Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2010 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Aytaç Durak Olayı
Tipik Bir Göstergedir
Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak ile ilgili
olarak gazetelerde yayımlanan haberleri sanırım
okumuşsunuzdur.
Sanırım ki, bu haberi gazetelerde okumadan da
önce, yıllardır üst üste, birbirinden değişik
partilerin desteğiyle Adana Büyükşehir Belediye
Başkanı olan Aytaç Durak’ın adını bilmeyen yoktu.
Aytaç Durak, son olarak belediye meclisinde
kimi üyelerin rüşvet bantlarını gündeme getirmesi
ardından da kendi hakkındaki iddialarla
manşetlere çıktı.
Olayların ayrıntısına girmeye gerek yok. Bütün
partilerden üyelerin adlarının karıştığı, parti ayrımı
yapılmaksızın, yolsuzluğun, rüşvetin kılıfına
uydurulmuş imar izinlerinin gırla gittiği aşılagelmiş
yerel yönetim öykülerinden biri.
Bu kez, Başkan Aytaç Durak’ın son günlere
kadar sağ kolu konumunda olan Mustafa Tuncel
ile arasının bozulması ve ikilinin birbirlerini
suçlamaları, en yetkili ağızlardan ifade edilmesine
neden oldu.
Mustafa Tuncel, Başkan Aytaç Durak’ın iki
milyar dolar serveti olduğu iddiasını ortaya attı.
Başkan ise, “serveti”nin o düzeye varmayıp 40
milyon doları aştığını söylemekle yetindi. Olayın
ayrıntılarına girmeye, kimin haklı kimin haksız
olduğunu aramaya kalkmaya, başkanın ve yakın
çevresinin mal varlığının bütün detaylarını
aramaya gerek yok.
Eninde sonunda, herhangi bir yerel yönetimde
benzerine rastlayacağınız tipik bir öyküdür söz
konusu olan.
Yanlış anlaşılmasın! Ben Türkiye’nin istisnasız
bütün belediyelerinde aynı şeyi görürsünüz
demiyorum, ama hiç eveleyip gevelemeden iddia
ediyorum ki, Türkiye’nin yerel yönetimlerinin
çoğunda, bu pisliklerin hepsine tanık olursunuz.
Şunu açıklıkla ve rahatlıkla söylüyorum:
- Türkiye buna layık mı diye sormayın! Türkiye
bu yolsuzluk ve pisliğe layık!
Türkiye’nin papağan gibi slogan tekrarlamaya
alışkın, şaşkın liberallerinin aymazlık çukuruna
batmayalım ve “yerel yönetimler demokrasinin
beşiğidir” diyen nereden sadır olduğu belirsiz,
yanlış sloganı da tekrarlamayalım.
Temeli üretime dayanmayan, avanta, talan ve
yağma ile ondan yoksula düşen kırıntı olan
sadaka ekonomisinin egemen olduğu toplumlarda
yerel yönetimlerin yeni birer rant paylaşım odağı
olduklarını gözden uzak tutmayalım.
Belediye meclislerini oluşturanların, yerel
yönetimlere adaylıklarını koyanların meslek
yapılarına, sınıfsal kökenlerine bakalım.
Anadolu’dan gelen umarsızların, acımasız yaşam
kavgalarının mekânları varoşların köşe dönmeci,
töresini geldiği yerden taşıyıp getirmiş yarı aşiret
ağası, yarı kenar mahalle yüzsüzü kapitalist
arivistlerinin yerel yönetimlerin üst kademelerini
parti ayrımı gözetmeksizin nasıl parsellediklerini
dikkatle incelediğimizde, son olayın tipik gösterge
olduğunu görmemiz kolaydır.
Burada Aytaç Durak için bir iddiada da
bulunmuyor, ileri sürülenlerin doğru olup
olmadıklarını bilmiyor, bunların önemi olduğunu
da zannetmiyorum. Münferit olayda değil, genel
tabloda ne olduğudur önemli olan.
Avanta, talan ekonomisinde, yerel yönetimler
yeni rant paylaşım odaklarıdır.
Burada seçmen durumunda olan taban da, aynı
ekonomiden müstefit olduğu için, oyunun
göbeğinde yer alır.
Zaman zaman taban yağma ve talandan
şikâyetçi olursa bilin ki, talandan ya da avantadan
yeterince pay alamadığı kanısını taşıdığındandır.
Bu durumda, Aytaç Durak olayının bir istisna
olmayıp genel gidişi fevkalade güzel yansıtan tipik
bir gösterge olduğunu söylemek yanlış değildir.
Şaşırtıcı ve asıl istisna olan, yerel yönetim
aracılığıyla harikalar yaratan, bozkırda operalar
kuran, tiyatro binaları yükselten, bozkırın
ortasında plajlar açan, doğduğu kenti
heykelleriyle, sanat etkinlikleriyle, üniversitesiyle
yaşanır yer haline sokan Yılmaz Büyükerşen’dir.
Onu da, o modeli yeğleyen tabanı da kutlamak
gerek.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
Başbakan, partisinin hukukçu milletvekilleriyle anayasa paketini değerlendirdi. Pakete son şekli bugün verilecek
Anayasa paketi tamamEMİNE KAPLAN
ANKARA - AKP yönetimi,
uzun süredir üzerinde çalõşõlan
anayasa paketi taslağõnõ Başbakan
Tayyip Erdoğan’a sundu. Erdo-
ğan, dün partisinin hukukçu kur-
maylarõyla bir araya gelerek ana-
yasa paketi üzerinde ayrõntõlõ bir
değerlendirme yaptõ.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün
Başbakanlõk’da Başbakan yar-
dõmcõlarõ Cemil Çiçek ve Bülent
Arınç, Devlet Bakanõ Hayati
Yazıcı, İçişleri Bakanõ Beşir Ata-
lay, Adalet Bakanõ Sadullah Er-
gin, Grup Başkanvekili Bekir
Bozdağ, Adalet Komisyonu Baş-
kanõ Ahmet İyimaya, Anayasa
Komisyonu Başkanõ Burhan Ku-
zu, Genel Başkan Yardõmcõsõ
Haluk İpek ve Adana Milletve-
kili Ömer Çelik ile anayasa pa-
ketiyle ilgili olarak bir toplantõ
yaptõ. Toplantõda, pakete büyük
oranda son şekli verildi. AKP
bugün yapõlacak son bir toplan-
tõyla paket üzerinde son rötuşla-
rõ yapacak. Toplantõda önümüz-
deki hafta siyasi partilerin ziyaret
edilerek paketin sunulmasõ kara-
rõ alõndõ. Sürpriz bir maddenin de
yer alacağõ pakette olmasõ kesin-
leşen düzenlemeler şöyle:
HSYK’nin yapısı: Üye sayõ-
sõ 19 ya da 21 olacak. Üye sayõ-
sõ bugünkü toplantõda netleştiri-
lecek. HSYK’ye Cumhurbaşkanõ,
Yargõtay, Danõştay, hâkimler ve
savcõlar, TBMM ve Adalet Aka-
demisi üye seçecek. Meclis’in
seçeceği üye sayõsõnõn 3 olmasõ
bekleniyor. HSYK, 2 ya da 3
daireden oluşacak. Adalet Baka-
nõ ile müsteşarõ, yalnõzca genel ku-
rul çalõşmalarõna katõlabilecek.
Parti kapatma: Kapatma
davasõ açõlabilmesi için TBMM
Genel Kurulu’ndan izin alõnmasõ
koşulu getirilecek. Kapatma da-
vasõna izin için üçte iki çoğunluk
(367) aranacak. Siyasi partilerin
kapatõlmasõnõn Venedik Kriterle-
ri’ne bağlanmasõ konusunda ise
toplantõda farklõ görüşler dile ge-
tirildi. AKP kurmaylarõ, bugün ya-
põlacak toplantõda bu düzenle-
menin pakete konulup konulma-
yacağõnõ netleştirecek.
HSYK ve YAŞ kararları:
HSYK ve YAŞ kararlarõna yargõ
yolu açõlacak.
Memurlara yargı yolu:
Memurlarõn uyarma ve kõnama
cezalarõnda da yargõya başvura-
bilmelerinin önü açõlacak.
Pozitif ayrımcılık: Anaya-
sanõn “kanun önünde eşitlik”
başlõklõ 10. maddesi değiştirilerek
kadõn, yaşlõ, çocuk ve özürlülere
pozitif ayrõmcõlõk getirilecek.
Kişisel veriler: Anayasaya ki-
şisel verilerin korunmasõna ilişkin
hüküm eklenecek. Kişisel bilgiler
ancak kişinin açõk rõzasõna veya
yasayla öngörülen bir nedene da-
yalõ olarak kullanõlabilecek.
Yurtdışı yasağı: Vergi ce-
zalarõnda kişilere yurtdõşõna çõkõş
yasağõ ancak mahkeme kararõ ile
konulabilecek.
Kamu denetçiliği: Kamu
denetçiliği kurumu kurulmasõ için
anayasaya madde eklenecek.
TEKEL’e destek
veren liseliler
okuldan atıldı
İstanbul Haber Servi-
si - Çekmeköy Mehmet-
çik Lisesi’nde okuyan 24
öğrenci, okulda TEKEL
işçilerine destek etkinliği
düzenledikleri için ilçe
milli eğitim müdürlüğü-
nün kararõyla okuldan atõl-
dõ. Veliler, öğrencilerin
okulla ilişkilerinin kesil-
mesine tepki gösterirken
öğrenciler okul değiştir-
meyeceklerini belirtti.
Lise öğrencileri, Anka-
ra’da direniş yapan TE-
KEL işçilerine destek ver-
mek amacõyla okulda 25
Şubat 2010 tarihinde et-
kinlik düzenledi. Yaklaşõk
bir saat süren etkinliğe
öğrencilerden büyük des-
tek geldi. Etkinlik sonra-
sõ okul yönetimi öğrenci-
leri disipline verdi. İlk
önce rehberlik öğretmen-
leri ile görüşen öğrenciler
daha sonra savunmalarõ
alõnarak İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü Disiplin Ku-
rulu’na sevk edildi. 16
Mart Salõ günü de öğren-
cilerin okulla ilişkilerinin
kesildiği bilgisi velilere
bildirildi. Veliler okul yö-
netiminin verdiği tasdik-
nameleri almadõ ve olaya
tepki gösterdi. Öğrenciler
olayõn ardõndan okullarõ-
na gitmeye devam etti.
Tasdikname belgesi öğ-
rencilerin ev adreslerine
geldiği zaman 24 öğren-
cinin okullarõyla ilişkisi
kesilecek.
Öğrenci velisi Tülay
Temel çocuklarõnõn eği-
timinin bu şekilde engel-
lenmemesi için ellerin-
den geleni yapacaklarõnõ
söyledi. Temel, “Türki-
ye’nin her ilinden işçile-
re destek veriyorlar. Bu-
nu neden bu duruma
getirdiler? Çocuğumun
okulunun bitmesine 3-4
ay kaldı. Başka okula as-
la göndermem. Çocu-
ğumun dersleri de çok
iyi. Böyle bir kararı ka-
bul edemeyiz” ifadeleri-
ni kullandõ.
Milli Eğitim Müdürlü-
ğü yetkilileri ise eylemin
karşõlõğõnõn “örgün eği-
tim dışına çıkarılması”
olduğunu ancak çocukla-
rõn eğitime devam etme-
si için bunun hafifletildi-
ğini ve “tasdikname” ile
cezalandõrõldõklarõnõ sa-
vundu. Yetkililer, öğren-
cilerin eğitimlerine başka
okullarda devam edebi-
leceğini belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn Bulgaristan Başbaka-
nõ ile yaptõğõ basõn toplantõsõnda bir yetkiliye
“Bana doğalgaz zammını sorsunlar” yazõlõ bir
not uzattõğõ, TRT muhabirinin ise yetkilinin ken-
disine ilettiği notu yanlõş anlayarak Bulgaristan
Başbakanõ’na, “Sayın Borisov Türkiye’ye sattı-
ğınız doğalgaza zam yapacak mısınız?” sorusu-
nu yönelttiği öne sürülmüştü. DSP Milletvekili
Süleyman Yağõz’õn konuyla ilgili olarak verdiği
soru önergesini yanõtlayan TRT Genel Müdürü
İbrahim Şahin, “Adı geçen muhabirin, özel
sektörde görev yaptığı dönemde edinmiş oldu-
ğu çalışma usulü ve haber kaynaklarıyla güve-
ne dayalı ilişkisi nedeniyle maksadını aşarak
bir yanlış anlamaya sebep olduğu değerlendi-
rilmektedir” ifadesini kullandõ.
KARARSIZ KALINAN DÜZENLEMELER
Toplantıda, memurlara grevli toplusözleşme hakkı tanınmasına
ilişkin düzenleme konusunda farklı görüşler ortaya kondu.
Bazı bakanlar, personel reformu yapılmadan memurlara bu
hakkın verilmesinin sıkıntılar doğurabileceğini dile getirir-
ken bu konunun bugünkü toplantıda yeniden ele alınması
benimsendi. Askerlere sivil mahkemelerde yargılanmasına
ilişkin düzenlemeye de bugün karar verilecek. Türkiye mil-
letvekilliği, Anayasa Mahkemesi’nin yapısı ve dokunulmaz-
lıkla ilgili maddelerin ise pakette yer almayacağı belirtildi.
ÇEKMEKÖY MEHMETÇİK LİSESİ
İmam ve vaizlere zırh
‘Alevilik’ ifadesine yer verilmeyen Diyanet İşleri Başkanlõğõ Yasa Tasarõsõ’nda,
imam ve vaizlerin yargõlanmasõ, Diyanet İşleri Başkanõ’nõn iznine bağlanõyor
AYŞE SAYIN
ANKARA - AKP hükümetinin TBMM’ye
sevk ettiği Diyanet İşleri Başkanlõğõ Yasa Ta-
sarõsõ’ndan, imam ve vaizlere “dokunul-
mazlık zırhı” çõktõ. Tasarõya göre imam ve
vaizlerin yargõlanmalarõ, Diyanet İşleri Baş-
kanõ’nõn iznine bağlanõyor.
Alevi açõlõmõ kapsamõnda çalõştaylar dü-
zenleyen AKP hükümetinin Diyanet İşleri
Başkanlõğõ’nõn yeni teşkilat yapõsõnda, bu ke-
sime yönelik açõlõmõ sõnõrlõ kaldõ. Diyanet Ya-
sa Tasarõsõ’nda, Alevilerle ilgili bir birim ku-
rulmasõ öngörülmezken Din İşleri Yüksek
Kurulu’nun görevleri arasõna “İslam dini-
ne ilişkin farklı yorum çevreleri, dini
sosyal teşekküller ve geleneksel dini-kül-
türel oluşumlarla ilgili çalışmalar yap-
mak” ekleniyor. Tasarõda, gerekçe bölümü
dahil “Alevilik” ifadesi hiçbir şekilde kul-
lanõlmõyor. Diyanet İşleri Başkanlõğõ kay-
naklarõ, tasarõ yasalaştõğõnda, Din İşleri
Yüksek Kurulu içinde Alevilikle ilgili bir
“masa” oluşturulabileceğini belirtiyorlar.
Tasarõdaki en önemli düzenlemelerden bi-
rini ise imam, vaiz gibi din hizmeti veren
personele “yargılama zırhı” getirilmesi
oluşturuyor. Buna göre Diyanet’in her ka-
demesindeki din hizmetini yürüten perso-
nel, görevleri nedeniyle işledikleri suçlar-
dan 4483 sayõlõ Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlilerinin Yargõlanmasõ hakkõndaki ya-
saya tabi olacak.
Örneğin imamlar, kürsüde verdikleri va-
azda suç unsuru bulunsa bile, Diyanet İşleri
Başkanõ’nõn izniyle yargõlanabilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Hüseyin Çelik, partisinin
genel merkezinde düzenlediği ba-
sõn toplantõsõnda, CHP lideri De-
niz Baykal’õ eleştirdi.
Baykal’õn Deniz Feneri dava-
sõyla ilgili olarak yalan söylediği-
ni ileri süren Çelik, Almanya’da
yürütülen dava ile Ankara Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ tarafõndan yü-
rütülen soruşturmanõn birbirine
karõştõrõlmamasõ gerektiğini sa-
vundu. Almanya’dan iki türlü tebligat tale-
bi geldiğini belirten Çelik, şöyle konuştu:
“İddianamenin tebliğ edilmediği sanık
bulunmamaktadır. Sayın Baykal, 6 aydan
beri tebligat yapılmadığını, sadece 1 kişi-
ye yapıldığını söylüyor ve doğru söylemi-
yor. AKP iktidarları hiç kimseye kendi yet-
ki alanı içerisinde bulunan konularda ko-
rumacılık yapmaz.” Baykal’õn “Silahlı
Kuvvetler’den elinizi çekiniz”
sözlerini de değerlendiren Çelik,
TSK’nin CHP’ye ait bir müesse-
se olmadõğõnõ söyledi. Cunta he-
veslileriyle ilgili tartõşmanõn
TSK’ye yönelik olmadõğõnõ kay-
deden Çelik, “CHP, 1960’taki
askeri darbenin teşvikçisi ve ar-
kasındaki güçtür” dedi.
‘Öcalan maddeleri
tasarıdan çıkarılıyor’
Çelik, taş atan çocuklarla ilgili
yasa tasarõsõndan Abdullah Öcalan’õ kapsa-
dõğõ ileri sürülen maddelerin çõkarõlacağõnõ da
söyledi. Konunun bugün TBMM Adalet Ko-
misyonu’nda ele alõnacağõnõ ve sürecin nor-
mal işlediğini belirten Çelik, şunlarõ kaydet-
ti: “Aslında muhalefetin çekinceleri haklı
bir zemine dayanmıyor ama yeni bir tar-
tışma çıkmaması için o sözü edilen mad-
deler tasarıdan çıkarılıyor.”
ÇELİK’TEN DENİZ FENERİ SAVUNMASI
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) -
BDP’nin Yüksekova’da düzenlediği
Nevruz etkinliğinde konuşan kapa-
tõlan DTP’nin eski milletvekili ve si-
yasi yasaklõ Aysel Tuğluk, demo-
kratik açõlõm süreciyle ilgili AKP ik-
tidarõna seslenerek, “Ya çözecek-
siniz ya da çözüleceksiniz. Artık
Kürt halkının sabrının tüken-
mekte olduğunu görmeleri gere-
kir. İşte sınırın her iki tarafında
Kürt ve Türk gençleri elleri te-
tikte bekliyor. Gelin barışı sağla-
yalım ve kucaklaştıralım” dedi.
Yüksekova’daki Nevruz etkinliği için binlerce
kişi eski şehir stadõna akõn etti. Kadõnlarõn ve
erkeklerin ayrõ ayrõ arandõğõ polis noktasõnda,
sakõncalõ bulunan malzeme ve afişler toplandõ.
BDP’li görevlilerce ikinci bir arama yaptõktan
sonra yurttaşlar alana alõndõ. Kutlamalar sõra-
sõnda zaman zaman terör örgütü PKK lideri
Öcalan’õn posterleri ve PKK flamalarõ açõlõr-
ken Öcalan ve terör örgütü lehine
sloganlar atõldõ. Platformun önüne
Öcalan lehine büyük pankart ile 2
PKK’linin fotoğraflarõnõn asõlmasõ,
peşmerge kõyafetli çocuklar ve elin-
de oyuncak tüfek olan bir çocuk dik-
kati çekti. Geçen yõl 19 Ekim’de
Türkiye’ye dönen PKK’lilerden
Şerif Gençdal ve Nizar Buldan da
protokol bölümünde oturdu.
‘Gönlümüzün başkenti’
BDP Milletvekili Hamit Geyla-
ni, Kürtçe yaptõğõ konuşmada Diyarbakõr’dan
söz ederken “gönlümüzün başkenti” ifade-
sini kullandõ. Siyasi yasaklõ Aysel Tuğluk da
Yüksekova’da özgürlük ateşini yaktõklarõnõ
belirterek “Bu sorunun aktörleri ile konuş-
mak durumundasınız. Başka bir şekilde
bu meseleyi çözemezsiniz. Çözmek istiyor-
sanız, muhatapları ile bir çözüm ve diyalog
süreci başlatmak durumundasınız” dedi.
‘GELİN GENÇLERİ KUCAKLAŞTIRALIM’
127 ÖĞRENCİ
GÖZALTINDA
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Hacettepe Beytepe
ve ODTÜ kampus-
larındaki otobüs du-
raklarında toplanan
“Öğrenci Kolektifi”
üyesi bir grup öğ-
renci, ulaşım ücret-
lerini protesto et-
mek için otobüslere
kart basmadan bin-
mek istedi. Bunun
üzerine, araçları ha-
reket ettirmeyen şo-
förler polis çağırdı.
ODTÜ’de 99, Beyte-
pe’de ise 28 kişi ol-
mak üzere toplam
127 öğrenci gözaltı-
na alındı.
‘Çanak soruya’
ilginç savunma
ANKARA (Cumhuriyet Sürosu) - RTÜK
Başkanõ Davut Dursun ile halen üye olarak gö-
rev yapan eski Başkan Zahid Akman’õn da arala-
rõnda bulunduğu 9 sanõğõ görevi kötüye kullan-
mak suçundan hapse mahkûm eden mahkeme,
gerekçeli karar yazõmõnõ tamamladõ. Karardan,
eski başkan Zahid Akman için “sahte belge”
düzenleme iddiasõyla da suç duyurusunda bulu-
nulmasõ kararõ çõktõ. Kararda, Akman’õn karşõoyu
olmadõğõ halde 20/04/2009 tarihinde Abdulva-
hap Darendeli tarafõndan mahkeme dosyasõna
sunulmuş belgede yazõlõ olan muhalefet şerhinin
altõnda Zahid Akman’õn da imzasõnõn bulunduğu-
nun anlaşõldõğõna dikkat çekildi.
Akman’a yeni suçlama
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanõ Deniz Baykal, hükümetin son
şeklini verdiği anayasa paketiyle ilgili olarak,
“İşin özü yargı bağımsızlığını ortadan kal-
dırmak, hukuk devletini ortadan kaldır-
mak, kendilerini yargılayacak yargıçları
belirleme hakkını almak ve AKP’yi bir ka-
patma ihtimalinden korumak(tır)” dedi.
Alõnan bilgiye göre, CHP Merkez Yöne-
tim Kurulu’nun (MYK) dünkü toplantõsõnda
Baykal, gündeme ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Anayasa değişikliği konusunda
AKP’nin tavrõnõ dikkatle izlediklerini bildi-
ren Baykal, AKP’nin anayasa paketi konu-
sunda tavõrlarõnõn net olduğunu ifade ederek,
“Bu paket, yargı bağımsızlığını ortadan
kaldırmaya, hukuk devletini yok etmeye
dönük bir pakettir” diye konuştu. Baykal,
AKP’nin “Bu paketle demokrasinin önünü
açıyoruz” söyleminin “mugalata”dan ibaret
olduğunu söyledi.
‘Referandumdan evet çıkmaz’
AKP’nin anayasa değişikliğini referanduma
götürmesi durumunda referandumu “AKP
kalsın mı gitsin mi” oylamasõna dönüştüre-
ceklerini bildiren Baykal, şunlarõ söyledi: “Bu
referandumdan kesinlikle hayır çıkacağına
inanıyoruz. Bu referandumdan evet çıkma-
sı bizim gözlemlerimize göre mümkün gö-
rünmüyor. Pakete konulan kadınlara pozi-
tif ayrımcılık, memurlara toplusözleşme
hakkı gibi soslar işin özünü değiştirmiyor.
İşin özü yargı bağımsızlığını ortadan kal-
dırmak, hukuk devletini ortadan kaldır-
mak, kendilerini yargılayacak yargıçları
belirleme hakkını almak ve AKP’yi bir ka-
patma ihtimalinden korumak.”
Islak imzalı belge tartışması
Toplantõda sivil savcõlõğõn, Albay Dursun
Çiçek’in imzasõ olduğu iddia edilen belgenin
askeri savcõlõkça incelenmesine “tahribat”
gerekçesiyle izin verilmemesi konusu da ele
alõndõ. Baykal, buna ilişkin olarak da böyle bir
yaklaşõmõn soruşturmayõ çõkmaza soktuğu de-
ğerlendirmesini yaparak “Bu tarihi bir belge
mi ki tahrip olsun” diye sordu.
Balyoz Harekât Planõ’na ilişkin soruşturma-
da ise dönemin Kara Kuvvetleri Komutanõ’nõn
ifadesine başvurulmadõğõnõ hatõrlatan Bay-
kal’õn, “Sanki 1. Ordu’da yapılan işlemlerle
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nı ve dolayı-
sıyla dönemin Kurmay Başkanı İlker Baş-
buğ’u ayrıştırmaya dönük bir çaba görüyo-
ruz” değerlendirmesini yaptõğõ öğrenildi.
MYK toplantõsõnda 1 Nisan’da, Parti Mecli-
si’nin (PM) toplanmasõ ve PM’ye Olağan Ku-
rultay’õn 22 Mayõs tarihinde yapõlmasõ önerisi-
nin götürülmesi de kararlaştõrõldõ.
BAYKAL: İŞİN ÖZÜ
AKP’Yİ KORUMAK