25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
r Rıfatllgazdan Sınıf 65. yılında Rıfat llgaz'ın 'Sınıfı Rıfat llgaz S/n/ftaki şiirleriyle bireyi, bu- lundugu sınıfın özellikleri içinde vermeyi ye ince yergiyi güzel hü- zünlerin sınırına ulaştırmayı başarı- yordu. Bu bireyselle toplumsalın kay- naşmasıyla bireyin sınıfsal özelliklerinin yansıtılmasın- dan doğan duyarlılıktı. şiirlerde, ai- lenin sınıfsal yapısı, yoksulluğu, öğ- rencinin okul içi ve dışı yaşamından izlenimlerle toplumsal çelişki ustaca veriliyor. n Mehmet SAYDUR 1 917 yılında, Birinci Diinya Savaşı'nın acıları içinde öğrenci olarak sınıfa gi- ren Mehmet Rıfat, yaşamının "sınıf'la kesişik gideceğini henüz bilmiyordu. Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yıllarının ardından 1930'da öğretmen olarak girdi sınıfa llgaz. Şürdeki arayış döneminin ve bu kez îkinci Diinya Savaşı'nın baskısı altında o artık sını- fının şairi olmuştu. Rıfat llgaz, 1944 Ocak ayında ikinci kitabını çıkardı: Sınıf. "Yarenlik" kitabıyla birlikte Sınıftaki şiirleriyle bireyi, bulunduğu sını- fın özellikleri içinde vermeyi ve ince yergiyi güzel hüzünlerin sınınna ulaştırmayı başanyordu. Bu, bi- reyselle toplumsalın kaynaşmasıyla bireyin sınıfsal özelliklerinin yansıtılmasından doğan duyarlılıktı. S,iirlerde, ailenin sınıfsal yapısı, yoksulluğu, öğren- cinin okul içi ve dışı yaşamından izlenimlerle top- lumsal çelişki ustaca veriliyordu: Yoldama deâerinden öğrenmedim sizi/benim haylaz çocuklarım!/ Sınıhn en devamsızını /Bir si- nema dönüşü tanıdım/koltuğunda satılmamış ga- zeteler /.. ,/lsterken adam olmanızı/ Çoğunuz semtine uğramaz oldu mektebin/Palto, ayakkabı yüzünden/ Kiminiz limon satar Balıkpazarmda/ Kiminiz Tahtakalede çayçılık eder/Biz inceleyedu- ralım aç tavuk hesabı,/ Tereyağındaki vitamini ve kalorisini taze yumurtanm! Sınıftaki şiirlere şöyle bir bakıldığında bile ll- gaz'ın konu ararken uzaklara gitmediği, yükseklere çıkmadığı görüliir. O, kendine en yakın olan ve en iyi tamdığı insanları yeterli bulmuştur. Sıradan, gü- rültüsiiz ve iyi insanlar. Sınıfının insanları... Böyle- ce toplumdaki gerçek sesleri de duyurmuştur. Berber Kazım kanun çaiar,/ Çarşamhah Yusut keman,/ Safiye'yi çağıracak değilizya,/ Tapu katibi dururken!/ Her şeyi yerli yerinde bizim oğlanm/ eğcr bir sünnetse noksanı,/ o da çıkıversin aradan! llgaz'ın şiirlerinde kin ve nefret bulamazsınız. Azıcık yergi bulsanız da şiirlerinin temeli sevgiye dayanır. 11er işe akh yatan çocuğum/kalktığm zaman tahtaya yüzünün kızarması neden?/Ayağında sağ- lamca bir pabuç/ sır- tmda bir ceket yok diye mi?/Ne var bunda sıkılacak,/ utanmak bize diişer çocuğum!/ Eğer ça- hşmadığın içinse/ bil- diklerin sana yeter,/ notun eskiden veril- miş,/ bihnediğin şa- hıs zamirhri olsun! Pertev Naili Bora- tav gibi ustalara göre, insanlık duygularının C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 4 8 Rıfat llgaz, Clde sahlllnde en yüksek düzeye çıktığı şiir "Tosya Zelzelesi"dir. Annesi ve ağabeyinin bulunduğu Tosya'da deprem olması üzerine llgaz bu ilçeye gitmiş; olan biteni şair duyarlılığıyla gözlemlemiştir. Saat biri otuz beş geçiyor,/ Köpekler silkindi uy- kudan/ Değişti bir anda manzara/ Yok oldu insan emeği.../ Çocuğunu emziren kadmın/Soğudu me- mesinde siitü.../ Dudaklannda ne anne ne kardeş ismi,/ Yağan yağmııra aldırmadan mahpuslar/ Eği- lerek duvarların üstüne/ tnsan anyorlar kurtara- cak... Sınıf, yalmzca 25 gün satışta kalabildi. 1944 Şu- batı'nda Bakanlar Kurulu karanyla toplatıldı. Ci- ğerlerinden rahatsız olan öğretmen llgaz, iki aylık rapor alarak kaçak yaşamaya başladı. 24 Mayıs gü- nü teslim oldu. Sonrası hücre, kelepçeler, işkence- ler... 1 No'lu Orfi Idare Mahkemesi'nin karanna göre şair hasta ruhludur, kitabın yazınsal değeri yoktur; bilirkişiler suç unsuru görmemiş olsalar da daha önce kitabın içeriği "muzır" görülüp Bakan- lar Kurulu karanyla toplattınlmış olduğuna göre daha önce hükümetçe incelettirilip propaganda mahiyetinde görülmüş olduğuna şüphe yoktur. Üginçtir ki mahkeme, kimine "şiir" kimine "par- ça" kimine de "yazı" dediği şiirleri tek tek ele ala- rak uzun yorumlar yapıp suç unsuru gördüğü dize- leri saptamaya çalışmtştır. Bunlardan bazılan şöyle- ce örneklendirilebilir: "Çocuklarım" şiirinde "Orta Asya'dan konuştuk laf kıtlığında" diyerek milliyet- çiliğe taş attığı; "Remzi" adlı parçasında "bilmedi- ğin şahıs zamirleri olsun" demekle cemiyetimizin iç yüzüne tarizde bulunduğu; "Sınıf yazısında "yoldaş" kelimesini kullanarak zenginlere tarizde bulunduğu; "Hürsün" başlıkla yazıda "yol parası çıkacak yakında, ya§ın gelince asker olacaksın" di- yerek cemiyet ve hükümetin fakirlere karşı istis- marcı ve müstemlekeci bir vaziyette olduğunu gös- terdiği; "Ne Yapmalı" başlıklı yazısında "sen de bilirsin para yemesini, alın teri ile kazandıktan son- ra" beyti ile zenginlerin havadan para kazandıkları- nı söylemek istediği; "Tosya Zelzelesi" başlıklı ya- zıda bir amelenin kıyametten numüne olan bir zel- zelenin bütün fecaatini derhal unuttuğunu, fakat bu badirede yegâne unutmadığı hadise kendi gün- deliğini verenlerle aynı kazandan yemek yemesi durumu olduğunu belirttiği ve bundan işçinin ye- gâne ümit ve temennisi patronun da kendisiyle ay- nı vaziyete düşmesini göstermekten ibaret olduğu- nun açıkça anlaşıldığı" belirtilmiştir. Mahkemenin karan altı ay hapisliktir. Rıfat llgaz 24 Kasım 1944 günü özgürlüğüne kavuşsa da bu ceza yüzünden öğretmenlikten de atdmıştır. Onu artık sıkıntılı günler bekleyecektir. Bu onun ilk tu- tuklanmasıdır. Ne var ki ardı arkası kesilmeyecek- tir artık. Toplam 5 yıl, 5 ay, 25 günü bulan tutuk- lanmalannın sonuncusu 1981 ydındadır. Tam 40 yıl boyunca, sözcülüğünü yaptığı sınıfının hesabını yüz akıyla vermesini bilmiştir.. 5ı/îi/kitabı da tam bir mizaha dönüşecek, 1944'deki 25 günlük satışıyla tam 45 yıl yetinmek zorunda kalacaktır. Kitabın ikinci baskısı, mahke- me karan da konarak ancak 1989'da Çınar Yayın- lan tarafından yapılabilmiştir. Smı/kitabıyla sınıf- tan atılan Rıfat llgaz bu kez de Hababam Smıfı ile gönülleri fethetmesini' bilecek; bu iki yapıt onunla özdeşleşecektir: Sınıfın ozanıyım mim- //',/Hababam Sınıfı 'nın yazanyım ünlü./Kim ne derse desin,/ Çocuklar için yazdım hep. • Sınıfın Efsanesi/ Ay- dın Ugaz/Çınaı Yayıncı- hk/176s. yın Şiiri ARİFDAMAR O cak 2010 ve bu ayı da kapsayan edebiyat dergilerinden: Afrodisyas Sanat, Akatalpa, Akbük, Akköy, Ar- kadaş, Az Edebiyat, Berfin Bahar, Deliler Teknesi, Denizsuyukâsesi, Dize, Edebi- yat, Eliz, Evrensel Kültür, Gediz, Cösteri, Hayal, Heves, Karakalem, Karşın, Kerten- kele, Kitap-lık, Lacivert, Mor Taka, Pati- ka, Sanat ve Hayat, Sincan istasyonu, Sunak, Sözcükler, Şehir, şiirce, şiir Saati, Tavır, Tay, varlık, Yasakmeyve, Yazılı Ka- ya, Yeniyazı, Yedi iklim, zalifre Yazıla- rıda yayımlanan şiirleri okudum, incele- dim. ve Nur Saka'nın Hayal dergisinde yayım- lanan "Bir Kadından Bir Kadına" adlı şiiri- ni ayın şiiri olarak değerlendirdim. NurSAKA NurSaka 1956 doğumlu. Pek genç sayılmaz. Evli ve iki ço- cuk annesi. İyi ve doğru bir evlilik yaptığı anlaşılıyor. Eşi hoşgörülü bir insan olacak ki, ona şiirie uğ- raşma olanağı sağlıyor. Pek çok erkek gibi "böyle saçma işlerie vakit kaybetme" cte- miyor ve edebi- yatla, şiihe uğ- raşmasına olumlu yaklaşı- yor. öyle ya: Ev işleriyle, çocuk- lannla ilgilen diye baskıyapmadığını anlıyoruz. NurSaka bu şiirinde:"... en güzel armağandır oğul" dizesiyle de- rin çocuk, oğul sevgisini yüceltiyor. "Zaran Yok" adlı şii- ri Cihat örter tarafından bestelendiğini öğreniyoruz. İlk şiirkitabı "yıl 1900sevgili" 1998 yılında Varlık Yayınla- n'ndan okura sunulmuş. BİR KADINDAN BİR KADINA birçok sözcükle 'hiçbir şey söyleme' sanatıysa, ölüm ve kötü bir hastalıksa, yaşlılık insandan insana bulaşan ya da aşk gibi bir şeyse, gençlik bir kadından bir kadına kalan en güzel armağandır, oğul! SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle