25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 18 MART 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 SÜRECEK Uzmanlar: Düzenli, güvenceli bir işi olmayan ve insanca yaşayacak gelir elde edemeyen yurttaşlarõn bir işe sahip olduğu söylenemez ‘Çalışıyorlar ama aslında işsizler’ FIRAT KOZOK ANKARA - Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) işsiz sayõ- sõnõ hesaplarken iş bulma ümidi kalmayan bu ne- denle de iş aramayan milyonlarca kişiyi dikkate al- madõğõnõ belirterek, “TÜİK’in resmi hesaplama yöntemine bu kesimler de eklendiğinde Türkiye’de işsiz sayõsõ resmi açõklamalarõn neredeyse iki ka- tõna yükselmektedir” dedi. İşsizliğin, sosyal dev- letten uzaklaşmanõn bir faturasõ olduğuna dikkat çeken Kumlu, çözüm için istihdam politikasõnõn uy- gulanan ekonomik politikanõn temel eksenine yer- leştirilmesi gerektiğini vurguladõ. Kumlu, “Yaşanan kriz yapõsaldõr. 1980’li yõl- lardan başlayarak günümüze gelen neo-liberal po- litikalarõn yarattõğõ bir sonuçtur. Uygulanan eko- nomik politikalarla yapõsal sorunlarõmõzõn çözül- mesi bir yana, ertelenmekte, çözülmeyen sorunlar giderek birikmekte fakat oluşturulan sanal bir gö- rüntü ile gözden kaçõrõlmaktadõr. Türk-İş, dünya- da yaşanan ve ülkemizi de etkileyen, işsizliği da- ha da yaygõnlaştõran krizi sosyal devlet politika- larõndan uzaklaşõlmasõnõn bir bedeli olarak gör- mektedir” dedi. İşsizlik ve istihdam göstergeleri ülkede uygula- nan ekonomik ve sosyal politikalarõn önemli bir göstergesi olduğunu belirten Kumlu, “Türkiye’de işsizliğin ulaştõğõ boyut sosyal açõdan “vahim” di- ye nitelendirilebilecek noktadadõr ve bu durumun temel nedeni ülkede uygulanmakta olan uluslar- arasõ sermaye örgütlerinin dayattõğõ ekonomik po- litikalardõr” diye konuştu. Kumlu, “İşsizlik soru- nu nasõl çözülür?” sorumuza ise “Demokratik de- ğerlerin korunabileceği ve uygulanabileceği bir top- lumu oluşturmak için “insan onuruna yaraşõr iş olanaklarõnõn yaratõlmasõ” önemli ve öncelikli ol- maktadõr. Bunun sağlanmasõ doğrultusunda ortak bir anlayõş oluşturulmasõna büyük ihtiyaç bulun- maktadõr. Bu hedefe ulaşõlmasõ için istihdam po- litikalarõ, ekonomik büyüme ve istikrar gibi mak- ro ekonomik önceliklerle aynõ statüde görülmeli- dir. Bunun ilk adõmõ ise istihdam politikasõnõn uy- gulanan ekonomik politikanõn temel eksenine yer- leştirilmesi olmalõdõr” yanõtõnõ verdi. MURAT KIŞLALI ANKARA - Prof. Dr. Korkut Boratav, Tür- kiye’deki işsizliğin en büyük nedeninin 1998’den sonra Dünya Bankasõ desteğinde uygulanan ta- rõm politikalarõ olduğunu belirterek “Üç mil- yondan fazla insanõ tarõmdan koparõp ekonomi- nin ana bünyesine atarsanõz işsizlik sorununu çöz- meniz mümkün değildir” dedi. İkinci önemli nedenin ise Türkiye’nin küresel krize, uyguladõ- ğõ Uluslararasõ Para Fonu (IMF) politikalarõ ne- deniyle daraltõcõ maliye ve para politikalarõnõn etkisi altõnda hazõrlõksõz girmesi olduğunu belirten Prof. Boratav, “Ekonominin kriz ortamõna mak- roekonomik genişleyici politikalarla yönelmesi kri- zin etkilerini hafifletti. Türkiye krize IMF politi- kalarõ sonucu büyük dõş açõk, dõş borçla girdiği için bunu yapamadõ. Türkiye’nin elini kolunu bağ- ladõlar. IMF’ye teslimiyetin bir ürünüdür bu da. Çünkü bu konumda krize yakalanmanõn ardõndaki bütün politika öğeleri IMF’ye aittir” diye konuştu. Prof. Boratav, işsizliğe neden olan bu politi- kalarõn sorumluluğunun AKP hükümetinde ol- duğunu belirterek “Her şey sõfõrdan yeni baştan düşünülür, yapõlõr. İraden güçlüyse yaparsõn. An- cak hükümetin uyguladõğõ liberal politikalar için- de işsizliğe çözüm bulmak mümkün değil” dedi. Prof. Boratav şöyle konuştu: “Türkiye ekonomisi dünya krizinin etkileri altõna girdiği zaman, özel- likle bu yerel seçim furyasõnõ da atlattõğõ günden bugüne, daraltõcõ maliye politikalarõ izliyordu mecburen. Bu nedenle krize handikaplõ, kõrõlgan konumda yakalandõ. Bunun için de Hindistan, Çin, Brezilya ve Arjantin’in de yaptõğõ gibi ge- nişleyerek, talebi arttõrarak, daralmayõ telafi edi- ci yöntemler de uygulayamõyor. Uygulayamadõğõ için işsizlik, krizden ve kendinin kullandõğõ kri- zi adeta pompalayan maliye ve daraltõcõ ekonomi politikalarõndan ötürü daha da ağõrlaşõyor. Ya- ni ekonominin konjonktürel olarak kriz ortamõ- na makroekonomik genişleyici politikalarla yö- nelmesi krizin etkilerini hafifletti” dedi. İKİ KAT FAZLA İŞSİZLİK VAR POLİTİKALAR İNSAFSIZ VE İNSANSIZ İNSANLAR TARIMDAN KOPARILDI Mustafa Kumlu Salim Uslu Korkut Boratav MAHMUT LICALI ANKARA - HAK-İŞ Genel Başkanõ Salim Uslu, ekonomide “insafsõz ve insansõz” politi- kalarõn tercih edildiğini belirterek işsizliğin 1980’lerden itibaren uygulanan istihdam dos- tu olmayan politikalardan kaynaklandõğõnõ ifa- de etti. Uslu, işsizlik sorununun artmasõ duru- munda Türkiye’nin bir felaket yaşayacağõnõ be- lirterek “İşsizlik nedeniyle yaşanan sosyal so- runlarõn yaratacağõ tahribatlarõ, patlamalarõ, tepkileri, dõşlanmõşlõk psikolojisini tamir ede- mezsiniz” dedi. HAK-İŞ Genel Başkanõ Salim Uslu “Genel olarak Türkiye’de uygulanan liberal politika- lara bakarsanõz özellikle 1980’li yõllarõn ba- şõndan beri uygulanan politikalar istihdam dostu değildir. Ne yazõk ki ekonomi politikala- rõ belirlenirken insansõz ve insafsõz politikalar tercih edilmektedir. Bu nedenle yatõrõm ve üretim beraberinde istihdam artõşõ getirme- mektedir” dedi. Uslu, “ İşsizlik oranõ nasõl azaltõlabilir” sorumuza “Dilek ve temenniler- le işsizlik sorunu çözülmüyor. İstihdam sorununu bütünüyle özel sektöre yükleyerek de işsizlik so- rununun çözümünü beklemek çok büyük saflõk olur. Kamuda çok ciddi bir personel ihtiyacõ var. Bugün gelişmiş ülkelerde her 15 kişiye bir ka- mu personeli düşerken bizde 30 kişiye bir ka- mu personeli düşmektedir. Türkiye’de bugün hem hizmet sektöründe, hem imalat sanayiin- de, hem kamuda, hem de özelde çalõşanlarõn ka- nuni sürelere çalõşmasõnõ sağladõğõnõz takdir- de en az 2 milyon civarõnda ilave istihdam sağ- lamak mümkündür. Yurtdõşõndan gelen 1 mil- yon kişi Türkiye’de hizmet sektörü başta olmak üzere tarõm ve sanayi sektörlerinde çalõşõyor. Bir diğer husus da, yaşlõ Avrupa’nõn çok büyük bir emek ihtiyacõ vardõr. Kõsa dönemli meslek kurslarõyla, AB tarafõndan tanõnmõş meslek sertifikalarõ vermek suretiyle bizim dõş piyasa- lara genç işgücü ihraç edebiliriz. CİHAN ORUÇOĞLU Marmara Üniversitesi Çalõşma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Öğ- retim Üyesi Yrd. Doç. Özgür Müf- tüoğlu, düzenli, güvenceli bir işi olmayan ve insanca yaşayacak gelir elde edemeyen yurttaşlarõn “bir işe sahiptir” diye tanõmlanamayacağõ- na dikkat çekerek “Meseleye bu çerçeveden baktığımızda işsizlik öyle açıklandığı gibi yüzde 14’ler seviyesinde değil, belki yüzde 80’ler seviyesindedir ve bu oran giderek de artmaktadır” dedi. Müftüoğlu, işsizlik verilerinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilenin gerçeği yansõtmadõğõnõ be- lirterek “Çünkü orada istihdamın sürekliliği ve niteliği dikkate alın- mıyor. Örneğin referans dönemi kabul edilen bir hafta içinde sa- dece bir saat iktisadi faaliyette bu- lunmuş olanları ya da son 3 ayda iş bulma umudunu kaybettiği için iş aramamış olanları TÜİK işsiz saymıyor. Bir gün çalışıp beş gün boş gezenler, ücretsiz aile işçisi olanlar ya da ayda 200-250 liraya hiçbir güvencesi olmadan çalı- şanlar da istihdam içerisinde gös- teriliyor” dedi. Eğitimini tamamla- yõp işgücü piyasasõna girmeye ha- zõrlanan gençlerin eğitimle edindik- leri nitelikler yetersiz geldiği için pi- yasada tutunabilmek adõna yeniden eğitim almak zorunda kaldõklarõnõ be- lirten Müftüoğlu, şöyle konuştu: “Bu da ekmek parası kazanabil- mek için yaşam boyu koşturmak zorunda kalan toplumsal sorun- lardan uzak, güvencesiz, örgütsüz insanlardan oluşan bir toplum ortaya çıkarıyor. Güvencesiz ça- lışanlar, işten atılma korkusuyla sendikalaşmaz yani kolektif hak- larını kullanmaz. Bugün gerek hükümet, gerekse sermaye kesi- minin ısrarla yaygınlaştırmaya çalıştığı esnek çalışmanın ardın- daki nedenlerden biri de budur.” Rakamlarõ açõklamayõn talimatõ AKIN BODUR İSKENDERUN - İskenderun’da Şubat 2009’da İŞKUR’a kayõtlõ işsiz sayõsõnõn 17 bin 242 olduğu öğreni- lirken, 12 ilçesi bulunan Hatay’da bu sayõnõn ise 50 bine ulaştõğõ tahmin edi- liyor. Ekonomik krizin İskenderun’daki işsiz sayõsõnõ yüzde 16 yükselttiği ifa- de ediliyor. Yetkililer, İskenderun’da işsiz sayõsõnõn bir önceki yõla oranla art- tõğõna dikkat çekerek “Kriz buna yüzde 26 oranında katkı sundu” di- yor. Hatay İŞKUR Müdürlüğü yetki- lileri ise “kayıtlı işsiz sayısı nedir?” sorumuza Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’in “kayıtlı işsiz sayıyı açık- lamayın” talimatõ üzerine bilgi vere- meyeceklerini söylüyor. İskenderun’da oturan ve 1.5 yõldõr iş arayan Antakya Meslek Yüksekokulu Muhasebe Bölümü mezunu Özlem Bilgiç (21), işe girmek için bir tanõdõ- ğõn ya da torpilin olmasõ gerektiğine inanõyor. İşyerlerinin meslek eğitimi al- mõş gençleri tercih etmesini isteyen Bil- giç, “Neden biz iş bulamıyoruz? İl- la ki bir partiye mi üye olmak lazım? Ya da kılığımızı değiştirmemiz mi gerekiyor? Tesettür giysek iş sahibi olabiliriz” diyor. Bilgiç, teyzesinin de İskenderun’da devlet hastanesinin hiz- met alõmõ kapsamõnda özelleştirilen bil- gisayar bölümüne başvuru yaptõğõnõ ama hiç bilgisayar bilmeyen birinin işe alõndõğõnõ söyledi. Bir yõl önce 19 Mayõs Üniversitesi Büro Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Hande Demirkent (22), işve- renler gibi üniversitelerde meslek eği- timi alanlarõn da işyeri kriterinin ol- duğunu vurguluyor. Demirkent “İş arayanların kadın olmasının deza- vantaj olduğuna inanıyorum. Bu durumda da iş ararken ya çok do- nanımlı olmanız ya da taviz verme- niz gerekiyor” diyor. Erdoğan’õn sözü unutulmadõ YUSUF ZİYA CANSEVER VAN - Bir dönemler hayvancõlõğõn ve sõnõr ticaretinin gözde merkezlerin- den biri olan Van’da artõk her şey bambaşka. Kentte resmi rakamlara göre işsiz oranõ yüzde 55. Gayriresmi rakamlara göre bu oran yüzde 70’lere kadar çõkõyor. Vanlõlar işsizlikle ilgili konu açõldõ- ğõnda Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn yerel seçimler öncesinde yaptõ- ğõ konuşmayõ anõmsatõyor. Erdoğan’õn “Van’la ilgili bir hayalim var. Devasa fabrikalar Van’ı çevrelese. Van tu- rizmin, eğitimin merkezi haline gel- se ve böyle bütün dünyada tanınsa. Bölge ülkelerinden ciddi bir çekim oluştursa. Bitlis’i, Hakkâri’yi, Ağrı’yı da içine alsa. Kültür, sanat, spor da- ha da gelişse, Van dünyada bir mar- ka haline gelse” sözlerine dikkat çe- ken Vanlõlar, hayallerin gerçekleştiril- mesini beklerken, ekonomik krizin gün geçtikçe daha da büyüdüğüne işa- ret ediyor. Yüksek okul mezunu olan ve 8 yõl- dõr iş arayan 32 yaşõndaki Haydar Öz- lemez, iş bulamadõğõ için köyde hay- vancõlõkla uğraşõyor. Yaz aylarõnda inşaatlarda amele olarak çalõştõğõnõ, kõşõn ise köyde kalarak ailesinin geçi- mini sağladõğõnõ belirten Özlemez, “Torna tesviye bölümü mezunu- yum. 3 çocuğum var. Ben de ço- cuklarıma iyi bir gelecek hazırlamak istedim. Bunun için girmediğim sı- nav, çalmadığım kapı kalmadı. Sı- kıntılarla boğuşuyorum. Emekli olan babamın maaşı olmasa çocuklarımı dahi okula gönderemez durumda ka- lırdım. Karamsarlık içindeyim. Oku- duk ama bir işe yaramadı. Acaba ço- cuklarım da benim kaderimi mi ya- şacak ümitsizliğini yaşıyorum.” İcralara dolaplar yetmedi OZAN YAYMAN İZMİR - İzmir’de, 25 ayrõ icra müdürlüğünde icra takibi sayõsõ gelinen noktada 1 milyonu aştõ. Takip dosyalarõnõn başõnda, kredi kartõ borcu, cep telefonu faturalarõ, otomobil, beyaz eşya, mobilya ve tüketici kredileri bulunuyor. Tüm bu gelişmeler yaşanõrken İzmir’de günde 100 dosyayõ karara bağlamaya çalõşan icra tetkik hâkimleri, dosya başõna en fazla 2 dakika ayõrabiliyor. Kalemlere sõğmayan icra takibi dosyalarõ koridorlara sõralanmõş durumda. İzmir Barosu Başkanõ Özdemir Sökmen, il genelinde yaşanan icra takip işlerinin kaosa doğru sürüklendiğini söyleyerek “En çok icra takibi banka kredi borçları nedeniyle yapılıyor. Banka kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik yasal düzenleme getirilmesi gerekiyor” dedi. Sökmen, 26 yõllõk avukatlõk yaşantõsõnda ilk kez avukatlarõn adliye koridorlarõna kendi dolaplarõnõ getirerek icra dosyalarõnõ muhafaza ettiğine tanõk olduğunu söyleyerek “İcra olayı İzmir’de tamamen bir felç haline geldi. Personel, dosyaların takibine yetişemiyor. Avukat, haciz işlemi için başvuruda bulunuyor ancak bir ay sonraya gün alıyor” dedi. Borç alıp kapatamıyor da Sökmen, konuyla ilgili şunlarõ söyledi: “Eskiden hacze gidildiğinde, esnafın komşusu, eşi, dostu, arkadaşı veya akrabası geliyor, borcu kapatıyordu. Şimdi çoğu kişi para sıkıntısı çektiği için esnaf ve vatandaş borcunu ödeyemiyor. Yediemin depoları bankaların haczettiği mallarla doldu taştı. Sokakta, yurttaşlar çevrilip kredi kartı veriliyor. Burada bankalar da sorumlu. Kredi kartı verilen kişi buna uygun mu değil mi araştırılmalı.” ’ ’ ’ Umutlar kurslara bağlandı HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR - İzmir’de Türkiye İş Kurumu’na kayõtlõ 106 bin 474 işsiz bulunduğu belirti- lerek, kurum tarafõndan açõlan meslek edin- dirme kurslarõna da 8 bin 55 kişinin katõldõ- ğõ öğrenildi. Türkiye İş Kurumu İzmir İl Müdürü Sü- leyman Boyacıoğlu, geçen yõl 195 farklõ mes- lek grubuna yönelik 395 kurs gerçekleştiril- diğini belirterek, “Her eylül ayında, bir son- raki yılın kurslarına yönelik çalışmalar ya- pılıyor. Meslek örgütleri, odalar, vakıflar, derneklerle yapılan görüşmeler sonucu hangi mesleklere talep olduğu belirleniyor. Valimizin başkanlığında oluşturulan ko- misyonlarda kurslarımız belirleniyor. Kurslar 10, en fazla 25 kişilik sınıflarda ve- riliyor. Kurslar haftada 40 saati aşmamak kaydıyla 6 ay kadar sürebiliyor” dedi. Kurslara 4 bin 961 erkek, 3 bin 94 kadõn, toplam 8 bin 55 kişinin katõldõğõnõ bildiren Boyacõoğlu, etkinlikler için 16 milyon 469 bin TL kaynak aktarõldõğõnõ, AB pro- jelerine yönelik de 932 bin 547 Avro har- candõğõnõ söyledi. İZMİR İSKENDERUN VAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle