22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada arası savaş başlar demek istiyor. Saptama doğru! Başbakan’ın siyasal yeni açılımlar yapmayacağı, Suudi Arabistan’a giderken uçağına uslu gazetecilerle baş sallar yandaş basın esnafını almadığından belliydi. Fakat RTE’nin medyadan bu kez muhabbetini neden esirgediği sorusu hâlâ yanıtsız. Kulis kaynaklı bir olasılığa göre RTE, Riyad’a 200 bin Avro değerindeki Arap Nobeli’ne layık gören Suud Kralı’na teşekkür etmek için gitti. Görünür neden ise Suudi Arabistan işadamlarını Türkiye’ye çekmek ve Arap dünyasında Suud’lara ne kadar büyük önem verdiğini kanıtlamak... ...ya da Arap (İslam) dünyasında biri nezle olup hapşırsa diğerlerinin de aynı rahatsızlığı duyacağını söyleyecek kadar.. bu dünyaya Türkiye’nin (tabii AKP iktidarının) sahip çıktığını, hatta Ortadoğu’da siyasal liderlik rolü oynamaya hazırlandığını (hazır olduğunu) anlatmak için de olabilir. Böyle bir rol üstlenmesi durumunda Suudi Arabistan’ın desteği elbette çok önemli; RTE bu bilinçle hareket de edebilir. Bu olasılıklar elbette geçerlidir: Baksanıza, Avrupa Birliği’ne verdiği önem kadar Suudi Arabistan’a önem verdiğini söyleyerek Riyad’la Brüksel’i aynı kefeye koyuyor. “Tarih bizi kardeş yaptı” diyor Riyad’daki konuşmasında… Kardeş kardeşi vurur mu? Vurur! Geçen yüzyıl tanıktır: Bugün “kardeş” dediği Suudi Arabistan Kralı’nın dedesi, İngilizlerle birlik oldu, “kardeşi” Türkleri çöllerde arkadan vurdu. Dediği gibi Suud’larla inanç ve geleneklerde ortak kültürümüz var mı? Yok! Türkiye, RTE’nin bütün çabalarına karşın laik devlet kimliğini korudu, şeriat getirme heveslerine, eğilimlerine karşı koydu. Suudi Arabistan ise laik Türkiye’ye, laikliğe, Cumhuriyet rejimine hiçbir zaman ılımlı, olumlu gözle bakmadı. Laiklikten söz edilince kırmızıyı gören boğalara dönüşen, katı şeriat kurallarıyla yönetilen bir ülke... Bugün laik Türkiye Cumhuriyeti’ne değil; Türkiye’ye İslami kuralları yerleştirmeye çalışan, bu alanda bir ölçüde başarılı olan bir iktidara.. onun önderlerine; RTE’ye ve Çankaya’da Müslüman Cumhurbaşkanı kimliğiyle oturan AKP’liye elbette eskilere oranla daha yakın görüyor kendini… RTE Riyad’da huzur bulmuşken medya kimi olayları kaşıyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, komşularla sıfır sorun politikasıyla övünürken.. medya, RTE’yi de rahatsız edecek bir haberi neden büyütüyor? Neymiş efendim; Ermenistan Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararında; Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolleri uygun buluyor ama.. yaşamsal değerde olan kimi yerlerinin, Ermenistan Anayasası ile Bağımsızlık Deklarasyonu’na aykırı olduğunu öne sürüyor… “...soykırım ve Doğu Anadolu illerini kapsayan Batı Ermenistan’la ilgili” iddialara yer veriyor. Davutoğlu protokol belgelerine koşul anlamına gelen ifadelerin eklenmesine tepki gösteriyor. Ermeniler ise “Türkiye’nin Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin kararını ön şart olarak göstermesine” karşı çıkıyorlar ve şimdi… …RTE’nin Türkiye’de Anayasa ve Anayasa Mahkemesi’yle başı dertte olduğu... Anayasayı kendi amaçlarına benzetme çabalarıyla uğraş verdiği bu sırada… ...önüne Ermenistan Anayasası ile Anayasa Mahkemesi’nin koyduğu engeller çıkıyor. RTE şimdi ne yapabilir? Ermenistan Anayasası ile Anayasa Mahkemesi’ne -burada olduğu gibi- bir güzel verir veriştirir. Olanak, olasılık görse… Ermenistan’a bizden (benden) örnek alın. Anayasayı değiştirin, Anayasa Mahkemesi’ni bugünkü statüsünden çıkarıverin, diyebilir. Der mi der! Zira, o, bir dünya lideridir. Komşularla sıfır sorun politikası yürüten bir lider! Zaten böyle davranırsa karşı çıkacak (örneğin medya) mı kaldı? SAYFA 21 OCAK 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Ocak Oslo B -4 Helsinki K -6 Stockholm K -1 Londra B 6 AmsterdamB 3 Brüksel K 3 Paris Y 5 Bonn B 3 Münih B -4 Berlin K -4 Budapeşte K 2 Madrid B 13 Viyana B -2 Belgrad K 4 Sofya K 4 Roma Y 14 Atina Y 13 Zürih Y 7 Moskova B -16 Aşkabat PB 15 Taşkent B 12 Bakû PB 6 Bişkek B 8 Tiflis Y 7 Kahire Y 17 Şam PB 12 İstanbul B 3 Edirne B 0 Kocaeli K 4 Çanakkale B 6 İzmir B 10 Manisa B 8 Denizli B 9 Zonguldak K 4 Sinop Y 9 Samsun Y 8 Trabzon Y 10 Giresun Y 10 Ankara Y 3 Eskişehir Y 1 Konya Y 4 Sıvas K 2 Antalya B 14 Adana Y 14 Mersin Y 14 Diyarbakır Y 9 Şanlıurfa Y 10 Mardin Y 10 Siirt Y 9 Hakkâri K 2 Van K 4 Kars K 3 Ülke geneli çok bu- lutlu, Marmara’nın do- ğusu (Kocaeli, Sakarya, Bilecik), Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Kü- tahya ve Afyonkarahi- sar çevreleri yağışlı ge- çecek. Yağışlar; karla karışık yağmur ve kar, Doğu Akdeniz, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıla- rı ile Güneydoğu Ana- dolu’da yağmur ve sa- ğanak şeklinde olacak. Marmara ile ülkenin iç ve doğu bölgelerinde buz- lanma ve don olayı bek- leniyor. Hrant Dink cinayeti Türkiye için bir yüz karasıdır. Bir yüz karası olmasının ötesinde, aynen Abdi İpekçi cinayeti gibi, sadece bir tetikçinin üzerine yıkılacak kadar basit bir olay da değildir. Aslında benzer nitelikli cinayetler zincirinin bir parçası gibi görünmektedir. 5 Şubat 2006 tarihinde Trabzon’da Rahip Andrea Santoro öldürülmüştü. 19 Ocak 2007 tarihinde Hrant Dink öldürüldü. 18 Nisan 2007’de Malatya’da Protestan cemaat ile yakın ilişkileri olduğu öne sürülen Zirve Yayınevi bürosu basıldı ve burada üç cinayet işlendi. Bütün bu olayların failleri ve bunları azmettirenlerin bir bölümü yakalandı. Ama hâlâ büyük resim netleşmedi. Bu cinayetler zinciri sadece niteliklerinden dolayı değil, somut delillerle, tetikçilerin ve azmettiricilerin arasındaki ilişkiler dolayısıyla da birbirine bağlı görünüyor. İstihbarat raporları, resmi makamların bütün bu olayların hazırlık aşamalarında bilgi sahibi olduğunu açıkça gösteriyor. İlgili kişiler çok yakından izlenmiş, ilişkileri, konuşmaları kayda alınmış. Ayrıca bu cinayet sanıklarının Silivri’de yargılananların bir bölümü ile ilişkili oldukları yönünde iddialar da var. Ama bütün bunlar büyük resmi açıklamakta yetersiz. Asıl büyük resmin ipuçları, gazeteci Nedim Şener’in Güncel Yayıncılık tarafından yayımlanan Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları adlı kitabında var. Şener’in kitabındaki bilgi ve belgelere göre, gerek Trabzon Emniyeti gerekse İstanbul Emniyeti cinayet öncesi bütün olaylardan haberdar. Dink’in öldürüleceği ve hatta kimlerin bunu planladığı, kimlerin tetikçi olarak görevlendirildiği, bunların nerelerde neler yaptığı biliniyor. Dink cinayetindeki istihbarat bilgilerinin bu denli zengin ve ayrıntılı olması da şaşırtıcı değil. Çünkü AKP iktidarının zaten istediği herkesi her yerde, her zaman dinlediği, izlediği ve kayda aldığı biliniyor. Şimdi esas sorular şurada: 1) Bilgi ve belgeler Dink olayının önceden bilindiğini gösteriyorsa, bu cinayet neden önlenememiştir? 2) Cinayet önlenemediyse, bu ihmalin sorumluları kimlerdir? 3) Bu sorumlular araştırılıp, bulunup, yargı önüne çıkartılıp hesap sorulmuş mudur? 4) Böyle bir hesap sorulmamışsa neden sorulmamıştır? 5) İhmali görülen sorumlular soruşturulmuyorsa bunun sorumlusu kim ya da kimlerdir? Dink cinayetinin tetikçisi 20 yıllık ceza istemiyle yargılanırken, bu cinayeti aydınlatmak için kitap yazan Nedim Şener için toplam 32.5 yıllık ceza isteniyor. Bu çelişkinin sorumlusu ya da sorumluları kimdir? Bütün bu cinayetler işlenmeden önce, işlenirken ve işlendikten sonra iktidarda olanlar kimlerdir? Yukarda sorulan bütün soruların muhatabı, “Demokratik Açılım” “Kürt Açılımı” “Ermeni Açılımı” gibi projelerin şampiyonu AKP iktidarı değil midir? AYDINLANMA EMRE KONGAR Hrant Dink Cinayetinden Kim Sorumlu? [email protected] www.kongar.org MELTEM YILMAZ Kadõköy’deki Cenap Şehabattin İlk- öğretim Okulu’nda temizlik, projeksi- yon, bilgisayar masraflarõ adõ altõnda top- lanan ve 150 TL’den başlayan “bağış” paralarõnõ ödeyemeyen öğrenci isimle- rinin panoya asõlarak teşhir edilmesi, öğ- renci ve velilerin tepkisine neden oldu. Uzmanlar, bu yönde bir teşhirin çocu- ğun psikolojisinde açacağõ yaralara dikkat çekerek, bu durumun ileriki dö- nemlerde “Hayır” diyemeyen kişilik- ler yaratacağõnõ belirttiler. Okul Aile Birliği Yönetmeliği’nin 16. maddesinde “velilerden asla zorla ba- ğış alınamayacağının” belirtilmesine karşõn çeşitli ilk ve ortaöğretim ku- rumlarõnda, bağõş adõ altõnda “zorunlu aidatlar” adõ altõnda toplanan bağõşlar, eğitimin adeta kanayan yarasõ haline gel- di. Kadõköy’deki Cenap Şehabettin İlk- öğretim Okulu velileri de, 2009- 2010 eğitim öğretim dönemi başõnda okul yö- netiminin kendileriyle adeta pazarlõk ederek bağõş topladõğõnõ, para vereme- yen öğrencilerin isimlerinin okulun he- men girişindeki panoya asõlarak teşhir edildiğini, bu durumdan şikâyetçi ol- duklarõnõ dile getirdiler. İsmini ver- mek istemeyen bir veli, bu yõlki eğitim öğretim dönemi başõnda her iki çocuğu için 500 TL’lik ödeme yaptõğõnõ ancak okul yönetiminin isteklerinin bununla sõ- nõrlõ kalmadõğõnõ belirtti. Ödemenin hemen ardõndan okul yö- netiminin, evlerine bir mektup gönder- diğini anlatan veli, “Bize gönderilen mektuplarda bağış sözcüğü yerine ‘ödemelerin eksiksiz olarak yapõlmasõ gerektiği’, aksi takdirde veliler ara- sında huzursuzluk oluşacağı ileri sü- rülerek para istenmeye devam edil- di. Hemen ardından ise çocukları- mızın isimlerinin birer suçlu gibi pa- nolara asıldığını öğrendik. Peki, ana- yasaya göre eğitim parasız değil miy- di?” diye konuştu. “Bağış” yapamayan öğrencilerin isimlerinin 2 haftadan uzun süre pano- da asõlõ kaldõğõnõ anlatan bir başka ve- li ise bu süre içerisinde okula teftişe ge- len müfettişlerin varlõğõna karşõn pano- lardaki öğrenci isimlerinin sergilen- meye devam edildiğini kaydetti. Sorularõmõzõ yanõtlayan okul müdü- rü Hüseyin Dikme ise iddia edilenin ak- sine, okul aile birliğinin her yõl temiz- lik giderleri için yalnõzca 150 TL bağõş topladõğõ savunmasõnõ yaparak, okuldaki 850 öğrencinin yüzde 30’unun bu parayõ ödediğini, geri kalanlarõn isimlerinin pa- noya asõlmasõnõn ise velilerin önerisi ol- duğunu söyledi. Cemevleri için kanun teklifi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP’li Şerafettin Halis, cemevlerinin yasal güvenceye bağlanmasõ ama- cõyla kanun teklifi hazõrladõ. TBMM Başkanlõğõ’na sunu- lan teklif, İmar ve Gecekon- du Mevzuatõna Aykõrõ Yapõ- lara Uygulanacak Bazõ İş- lemler ve İmar Kanunu’nun Bir Maddesinin Değiştiril- mesi Hakkõnda Kanun ile İmar Kanunu’nda yer alan “ibadet yeri” ibaresinin, “ca- mi, cemevi, mescit, kilise, sinagog, havra” olarak de- ğiştirilmesini öngörüyor. TRT programları Meclis gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’i Muharrem İnce ve DSP’li Süleyman Ya- ğõz, TRT’nin yayõnlarõ ile ku- rumdaki kadrolaşma iddiala- rõnõ Meclis’e getirdi. İnce, önergesinde, Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arõnç’õn göre- ve başladõktan sonra TRT’de hangi programlara konuk ola- rak katõldõğõ, bu programlarõn yayõmlandõklarõ kanallar ve saatlerinin açõklanmasõnõ iste- di. Yağõz da, TRT’deki kad- rolaşma iddialarõnõ sordu. Öğretmenlere kampanya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, Milli Eğitim Bakanlõğõ, Türkiye Otelciler Federasyonu ve Türkiye Seyahat Acentalarõ Birliği’nin katkõlarõyla, yarõ- yõl tatilinde öğretmenlere yö- nelik düzenlenen tatil kam- panyasõ hakkõnda bilgi verdi. Günay, “Öğretmenlerimiz yüzde 50’ye varan indirimler- le tatil yapabilecekler” dedi. IMF’ye sığındı İstanbul Haber Servisi- İBB Başkanõ Kadir Topbaş makamõnda gazetecilerin so- rularõnõ yanõtladõ. Bir gazete- cinin, “Sizce taşeron iftaiye- ci çalõştõrmak doğru mu” so- rusuna “Hükümet ile IMF arasõnda yapõlan anlaşmalar gereği, belediyelerin kadro açõlmasõ kõsõtlanmõş durum- da. Kadro açõlmadõğõ için ih- tiyaçlarõmõzõ taşeron şirket- ler aracõlõğõyla karşõlamak zorundayõz” yanõtõnõ verdi. Para vermeyen teşhir ediliyor OKULA BAĞIŞ YAPMAYAN ÖĞRENCİLERİN, İSİMLERİ PANOYA ASILARAK TEŞHİR EDİLMESİ TEPKİ ÇEKTİ Bunun üzerine görüşlerine başvur- duğumuz çocuk ve ergen psikiyatrı Gökçe Küçükyazıcı, para ödeyemeyen öğrencilerin isimlerinin okulun pano- suna asılmasının, o öğrencinin sosyal ilişkilerini altüst edeceğini belirterek, “Bu durum sosyal ilişkilerin yeni yeni geliştiği bir dönemde çocukta, yeter- sizlik, suçluluk, damgalanmışlık duy- gusu yaratacaktır. Kendisini değersiz hissedecektir. Dışlanmamak, deşifre edilmemek adına ‘Hayır’ diyemeyen bir kişilik haline gelebilir” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi - Öğrencile- rin yarõyõl tatiline girmesine bir gün ka- la psikologlar, derslerinde başarõsõz olan ve karnesinde kõrõğõ bulunan öğ- rencilerin ailelerini uyardõ. Psikologlar, “Dersleri hayati bir mesele olarak al- gılayan öğrenci kendisine zarar vere- bilir. Aile çocuğuna başarılı olsa da olmasa da onu sevdiğini, kendisinin çok değerli olduğunu mutlaka hisset- tirmelidirler” önerisinde bulundular. Psikolog Seher Sayan, ailesinin bek- lentisini karşõlayamayan çocuğun, çoğu zaman kendini suçlu hissettiğini vurgu- layarak şunlarõ söyledi: “Derslerinde başarılı olamayan öğrencide karam- sarlık, hayattan zevk almamak, suç- luluk duyguları, kendini değersiz his- setmek, ümitsizlik ve izole olmak gibi birçok depresif belirtiler görülür. Ar- tık yaşamın pozitif yanlarını göremez” dedi. Anne ve babanõn kendi hayatõnda yapamadõklarõnõ çocuklarõnda gerçekleştirmek istediklerini belirten Sayan, önerilerini şöyle sõraladõ: “Aile- ler, mutlaka çocuklarıyla iletişim içinde olmalı, onlarla konuşabilmeli, isteklerini bildirmekle beraber dinle- yip anlayabilmeli. Birlikte çözüm noktaları aramalı. Motivasyon eksik- liği varsa kaynağını araştırmalı, öğ- renmeli. Çocuğuna başarılı olsa da olmasa da onu sevdiğini ve kendisinin çok değerli olduğunu mutlaka hisset- tirmelidir. Çocuklar, ailelerini üzme- mek için susmayı tercih edebilirler, anne ve babalar çocuklarına, onları dinlemeye hazır olduklarını bildirme- li, düşüncelerini ciddiye aldıklarını hissettirmeliler. Ses tonu ve beden di- lini doğru kullanmanın da önemli bir rolü olduğu unutulmamalıdır.” 4.5 saat rötar, 5 gözaltõ İstanbul Haber Servisi-İstanbul- Diyarbakõr seferini yapan Onur Air’e ait yolcu uçağõ teknik bir arõza nede- niyle 4.5 saat rötar yapõnca yolcular- dan bazõlarõ acil iniş kapõsõnõn slayt- larõnõ kõrdõ. Pilotun kuleden yardõm is- temesi üzerine alana giren polis, yol- culardan 5 kişiyi gözaltõna aldõ. Onur Air’e ait yolcu uçağõ önceki gün saat 18.45’te kalkmasõ gerekirken teknik bir arõza nedeniyle kalkõş ya- pamadõ. Yaklaşõk 4,5 saat uçak için- de bekleyen yolcular bilgi almak amacõyla pilot kabinine yöneldi. Pi- lot ile yolcular arasõnda tartõşma ya- şanõrken yolculardan bazõlarõ uçaktan inmek isteğini pilota iletmesine kar- şõ kapõlar açõlmayõnca acil çõkõş ka- põsõnõn altõnda bulunan slaytlarõ pat- lattõ. Bunun üzerine kule ile irtibata geçen pilot, polis çağõrdõ. Polis, 5 yol- cuyu gözaltõna alõrken uçak bakõm için hangara çekildi. Gazetecilere açõkla- ma yapan yolculardan Fikret Kaya “Kabin görevlileri ve pilot çok fev- ri davrandı. Hostesler servis ara- balarını koridorlara koyarak yol- cuların kaptanla iletişim kurması- nı engelledi” dedi. DHM yetkilileri de yolcularõn acil çõkõş kapõsõna yöneldiği ve zorlama sonucu kapõnõn altõnda bulunan şişme slaytlarõn patladõğõnõ söylediler. Beş yolcu ifadelerinin alõnmasõnõn ardõn- dan serbest bõrakõldõ. Yolcular başka bir uçakla Diyarbakõr’a gönderildi. Eğitim Servisi - İstanbul İl Özel İdaresi’nin kanunla ihtilafa dü- şen çocukların korunması, eğitim ve rehabilitasyonlarının sağlan- ması amacıyla kurduğu Kemer- burgaz Eyüp Ağaçlı Çocuk ve Gençlik Merkezi ilk mezunlarını verdi. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İş-Kur İstanbul İl Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçirilen “Özel Mesleki Eğitim Kursları” (ÖZİMEK) programları kapsamında “PVC Doğrama İmalat ve Montaj” alanında eğitim alan 12 genç, sertifika- larını İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen törenle aldılar. Tö- rene, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, İstanbul Valisi Muammer Gü- ler ve İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş katıldılar. ‘ÖĞRENCİLERİN SOSYAL İLİŞKİLERİNİ ALTÜST EDER’ ÖĞRENCİLERİN YARIYIL TATİLİNE GİRMESİNE BİR GÜN KALA PSİKOLOGLAR UYARDI ANKARA/ADANA (Cumhuriyet) - Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince dün sabah saatlerinde Ankara Adalet Sarayõ’na getirilen 13 kişi, Adli Tõp Kurumu’nda sağlõk kontrolünden geçirildi. Terör ve organize suçlara ilişkin soruşturma- lara bakmakla görevli cumhuriyet savcõsõ Hüse- yin Görüşen tarafõndan sorgulanan zanlõlardan 11’i, TCY’nin 314. maddesi ve Terörle Müca- dele Yasasõ’nõn 5. maddesi uyarõnca “terör ör- gütü üyesi olmak” suçundan tutuklanmalarõ is- temiyle mahkemeye sevk edilirken 2’si salõve- rildi. Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği’ne çõkartõlan 11 zanlõdan 9’u tutukla- nõrken 2’si serbest bõrakõldõ. Bu arada Adana’da gözaltõna alõnan 20 zanlõnõn terör örgütünün Afganistan’daki kamplarõnda eğitim gördükleri, internet üzerinden tanõştõklarõ kadõnlarõ kandõrõp örgütsel nikâh kõyarak başta Afganistan olmak üzere, Çeçenistan ve Irak’taki kamplara gönderdikleri belirlendi. Zanlõlarõn bu- gün adliyeye sevk edileceği bildirildi. Okul panosundaki çocukların listesi. El Kaide üyesi 9 kişi tutuklandõ ‘KOZMİK’ ARAMAYA SON VERİLDİ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a yönelik suikast iddialarõ nedeniyle yargõç Kadir Kayan’õn Ankara Sefer- berlik Bölge Başkanlõğõ’nda yaptõğõ aramalarõn dün ak- şam saatlerinde sona erdi- ği bildirildi. Kayan, Arõnç’õn evinin yakõnlarõnda 19 Aralõk’ta biri albay, biri binbaşõ iki subayõn gözaltõna alõnma- sõyla başlayan soruşturma kapsamõnda Ankara Sefer- berlik Bölge Başkanlõğõ’nda aramalar gerçekleştiriyordu. Kayan, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki son bir yõllõk belgeleri inceli- yordu. Çalõşmalarõ sõrasõn- da belgelerin kopyasõnõ ala- madõğõ için gerekli gör- dükleri hakkõnda not alarak tutanak tutan Kayan, geçen hafta soğuk algõnlõğõ nede- niyle incelemeye bir süre ara vermiş ancak pazartesi günü tekrar başlamõştõ. El- de edilen bilgiler doğrultu- sunda önümüzdeki günler- de dava açõlõp açõlmayaca- ğõna karar verilecek. Çocuklarla konuşun UÇAKTA GERGİNLİK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle