25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
18 MART 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tarihle Yüzleşmek... Silahlar, tahrip kalıpları, el bombaları.. Tümü ABD kökenliydi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hibe edilmişti. TİP’li gençlerin alçakça katledilmesinde, Balgat katliamında, kanlı 1 Mayıs’ta, 1978’deki Kahramanmaraş olaylarında kullanıldı bu bombalar, silahlar... Dönemin CHP milletvekili Süleyman Genç’in evinin bahçesine atılan bomba da. 32 yıl önce İstanbul Beyazıt’ta solcu üniversiteli öğrencilerin üzerine atılan patlayıcılar da... Olayda yedi öğrenci ölmüş, 41’i yaralanmıştı. 1980 yazında beş kişinin öldüğü İnciraltı Öğrenci Yurdu katliamında o silahları ve bombaları jandarmada görevli “komando” ya da “ülkücü” adı verilen erler yapmıştı... Türkiye bir kan gölüne dönüşmüştü... Savcı Doğan Öz, bir sabah evinden çıkmış otomobiline doğru yürürken yine ülkücüler tarafından vurularak öldürülmüştü. Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul da öyle, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler de... Bombaların ve silahların kimi faşist subaylar tarafından ülkücü komandolara verildiği, o tarihte biliniyordu. CHP hükümeti kurulmuş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak başkanımız Semih Balcıoğlu’yla birlikte Başbakanlık’ta Bülent Ecevit’i ziyaret etmiştik. Bir saati aşkın sohbetimiz sırasında Ecevit, kaygılarını anlatmıştı... Hiç unutmuyorum, çok tedirgindi Ecevit. 16 Mart 1978’de yedi öğrenci Beyazıt Alanı’nda bombalı ve silahlı saldırı sonucu öldürüldükten sonra ne yapıldı ve bugünlere nasıl gelindi? 1985 yılında kapanan 16 Mart katliamı davasını, 1988’de yeniden kamuoyunun gündemine avukat Cem Alptekin getirdi. Alçakça öldürülen yedi gencin arkadaşı olan avukat Alptekin, uzun soluklu bir hukuk savaşımı verdi! Dosyalarda çok sayıda kanıt vardı! 1978’de ilk kez açılan katliam davasının sanık polisleri kanıt yetersizliğinden aklanmışlardı. 1992 yılında itiraz yapıldı. Dava 1995’te yeniden açıldı. 16 Mart katliamı davasının yerel mahkemenin 21 Ocak 2010’da verdiği zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması kararı, temyize gitmişti. Yargıtay Birinci Ceza Dairesi bir süre önce müdahil avukatların tüm karşı koyuşlarına karşın “vesaireye yönelen itirazlar” diyerek kararı onadı. Bu davanın iddianamesinde “adam öldürme” isnadı vardı ve iddianame bunun üzerine kurulup hazırlanmıştı. Oysa ortada suç örgütü vardı... Alptekin bu konuda şöyle diyordu: “Bu dava adam öldürme davası değildir. Bu suçun faillerini, arka plandaki suç örgütünü açığa çıkardık. Bu suçun faillerinin de örgüt çatısı altında çalışmaları halen sürüyor. Burada yargılanan kontrgerilladır. Bu nedenle 16 Mart katliamı davasının kapanması hukuken mümkün değildir.” Türkiye yakın tarihiyle yüzleşmekten kaçınıyor! Abdi İpekçi’den Çetin Emeç’e, Muammer Aksoy’dan Bahriye Üçok’a, Musa Anter’den Uğur Mumcu’ya, Mehmet Sincar’dan Vedat Aydın’a, Hrant Dink’ten Necip Hablemitoğlu’na değin çok sayıda cinayet... Malatya Zirve Yayınevi katliamı davası ne aşamada? Kanlı Danıştay saldırısının, Cumhuriyet’i bombalayanların arkasında hangi güçler vardı? Salt tetikçiler bulundu, o kadar! Büyük patron dün de bulunamadı bugün de! Neden? 1994 yılında TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu’nda kanlı cinayetlerin nerelere değin uzandığı açıkça yazılıyor. Adına ister “kontrgerilla”, ister “Gladyo” ister “derin devlet” deyin, Türkiye’nin bunlarla yüzleşmesi gerekir! Susurluk Raporu’nun bazı sayfaları, “devlet sırrı” olup yok edildi. Bombalar, silahlar, mermiler! Bu ülkenin gençleri, aydınları, savcıları, polisleri, yurtseverleri, gazetecileri “büyük patron” tarafından öldürtüldü... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 CMYB C M Y B YÖK’ün yeni katsayõ oranlarõ alan içi tercihte 0.15, alan dõşõ tercihde 0.12 olarak belirlendi MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK, Danõş- tay’õn yürütmesini durdurduğu 0.15-0.13 olan katsayõ oranla- rõ arasõndaki makasõ “0.01 ora- nında” arttõrarak, alan içi ter- cihlerde 0.15, alan dõşõ tercih- ler de ise 0.12 olarak belirledi. YÖK’ün yeni kararõ, yürütme- si durdurulan katsayõ düzenle- mesindeki farkõ yalnõzca 5 pu- an daha arttõrdõ. Yeni karara gö- re, alan dõşõ tercih yapan aday- lardan 3 ile 15 puan aralõğõnda bir fark kõrõlacak. Yürütmesi durdurulan düzenlemede söz konusu puan kaybõ aralõğõ 2 ile 10 puan arasõnda değişiyordu. YÖK Genel Kurulu, Başkan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlõğõnda, Danõştay’õn ikin- ci kez yürütmesini durdurduğu katsayõ düzenlemesinde yeni bir karar almak üzere dün top- landõ. Prof. Dr. Muhittin Şim- şek’in dõşõnda bütün YÖK üye- lerinin hazõr bulunduğu top- lantõda yapõlan oylamada yeni katsayõ oranlarõ 15 üyenin oyuy- la kabul edildi. YÖK üyelerin- den Prof. Atilla Eriş, Prof.. Necmi Yüzbaşıoğlu, Prof. Ali Ekrem Özkul ve Prof. Mus- tafa İlhan ise karşõoy verdi. Avantajları sürüyor Yeni karara göre, alan içi tercih yapan bir adayõn alacağõ en büyük ek puan 75 olarak kal- maya devam ederken alan dõ- şõ tercihlerde 60 olacak. En düşük puanlar ise alan içi 15 alan dõşõ ise 3 puan olarak be- lirlenecek. Bir aday alan dõşõ tercihlerde en fazla 560 puan alabilecek. Bu da imam hatip çõkõşlõ adaylarõn puanõ 560 ve altõnda olan bütün bölümlere girme imkânlarõnõn bulundu- ğunu gösteriyor. Alan dõşõ ter- cihlerde kõrõlabilecek 15 puan- lõk farkõn sõnavõn tamamõna et- kisi yüzde 2.6 olarak hesapla- nõyor. Eski sisteminde bu oran yüzde 13 idi. ‘Karar zorlama’ YÖK üyesi Prof. Yüzbaşõ- oğlu, YÖK’teki çoğunluğun katsayõya karşõ olduğunu be- lirtirken eski YÖK Başkanve- kili Prof. Dr. Eşme kararõn Da- nõştay’õn gerekçesine uymadõ- ğõnõ söyledi. Eşme, “Zorlama bir karar. Makul olan oran- ların 0.15-0.10 olarak belir- lenmesidir” diye konuştu. YUSUF BAŞTUĞ ADANA - Günlerdir rüşvet ve rant savlarõyla gündemden düş- meyen Adana’da, tartõşmalarõn odağõndaki isim Büyükşehir Belediye Başkanõ Aytaç Durak ve iddialarõ ortaya atan MHP’li Meclis üyesi Mustafa Tuncel MHP’den istifa etti. Durak, istifa dilekçesini sunmadan önce kendi- si ve Tuncel hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Adana Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ konu ile ilgili olarak soruşturma baş- latõrken, İçişleri Bakanlõğõ müffettişleri- nin de Adana’ya geldiği öğrenildi. Suç duyurusunda bulunmak üzere Adana Adliyesi’ne gelen Durak’õ çok sayõda yan- daşõ alkõş ve sloganlarla karşõladõ. Durak, bir ara omuzlara alõnmak istendi. “Adana seninle gurur duyuyor” ve “Başkan bu- rada hırsızlar nerede” tezahüratlarõ ara- sõnda bir sandalye üzerine çõkan Durak, sav- cõlõğa çõkmadan açõklamalarda bulundu. Durak, hakkõnda ortaya atõlan iddialarõn gerçeği yansõt- madõğõnõ savundu. MHP’li Bü- yükşehir Belediye Meclis üyesi Mustafa Tuncel’in günlerdir asõl- sõz iddialarda bulunduğunu anla- tan Durak, “Tuncel günlerdir, ‘Konuşursam altõndan kalka- mazsõn’, ‘Beni öldürebilirler, ar- kadan vurabilirler. Bu nedenle Aytaç Du- rak ile ilgili bildiklerimi bir kasete anlattõm. Kaseti de güvendiğim kişiye teslim ettim. Başõma bir şey gelirse kaseti gazetelere da- ğõtõn dedim’ şeklinde açıklamalar yapı- yor. O kasetin savcılığa teslim edilmesi- ni istiyorum” diye konuştu. Durak akşam saatlerinde Bahçeli’nin çağrõsõna uyarak is- tifa etti. MHP Adana İl Başkanlõğõ, dilek- çeyi bugün genel merkeze gönderecek. Bu arada partisinden istifa eden Tuncel de “ Bağımsız meclis üyesi olarak Durak ile daha etkin mücadele ederim” dedi. MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISINA UYDULAR Durak ve Tuncel istifa etti YÖK’TEN SINAVSIZ ÜNİVERSİTEYE GERİ ADIM YÖK, KKTC dışında başka bir ülkede lise eğitimini ta- mamlayan Türk öğrencilere de sınavsız üniversiteye girme hakkı tanınması kararını gelen tepkiler üzerine geri çek- ti. YÖK’ten dün yapılan açıklamada 2010 yılından itiba- ren iki aşamalı bir yerleştirme sistemi uygulanacağı belirtildi. Açıklamada, 2010-2011 öğretim yılından itibaren Yaban- cı Uyruklu Öğrenci Sınavı’nın (YÖS) kaldırıldığı ve yabancı uyruklu öğrencilerin kabulünün üniversitelerce belirlenen şartların kurumca onaylanmasıyla gerçekleşeceği belirtildi. Yine göstermelik oran MEZHEP AYRIMCILIĞI İDDİASI Alevilerden suç duyurusu İstanbul Haber Servisi- Alevi Vakõflarõ Fede- rasyonu, Erzurum Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Taner Aksakal’õn mezhep ayrõmcõlõğõ yaptõğõ id- diasõyla suç duyurusunda bulundu. Federasyonun genel başkanõ Doğan Bermek, Erzurum Başsavcõlõğõ’nõn hazõrladõğõ Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in de sanõk olduğu iddianamede birinci sõrada sanõk olarak yer alan 3. Ordu Komutanõ Saldıray Berk’in Er- zincan ve civarõndaki Alevi köylerle bizzat ilgilen- diği, bu köylerin ihtiyaçlarõnõn giderilmesi için or- dunun imkânlarõnõ kullandõğõnõn iddia edildiğini anõmsattõ. Bermek, “İddianame savcısı sanıkları mezhep ayrımcılığı ile suçlarken, kendisi bu ay- rımcılığı yapmaktadır” dedi. Dilekçesinde, ‘bir devlet görevlisinin Alevi köyleriyle ilgilenmesi suç mudur?’ diye soran Bermek, Aksakal hakkõn- daki dilekçeyi Adalet Bakanlõğõ’na gönderdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle