15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 18 MART 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Yine F Klavye Önce temel bilgileri tekrarlayalım: Q klavye, daktiloyu icat eden kişi tarafından özellikle zor ve yavaş olarak planlanmıştı. Çünkü ilk daktilolar, tuşlara hızlı basıldığı zaman kâğıt üzerinde kilitleniyordu. Bunu önlemek için en yavaş yazımı gerçekleştirecek bir harf düzeni yaratıldı; Q klavye böyle ortaya çıktı. Daktilolar gelişip kilitlenme sorunu çözüldüğü zaman ise piyasa artık Q klavyeli daktilolar ile dolmuş, üretim Q klavyeye odaklanmıştı. Bu nedenle Q klavyenin rasyonel bir biçimde yeniden düzenlenmesinden vazgeçildi. Türkiye’de bir grup insan 1950’lerde İhsan Yener’in önderliğinde, Türkçe sözcüklere uygun bir klavye üretti: Böylece F klavye doğdu. 1950’li yılların ortalarında Türkiye’ye F klavye dışında daktilo makinesi ithalatı yasaklandı. Tüm eğitim ve ithalat F klavye ile yapıldı. On parmakla çok hızlı yazmayı olanaklı kılan F klavye sayesinde İhsan Yener’in Ece Özbayrak gibi öğrencileri, uluslararası daktilo yarışmalarında dünya şampiyonu oldular. Hâlâ da uluslararası yarışmalardaki şampiyonluklarımız, F klavye sayesinde devam ediyor. Türkiye’de masa üstü yayıncılıkta kullanılan McIntosh marka bilgisayarlar F klavyeye uygun olarak üretildi ve ithal edildi. Bugün de Apple ürünlerinde F klavye seçeneği her zaman olanaklı. Microsoft ise, tüm bilgisayarlarda kullanılabilen yazılım (software) olarak F klavye seçeneğini üretti. Şimdi biraz zor da olsa, masa üstü bilgisayarlarda kullanılan F klavyeyi, donanım (hardware) olarak Türkiye’de bulmak olanaklı. Ama dizüstü bilgisayarlarda durum farklı: Piyasa önce sadece İngilizce yazmaya izin veren Q klavyeli bilgisayarlarla doldu. Üreticiler daha sonra bu klavyeye Türkçe harfleri de ekleyip “Türkçe Q” diye garip, kullanımı zor, uyduruk bir klavye icat etti. F klavye kullananlar, Q klavyeli dizüstüleri, bazen bilgisayara da hasar veren mekanik zorlamalarla F’ye dönüştürmeye çalıştılar. Bazı dizüstülerde ise bu operasyon bile, tuşların bir örnek olmamasından dolayı olanaklı değildi. Bu arada F klavye dışında Türkiye’ye daktilo ithal etmek hâlâ yasaktı, ama daktilo gibi kullanılabilen Q klavyeli dizüstü bilgisayarlar piyasayı işgal etti. Satıcıların çocuklara, “Q klavye ile internete daha kolay giriliyor” yalanını söylediklerine bizzat tanık oldum. Doğan Hızlan, Yurtsan Atakan, Emre Aköz ve ben bu konuda çok yazı yazdık. AKP iktidarı da önceleri F klavye seçeneğine yatkın gibi göründü, fakat sonradan hiçbir çözüm üretmedi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın “F klavye eğitimi yapılacak, bütün okullara F klavyeli bilgisayar alınacak” gibi vaatleriyle beklemeye başladık, ama artık anlaşılıyor ki resmen uyutulmuşuz, aldatılmışız. Şimdi AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, konuyu yine gündeme taşıdı. Belli atılımlardan ve projelerden söz ederek F klavye konusunda bir umut yarattı. Ben Erdem’e inanmak istiyorum, ama “Acaba yine mi aldatılıyoruz” diye de kuşkuluyum. Bu özeti bitirirken hemen belirtmeliyim ki, konu ideolojik yaklaşımla, milliyetçilikle filan da ilgili değil: Bilgisayarda, daktiloda hızlı ve doğru yazmakla ilgili. Özellikle on parmak eğitimi alanlar, F klavye ile yaza yaza, bir süre sonra inanılmaz bir hıza erişiyorlar: Q klavye ile hiçbir zaman olanaklı olmayan bir hıza. Konu bu kadar basit! [email protected]; www.kongar.org Bilirkişi: ‘Kusurlu’ sel İstanbul Haber Servisi - Halkalõ’da 9 Ey- lül 2009’da yoğun yağõş sonucu yaşanan selde Pameks Giyim Sanayi Anonim Şirketi’nin ser- vis aracõ olarak kullanõlan kamyonetinde 8 ka- dõnõn boğularak yaşamõnõ yitirmesi ile ilgili hazõrlanan bilirkişi raporu tamamlandõ. Doğal afet “asli derecede kusurlu” fabrika sahibi ve yöneticisi “ikinci derecede kusurlu”, mini- büs sürücüsü ise “kusursuz” bulundu. Bakõrköy 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanõklar Mehmet Cevdet Karahasanoğlu, Ferit Göncü ve Mehmet Oğur katõldõ. Maktül Fikriye Özentürk’ün otopsi raporunun beklenmesine karar veren mahkeme, sanõklarõn yurtdõşõna çõkõş yasağõ- nõn kaldõrõlmasõ talebini reddetti. İnsan taşımaya uygun değil ama Rapor, bilirkişiler İş Hukuku ve Sosyal Gü- venlik Uzmanõ İdris Akcan, Makine Mühen- disi İş Güvenliği Uzmanõ Yasin Yavuz ve İn- şaat Mühendisi İş Güvenliği Uzmanõ Hasan Uyanık tarafõndan 4 Mart 2010’da hazõrlandõ. Araçta yeterli havalandõrma sisteminin olma- dõğõnõn anlatõldõğõ raporda aracõn personel ta- şõmaya uygun olmadõğõ vurgulandõ. Raporda, doğal afetin ciddi oranda etkisinin bulunduğu belirtilerek, “Meydana gelen doğal afetin as- li derecede 8’de 4 oranında kusurlu olduğu, sanık Karahasanoğlu’nun tali derecede 8’de 3, sanık Göncü’nün tali derecede 8’de 1 oranında kusurlu bulunduğu, sanık Oğur’un kusursuz olduğu” anlatõldõ. Sanõk- larõn 3 yõldan 15 yõla kadar hapsi isteniyor. Felaketin ardõndan hazõrlanan raporda servis aracõ olarak kullanõlan kamyonetin personel taşõmaya elverişli olmadõğõ belirtilirken firma yetkilileri “sel”den daha az kusurlu bulundu. GÜVENLİ ORTAM MEB okullardaki zanlıların peşine düştü ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çu- bukçu, İstanbul’da okul kan- tinlerinde ve sözleşmeli ola- rak çalõşan 233 zanlõnõn artõk çalõşmayacağõnõ belirterek “Bu isimlerin hiçbiri bir suçtan mahkûm olmuş kişi- ler değil. Arandıkları ya da yargılandıkları suçlar, ço- cukların daha yüksek dü- zeyde korunması düşünce- siyle daha titiz davranma- mızı gerekli kılıyor” dedi. ‘Sabıkalı çalışmıyor’ Kantinlerde çalõşan sabõka- lõ bir kişinin söz konusu ol- madõğõnõ belirten Çubukçu, sabõkalõ ile bazõ suçlardan aranan kişilerin birbirine ka- rõştõrõlmamasõ gerektiğini söyledi. Çubukçu, bakanlõ- ğõnõn bu işin ortaya çõkarõl- masõ için çalõşma yapan ku- rum olduğunu kaydetti. Tarihi köprüde protesto Yeşil Art- vin Derneği, Derelerin Kardeşliği Platformu ve Türkiye Su Meclisi, tarihi Berta Köprüsü üze- rinde, bölgede planlanan hidroelektrik sant- rallarına karşı (HES) “Nehirlerimize ve Suları- mıza Sahip Çıkalım” eylemi yaptı. Eyleme, çok sayıda Artvinli de sahip çıktı. 60 yıldır kirli suyu içirmişler Ağrı’nın Taşlıçay ilçesi Belediye Başkanı İsmail Taşdemir, yaklaşık 60 yıldır içinde kurbağala- rın gezdiği, çamurun biriktiği depolardan su iç- tiklerini söyledi. Korkunç tablo, ilçede artan is- hal ve mide bulantısı şikâyetleri üzerine su de- polarının incelenmesiyle ortaya çıktı. İstanbul 8 Mart Kadın Platformu üyeleri, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kutlamaları kapsamında 6 Mart günü Kadıköy’de düzenledikleri miting sırasında polis şiddetine maruz kaldıklarını belirterek miting alanındaki polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Adliyesi önünde dün topla- nan kadınlar, “Susmadık, susmayacağız” pankartı açarak “Bağı- rın herkes duysun, polis şiddeti son bulsun” sloganı attı. Bu arada bir grup da 8 Mart’tan bu yana kendisinden haber alınamayan Ali Yetgin’in Metris Cezaevi’nde olduğunun öğrenilmesi üzerinde Taksim tramvay durağında protesto gösterisi yaptı. (Fotoğraf:CEMGÜLDEMİR) Polisi şikâyet ettiler İşçi 8 kadõnõnõn selde servis aracõ içinde boğularak ölmesiyle ilgili inceleme tamamlandõ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle