23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
n Kuban haklı mı? Türkiye'nin, ömegin yıırti(,indeki mal vc hizmet üretiminde ileri/yüksek teknolojinin payı ne kadardırü Olurya, ürettiğimiz ileri tek- noloji ürünlerini dışarıya satmaktan <,xık iye- ride tüketmekteyiz! Bu son varsayımda epey bir gcrçeklik payı olduğununu teslim etnıeli- yiz. Örneğin savunma sanayinde üretilen yüksek teknolojik ürünler büyük ölı.iide i(,v- ride (ordu) tüketiliyor! Burada, Türkiye tsveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) Araştuma Servisi'nin gazetelerde yeıalan birbaberiıüözetle anım- satmaktB yaıaıvar. "Türkiye'nin Dünya Yüksek Teknoloji üriinleri Ibracatmdaki Payı On BinJe 2, Çin Yüzde 16.9 ile Dünya LiJeri: AB'nin resıni isratistik organı Eıırostat'ın Mart 2009 taribli "Statistics in Focus" yaymmda Toınas Meri imzası ile yayınlanan makaleye göre, 2006 yt- lı itibariyle Çin 217,6 ınilyar Avro tutanndn ileri teknoloji üriinü ibraç ederek dünya ib- racatında %16,9pay sahibi ve birinci. ABD 215,8 ınilyar avro ve %16,8 ile ikinci. AB-27, 19i milyarAvro ve %15 değerleriyle yetin- Ji. 4- sırada Japnnya, 5. sırada Singapur var. "Türkiye'nin bu tablo i^indeki dunımu ekonomisinin büyüklüğü ve kalkınma bek- lentisi ile kıyaslanaınayacak kadar zayıf. Türkiye 2006 yılmda sadece 359 ınilyon Avroluk ileri teknoloji üriinü ihraçedebildi ve kürescl pazıınla payı on binde 2. Uluslararası Yönerim Uelistirıne Enstitüsü (IMD) 2008 Dünya Rekabet Gücii Ytllıftı'ndaki vcrilcregöre de Türkiye ileri tek- noloji üriinleri ihracatı sıralaınasında 2006 yı- \riyle 55 ülke arasında 52. nci sırada. Veriler 2001-2006 lıinde Türkiye'nin ileri teknoloji üriinleri ihnıcatınm yıl- ji/a/ııa %20,6 oranında gerilediğini ve A vrupıı iıjndc cn *ız eğilime s:ıhip olduğumuzu ı>dsteriyor. Sc>; konusu üriin- \oplam ihracat i<,indekipaymın ise Türkiye'de %l,4ol- elirlendi." [LAT YETENEÖİMÎZ VAR, AMA... kanıııı:, hiliın pnlılıkaları vc tckno-ekonoıni uzmanı \Gökerdiyor ki, "Saym Kııban'a katılmadığım tek nok- le dısındaki isleri alnıamızın tek nedeninin ucuz is^ilik \uz mühendislikj meselesi olmadığıdır. Evet, bu taktör de 1/ır; ,ıııı,ı Ja/ıa etkili olan faktör, benitn kanımca, bu sek- L/e kazanmıs olduğumu: 'imalât' yeteneğidir, deneyimi- liylecc i$in esasına getiriyor bizi Göker .ve yüksek kat- |j*er zincirini a«,iklıyor: "Üretim süreci' bir bütün olarak na koıııparrımandan oluşıır: Sınaî araştırma > Rekabet i sınaî gelişurme > İmalât > Satış sonrası teknik hiz- oğunluklarına göre sınıflanması 21) Yiyecek, jçecek ve tütün 22) Ahşap ve mobilya NOT: Bu sıralama IISIC Revision -l International Standart Industrial Classification) OECD ülkeleri- nin pek çoğu tarafından kabul görüyor. Imalat sanayinde kullanılan teknolojinin yoğunluğuna göre yapılan yukandakisıralama, uluslararası karşılaştırmalarda basit ve tutarlı bir kıstas oluş- turuyor. Son yıllarda kullanılmaya başlanan birdiğersı- ralama da (SITC Revision-3Standart International Trade Classificationl ürûn odaklı. Bu daha çok uluslararası ticaret karfilaştrma- lannda kullamlıyor. tller İlliürünler Türk inşaat şirketlerinin ileri teknolojik yapı gücü arttı Dursun Yıldu. Inş. Müh.;Eski İnşaat MOhendisleri Odası Yöneticisi Özellikle yurtdışında iş yapan Türk İnşaat şirketleri- nin başarılarının temelinde sadece ucuz işgücönün ve- ya coğrafi konum ile kültürel yakınlıktan kaynaklanan avantajların olduğunu söylemek, bence gerçeği çok yansıtmaz. Bu tesbit belki 1980'li yıllann başında Türk İnşaat Firmalarının özellikle Arap ülkelerinde aldıklan inşaat işleri için yapılabilirdi. Ancak aradan geçen 30 yıl bo- yunca Türk İnşaat sektörünün gerek tek başına gerekse yabancı ortaklarla yurtdışında yaptığı işlerle hem orga- nizasyon hem de ileri teknolojik yapı inşa ve müşavirlik yeteneğinin arttığı görülmektedir. Çin ve Güney Kore firmalarının daha ucuz işgücü çalıştırmalarına ve hatta Çin'in kısmi devlet desteğine rağmen Türk inşaat firmalarının, uluslararası ihalelerde başanlı oldukları ve işlerin yapımını da başanyla ger- çekleştirdikleri bilinmektedir. Günümüzde Türk inşaat şirketlerinin akıllı gökdelen, büyük metro, havaalanı gibi daha ileri teknoloji gerekti- ren alanlarda inşaatları başarı ile tamamlayarak söz sa- hibi olmaya başladıklarını söylemek mümkün. Ancak bu ilerleme nükleer santral, yüksek kemer, baraj, uzun açıklıklı asma köprü gibi özel bazı alanlara kadar henüz ulaşamamıştır. Türk inşaat firmaları dünyada ileri teknolojik yapıla- rın hepsi için rekabet edecek konuma gelememiş olsa- lar da, bazı alanlarda ileri teknoloji ve uluslararası stan- dartları uygulayabilme kapasitesi artmıştır. Gelecekte ileri teknolojik yapılarda rekabet şansımızın artmasının en etkili unsuru ise bu yapıların müşavirlik hizmetleri alanındaki ilerleme hızımız olacaktır. metler... 'Rekabet öncesi sınaî geliştirme' kompartınıanı, bi- zim günliik yazılanmızda ya da süylcşilcrimizde s\Vç.\ kullan- dıgıtım 'tasanm geliştirme' ve 'tasanm doğrulama' fiıaliyetlc- rini de kapsar. Yıııc bizim <,t>k sözünü cttiğımiz inovasyon sü- reci de esasında bu dört kompartmıandan ilk ikisini kapsar. "Üretim sürecinde net katma değer, esas îtibâriyle bu dört ana kompartımanda yaratılır. Ya da ba:ı ikıisar^ılann u-rtııı- nolojisiyle söylenıek gerekirse, üretim sürecinde değer zinci- ri bu dört kompartımandan' nluşur. "Üretim sürecinde yararılan net katma değerin bu dört kompartıman arasındaki dağılımında, çığıınızda, imalât kom- paromanının payı giderek azalmaktadır. Aslan payı ilk iki kom- partıınandadır. İlk iki kompartmıana egemen olanlar, üretim sürecinin imalât koınpartımanını dünya cojSrafyasının, işlcri- negelen berbangi bir noktasında konu^landırabilınektedirler. "Türk sanayiinin yetkin olduğu tek kompartıman imalât kompartımanKİır. Ototnotiv sanayii i(,in de bu böyledir; tüketici elektronigi iı,'in de... Bıııııın böyle ıılmasının tek nedeni, sfl- dece, Tiirkiye'deki eıııegin (ınübendislik emegi dâlıil) nispî ucuzlugu degıldir. Türk sanayii, 'inıal etmeyi' öğrenmijtİT; ulus- lararası norm ve standartlara uygun ürün imal edebilmekte; ka- lite güvencesi verebilmektedir. Bu bir yetenek kategorisidir. "Türkiye'nin Ivlli sektörlerde, örnegin otnmotivde, bir üre- tim merkezi hâline geldiğinin söylenmesi, aslında imalât kom- partımanında kazanmı^ olduğu bu yetenek kategorisine isaret etmektedir. Işin ger^vği, Türkiye bir imalât merkezi hâline gel- miştir. ilk iki kompartıman, istisnaî birkaç ijletme bariç, ya- bancı ortaklann tekelindedir vc orada yaratılan net katma de- ğerde bizim payııııız yoktur. "TOFAŞ ya da Ford Otosan'da son zamanlarda tanık ol- Yazının devamı 19. sayfada AYLAK BİLGİ Tahir M. Ceylan tah1rmceylan@gman .coıtı Defterden Notlar-1 *Bizi yetersizliklerimiz barıştınr. *AIDS ve vebadan koruyan aynı gendir, veba Avrupa'da heladan, AIDS Afrika'da maymundan gelmişken, bedenlerin kendine verdiği görevi beyin- lerzihinlere vermiyor ki Avrupa yaşıyor, Afrika ölüyor. *Hafızamız arşivimizdir. *Fransızca öğrenirken Mallerme ezberlemezsen olmaz (anonim). *Birincil narsizm hayvana, ikincil olansa insana bağlıdır, o yüzden ilki haklı, sonraki hastalıklıdır. *Hayvan cinselliğinde aşk yoktur, çünkü imgesiyle kendisi aynıdır, in- sanda ise özellikle vardır, çünkü imgesi nesneden çok uzaklarda kurulmuş- tur (Lacan'dan değiştirerek). *Bebeklikte zevk algılayan reseptörler iyi gelişmemiştir, o yüzden be- beklerzevki bir erime duygusu olarak algılar; erişkin rüyalarında da cinsel doyum erime tonunda yaşanır. Bebekliğimiz o yüzden, hiç dökemediğimiz üstümüzdekisıvadır... Sıvayı, yalnızca çaresizbirhastalıkla, karşılıksızbir aşk kazır. *Her şey aynı şekilde örgütlenir, arılar ve köylüler dahil. *Dünya örgütlenmiş sinirlerin yayılma alanıysa, nesneler insanın besini, insanlar insanın proteinidir. *Yeryüzünde sanıldığı gibi bir grup insan burada, bir grup da karşı taraf- ta değildir. Her insanın bir yansı bu tarafta, bir yarısı karşı taraftadır. Çünkü birbeynin sağ yarısı, başka insanların beyninin sağ yansıyla konuşur, sol yarı da hep sol yarılarla... Dünyada bir sağ beyinler yarım bloğu bir de sol beyinler yarım bloğu vardır. Tıbbı, hukuku, ustalığı, yapmayı çatmayı sol ya- rılar temsil eder, aşkı, sanatı ve kalanı da sağ yarılar. Renoir'ın resminde o yüzden herkesin fırçasmdan birkaç tel iz olduğu kadar, Habil'in Kabil'i 61- dürdüğü tarihteki ilk cinayette de hepimizin bıçağı ortak olarak ittiği bir suç vardır. *Zaman baskısını kaldırmak mutluluğu arttırır, saati bozmak, takvimi yırt- mak iyidir bazen. *Dikkatte eksiklik kişiyi, en yakınına muhtaç eder, çünkü bu durumda ancak en yakındaki dikkatten kaçmaz. *Bazı kadınlar, güçlü erkeklerin gücünü sağmak için onlarla yatar, bu- nun cinsellikten öte birhazzı vardır. *Bütün amaç nesneyi kontrol etmektir, gücünü uzun süreye yayamaya- cağını düşünenler bunu hemen yapmak isterler ama yapamayacaklannı iş üstündeyken sezerler, panik burada olur. *Doğru olan, bebek diğer nesneleri kontrol etmeden, annenin onun yarı kölesi olmaktan çıkmamasıdır. İnsan yetersizdir, o yüzden bircanlının ve/veya birçok cansızın yardımıyla ancak yaşayabilir. *Büyüklenmeci benlikler, annelerinin yetersizliğinden ö'türü az bakım al- mış kişilerdir, bu nedenle de, kendilerine bakabilecekleri yanılsaması oluş- turarak kendi gözlerinde kendilerini büyütürler (Kohut'tan değiştirerek). Biz de onlara "beni küçük görüyor" diyerek öfke duyarız, çünkü biz, bize göre ne küçük ne de eksiğizdir. Gerçekten eksik olanın kendini onarma çabasını, "kendini fazla, bizi eksik görüyor" diyerek elinden alır, onu yalnız bırakırız. Böylece bırakın büyüklüğünü, onun bizlerle eşitliğini bile onaylamadığımız için o, söner ve söner, bir minimumda durma özelliği kazanamamış olduğu için de ölür ve biter. Yaşam yetersizleri defetmek için inanılmaz mekanizma- larkurmakta, kendi kendilerine kurşun sıktırmaktadır. *Yaşam bizim için, narsistik çekirdeklerin, nesnel çekirdeklere dönme sürecidir, iyilik hali de bu süreci kabullenebilme potansiyelidir. *lnsanın yaptığı ilk plan, işemesini tutmakür. *Sabit fikir bir geçiş nesnesidir (1) (Solomon). 0 nedenle bu insanlar fi- kirlerinden vazgeçemezler, hem de vazgeçmemelidirler. Çünkü o zaman içe kapanırlar. Erişkin insanın elinde ayıcık olamayacağına göre, içinde tek bir kalıpçık değişmez düşünce bulunması o kadar da mahsurlu değildir. 0 sizin fikrinize alışmak için fikrinde diretir, başkasının düşüncesine geçebilmek için önce kendinin olan "sağlam"bir fikriolmak gerekir çünkü. *Biz, içimizde yıkıcı dürtüler olduğu için dışlaşıru, çünkü yıkılacak yerler yalnızca yeryüzünde vardır. Kendi kendini yıkanlar diyeceksiniz, onlarda ancak yeryüzünü kullanarak kendini yıkar. (1) Bebeklerde, ilk "ben" olmayan ve sürekli yanlarında bulundurmak iste- dikleri sabit şey; ayıcık, yastık, küçük bir havlu böyle bir nesne olabilir ve bebeğin nesneler dünyasına açılmasına aracılık eder.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle