18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CumhuriYe' KITAP^İ Hazıriayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Oelioğlu. ÇOCUK-GENÇLİK OKUMA Gökyüzünden Yeryûzüne öykûler Efsaneler şöleni... 1 Mavisel YENER "El ı fsane nerede biter gerçek nerede başlar?" Şule Tankut Jobert'in, on bir öyküden oluşan ı Gökyüzünden Yeryûzüne öyküler adlı kitabı- nın anahtar sorusu bu belki de... Şule Tankut Jobert, bilmediğimiz ya da kabul edemediğimiz gerçekleri gö- rünür kılmak için efsane ve masallara başvuruyor. Bunu yaparken okurun bağlantılan kurma sürecine katılmasını istiyor. Gökyüzünden Yeryûzüne öyküler bir efsaneler şöleni. Kitaptaki on bir öyküde de bilinen efsane motif- leri arka plana alınarak yeni bir öykü yoğrulmuş, yeni bir tat bulunmuş. Çocuk okura yaşadığı evreni ve kendini keşfetmek, anlamak ve açıklamak için efsaneler aracılı- ğıyla ulaşırken zaman zaman didaktik söylemlere girilse de, kitabın içine serpiştirilmiş efsaneleri okurken onla- rın aslında yaşamın nasıl da içinde olduğunu bir kez da- ha fark ediyoruz. Kitabın ilk öyküsünün adı: Kaval Sesi. Aydın, ailesiyle birlikte Aydın'ın Çine ilçesinde yaşayan bir çocuk. Çine, dağlann çevrelediği ovası, kırmızı bitkilerle bezeli taşlık arazileri, antik çağdan kalma Ince Köprü'süyle görül- meye değer bir yer. Aydın dünyanın her yerini keşfet- mek için can atıyor. Fakat bir sıkıntısı var. Büyüyünce ne olmak istediğine bir türlü karar veremiyor. Oysa okuldaki bütün arkadaşlan bu karan çoktan vermiş bile. "Meltem doktor olacaktı. Kerem polis. Selim avukat ol- maya karar vermişti. Nergis, öğretmen"(s 8). Ablası Ay- dın'a mutlaka sevdiği bir işi yapmasını Öneriyor. O hal- de Aydın bisiklet yanşçısı olabilir, en sevdiği iş bisikle- te binmek! Aydın'ın sonuçta ne olmaya karar verdiğini anlatmayacağız, onu da okuyanlar öğrenecek. Ikinci öykü, Yıldız'ın öyküsü adını taşı- yor. Yıldız, Emel ablasıyla sık görüşe- memekten yakınıyor. Çünkü Emel ablası sürekli ders çalışıyor. Yıldız, "Tezimi yetiştiriyorum" diyen Emel ablasının ne demek istediğini anla- makta güçlük çekiyor. "Nereye yetiştiri- y ,*• VeryÖEGoe < ÖyfeGler yorsun sen bu tezi; uçağa mı trene mi? Yoksa senin tez dedi- ğin çiçek gibi bir şey mi? Arada bir sulasan kendi kendine yetiş- mez mi? "(s. 17). Yıldız tez ye- tiştirmenin ne anlama geldiğini öğrendikten sonra tezin konusu çok ilgisini çekiyor. Emel ablası efsane bilimin burçlar kuşağına verdiği an- lamlar üzerine çalışıyor. Yıldız'ın burcu oğlakla ilgili öy- lesine ilginç bir efsane anlatıyor ki, Yıldız diğer efsanele- ri de öğrenmek için can atıyor. öykünün okurian ise ef- sanelere yelken açmak için Yıldız'la aynı heyecanı du- yumsuyor. Dilek Perisi'nde Dilek'e bir kardeş geliyor. Bebek geldikten sonra hep gürültülü ve kalabalık oluyor ev. Üstelik ya acıkıyor ya altını ıslatıyor ya da ağlıyor bu minik yaratık. Herkes Dilek'i değil de kardeşini görme- ye geliyor. Dilek geceleri bile rahat uyuyamıyor gürültü- den. Annesiyle babası hep yorgun. Dilek'in tek dert or- tağı oyuncak bebeği Peri. Onunla dertleşirken en büyük isteğinin kardeşinin evden gitmesi olduğunu söylüyor. "Böylece annem, babam yine bana kalır," diye düşünü- yor. Gerçekten de bir gün kardeşi gidecek mi, o gitti- ğinde Dilek hangi duygularia yoğrulacak? Ya, Kral Mi- das'ın imparatorluğunda yaşayan Çoban Marsyas ile Dilek'in öyküsünün ne ilgisi var? Midas dokunduğu her şeyin altın olmasını istediğinde neler olmuş? Dilek'in en büyük dileği ne? Bunlann yanıtlan satırlann gizemli dün- yasında... Meraklı Meral'de tanışacağımız çocuk bir gün evde yalnızken annesinin dolaplarını kanştırıyor, bulduğu ku- tunun içinden çıkanlar onu büyük düş kırıklığına davet ediyor. Annesi ve babası geldiğinde hem evi hem de Meral'i darmadağın buluyorlar. Açmaması gereken o kutu- yu açtığı için Meral'e Pandora'nın Kutusu öyküsünü anlatarak gerçekleri görmesini sağlamaya çalışıyoriar; bunu başanyor- larda... Yılanlı Baston adlı öyküde Ahmet'in doğum günündeyiz. Ahmet'in babası doktor; işi nedeniyle oğlunun doğum gününde bulunamıyor. Ah- met buna çok üzülüyor. Fakat babasının ona anlattığı öykü efsanenin aynasında kendini görmesini sağlıyor. Bu öyküde yeraltı tannsı Hades, ünü Anadolu'ya yayı- lan başarılı hekim Asklepios, Kral Minos ve hekimliğin sembolü olan yılanlar var. Anmet, babasının mesleğinin anlamını artık daha iyi kavnyor. Elmanın Tadı'nda, kendini güzel bulmayan Hale'ye ablası Çiğdem, dünyadaki ilk güzellik yarışmasını anla- tır. Paris'in dünyanın en güzel tannçalan Afrdoit, Hera, Athena arasında nasıl bir seçim yaptığını ilgiyle dinleyen Hale aynalaria banşmanın yolunu bulmuş mu dersiniz? Kitabın yedinci öyküsü Yankı'da, Metin herkesin söy- lediğini tekrarlama oyununa kendini kaptınyor. Annesi ona bir öneride bulunuyor. "Sana bir masal anlataca- ğım, sonuna kadar hiç ses çıkarmadan dinlemeye söz verirsen sonra yine oyununa devam etmene izin vere- ceğim"(s. 55). Annesi, Narkissos adlı yakışıklı gencin ve Yankı adlı perinin masalını anlatıyor ona. Metin bu masalı dinledikten sonra, oynadığı oyunları başkasının gözünden göımeye başlıyor ve oynadığı oyunun, çevre- sindekileri nasıl rahatsız ettiğini fark ediyor. Güneş Saçlı Çocuk'ta, güneş saçlı olmak isteyen peri kızı Klymene'nin efsanevi öyküsünü annesinden dinle- yen Burak, istediği her şeyi anında elde etme isteğinin hiç de akılcı olmadığını anlıyor. Okurun nabzını elinden bırakmadan, gülmece öğeleri de katılarak yazılmış bir başka öykü En Güzel Ders. Prometheus, Olympos'a çı- kıp bir kıvılcım çalar ve bunu insanlara götürür. Zeus, ateşi insanlarda görünce öfkelenir. Hem insanları hem de kendisine karşı gelen Prometheus'u cezalandırmak için yeni çareler düşünür. Bu efsaneyi öğretmen sınıfta niçin anlatıyor dersiniz? Geri Gelmeyecek An'da bece- rikli kral Sisifos ile göz göze geliyoruz. Albert Ca- mus'un 'Tepelere doğru tek başına didinmek bile, bir insanın yüreğini doldurmaya değer" sözleri bu öyküde ne arıyor, dersiniz? Kitabın Canavar Kız adlı son öykü- sünde, saçlan Medusa'ya benzeyen Alev'letanışıyoruz. Mitolojide gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yı- lan saçlı, keskin dişli, dişi canavar Medusa, Alev'i birtür düşünce dansına davet ediyor. Kitabın başanlı resimle- me ve tasanmına da dikkat çekmek isterim. Gökyüzün- den Yeryûzüne öyküler, çocuklann efsanelerin bereketli toprağını keşfetmeleri için yapılan bir yolculuk. Yolculuk her zaman, varmaktan iyidir belki de... • www.maviselyener.com * Gökyüzünden Yeryûzüne öyküler, Şule Tankut Jo- bert, Resimleyen: Ayşe Inan Alican, Kelime Yayınlan, 88 s. Ocak-2010,9+ yaş SİHİRLİ KONUK a Mehmet ÖZÇATALOĞLU M TuhafYaratıklarÇrftliği Mehmet Atilla TUDEM Yayınlan ehmet Atilla, Tansel Tozan serüvenlerine kaldığı yerden devam ediyor. Bu defa elektromanyetik yaratıklar yok ama ne olduğu belirsiz yaratıklar var. Zaten kitap da "Tuhaf Yaratıklar Çiftliği"nde geçiyor. Yazarın sade ve akıcı dili, Tansel Tozan'ın sorun çözmedeki başarısı ile birleşince ortaya yine güzel bir kitap çıkmış. Mehmet Atilla'nın Tansel Tozan serüvenlerinde dikkatimi çeken husus, günümüzde çocuklarımıza verdiğimiz yeni diye tabir edilebilecek isimleri kullanması. Böylelikle çocukları kitaba ve konuya daha rahat çektiğini düşünüyorum. Sanki çocuklann mahalleden ya da okuldan arkadaşlarını anlatıyor gibi. Serinin ilk kitabını okuyanlar hatırlayacaktır. Tansel Tozan elektromanyetik dalgalardan oluşan insan görünümünde bir yaratıkla, okullarından kaçırılan öğrencilerin peşine düşmüştü. Kıvrak zekâsının da etkisiyle uluslararası bir çetenin yakalanmasında pay sahibi olmuştu. Bu sefer yine güncel bir konunun içinde Tansel Tozan. Kısaca anlatmak gerekirse serüven şu şekilde başlıyor ve ileriiyor: Tansel Tozan ve arkadaşı Işın Arda, bir bisiklet gezisi sırasında tuhaf görünümlü canlılaria karşılaşıyor. Hatta saldırıya uğruyor. Bu tuhaf görünümlü canlıların peşine düştüğünde ise kendisini "Tuhaf Yaratıklar Çiftliği"nde buluyor. öyle ki yemyeşil kuzular, siyah, beyaz ve kırmızı renkli kertenkeleler, uzun bacaklı tavşanlar ve daha neler neler... Daha önce televizyonda veya kitaplarda görmediği yaratıklar. Bir insan için ilk defa görmüş olduğu tuhaf yaratıkların etkisinden kurtulması kolay değildir. Tansel Tozan için de kolay olmuyor bu etkiyi üzerinden atmak. Bir de en yakınlarını bu gördükleri konusunda inandıramama durumu, hafife alınma, dalga geçilme... Kim bilebilirdi ki sıradan bir günde bir bisiklet gezisi sonrasında genetik bozulmalar için çalışan adamın kimliğini açığa çıkarıp yakalanmasını sağlayacaklarını. Yine ilginç bir hikâye, soluksuz okunacak bir serüven. Tansel Tozan zeki, çalışkan, korkusuz. Hatta sanki yakın bir arkadaş. Bugünlerde "GDO nedir, ne gibi zararları var?" diye soran çocuklarınıza uzun uzun bilimsel açıklamalarla anlatmaya çalışmayın. Çünkü Mehmet Atilla çok keyifli okunabilecek şekilde anlatmış. Sanırım "Tuhaf Yaratıklar Çiftliği" için şunu söylersem kitabın hakkını vermiş olurum: "GDO'nun gündemimizde olduğu bir dönemde çocuklara kolay ve eğlenceli şekilde güzel bir hikâye içinde GDO'yıı ve sonuçlarını anlatan bir kitap." • SAYFA 24 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 4 0
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle