18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 21 OCAK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 S Ü R E C E K Yeni Delhi’deki evin sadeliği ve antiemperyalist liderin mirasõnda küreselleşmenin yarattõğõ dönüşüm: Gandhi dolmakalem olmuş G andhi, dolmakalem olmuş. Billboardlar, beş yõldõzlõ otel lobilerinde; Hindistan’õn ba- ğõmsõzlõk lideri Mahatma Gand- hi’nin fotoğrafõnõ, dünyaca ünlü bir dolmakalem markasõ yanõnda görün- ce şaşõrdõm. “Gücü inançlarından geliyordu” diye söze giriyor Hindistan liderini kalem markasõnda kullanan reklam metni: “Ama onun asıl dini, hoşgö- rüydü. Gandhi kendisini örnek alanlara sade bir yaşam yolu gös- terek, inatçı bir kararlılıkla ülkesi- ne bağımsızlık; dünyaya da ‘pasif direniş’(non-violence) silahını ar- mağan etti.” “Montblanc, kitleler ve inançları sözleriyle harekete geçirmek gücü- ne muktedir olan bu insanı (Gand- hi’yi!) hürmetle anar!” ‘YAŞAMIM MESAJIMDIR’IN ETİKETİ: 2460 AVRO “Hürmet” -tahmin edebileceğiniz gibi- bedava değil. Yanõnda yüklü bir fiyat etiketi var: Gandhi serisi dol- makalemler 2460, tükenmez kalem- ler 2170 Avro’ya satõlõyor Hindis- tan’da. Hint liderin eliyle dokuduğu pa- muklu kumaşlarõ hatõrlatmak ama- cõyla; dolmakalemlerin satõhlarõ kre- me bakan beyaz lakeden yapõlmõş. Gümüş uçlarõna, elişi-altõn kabartma Gandhi motifleri işlenmiş… Ürünlerin yanõna da “Gandhi ru- hunu” özetleyen şõk, sunum kitap- çõklarõ iliştirilmiş. Kitapçõklarõn girizgâhõ şöyle başlõ- yor: “Mahatma Gandhi’nin benim- sediği amaç özgürlük; seçtiği yol pasif direniş; silahı insanlıktı. 20. yüzyılın en baştan çıkarıcı şahsi- yetlerinden olan Gandhi; vizyonu, düşünceleri, yaptıklarıyla kuşakla- ra ilham verdi; dünyaya siyasi sos- yal değişimin şiddet, terör yoluyla değil; sevgiyle gerçekleşebileceğini gösterdi.” Son sayfaya da liderin ünlü “Yaşa- mım mesajımdır!” sözü eklenmiş. Küreselleşmenin muazzam tezatla- rõnõ, hiçbir şey bu “Gandhi kale- minden” iyi özetleyemez. Küresel marka Montblanc propa- gandasõ; Gandhi’nin kimliğini, kişili- ğini bir yandan dört dörtlük bir özle tanõtõrken, bir yandan ilkelerini ayak- lar altõna alõyor. “Kendisini örnek alanlara sade yaşam yolunu gösteren Gandhici- lik”; şaşaa, gösteriş, tantanayla taban tabana zõt düşen bir dünya görüşü. Hayatõnõ Hint fakiri gibi beyaz bir kumaş parçasõ içinde geçiren; Buc- kingham Sarayõ’na bile böyle giden; sarõndõğõ peştamallarõ, kişisel simge- ye dönüştürdüğü bir çõkrõkla -emeği yüceltmek adõna- bizzat dokuyan Gandhi; tüketim, yabancõ sermaye ve kapitalizmin antitezi. “Yaşamım mesajımdır!” derken, bir gün bir dolmakalemin fiyakalõ reklam logosuna dönüşmeyi değil; “kendi kendine yeterlilik” davasõnõ sahiplendiğini düşünüyor... Ama 21. yüzyõlõn küresel kapitaliz- mi, çağa uymayan bu “aykırı mesa- jı”, allõ pullu bir ürün logosuna dö- nüştürüp; içeriğini boşaltõyor ve etki- siz hale getiriyor. Bundan âlâ çelişki olur mu? B uradan çõkõp, Hindistan politikasõna damga vuran, “öbür Gandhi”nin evi- ne gidiyoruz. İndira Gandhi’nin; Mahatma Gandhi ile -evlilik yoluyla edindiği “Gandhi” soyadõndaki isim benzerliği dõşõnda- hõsõm bağõ yok. İndi- ra; diğer kurucu önder Nehru’nun kõzõ esasõnda ve halihazõrda iktidar iplerini elinde tutan Nehru-Gandhi hanedanõnõn devamcõsõ. Mahatma Gandhi’nin evinde olduğu gibi tõp- kõ, burada da aynen İndira Gandhi’nin son an- larõnda katettiği yol; -bu kez- camekân altõna alõ- narak muhafaza edilmiş. “Kristal yol” olarak anõlan bu yolun yanõna da şu sözlerin yer aldõğõ bir levha konmuş: “İn- dira Gandhi’nin, son adımları… ; akan bir nehri çağrıştırmak amacıyla, gördüğünüz (buzlu) kristalle kaplanmıştır. Yere düşüp, can verdiği nokta; şeffaf camla işaretlidir.” Dünyanõn ikinci; Hindistan’õn ilk kadõn baş- bakanõ; bundan 25 yõl önce işte tam burada, ko- rumalarõ tarafõndan üzerine boşaltõlan “31 kurşunla”, elek gibi delik deşik edilmiş. “Ulusun babası” Gandhi’nin evi gibi bura- sõ yalnõz okul çocuklarõnõn ge- tirildiği bir yer değil. Ana baba günü. Çok kalabalõk. Hindistan’õn her yanõndan kendi paralarõ, imkânlarõyla gelen insanlar; “sanki dün olmuş” gibi, İndira’nõn son nefesini verdiği yerden gö- zünü alamõyor. Bunun nedeni “kadın baş- bakanın” yaşamõnõn bir dizi filme benzemesi... İçinde “hanedan”, “politika”, “ik- tidar”, “aşk”, “baba-kız / ana-oğul ilişkisi”, “ihtiras”, “trajedi”.. ne ararsanõz var. İnsan kendini burada bir müzede değil, dizi platosundaymõş gibi hissediyor. Baba Nehru ile İndira’nõn, birbirlerine hay- ranlõklarõ… Hanedanõn ikinci safõndaki -İndira’nõn oğul- larõndan- yakõşõklõ pilot Rajiv ile serseri San- jay’õn, barõşmayan yõldõzlarõ… Başa gelen ilk “trajedi”: Sanjay’õn ölümü.. “Yabancı gelin” İtalyan Sonia ile Rajiv’in dillere destan aşkõ… Dillere destan aşktan olma torunlar; Pri- yanka ve Rahul… İndira’nõn inişli çõkõşlõ siyasi yaşamõ… Hapse girip çõkmasõ… Kâh halka kucak açan şefkati… Kâh demir yumrukla inen acõmasõz iktidarõ… Derken evin önünde kurşunlanmasõ; ar- dõndan.. yerine geçen oğlunun havaya uçu- rulmasõ… En nihayet geleceğin müstakbel başbakanõ gözüyle bakõlan, parlayan yõldõz “torun Gandhi” Rahul’un; büyük dede ile ünlü babaanneden devraldõğõ bu çok sõra dõ- şõ ve çok “seçkin” dünyasõ… Âlâ Holywood senaryolarõnõn yarõşama- yacağõ bir hanedan öyküsü bu. Bu büyük hanedanõn öyküsü; tümüyle geçmişte kalan bir dünyayõ anlatmõyor. Bu- gün ve Hindistan’õn geleceğiyle bağlantõ kuran kilit halkayõ oluşturuyor. Hintliler “İndira Gandhi Memorial” olarak anõlan bu müzeye, hanedanõn öyküsünü yaşamaya ve bu öyküye bir yerinden dokunmaya geli- yorlar. Önümüzdeki 5 yõlda 51 küsur mil- yar dolarõ aşacak olan yõllõk har- camalar için Pavan K. Varma; “yatı- rımlar ve yeni iş alanları çarklarını yağlayan bir tüketim döngüsü..” di- yor ve halihazõrda 300 milyon olduğu söylenen Hint orta sõnõfõnõn “2025’te 500 milyonu aşacağını” söylüyor. Bu rakamlar yanõnda işte artõk “Gandhi’nin sözü mü olur?” nokta- sõna geliniyor. “Ulusun babasının 1 milyar çocuğu var. Ama bir takipçisi yok!” yorumlarõ yapõlõyor. Hindistan deyince akla gelen ilk isim, Gandhi “sembolik figür”e dö- nüşmüş anlayacağõnõz. Bu sembolizmi kavramak için, Ye- ni Delhi’de liderin hayatõnõn son gün- lerini geçirdiği “Gandhi Smriti/Bir- la House” evine gidiyoruz. Park büyüklüğünde, yeşil çimlerle kaplõ, iri bir bahçe içindeki evde yal- nõz okullarõn getirdiği üniformalõ ço- cuklarla, bizim gibi yabancõlar var. GANDHİ’DEN KALAN DÜNYEVİ EŞYALAR İçeri girer girmez; dõşarõdaki Hin- distan’la ilgisi olmayan, bir geçmişe õşõnlandõğõmõzõ anlõyoruz. Olduğu gi- bi muhafaza edildiği söylenen; çõplak bir yatak odasõ ve ünlü dokuma çõkrõ- ğõ ile beyaz bir minder, alçak bir yazõ masasõnõn olduğu bölümlerin yanõnda, bir duvar “Bapu” (Baba!) lakabõyla anõlan Gandhi’den geri kalan “dün- yevi eşyalara” ayrõlmõş. Camekân ardõnda sergilenen “dün- yevi eşyalar” (“worldly possessions!”) arasõnda; bir baston, bir çift gözlük, bir çakõ, bir kaşõk.. göze çarpõyor. Gandhi’den geriye bunlar; iki elin on parmağõnõ geçmeyen bu basit objeler kalmõş. “Bapu” gerçekten de aynõ filmlerde gördüğümüz, kitaplarda oku- duğumuz gibi, bir fakir hayatõ yaşa- mõş… İndira’nõn evi ana baba günü gibi ‘Ruhani çekmece’ ayrõ maddiyat çekmecesi ayrõ Dolmakalem reklamõna dö- nüşen Gandhi örneği, as- lõnda “küreselleşme” denli “ye- ni Hindistan’ı” anlatõyor. Hindistan denli “ruhanilik” ve “spiritüel” geleneklerle özdeş- leştirilen bir ülke; nasõl oluyor da bu denli maddileşebiliyor? “Ulusun babası” sõfatõyla anõ- lan bir lider; nasõl böyle sõradan bir “tüketim metasına” dönüş- türülebiliyor? Buna nasõl geçit ve- riliyor? Hindistan’õn yaşa- dõğõ bu çarpõcõ te- zatlar hakkõnda her gün kalem oynatan yazarlar, Hintlilerin maddiyat/ruhanilik arasõnda -beklenti- nin aksine- aslõnda bir çelişki yaşama- dõğõnõ iddia ediyor- lar. “Tutarlılık/tu- tarsızlık” değerleri- nin “eğitim düze- yiyle” ilgili bir mesele olduğunu belirtiyor, Hintlilerin “pragma- tik doğasına” vurgu yapõyorlar. Hint karakterinin “tutarlı bü- tünlük arayışında” değil; “fark- lı çekmecelerden” oluşan bir doğaya sahip olduğuna dikkat çe- kiyorlar. “Ruhani çekmece” ayrõ… “Maddiyat çekmecesi” ayrõ.. tutuluyor kõsacasõ. Durum hangi çekmeceyi ge- rektiriyorsa; o çekmece açõlõyor. Ertelenen tüketim hayallerini yakalamanõn heyecanõnõ yaşa- yan “orta sınıfı” anlattõğõ “The Great Indian Middle Class” (Büyük Hint Orta Sõnõfõ) kita- bõnda, Pavan K. Varma yaşanan “dönüşümü” şöyle özetliyor: 1. Gandhi tevazuu ile Nehru sosyalizmine sõrt çeviren Hin- distan için “tüketim” artõk kirli bir sözcük değil. 2. Ülkede hem daha fazla pa- ra; hem bundan böyle paranõn sa- tõn alabileceği çok fazla ürün var. Rek- lamlar, tüketimin “or- tak arzu nesneleri” adõna; ülkeyi birleşti- riyor... 3. “İmkânlarına göre yaşa!” düsturu çöpe atõlõyor. İstatis- tikler; kredi kartõ yõğõnla- rõ altõnda kalan bu söylemi boşa çõkartõ- yor. Öyle ki, 2005’te 5.6 milyar dolar olan alõşveriş har- camalarõnõn, 2015’te neredeyse 3 misline çõkarak 14.4 milyar do- lara tõrmanmasõ… Yeme içme- eğlence masraflarõnõn yaklaşõk ikiye katlanarak 8 milyarõ bul- masõ; seyahat-gezi masraflarõ- nõn, 4’le çarpõlarak 13.6 milyar dolara çõkmasõ… Araba/bilgisa- yar/cep telefonu harcamalarõnõn 3’e katlanarak 9 milyar dolarla- ra ulaşmasõ, sağlõk harcamalarõ- nõn 6.4 milyar dolara erişmesi bekleniyormuş Hindistan’da. Hindistan’ın bağımsızlığını kazan- masından altı ay sonra; 1948’in 30 Ocak günü; gün batarken, Gandhi her zaman yaptığı gibi, “son duası” için; gördüğümüz odadan çıkıp, bahçeye yönelmiş. Ama tam kapıdaki çimler üzerinde birkaç adım atmasıyla God- se’nin kurşunlarına kurban gitmesi bir olmuş. Gandhi’nin attığı son adımların bıraktığı izler; dünya çapındaki liderin öldürüldüğü son noktaya dek; taştan kabartmalarla o günden beri ölümsüz- leştirilmiş. Gandhi’nin adımları sem- bolik anlamda ölümsüzleştirilmesine ölümsüzleştirilmiş ama; tüketim karşıtı fikirleri gibi tıpkı “şiddet karşıtı”, “ba- rış yanlısı” fikirleri de artık arka plana itilmiş… Nükleer güç Hindistan pers- pektifinden bakıldığında da “ulusun babasının adımlarını” yücelten bu sembolik anıt ve sembolik taşların artık fazla bir anlamı yok. 1milyarçocuğuvaramatektakipçisiyok MÜSLÜMAN AZINLIĞI KOLLADIĞI İÇİN VURULDU Gandhi’nin anõtlaşan son adõmlarõ Gandhi burada sabahlarõ, şafak sökerken kalkar; “aptes” alõr; güne sõkõ bir Hindu olarak dua ile başlarmõş. Hatta yalnõz Hindu dualarõyla yetinmez, “dinlerin birliği adına” tüm dinler- den dualar okurmuş. Bağõmsõzlõkla birlik- te Pakistan’õn kop- masõyla gerilen Hin- du-İslam ilişkilerini yumuşatmak adõna, “Hindu dualarına Müslüman dualar eklemeyi” âdet edinmiş… “Hindistan’ın Babası”nõn sonunu hazõrlayan da bu herkese kucak açan “hümanizması” ol- muş… Barõş yanlõsõ lide- rin “Müslümanlara aşırı kol kanat ger- diğine” hükmeden Nathuram Godse isimli bir Hindu köktenci; Gandhi’yi bu mütevazõ odasõ- nõn bahçeye açõlan kapõsõnda, “Hindu- lara ihanet ettiği” gerekçesiyle vur- muş. Hintliler “İndira Gandhi Memorial” olarak anılan bu müzeye, hanedanın öyküsünü yaşamaya ve bu öyküye bir yerinden dokunmaya geliyorlar. (Fotoğraflar: GİAN PAOLO PAPA) İndira Gandhi Gandhi ve eşinin mumyadan heykeli. Gandhi’nin minderi ve yazı masası.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle