18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 OCAK 2010 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Herkes Söyledi Ama Anlayan Kim? [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] Bu işin buraya geleceği belliydi, başta ana muhalefetin ağır topları Şükrü Elekdağ ve Onur Öymen olmak üzere, herkes açık açık anlattı. Ama dış politikada aldığı talimatı yerine getirmekten başka kaygısı olmayanlar, bunları anlamamakta direndiler. Türkiye ile Ermenistan arasında geçen yılın 10 Ekim’inde imzalanan protokollerden söz etmek istiyorum. Türkiye’nin Ermenistan ile sınır kapılarını açmasına yönelik protokoller imzalanırken Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin, düzeltilmenin ötesinde, geliştirilmesine içtenlikle taraftar olanlar bile uyardılar: - Sınırın kapatılmasının nedeni, Ermenistan’ın saldırgan tutumu ile Azerbaycan topraklarının bir kısmını işgal etmiş olmasıdır. Bu düzelmeden bir şey yapmamak gerekir. Ama ABD’nin yeni Başkanı Obama “sınırı açın!” buyurmuştu. Yel yepelek yelken kürek sınır kapısını açma kararını veriverdiler. Bu davranış bunların politikada kimlerin çıkarlarına öncelik tanıdıkları konusunda kamuoyunun gözünü açmaya yeterli bir etkendi. Ama yandaş medya ve kalemler de Türk kamuoyunun ve devletinin değil, kapılarında yalakalığa soyunduklarının çıkarlarını önde tuttukları için hiç tınmadılar. Bir de kamuoyu kandırılmaya çalışıldı; güya o koşul metinde vardı. Oysa Ermenistan öyle yorumlamadığını söylüyor, ABD aynı doğrultuda görüş bildiriyor, Putin Azerbaycan topraklarının işgali ile sınır kapılarının açılması arasında bir bağlantı olmadığını belirtiyordu. Ninnilerle yalellerle uyutulan Türk kamuoyu dün soğuk bir duşla uyandı. Ermenistan Anayasa Mahkemesi iki ülke arasında imzalanan protokolleri, güya uygun bulduğunu dün açıklarken aslında ona karşı olduğunu belli etmişti. “Güya” diyorum, çünkü bir yandan uygunluk mutabakatı verilirken öte yandan aynı karar içinde protokollerin Ermenistan Anayasası’nın ruhuna ve “Ermenistan Cumhuriyeti, Osmanlı Türkiyesi’nde ve Batı Ermenistan’da (Bu deyim TC sınırları içinde kalan Doğu Anadolu demek oluyor) 1915 soykırımının tanınması için uluslararası alanda gösterilecek çabaları desteklemektedir” diyen Bağımsızlık Deklarasyonu’nun 11. maddesine aykırı olduğunu belirtmektedir. Bu kararıyla Ermenistan Anayasa Mahkemesi, hem bir yandan Doğu Anadolu’ya “Batı Ermenistan” diyerek halihazırdaki sınırı tanımamakta direndiğini, hem de Ankara’yı uluslararası platformda soykırım iddialarıyla köşeye sıkıştırmanın sürdürülmesi gerektiğini belirtmekte, protokolleri böyle yorumladığını da dünya âleme ilan etmektedir. Eh, işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından çekilme şartı da olmadığına göre, Türkiye’nin sınır kapılarını açmasını acaba nasıl yorumlamak gerek: Komik olarak mı? Yoksa enayilik olarak mı? Ermeni komşularımız, diplomatik nezaket ve incelik konusunda pek fazla rafine olmamalarına rağmen yine de “enayilik” deyimini kullanmamaya özen göstermişler ve yalnızca şunu söylemekle yetinmişler: - Komik oluyorsunuz, çünkü bütün bu hususlar zaten anayasamız ile bağımsızlık bildirgemizde var. Biz ne diyorduk? Tümüyle aynı şeyi. Yanlış hesap, bu kez Bağdat’tan değilse bile Erivan’dan dönmedi mi? Şu anda AKP’nin dış politika dehalarından Sayın Mercan’ın o protokollerle Erivan’ın iki ülke arasındaki sınır anlaşmalarını kabul ettiğini ekranlar önünde gönül rahatlığıyla beyan etmesi geliyor aklıma. Sayın Mercan, hâlâ aynı şeyi gözümüzün içine baka baka öne sürmekte direnebilir mi? Ermenistan protokollerden ne anladığını açıkça ortaya koymuştur. Bu durumda o protokollerin imzalanması vahim bir gaftır. “Efendim biz imzaladık, ama koşullarımız kabul edilmezse Meclis’te onaylatmayız” diyemezsiniz. Çünkü adama sorarlar: - Arkadaş sen onaylamayacağın, uygulamayacağın protokolü neden imzaladın? Tayyip ve Davutoğlu önderliğindeki AKP dış politikası, Amerikan talimatıyla, Türkiye’nin çıkarlarını çiğniyor. CHP Grup Başkanvekili Hakkõ Süha Okay, AKP’nin Kamu Güvenliği Müsteşarlõğõ Tasarõsõ’nõ değerlendirdi ‘Kendi derinini oluşturuyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Sü- ha Okay, dün parlamentoda düzen- lediği basõn toplantõsõnda, yakõnda TBMM’de ele alõnacak olan Güven- lik Müsteşarlõğõ tasarõsõ ile ilgili sert eleştirilerini dile getirdi. Okay, “Darbe girişimleri, suikast planları, vesayet gibi kavramların arkasına saklanarak sessiz ve de- rinden sivil bir darbe yapmaya ça- lışan iktidar, artık sivil dikta aşa- masına doğru hızla ilerlemektedir. Gerçekleştirdiği kadrolaşma, em- niyet içinde sağladığı F tipi örgüt- lenme, cemaat ve tarikatların is- teğiyle yapılan atamalar, keyfi dinlemeler, hukuk dışı tutukla- malar, ‘açõlõm’ isimleriyle ülkeyi bölme projeleri, emekçilere uy- guladığı acımasızca tutumla fark- lı bir aşamaya gelinmiştir” açõkla- masõnõ yaptõ. Okay, “AKP’nin özel timleri için yeni bir yapı mı öngörülmektedir? Bu özel timler, Kamu Düzeni ve Gü- venliği Müsteşarlığı aracılığıyla 81 ilde örgütlenmek mi istemektedir?” sorularõnõn altõnõ çizdi. Okay, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanı Atalay’ın ‘esnek ve yasa metnine yazõlmamõş’ diye be- lirttiği örgütlenmenin, hukuk dev- letiyle bağdaşır bir yanı yoktur. Bu, istibdat dönemlerinde görülecek bir düzenlemedir. Abdülhamit dö- nemi uygulaması ile karşı karşıya- yız. Bu tasarıyla sözleşmeli yaban- cı çalıştırma imkânı getirilmektedir. Yabancı çalıştırma yetkisi alarak, iç güvenliğimiz okyanus ötesine teslim edilmektedir. İstihbarata, sanki Kurtlar Vadisi ayarı yapılmaktadır. AKP, kendi derin devletini hem de dikta yöntemleri ile yaşama geçir- mektedir. Türkiye üzerine sivil ve- sayet örtüsü geçirilmek istenmek- tedir. AKP kendi derin devletini ku- rumsallaştırmak için bu tasarıyı getiriyor. İllerde idari birimlerin ya- nına ‘kuma yönetimi’ getirmek isti- yor. Ergenekon davasının kimi gizli tanıkları bu müsteşarlık bün- yesinde bir yeniden yapılanmanın unsurları olacak.” Okay, referandum süresiyle ilgili dü- zenleme konusundaki bir soru üzeri- ne “AKP’nin yargıyı da AKP’lileş- tirmek için anayasal değişiklik yap- ma çabasında olduğunu” söyledi. ‘Bülent İvedik denilsin’ Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn kendisine yönelik suikast savlarõnõ ciddiye almayanlarõ “ah- maklıkla” suçladõğõ anõmsatõldõğõnda da Okay, “Sayın Arınç, bakan ol- duktan sonra kontrolünü tamamen yitirdi. Sayın Arınç’a bakanlık do- kundu, ağzı bozuldu. Bunda Recep İvedik filmlerinin etkisi oldu. Ha- karetamiz konuşmalarının reytingi yüksek oluyor. Bundan sonra gali- ba Bülent İvedik denmesi daha doğrudur” dedi. CHP Grup Başkanvekili Hakkõ Süha Okay, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlõğõ kurulmasõna ilişkin yasa tasarõsõ ile “AKP’nin kendi derin devletini oluşturma çalõşmalarõnõ son noktaya taşõmak istediğini” vurgularken “Yabancõ çalõştõrma yetkisi alarak, iç güvenliğimiz okyanus ötesine teslim edilmektedir” açõklamasõnõ yaptõ. SOYSAL’A DAVET ‘Biberci’ polis özür dileyecek AYŞE SAYIN ANKARA - TEKEL işçileri- nin eylemine katõlan CHP İs- tanbul Milletvekili Çetin Soysal, gözüne “biber gazı” sõkan çe- vik kuvvet polisleri ile bugün Ankara Emniyeti’nde bir araya gelecek. Ankara Emniyet Mü- dürü Orhan Özdemir’in da- vet ettiği Soysal’dan, bizzat üze- rine biber gazõ sõkan polis özür dileyecek. İşçilere destek vermek üzere Abdi İpekçi Parkõ’nda bulunan Çetin Soysal olaylarõn ortasõnda kalmõş ve polisin sõktõğõ biber ga- zõnõn yüzüne gelmesi sonucun- da zor anlar yaşamõştõ. Millet- vekili olduğunu söylemesine karşõn polisin kendisine müda- halede bulunmasõna tepki gös- teren Soysal, polislerden şikâ- yetçi olmuştu. Olaylardan son- ra geçen hafta bir grup çevik kuvvet polisi Soysal’õ TBMM’de ziyaret ederek, özür dilemişti. Ankara Emniyet Mü- dürü Özdemir de polisin hatasõ- nõ telafi etmek için devreye gi- rerek, Soysal’õ makamõna davet etti. Soysal da, gözüne biber gazõ sõkan polisin özür dileme- si koşuluyla daveti kabul etti. Soysal bu kapsamda bugün Ankara Emniyeti’ne bağlõ çevik kuvvet ekipleriyle bir araya ge- lecek. Eylem sõrasõnda Soy- sal’õn yüzüne biber gazõ sõkan polisin de görüşmede Soysal’dan özür dileyeceği belirtildi. Soysal, emniyete kendisiyle birlikte bi- ber gazõna maruz kalan bir grup kadõn TEKEL işçisi ile birlikte gideceğini bildirdi. Çocuk istismarına onay RTÜK, okuldan çõkarõlõp öğretmenler eşliğinde namaza götürülen öğrencileri haber yapan Uğur Dündar’a ceza vermeye hazõrlanõyor FIRAT KOZOK ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) öğretmenleriyle birlikte cuma namazõna giden ve takkeler ta- karak saf tutan yaklaşõk 50 ilk- öğretim öğrencisini haber yapan Uğur Dündar’õn sunduğu Star Haber’e ceza kesmek için ha- rekete geçti. Dündar’õn sunduğu Star Ha- ber’in 23 Ekim 2009 tarihli bö- lümünde, İstanbul’da özel bir ilköğretim okulundan çõkõp gruplar halinde birkaç öğret- menle birlikte cuma namazõna giden ilköğretim öğrencilerini konu alan bir haber yayõmlan- dõ. Haber üzerine harekete ge- çen RTÜK İzleme ve Değer- lendirme Dairesi Başkanvekili Osman Ardoğan, hazõrladõğõ raporla kanalõn cezalandõrõlma- sõnõ istedi. Haberde öğrencilerin sanki bir suç işliyormuş gibi yansõtõldõklarõnõ ifade eden Ar- doğan, şöyle devam etti: “Kişileri yalnızca dini inanç- ları nedeniyle bir suç öznesi olarak teşhir eden, bu kişile- ri dini uygulamaları dışında herhangi bir neden göster- meden suçlayan söz konusu haberin sunulmasıyla, haber alma hakkı ve toplumu bilgi- lendirme anlamında nasıl bir kamu hizmeti amaçlandığı da anlaşılamamaktadır.” Savunma istenecek Öğrencilerin görüntülerinin ekrana getiriliş biçiminin ana- yasaya ve uluslararasõ sözleş- melere aykõrõ olduğunu ileri sü- ren Ardoğan, bu gerekçelerle Star TV’ye artõrõmlõ para cezasõ uygulanmasõnõ istedi. Ardoğan’õn raporunu değerlendiren Üst Ku- rul ise Star TV’den savunma is- tenilmesine karar verdi. AYŞE SAYIN ANKARA - Yerel se- çimler öncesinde siyasi par- tilerin oluşturduğu ortak ko- misyonda çalõşmalarõ ta- mamlanan, ancak özellikle CHP’nin itirazõ ve yerel se- çimlerin araya girmesi üze- rine Meclis gündemine ge- lemeyen Meclis içtüzük de- ğişikliği için yeniden hare- kete geçiliyor. TBMM İçtüzük Komis- yonu Başkanõ ve AKP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Sa- lih Kapusuz, içtüzükle ilgili partisinin görüş ve desteği- ni istemek için CHP lideri Deniz Baykal’dan randevu istemeye hazõrlanõyor. Ko- misyon tarafõndan uzlaş- mayla hazõrlandõktan sonra partilere gönderilen yeni iç- tüzük taslağõ için BDP ve MHP görüş- lerini iletti. Her iki parti de Kapusuz’a ça- lõşmalarõn sürmesini desteklediklerini ifade ettiler. Ancak, içtüzük komisyo- nunda İstanbul Milletvekili Ali Topuz’u görevlendiren CHP; özellikle “muha- lefetin sesini kısan” düzenlemelere iti- raz ediyor. CHP, içtüzük konusunda ken- di içinde bir komisyon oluş- turarak, görüşlerini hazõrla- ma kararõ aldõ. İstanbul Mil- letvekili Algan Hacaloğlu başkanlõğõndaki bir komis- yon içtüzük konusunda ça- lõşmalarõnõ sürdürüyor. CHP, komisyonda üzerinde uzlaşõlan metni dikkate al- mayarak, tamamen bağõm- sõz bir çalõşma yürütüyor. ‘Yeniden inceliyoruz’ Hacaloğlu, “Biz o çalış- mayı dikkate almadık. İçtüzüğü yeniden incele- meye başladık. İki hafta içinde çalışmaları ta- mamlamayı düşünüyo- ruz” dedi. Kapusuz ise CHP’nin içtüzük konusun- daki önerilerini bekledik- lerini belirterek, bu konuda yeni bir girişimde bulun- mayõ düşündüğünü bildirdi. TBMM çalõşmalarõnõn gelişen teknolojiye göre yeniden düzenlenmesi, daha etkin ve ve- rimli çalõşmasõ için yeni bir içtüzüğe ge- reksinim duyulduğunu belirten Kapusuz, CHP’nin de görüşünü bildirmesiyle kõ- sa sürede çalõşmalarõn tamamlanõp Mec- lis gündemine gelebileceğini ifade etti. İpek’in şehit olduğu bölgede keşif DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Kulp Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Uzman Çavuş Serkan İpek’in şehit düştüğü olaya ilişkin açõlan soruşturma kapsamõnda Diyarbakõr’õn Kulp ilçesi Hamzalõ köyü ile Batman’n Sason ilçesi arasõn- daki kõrsal alanda keşif yaptõ. Tanõk korucular ve operasyona çõkan askerlerin ifadesini alan savcõ- lõk, korucularõn bulunduğu mevziler ile askerlerin operasyona çõktõğõ bölgelerin krokilerini çõkardõ. Vicdani retçilere cezaevi yolu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, eylem yapan “vicdani retçi” 19 kişi hakkõnda “halkõ askerlikten soğut- ma” suçlamasõ ile dava açtõ. Dava iddianamesin- de çoğu üniversite öğrencisi 19 genç için 6 aydan 10 yõla kadar hapis cezasõ isteniyor. Ocak ayõnõn ilk haftasõnda Ankara’da askere gitmek isteme- yen “vicdani retçi” gruba polis müdahale etmişti. Dönenlere pasaport davası DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - PKK terör ör- gütünün Kandil ve Mahmur kamplarõndan Türki- ye’ye gelen 34 PKK’liden 25’i hakkõnda, Habur Sõ- nõr Kapõsõ’ndan Türkiye’ye pasaportsuz girdikleri gerekçesiyle dava açõldõ. Sanõklarõn, 1250 TL para veya 6 ay hapis cezasõyla cezalandõrõlmalarõ istendi. ‘BALYOZ’ İDDİALARINA YANIT ‘Darbe değil senaryo’ Haber Merkezi - Taraf gazetesi, AKP’nin iktidara gelmesinden rahatsõz olan bazõ üst rüt- beli askerlerin 2003 yõlõnda “Balyoz Güvenlik Harekâtı” isimli bir darbe planõ hazõrladõğõnõ id- dia etti. Planda adõ geçen dönemin 1. Ordu Komu- tanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan, söz konusu plan ve senaryolarõn “iç tehdit olarak değerlendi- ren bölücü ve irticai gelişmelere karşı, Cumhu- riyeti koruma ve kollama görevinin gereği ola- rak hazırlandığını” kaydetti. Taraf gazetesinde yer alan habere göre, söz konusu planõ desteklemek için “Çarşaf”, “Sakal”, “Suga” ve “Oraj” başlõklõ eylem plan- larõ oluşturuldu. Habere göre; “Çarşaf” ve “Sa- kal” kodlu planlarda darbe ortamõ yaratmak için Fatih ve Beyazõt camilerine cuma günü bombalõ saldõrõ düzenlenecekti. Oraj Hava Harekât Pla- nõ’nda ise Ege’de uluslararasõ kriz çõkarõlmasõ için bir Türk jetinin düşürülmesi planlandõğõ id- dia edildi. Balyoz Planõ’nda ayrõca Kadõköy ve Fatih’te gösteri yapacak, cubbeli ve sarõklõ ey- lemcilerin Hava Müzesi’ni basmasõ sağlanacak- tõ. Planda 29’u general, 133’ü subay toplam 162 askerin isminin geçtiği de savunuldu. Doğan: Asıl hedef TSK Planda imzasõ bulunduğu belirtilen emekli Or- general Doğan, bir haber portalõna yaptõğõ açõk- lamada, “TSK’de her kademede mevcut plan- ları gözden geçirmek üzere harp oyunu, plan tatbikatı ve seminerler yapılması doğal bir uygulamadır” dedi. Doğan, “iç tehdit olarak değerlendirilen bölücü ve irticai gelişmelerin EMASYA (emniyet ve asayiş) planları çerçe- vesinde ele alındığını” ifade etti. Söz konusu planlarõn “Cumhuriyeti koruma ve kollama görevinin gereği olarak hazırlandığını” kay- deden Doğan, “İşlenecek konu ve senaryoların önceden üst komutanlara bildirilmesinin esas olduğunu” vurguladõ. “İç tehdide karşı koru- ma görevi kapsamında TSK’nin her kademe- sinde elbette planları vardır. Bununla ilgili olarak Genelkurmay Harekât Başkanlığım döneminde İçişleri Bakanlığı ile protokol de imzalanmıştır” diyen Doğan, “Şahsıma yöne- lik çirkin bir iftira kampanyasında bulunan- ların asıl hedeflerinin ben değil TSK olduğu- nu biliyorum” ifadesini kullandõ. Kuloğlu: Planın içeriği palavra Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, AN- KA’ya yaptõğõ açõklamada, “bilgi destek plan- larının” anayasal tüm kuruluşlarca devlet tara- fõndan onaylanan “Milli Güvenlik Siyaset Bel- gesi” çerçevesinde hazõrlandõğõnõ söyledi. Ku- loğlu, “Bu tür planlar anayasal hükümlerle kurulmuş tüm kurumlar tarafından hazırla- nır. Bu planları TSK hazırlar, Milli Eğitim Bakanlığı hazırlar. Gerekirse Çalışma Ba- kanlığı bile hazırlar” dedi. Planõn içeriğinin gerçeği yansõtmadõğõnõ savunan Kuloğlu, şöyle konuştu: “TSK’nin çeşitli birimlerinde rutin olarak iç ve dış tehdit unsurlarına göre hazır- lanan bu tür çalışma planlarının kamuoyuna, yapılacakmış gibi yansıtılması doğru değildir. Bu yayımlanan planın içeriği palavradır ve sadece kafa karışıklığı yaratmaya yarar. Bu da TSK’ye yönelik asimetrik psikolojik hare- kâtın bir parçası gibi değerlendirilmelidir.” Devlet Bakanõ Cemil Çiçek, konuyla ilgili so- rular üzerine son zamanlarda bu tip yayõnlar ya- põldõğõnõ belirterek, “Bunun gerçekliği nedir, gerekli araştırma yapılmadan ve konuyla ilgi- li açıklamaların tümünü görmeden bir değer- lendirme yapmak yanlış olur” dedi. CHP Söz- cüsü Mustafa Özyürek de iddialara ilişkin “bunlar olacak şeyler değil” dedi. Özyürek, CHP’nin her zaman darbe karşõtõ olduğunu, eğer böyle bir girişim varsa buna kalkõşanlarõn ceza- landõrõlmasõndan yana olduğunu ifade etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cen- giz Engin plana ilişkin sorulara “O manşetin bizimle bir alakası yok” yanõtõnõ verdi. İçtüzük değişikliği için AKP’li Salih Kapusuz, CHP li- deri Baykal’la gö- rüşecek. CHP yö- netimi ise, içtüzük komisyonunda görüşülen tasarı- nın dışında kendi öneri taslağı üze- rinde çalışmaları- nı sürdürüyor. AKPaskõyaaldõğõdeğişiklikiçinhareketegeçiyor İçtüzükyeniden
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle