19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
[email protected] 11 HAZİRAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ Erken Seçim Ekonomisi [email protected] http://mustafasnmz.blogspot.com Anayasa Mahkemesi, 111 milletvekilinin talebini haklı bulur da anayasanın hukuk devleti ve değişmezlik ilkelerini ilgilendiren ikinci ve dördüncü maddelerinin ihlal edildiği yönünde karar verirse, AKP, kalan maddeler için referanduma gitmeye boyun eğer mi, kararı hazmeder mi? Etmeyeceğinin ipuçları hemen ortaya çıktı. Kuzu Hoca’nın infialinden anlayın bunu. AKP’nin oyun planları arasında bu ihtimal de vardır. Anayasa Mahkemesi’nden iptal kararı çıkarsa, feryat figan edilecek, millete dönüp, “Demokrasiye karşı bunlar” denilecek, “işte bunun için yüksek yargıda bu değişiklikleri yapmak istiyoruz” diye feveran edilecek, seçim meydanlarının ana temalarından biri demokrasicilik olacak... Bu da 12 Eylül’de referandum ile birlikte erken seçime gidilmesi, iki sandığın seçmenin önüne konulması demektir. Anayasa Mahkemesi 5 Temmuz’da toplanacak. İptal kararı çıkar ve erken seçim kararı hemen alınırsa “Bana 60 gün yeter” diyen Yüksek Seçim Kurulu, referandumun yanı sıra erken seçim hazırlıklarını da 12 Eylül’e yetiştirir. Peki bu senaryo geçerli olursa, seçim nasıl bir ekonomi ikliminde yaşanır, AKP, nasıl bir ekonomi politika izler, ne kadar manevra alanı var? Öncelikle dış iklimden başlayalım. Dışarıda hava AKP’den yana değil, döndü. Hem ekonomik, hem diplomatik olarak bu böyle. BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada, İran’a yönelik yaptırımlar tasarısı 12 ülkenin “evet” oyuyla kabul edilirken Türkiye, Brezilya ile hayır diyen iki ülkeden biri oldu. Bunun, Türkiye’nin hem ABD, hem AB gözünde, ülke puanını yükseltmeyeceği ortada. Özellikle Batı medyası, AKP iktidarını silkelemeye başladı. Bu tutum AKP içinde de kaynaşmalara yol açtı. Özünde bir koalisyon iktidarı olan AKP hükümetinde koalisyonun güçlü ayağı Fethullah Gülen cemaatinin daha merkezci-Batıcı bir duruş sergilediği, son İsrail çatışmasıyla ortaya çıktı. Çekişme artarak sürer. AKP’nin, dış bağlamdaki gelgitleri, haliyle Türkiye’nin dış finans, ticari ilişkilerini de etkileyecek. Türkiye, 100 milyar doları bulan bir sıcak para stoku ile ekonomisini çevirmeye çalışıyor. 270 milyar doları geçen bir dış borç yükünü kazasız-belasız döndürme çabasında. İhracatının yarısından çoğu, AB ve merkez ülkelerin taleplerine bağımlı. Bu kaynak ve pazar bağımlılığının üstüne tüy diken bir başka boyut, “merkez” ülkelerin bir türlü ekonomik krizi aşamamaları, hatta ikinci bir dibe doğru yol almaları. Özellikle Avro alanındaki ülkeler içinde Yunanistan’dan sonra Portekiz, İspanya, İrlanda’da yaşanan maliye krizleri, Macaristan’ın IMF programının altında kalması, Belçika’nın etnik boyutlar da taşıyan çalkantısının su yüzüne vurması, Almanya ile yaşanan gerilimler ve krizin bulaşıcı özelliği, yaz aylarında hayli puslu, bulanık bir iklimi tanımlıyor. Bu dış iklim, Türkiye ekonomisi için yılın ikinci yarısında iyi sinyaller anlamına gelmez. İlk yarıda yakalanmış görünen görece toparlanmanın arkasının gelmesi, her şeyden önce bu dış iklim nedeniyle zor. Dünya ekonomisiyle bu kadar entegre hale gelmiş Türkiye ekonomisinde, işler dış çeperde iyi gitmiyorsa içeriden bunu telafi etmek de zor. Nitekim, dışarıda hava açmadıkça içeride de bulutlar dağılmıyor. Bir erken seçim olacaksa, AKP iktidarının, seçmenin iş-aş meselesine dönük bazı hamleler yapması gerek. Yeni CHP, en çok iş-aş meselelerinin iş yaptığını, deneyerek görüyor. Aşil topuğu, işsizlik. Tarım, turizm, inşaat gibi mevsimsel sektörlerde geçici istihdamlarla yaz aylarında bir-iki puan düşse de, işsizlik oranının yüzde 12’de kalması ciddi bir eleştiri noktası. Seçime giderken, AKP iktidarı, seçim konjonktürünün mazeretine sığınarak hem bütçe açığını hem de kamu borç stokunu arttırmayı göze alabilir. Nasıl olsa, elini tutacak bir IMF’yi ekarte etti. Bunu yapabilir. “Nasılsa seçim sonrası kemerleri sıkılaştırırım” diye 2010 için koyduğu yüzde 5.3’lük bütçe açığı/GSYİH hedefini yüzde 6-7’ye doğru büyütmeyi göze alabilir. Yine 2010 için koyduğu yüzde 49.6’lık kamu borç stoku/GSYİH hedefini de yüzde 50’nin üstüne çıkarmayı göze alabilir. Bu ne sağlar? Bu, bütçede “Transfer harcaması” dediğimiz, tarıma, hane halkına dönük kısmi destekleri seçim öncesi çeşitli adlarla artırmayı sağlar. AKP’li belediyeler üstünden “hayırseverlik” programları uygulanır. Bunun yanında, AKP’nin keyfi olarak kullandığı İşsizlik Sigortası Fonu var. Mayıs 2010 sonunda 43.5 milyar TL’lik bir varlık büyüklüğüne ulaşan bu fondan, şimdiden 7 milyar TL’yi, “GAP için kullanıyorum” diye çekmiş durumda. Seçime doğru bu fonun kaynaklarını “kısa süreli çalışma ödeneği” olarak ve/veya “toplum yararına çalışma projesi kapsamında geçici istihdam” için kullanabilir. Bu da birkaç yüz bin kişiye geçici iş ve aş sağlayarak sert göstergeleri yumuşatabilir. Bütün bu hamlelerin geçici, göz boyamacı seçim lolipopları olduğu, ilk fırsatta kaşığın ucuyla verilenlerin kepçeyle geri alınacağı seçmene anlatılabilmeli; AKP iktidarının anti-demokratik, otoriter, emek karşıtı neoliberal yüzü bütün ayak oyunlarına rağmen teşhir edilebilmelidir. TAF’a, Türkiye ve Arap Birliği hariç 21 ülke çeşitli düzeylerde katıldı. Türkiye’nin yanı sıra Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Filistin, Komor Adaları, Kuveyt, Lübnan, Mısır, Moritanya, Katar, Umman, Suriye, Tunus, Ürdün dışişleri bakanı düzeyinde katılıyor. Açılışta Başbakan Erdoğan, Hariri ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa hazır bulundu. TürkiyeiledörtArapülkesininimzaladõğõortakdeklarasyonOrtadoğubirliğinedoğruilkadõmolarakyorumlandõ Araplarla sõnõrlar kalkõyor Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasõnda serbest ticaret, serbest vize bölgesi oluşturulmasõ ve ortak işbirliği konseyi çalõşmasõ yapõlmasõna ilişkin ortak deklarasyon imzalandõ. Ekonomi Servisi - Türkiye ile Arap ül- keleri arasõndaki ekonomik ilişkiler hõz ka- zandõ. Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suri- ye arasõnda ortak bir deklarasyon imza- landõ. Dört ülke arasõnda ticaret, gümrük, tarõm, sağlõk ve enerji alanlarõnda işbir- liğinin artmasõ ve vizelerin kaldõrõlmasõ he- defleniyor. Türkiye’nin 4 ülke ile imza- ladõğõ ortak deklerasyon Ortadoğu birli- ğine doğru ilk adõm olarak yorumlandõ. Türk-Arap İşbirliği Forumu (TAF) Dõşişleri Bakanlarõ 3. Toplantõsõ ile TAF Ekonomi Forumu 5. Toplantõsõ’nõn ortak açõlõşõ Four Seasons Oteli’nde yapõldõ. 3. Dõşişleri Bakanlarõ Toplantõsõ’nõn sonunda açõklanan ortak bildiriyi oku- yan Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğ- lu, bildirinin 4 ülke arasõnda kapsamlõ bir işbirliği alanõ oluşturmakta olduğu- nu belirterek “İnşallah zamanla bu di- ğer bölge ülkelerini de kapsayacak şe- kilde gelişecektir” dedi. Mevcut işbirliğinin çokuluslu ve ku- rumsal bir çerçevede güçlendirilmesi, uzun vadeli stratejik ortaklõğõn ve arala- rõndaki dayanõşmanõn geliştirilmesi ve ekonomik entegrasyona doğru ilerlenmesi hedefine dikkat çekilen deklarasyonda, ‘Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi’ tesis edilmesi ve bu ülke- ler arasõnda serbest ticaret ve dola- şõm alanõ oluşturulmasõnõn karar- laştõrõldõğõ belirtildi. Takas bank kuralım 5. TAF kapsamõnda düzenle- nen toplantõda konuşan TOBB Yönetim Kurulu Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve Arap dünyasõ arasõnda ortak bir takas bankasõ kurulmasõ önerisinde bu- lunarak “Böylece Türk ve Arap iş âleminin, yabancı bankalara ba- ğımlılığını azaltabiliriz. Bu coğ- rafyanın mali kaynaklarını, yine bu coğrafyada muhafaza ederiz” dedi. Suriye Maliye Bakanõ Muhammed el Hüseyin, Suriye ile Türkiye arasõnda sõ- nõr bölgesinde serbest ticaret bölgesi kurma düşüncesi bulunduğunu, mayõnlõ arazilerin temizlenerek buralarõn kal- kõnma bölgesi yapõlacağõnõ söyledi. Bu fırsatı kullanalım Katar Ekonomi ve Finans Bakanõ You- sef Hussein Kamal da Türkiye ile Arap ülkeleri arasõnda ortak fuar düzenlenmesi önerisinde bulunarak böylece Araplarõn Türk ürünlerini, Türklerin Arap ürünle- rini öğrenebileceğini aktardõ. Lübnan Maliye Bakanõ Raya Haffar el Hassan, bölgeler arasõ iyi bir politik iklim yaşandõğõnõ belirterek bunun önemli fõrsatlar sundu- ğunu söyledi. TATLITUĞ’A İLGİ Türkiye ile Arap ülkeleri ara- sında ekonomik ilişkilerin ge- liştirilmesi ve yatırım olanak- larının değerlendirilmesi he- defleriyle kurulan Türk-Arap Ekonomi Forumu’nun beşin- cisi için önceki gün Four Sea- sons Otel’de açılış resepsiyo- nu düzenlendi. Resepsiyona, Arap ülkelerinde yayımlanan Türk dizilerinde rol alan oyuncular Kıvanç Tatlıtuğ ve Songül Öden de katıldı. Tat- lıtuğ ve Öden’e Arap katı- lımcılar büyük ilgi gösterdi. Sunset kadınları içten fethedecek Ekonomi Servisi - Türkiye Bilişim Vakfõ Başkanõ Faruk Eczacıbaşı, internet yasakla- rõ nedeniyle hem hak ve öz- gürlüklerin ölçüsüzce kõsõt- landõğõnõ hem de Türkiye’nin hiç hak etmediği bir şekilde al- gõlandõğõnõ söyledi. Eczacõbaşõ, “Yeteri kadar za- man kaybettik. Bu konu sadece bilgi ve ile- tişimle ilgilenen STK’lerin değil, tüm de- mokratik kurumların sorunudur. So- nuca bir an önce gidebilmek için tüm paydaşların masaya oturması büyük zo- runluluktur” diyerek tüm taraflarõ birlikte çözüm üretmeye çağõrdõ. Eczacõbaşõ, Türkiye’deki internet kullanõ- cõlarõnõn, başta anayasa ile teminat altõna alõ- nan “düşünce ve kanaat hürriyetleri” ile “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyet- leri”nin, erişimin engellenmesi kararlarõ ve uygulamalarõyla ‘ölçüsüzce’ kõsõtlandõğõnõ, böyle bir ortama sürüklenmekten büyük bir endişe ve kaygõ duyduklarõnõ aktardõ. Şu andaki hukuki karmaşadan dolayõ hiç- bir tarafõn sorumluluğu üstüne almadõğõna işa- ret eden Eczacõbaşõ, “Gerekçesi ne olursa ol- sun, Türkiye, internet sitesi yasaklayan bir ülke olarak görülüyor. Unutmayalım ki, Türk internet kullanıcıları, sakıncalı olduğu iddia edilen sayfaların yanı sıra, birçok ya- rarlı sitelere de ulaşamamakta. Bilginin son hızla sanal ortama kaydığı dünyamızda, gündemi ve eğitimin son gelişmelerini iz- leyememek Türk kullanıcılarının zararına işlemektedir” değerlendirmesinde bulundu. Özgürlüklerölçüsüzcekõsõtlanõyor Ekonomi Servisi - Sunset markasõ ile Türkiye’nin önde gelen mayo üreticilerinden biri haline ge- len Günkar Grubu, şimdi de ürün gamõna iç giyim, çocuk hazõr giyimi ile büyük beden mayo ve ev içi giyimini ekledi. İç giyimde Sunset Lingerie, ev içi giyimde Fionco, çocuk giyiminde Fionco Girls ve FC Boys markala- rõnõ yaratan Günkar, 2010’da mar- ka sayõsõnõ 5’e yükseltti. İç giyim ve mayoda perakende alanõna da adõm atan şirket mağaza sayõsõnõ 16’ya çõkardõ. Günkar Grubu Yönetim Kurulõ Başkanõ Kemalettin Güneş, ye- ni açõlan mağazalar için 5.5 mil- yon dolarlõk yatõrõm yaptõklarõ- nõ söyledi. Güneş, bu yõl kan- ser olup da göğsü alõnmõş ha- nõmlar için protez mayo bikini ve sutyen üretimine başladõk- larõnõ açõkladõ. Güneş, İsrail- li mayo markasõ Gotex’in Türkiye’deki üretiminin ta- mamõnõ kendilerinin ger- çekleştirdiğini belirterek İsrail ile yaşanan gergin- liklerden kaygõ duyduk- larõnõ söyledi. Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Türkiye ve Lübnan arasında yeni ortaklıklar oluşmasını istediklerini söyledi. Bölgelerinin çok hassas bir dönemden geçti- ğini ve her alanda bu hassasiyetin söz konu- su olduğunu belirten Hariri, Türkiye’nin ise bu bölgeye barışı yerleştirmeye çalıştığını söy- ledi. Türk işadamlarını Lübnan’da yatırıma çağıran Hariri, ülkesinin doğalgaz kaynakla- rına sahip olduğundan söz etti. Lübnan’ın Türkiye ile stratejik alanda ortaklığını geliş- tirmek istediklerini dile getiren Hariri, iki ül- ke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için yeni anlaşmalara imza koyacaklarını belir- terek “Lübnan ile Türkiye arasında ortak- lıklar oluşturulmasını istiyoruz” dedi. Iraklı bakan TOBB’den sanayi bölgesi istedi BP HİSSELERİ ERİYOR İngiliz enerji devi BP’nin hisseleri, Meksika Körfe- zi’ndeki petrol sõzõntõsõnõn artan maliyetleri nedeniyle ABD’deki işlemlerde yüzde 16 değer kaybetti. BP hisse- lerinde yaşanan bu büyük düşüş, şirketin piyasa değeri- ni birkaç hafta öncesine kõyasla yarõ yarõya düşürdü. Hissenin değeri 29.20 dolara gerilerken, bu fiyat 1996’dan beri görülen en düşük seviye oldu. Hisseler- deki sert çakõlma, ABD borsalarõnõ da aşağõ çekti. Dün Londra açõlõşõnda yüzde 11’e kadar gerileyen şirket hisseleri, daha sonra hafif toparlandõ. Şirket, şu ana kadar Meksika Körfezi’ndeki sõzõntõ nedeniyle yaklaşõk 1.43 milyar dolar harcama yaptõğõnõ açõkladõ. YALÇINTAŞ’A BREZİLYA TEPKİSİ İstanbul Ticaret Odasõ (İTO) Meclis Üyesi Ali Kopuz, İTO Başkanõ Murat Yalçõntaş’õn, Brezilya’da düzenlenen ihraç ürünleri sergisine katõlmamasõ ve bu nedenle Devlet Bakanõ Zafer Çağlayan tarafõndan tepki gösterilmesiyle ilgili olarak, “İTO son dönemde ne yazõk ki yaptõğõ hizmetlerle değil, baş- kanõnõn hatalarõyla gündeme gelmektedir” dedi. Kopuz, İTO meclis toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada, son günlerde med- yada çõkan haberlerin odanõn itibarõnõ zedelediğini ifade ede- rek “Türkiye’nin en büyük sanayi odalarõndan birinde uzun yõllardõr başkanlõk yapmõş olan dõş ticaretten sorumlu Devlet Bakanõ Çağlayan ile yaşanan haksõz polemik, aynõ zamanda beni de rahatsõz etmiştir” diye konuştu. AVRO’NUN DERDİ BORÇLA ÇÖZÜLMEZ Uluslararasõ kredi derecelendirme kuruluşu Standart&Po- or’s’un Avrupa Ülke Notlarõ Başkanõ Moritz Kraemer, Avrupa Birliği’nin (AB) borç yükü altõndaki Avro Bölgesi ülkeleri için açõkladõğõ 440 milyar Avro’luk güvenlik ağõnõn borçlanma so- runlarõnõ çözmediğini söyledi. Kraemer, “Borçlulukla ilgili so- rununuz varsa, ek borç almak bunun çözümü olamaz. Bu borç ister piyasa, ister Avrupalõ ortaklarõnõz ya da IMF’den gelsin, bunun çözüm olmayacağõ açõk” dedi. Avrupa Konseyi Başkanõ Herman van Rompuy ise AB’nin ekonomik büyümesini, rekabet gücünü ve bütçe disiplinini iyileştirmek için yeni kurumlara ihti- yacõ olmadõğõnõ söyledi. Van Rompuy, önceliğin mevcut AB an- laşmasõ kapsamõnda çalõşmak olduğunu belirtti. Eczacõbaşõ, internet yasaklarõnõ eleştirerek “Bu konu sadece bilgi ve iletişimle ilgilenen STK’lerin değil, tüm demokratik kurumlarõn sorunudur. Sonuca bir an önce gidebilmek için tüm paydaşlarõn masaya oturmasõ büyük zorunluluk” dedi. Hisarcıklıoğlu, Irak’a mal taşıyan Türk kamyonlarının sorunlarının çözülmesi için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi’den destek istedi. YENİ ORTAKLIKLAR YAPALIM Kralõn15milyardolarõTürkiye’yikrizdenkurtarmõş Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), yeni bir organize sa- nayi bölgesi (OSB) kurulmasõ konusunda Irak’a destek ve yardõmcõ olacak. TOBB Başkanõ Rifat Hisar- cıklıoğlu, Irak Cumhurbaşkanõ Yardõmcõsõ Tarık el Haşimi ile Türkiye-Irak ticari ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde karşõlõklõ görüş alõşverişinde bulundu. Ha- şimi’ye, Türkiye’nin OSB ku- rulmasõ ve işletilmesi konusun- daki deneyimi hakkõnda bilgi ve- ren Hisarcõklõoğlu’nun, Irak’ta organize sanayi bölgesi kurul- masõ konusunda TOBB’un destek ve yardõmcõ olabileceğini ifade et- tiği belirtildi. Özellikle Kerkük’te nitelikli sanayi bölgesi kurulma- sõ konusunda TOBB’un desteği- ni isteyen Haşimi’nin, görüşme- de yeni bir kanunla Irak’ta yatõ- rõm ortamõnõn iyileştirildiğini, yatõrõmcõlarõn işgücü getirebildi- ğini, sermaye ve kârõ da geri gö- türebildiklerini, dünyanõn her ye- rinden yatõrõmcõlarõn Irak’a gel- diğini anlattõğõ öğrenildi. Ekonomi Servisi - Yeni Şafak yazarõ Yusuf Kaplan’õn, önceki gece Habertürk Genel Yayõn Yönetmeni Fatih Altaylı’nõn yönettiği Teke Tek programõnda ileri sür- düğü, “Suudi Kralı Abdullah Türkiye’ye 15 uçak dolusu 15 milyar dolar getirdi ve Türkiye bu yüzden krizden etkilen- medi” iddiasõ dün ortalõğõ karõştõrdõ. Kaplan, “Arşivlere bakarsanız, bu ko- nuyla ilgili Fehmi Koru’nun da yazdığı- nı görürsünüz. Suudi Arabistan Kralı Abdullah iki kez üst üste Türkiye’yi zi- yaret etti. İlki 2006’da, diğeri 2007’de. Aynı dönem ABD’nin, Türkiye’deki fi- nans sistemini zorlayan bir müdahalesi de vardı, işte o dönemde Türkiye’ye Suu- di Arabistan’dan 15 milyar dolar geldi. Bu para akışının ayrıntılarını bilmiyo- rum ama tabii ki Kral Abdullah bu pa- rayı ‘Türkiye ekonomik krize girmesin’ di- ye vermemiştir. Mutlaka iki ülke ara- sında yapılan görüşmeler vardır. Bu görüşmeler sonrasında bu büyük meb- lağ Türkiye’ye girmiştir” dedi. Kaplan, “Nereden biliyorsunuz?” sorusunu da, “Bilenler biliyor. 2006 Ha- ziran ayında Türkiye ekonomik kriz- den döndü” diye yanõtladõ. Başbakan Tayyip Erdoğan konuya iliş- kin bir soru üzerine iddiayõ yalanlayarak “Haberde yer alan ‘Mayõs 2006’da ban- kalardaki mevduatta aylõk artõş 23.5 mil- yar lira, yüzde 10 ile rekor kõrdõ’ ifadesinde bahsedilen mevduat yurtiçi yerleşiklerin mevduatıdır. Artışın kaynağı esas ola- rak 2006 yılı Mayıs ayında döviz ku- runda meydana gelen değişimdir” dedi. Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek de “Hiç kimse 15 milyar doları uçaklarla kamyonlarla falan filan taşımaz. Ta- mamen bir hikâye” diye yalanladõ. Merkez Bankasõ Başkanõ Durmuş Yılmaz da “Gerçekle uzaktan yakın- dan ilgisi olamaz” dedi. Yeni Şafak yazarõ Kaplan, Habertürk’te Suudi Kralõ Abdullah’õn Türkiye’ye 2006 ve 2007’de uçaklarla 15 milyar dolar taşõdõğõnõ ileri sürdü. Maliye Bakanõ ile Merkez Bankasõ olayõ “hayali” bulduğunu açõkladõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle