25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Cülseli inal ifle Toplu Şiirler'i üzerine konuştuk Mitolojiden uzaya, külden atoma şiir... şair, sanat yazarı, küratör Cülseli İnal... Toprağm, Tanrı'nın, Tanrıça'nın, tüm zaaflarıyla doğanın ve do- ğanın insan başta evlatları- nın, tüm o hallerin şiiri. Bo- j. yutlara, zamanın görecesi- ne çakılı bir selam... Mit- ler... Harikalar Bahçesi. Sonra cehennem ateşleri de baki. Anka kuşları umu- du tazeliyor öte yandan. Şiirinin atlasında insan az- mine, isyan vurgu ve tut- kusuyla adalı dizeler. Şair sorgulamaz da ne yapar? Işi nedir şairin en çok? Top- lu Şiirleri en çok da bu so- runun yanıtının kanıtı. Dü- şün, gerçeğin, hezeyanın, saflığın, usun bayraktarı bir şairden usta bir toplam. Memet Fuat'a göre "imgeyi imge olarak seven, anlam iletmek için kullanmayan". vedat Günyol'a göre "Sez- giler dünyasında şiir dilinin olgunluğunda, apayrı bir ince duyarlılıkta gezinen ve bizleri gezdiren yeni bir kişiliğin eşiğine varmış bir şair." Ece Ayhan'ın tabiriylet "Karaşın". Cemal Süre- ^ ya'nın betimiyle "benzersiz güzel". llhan Berk'in tanı- mıyla "dilde başla-dur kul- lanmayan" bir şair. Haydar Ergülen'in deyimiyle bir "dil ustası". Cülseli inal ile çeyrek asırlık şiir birikimin- den oluşan ve dört cilt ola- rak yayımlanan Toplu şiir- leri'ni konuştuk. SAYFA 16 •. Camze AKDEMİR "Kerubiler'di beni karşılayan/ ışın demetleriyle yardmtş avluda gizli yar- gtlar/ bin yıllık rüyadan uyattma adt- nal bir işaret su damlası ruh köprü- sü/ her gün yeni bir doğa şekillen- mekte/ her gün yeni boyutlar/ yerin geometrisi ölçülmekte/ yorgun bir el çizmekte toprağa/ kendi alfabesini/ değijmekte kıyılar/ kıyt yar oluşmak- ta yürekte/ toprağa dikilmekte genç birfidan." Gülseli înal I A sıl alanmızm yaratıcı /\ dil olduğu düşünü- ggg r I lürse belki de en çok JL J L bu noktayla başla- malı söyleşiye... - Yazılı, görsel medyada ticari bir dil var, tüketim dili bu, böyle adlandırıyorum. Yaratıcı dil, ger- çeği kavrayabilmemiz için, şifrele- ri çözebilmemiz için yardım eden bir yol, enerjik bir yol. Tabii dil aslında enerji planları olan bir şey, her sözcü- ğün bir enerjisi var. Sözcükler sihirlidir. Gündelik hayatta kullandığımız sözcük- ler bile sihirlidir, nerde ki bir yaratıcı dilin kullanıldığı şiirsel metinlerde o si- hirli sözcükler evrenin enerji planlann- dan süzülüp sizi bulur ve birtakım ger- çekleri aydınlatmaya çalışır. Şair olarak tek isteğim dünyadaki şifreleri çözebil- mek, gerçeği anlayabilmek. -Dizelerinizde, yapıdarınızda tarihle yakm temas, göbek bağı daha anlamla- nıyor bu bağlamda... Hani mitolojiden uzaya yönelen... - Evet çok doğru mitolojiden uzaya geçen bir hat var çünkü günlük hayatta gördüklerim bana çok sıradan, çok ba- sit, çok mekanik geliyor. - Normal algmın dışmda biralgı... - Çok farklı bir algı. - İnsan azmine, isyan vurgu ve tutku- suyla adalı dizeler... Şair sorgulamaz da ne yapar... Toplu şiirleriniz en çok da bunun kanıtı... Şiir, şair olmadan top- lum uyur bir noktada... Farkındalıklar çöpegider.. - Olamaz tabii... - Bu sevgi ile ilgili de olabilir. Doğa ile de ilgili olabilir, sonuçta hepsini ku- şatıyor... - Hepsini... Doğa, mitoloji, zihin do- ğası, düşünce hepsini kuşatıyor. Bir ül- ke şairleri olmazsa ülke değildir. Ama bir ülkenin romancısı, hikâyecisi, şairi varsa farklıdır. Şairi olmazsa ülke değil- dir o. Farkındalıklara hep kapı açan, işaret eden bir yapıya sahiptir. Şair ol- mak böyle salt ileri geri, sevgili, aşk şiir- leri yazmak değildir. Şair gerçeği arar, yaratıcı dil budur. Gerçeğin aranması... Şair olmak şöyle, hem kendi duygusal tarihiniz, hem toplumun tarihi, hem in- sanlığın tarihi, hem dünyanın tarihi, bunlann serüvenleri, yaşadıkları, insa- nın bir varlık olarak dünyada nasıl dav- randığı, birbirleriyle ilişkileriyle dolu ol- mak, gönenmek demek. ŞİDDETE KARŞI YAZIYORUM' - Şaire, aşka gelip yazan diye bakıyor- lar yazık kigeneli... Oysa şiirin birma- tematiği var... - Tamamen... Matematik olmadan za- ten sanat olmaz. Temelinde var. Ritim var şiirde, matematik var, ritim var, lirik var, tonlama var, renk var, çok öğesi var yaratıcı şiirin. Kullandığımız dil yani ev- rensel bir dil yumağının sembolleridir. Dil evrensel programı aşağıya indirmek- tir. Yani şairlerin görevi evrensel prog- ramı aşağıya indirip haber vermektir, bir tür kâhin yani ve hep böyle olmuş, şairler hep kâhin olarak anılmış. Söz- cükler frekans yumaklarından inen bilgi parçalarıdır. Çünkü sadece bu bilginin içinde yaşamıyoruz biz. Göksel birta- kım bilgiler var, onlarm yansıması var, aşağıda neyse yukarıda o ve evrensel yu- maktaki dilin partikülleri ruhumuz ve bedenimizle olan bilgileri de kuşatıyor. - Külden atoma kadar bir çizgiyani.. - Evet atoma kadar hatta atom altına kadar giden bir çizgi... Bir de dilin za- mana göre şekillenmesinin hiçbir önemi yok. Onemli olan frekansların bütünlü- ğünden inen dilin kimin tarafından kul- lanılmış olduğudur. Çünkü yüksek bi- linç sahibiyle, düşük bilinç sahibi aynı sözcüğü kullanıyorsa düşük ya da yük- sek titreşime yol açıyor. - Demişsiniz ki "Zamanı bizler yo- rumlarız: dünyada yaşayan varlıklar, al- gı olarak mutlak zamana inanır, ayrıca idrak zamanda da geçmiş-şimdi-gelecek dizgesi var; oysa bana göre, bütüncül zaman ve yekpare bir zaman var, bu yekpare akış içinde hareketi görüyo- rum. Bütün şiirim, bu yekpare akış için- deki hareketi koymak ve zamanın ne ol- duğunu aniamaya çaJışmaktan ibaret." - Evet bu. Zaman hepimizin, her şe- yin üstünden yıpratarak geçiyor, yekpa- re ve bütüncül bir zaman var. Ama o yekpare zaman içinde tanımlayabilece- ğimiz üç ayrı zaman mevcut dünyada iş- te; şimdi, geçmiş, gelecek... Geçmiş bel- leğimizde bir hafıza yaratıyor. Ama biz hep geçmişle birlikte şu anda yaşıyoruz. Şu anda yaşarken geleceği kurguladığı- mız için şimdi çok yoğun. Bir de tabii kozmik zaman var, kuantum zamanı var, atomun zamanı var. - tmgeleri kullanışınıza ilişkin Memet Fuat'ın bir nitelemesi var; "Onun imge- yi imge olarak sevdiğini, anlam iletmek için kullanmadığını düşünürüm ". Şim- dilerde imgeye karşı bir tavır mı var? - Var ve evet şimdi artık çok fazla imagist davranan yok. Aslında Home- ros'la birlikte başlayan bütün bir şiirsel gelenekte, Dünya ve Türk şiirinde imge temeldir, şiirin temel taşıdır. îmgeden kaçmak, sıfatlara, zamirlere, hikâyeye sı- ğınmak şiire yakışan bir şey değil. Şiirsel metin olmaktan çıkıyor o zaman. - Gelenekselleştirilen de en çok bu değil mi? - Evet ama aslında imge de her şaire gelmiyor. Kolaylıkla imge olmayan bir imgeyi imge zannedebilirsiniz. Ben çok kez zihnimde birçok imgeyi geri iterim, yazmam, seçerek yazarım. Şiir yazanlar- 1a şair olanları birbirinden ayırıyorum ben. - Bir de şair için fazla alışılmadık bir şey bu kadar metafizikten, kuantumdan veya teknikten de anlamak... Şiiriniz mekanikleşmiyor o başka bir şey, de- mek istediğim o değil... • Hermetik bir şiir benim şiirim. Ne fiziğe ne metafiziğe inanıyorum. Bana göre fizik ve fizik ötesi yok, hepsi aynı. Yani biz de uzaydayız, biz de uzaylıyız. Bilinç o kadar iyi tanıyor ki dünyayı ar- ök yadırgamıyor. - Doğa ile yakm bir temas... Toprağm, Tanrı'nın, Tanrıça'nın, tüm zaaflan ve varlıklarıyla doğanın ve tüm o hallerin şiiri... Boyudarla, zamanın görecesiyle de hemhal... Mitler... Harikalar Bahçe- si... Cehennem ateşlerini de tskalamı- yor... Anka kuşlan umudu tazeliyor... însan azmine, isyan vurgu ve tutkusuyla adalı dizeler ddjgiirinizin atlasında... - Bütün varlıfian yuvama davet edi- yorum, misafiıapim oluyorlar, üzümler, yıldızlar, yengefler, midye kabukları, riizgâr... Sevgiden kaynaklanan bir şey, dünyaya hayranım, evrenin yapısına hayranım. Müthiş bir yapı, ışık mesela... Işık nedir, ışık müthiş bir güzellik ve büyük bir sır. Bir şifre çözücü bekliyo- rum gelip bunları açıklasın bana. Ama toplumsal sistemi hiç beğenmiyorum. Evrene, dünyaya çıplak olarak bakın, çölleriyle, denizleriyle, yıldızlarıyla o sis- teme, o matematiğe hayranım. Ama in- sanoğlu bu sistemin içinde korkunç çir- kin davranmış ve çok yanlış bir sistem kurmuş. - Şiiriniz cinsiyetçi bir şiir değil... - Hayır ama küfür de yok... Şiirim as- lında erotik bir şiir ki dünyanın kendisi erotik zaten. Bizde bir erkek şiiri gele- neği var, orada fallik bir şiir, küfürbaz bir şiir söz konusu. Küfürden, argodan hoşlanmıyorum ben. Tüketim dilidir bu bana göre. Ama bir memeden bahset- mek, bir kadın göğsünden bahsetmek ya da bir erkeğin güzel sırtından bahset- mek, o erotizme giriyor. Ama basitleşti- rilmiş argo, küfür, erkeksi şiddetin yani fallik şiddetin kullanıldığı şiirden hoş- lanmıyorum. Şimdi llhan Berk "şiirin belini ge- p | tirdim" demişti, şimdi erkekçe bir • • C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 4 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle