme- ği ile sağladıkları başarının arasında bir fark olmadığını ileri sü- rüyor... Bu ilginç kıyaslamanın peşine döştük orta sayfamızda- ki yazıda.. İnşaat şirketlerimizin başarısı da, ucuz emeğe mi da- yanıyor? Yüksek katma değer, ileri teknoloji, inşaatşirketlerimizin hizmet ve mal üretiminde yok mu? Yüksek katma değer üretiminde dünyada var mıyız yok muyuz? Bu amaçla hem inşaat şirketle- rimizin bugüne kadar aldıkları toplam iş hacmine baktık, hem de işçilerimizin ülkemize yaptıkları yüksek katkılara.. Ortaya ilginç rakamlar ve kıyaslamalar çıktıl Sanırım, uzmanların yorumlarını da aldığımız yazıyı ilginç bu- lacaksınız; amacımız şüphesiz ki ülkemizin ileri teknolojik yete- neğinin nasıl yükseltileceği konusunda birtartışma yaratmak.. ### Geçen hafta Prof. Dr. ErdalInönü'nün doğum günü nedeniyle düzenlenen Erdal Inönü Karikatürlerisergisini gezerken, şüphesiz aklımda, izlediğim Akademi Günü de vardı. Türkiye'de Bilimler Akademisikurulması tartışma ve girişimlerinin tarihi epey eski- ye gider. Cumhuriyet döneminde 1927 yılında Türk hükümeti Sovyetler Birliği BilimlerAkademisine başvuruyorve Türkiye'de kurulacak bir Bilimler Akademisi Projesi hazırlatıyor. Ama uy- gulamaya konmadığına göre, bu girişimden birsonuç çıkmadı. Daha sonra çeşitlizamanlarda, başta FuatKöprülü olmak üze- re, kişiler ve yazarlar ülkemizde bilimler akedemisi kurulması ko- nusunu gündeme getirdiler. 1993 yılında Erdal Inönü Başbakan yardımcısı oldu ve BilimlerAkademisi'nin kuruluşunu gerçekleştirdi! Böylece ülkemiz bilimiAvrupa 'daki örneklerine kıyasla 300-400 yıl sonra Bilimler Akademisi'ne kavuştu. (Akademi Günü üzerine Cumhuriyet'te 7 Haziran Pazartesi günü de yazım yayımlandı.) Akademi'nin ku- ruluşuyla ilgili çok önemli gördüğüm bir nokta var: Neden Akademi kuruluşu bu kadargeciktil? Şüphesiz, güçlü birgörüş şöyle der. Türkiye'de biliminzayıfhğı nedeniyle... Ama hemen şu soruyu yöneltebiliriz: Italya'da 1603'teAccademia Nazionale deiLincei, ve Ingiltere'de 1663'te Royal Society, aynı veizleyen yüzyıllariçindeAvrupa ülkelerin- de bilimler akademileri birbiri ardına kurulurken, o ülkelerde bi- lim (ve teknoloji!) güçlü müydü? Değildi, ama o ülkelerde kuruldu! 0 zamanlar, söz konusu ül- kelerdeki (kültürel ve siyasi!) atmosferile bizdeki atmosferin fark- lı olması, aradaki çelişkiyi izah edebilir belki! Veya, o dönemin kraliyet- siyasi çevreleri, bilim, düşünce ve felsefe ile rakipleri- ne üstünlük ve ülkelerinde ilerleme sağlayabileceklerini görü- yorlardı! Belki de siyaset kültürünün egemen unsuru, bilimsel ve felsefi düşünce ve tartışmalardı! Veya; belirli olayların gerçek- leşebileceği tarihsel momentumlar vardırl Bizim açımızdan ilginç bir nokta hâlâ şu: Akademi, birüstyapı kurutnu olarak, kendi kuruluşunun kaçınılmaz olduğunu dayat- mamıştır. Öyle olsaydı, Erdal Inönü'den önce, devletve siyaset, bu olayı çoktan greçekleştirirdi! Akademi, Inönü'nün iktidarıy- ması hakımından, ıılusal ve küresel hoyutra büyük sorunlara yol a^maktadır. Alternatif enerji kaynaklarının Keliştirilmemesi ve sera $ı- zı salımına yönelik tedliirlerin ivedilikle alınmaması duru- munda, yirtni otuz yıl sonra küresel anlamda liüyük krizlerin ortaya (,-ıkması kaçınılmazdır. Sadece taşımaulık sektörunde, dünyada yaklaşık 800 milyon ınotorlu raşıt, her yıl 2 milyar ton petrol tüketip, 6 milyar ton CO^ üretınektedir. Motorlıı taşıtların yakıt tüketimlerinde %20 oranında bir iyileştirme, yılda 400 milyon ton yakıt tasarrufuna ve 1.2 milyar ton daha az karlion dioksit salınımına yol a^.ıcaktır. Ru iyileşıne <,\>k iyi lıir mekanik tasarım ve de sürtünmeyi önemli öl^iide azaltan malzeme ve yaglar kullanarak saglanabilir. Bu konuşmada, enerji ve çevre ile ilgili yeni teknolojik ge- la ve istemesiyle gerçekleştill Tarihsel koşullar Inönü'ye iktidara getirmeseydi, Akademi'nin kuruluşuna ihtiyaç olurmuydu veya ne zaman olurdu?! Aslında bu soruları veya tartışmayı, bu haftaki kapak konu- muz olan, Türkiye'nin bilim ve teknolojiüretkenliğinin ekonomik yansımalarından bağımsız olarak görmemek gerekir. Iki konuyu bu bağlamda düşünmeliyizl Türkiye'nin siyasal yönetiminde en önemli unsur, ekonomi- dir! Ekonomideki ileri teknolojik 'düzeysizlik', doğrudan bilimle, teknolojik üretkenliğe verdiğimiz önemle ilişkilidirl Toplam dış sa- tımımızda, ileri veya yüksek teknolojinin payı yüzde 1,4 ise eğer, üstyapıda, yanısiyasikültürümüzdeve bu kültOrümOzün Olke yö- netiminde, Akademi'ye ihtiyacı yoktur, biçiminde bir çıkarsama yapabiliriz! Şüphesiz ki TÛBİTAK vardır. Ama TÜBİTAK, allahaşkına, 1963'den beri vardır! Varlığı, ihracatımızdaki yüksek teknolojipa- yının yüzde 1,4'te kalmasını engelleyememiştirl Siyasi yönetim ve ekonomi kültürü, yapısal/üstyapısal/top- lam bir bilim-teknoloji-ekonomi bütünleşikliği içinde birpolitika tasarımını gerçekleştirmekten uzak olduğu sürece, bizminik ile- ri teknolojik başarıları "kapak konuları"ile sevinerek okura ilet- meyi, daha uzun yıllar sürdürürüz! İnşaat şirketlerimizin yurtdı- şında aldığı projelerle göğsümüz bir adım önde giderl Ama ar- kaplanını, ülke yeteneğini, ülke yeteneğini nasılgeliştirmemizge- rektiğini, diğer ülkelerin bunu nasıl başardığını, ülke yönetim kül- türü olarak, irdelemeyiz! Akademiiyi kikuruldu! Siyasi kültürün ihtiyacı olmamasına rağmen, kuruldu! Akademi bir "ülke süsü" değildir! Bir yasal danışma yeridir. Ülke bilimsel ve teknolojik konularında da fikir ve destek vere- cek ülkesini tepeden tırnağa seven insanlar vardır orada! Akademi'ye iki yeni üye katıldı: Prof. Dr. Tayfun özçelik (Asli Üye; Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı) ve Prof. Dr. Vural Bütün (Asosiye üye, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kimya Bölüm Başkanı. (Üye sayısı 135; 34'ü şeref üyesi, 86'sı asli üye ve 15'i de asosiye üye. Üyelerin dağılımı: 80'i fen ve mühendislik bilimlerinden, 24'ü sosyal bi- limlerden ve 31'i de sağlık bilimleri) Akademi'nin en önemligirişimi olan Üstün Başarılı Genç Bilim Insanlannı Ödüllendirme Program (GEBİP) Ûdülünü kazananla- rın isimlerini (11. Dönem) burada da tekrarlayalım: Inanç Adagideli, SelçukAktOrk, AytekinAkyol, MehmetSaitAlbayram, MehmetCihatAlçiçek, JensAllmer, GünayYetikAnacak, Erhan Artuç, YusufBaran, Demircan Canadinç, Atilla Cihaner, Selin Aradağ Çelebioğlu,ZeynepAyşecan Boduroğlu Gököz, Ertuğrul Kılıç, SerdarKozat, Tarcan Kumkale, Hamza Kurt, Tuba Çiğdem Oğuzoğlu, özhan özatay, Emrah özensoy, MüfitSazer, Çağdaş D. Son, Gözde Onal, Erkan Yılmaz. Gelecek Cuma gününe kadar hoşçakalınl [email protected] A'-auJU/ lişmeler ve dünya (/.ıpındaki etkinliklerden haşlayarak, mo- torlıı taşıtlar i(,ın şu anda kullanılan ve Kelecekte düşünülen yeni mekanitc sistemler, sürtünmesiz nanomalzemeler ve yafj- lama tı-knifiindeki en son nelişmeler fjözden ge«,'irilecektir. Özellikle, nanoteknolojinin yeni kaygan malzemelerin tasarı- ını ve motorlu taşıtlarda kullanımı konusundaki Kelişmeler vurgulanacak, bir geliştnelerin dünyayı tehdit eden enerji ve 1,-evre sorunlarının vözümüne ne ölı.üde katkıda bıılunabile- cekleri tartışılacaktır. Son olarak, rüzgâr ve hibrid sistemler gibi alternatif ener- ji sistemlerinde aşınma ve sürtünmcnin sjstem verimi ve öm- rü üzerindeki etkilerinin önemi göz önünc ahnarak, hu sis- temlerde de a$ınma vc sürtünme özelliklerini geliştirmeye yö- nelik yeni yaklaşımlardan kısaca söz edilecektir. O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle