Katalog

Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 48 / 12 Ağustos 2008 Dondurmanın sarmısaklısı da yapıldı Cemil CİĞERİM AMSUNYeşille mavinin buluştuğu cennet Karadeniz Bölgesinin merkezi Samsun’da insan sağlığı için vazgeçilmez bir besin kaynağı olan süt, Sakız ve Samdo ile bambaşka nitelikler kazanarak lezzet dünyasına sunuldu. Sakız Dondurma 1979 yılından itibaren Samsunda geleneksel dondurma ile sektöre atılarak, 1992 yılında da Anonim Şirket olarak fabrikasyon dondurma üretimine geçti. Sakız Dondurma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Baş, üretime nasıl başladıkları ve geldikleri nokta konusunda şunları söyledi: “Her şey geleneksel üretim sırasında zenginleştirdiğimiz deneyimlerimizle, yöre halkının damak tadını keşfettiğimiz gün başladı. Her geçen gün daha güzelini ürettik, ürettikçe daha çok sevildik. Samsun’dan başlayıp Karadeniz Bölgesine yayılan yoğun ilgi nedeniyle, bölgenin en sevilen dondurması, Sakız Dondurma değişen ve globalleşen dünyanın gerektirdiği şartlara uyum sağlamak amacıyla 1999 yılında Samsun Organize Sanayi Bölgesinde en son teknoloji ile seri üretim yapabilen entegre tesislerini kurarak en hijyenik formuna ulaştı. Sakız Dondurma A.Ş. Samsun’da 3800’ü kapalı toplam 6500 m2 bir alana kurulmuştur . Kullandığı modern teknoloji ile dondurma üretimi yapılmaktadır. S verimliğini sürekli geliştirerek müşterilerimiz, çalışanlarımız, toplumumuz ve hissedarlarımızın ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaya özen gösteriyoruz” dedi. ARGE Çalışmaları hakkında da bilgi veren Baş, “Yenilikçiliği ve müşteri memnuniyetini ilke edinen Sakız Dondurma iç piyasadaki yabancı ve yerli firmalarla rekabet edebilmek için, ihracatta daha yüksek hedefleri yakalayabilmek için çalışmalar ARGE laboratuarında gıda mühendisleri tarafından yürütülüyor. Yeni projelerin gerçekleşmesi için nitelikli ürün elde edinceye kadar yılda 100 Karadeniz’in lezzetli sütünü kendi işleyerek dondur den fazla deneme çalışması gerçekleştirilmektedir. Malima üreten tek entegre tesis olan firmamız, hijyenik şart yeti ve kalite optimazasyonu sağlamak, üretimde verimlarda, el değmeden, kalite ve lezzetten ödün vermeden, ile liliği artırmak amacıyla ARGE çalışmalarımıza ve tekri teknoloji ile 70 çeşit açık 40 çeşit endüstriyel tipte ol nolojiye yatırım devam edecektir. Ürettiğimiz dondurma mak üzere 110 çeşit dondurmayı üretmektedir. Ürünleri ve pasta çeşitlerimizle, kalite ve lezzet avantajlarımızla Türmizin özelliği kaliteden ödün verilmeden, tamamen doğal kiye'nin önder gıda kuruluşları arasında olmak hedefimizdir. aromalı, Karadeniz’in günlük taze leziz sütü ve meyveleri Sakız Dondurma, Endüstriyel Tasarım Patenti 25 Mayıs bol miktarda kullanılarak üretildiğinden, meyve tatlarıy 2001 tarihinde Türk Patent Enstitüsü’nden Türkiye’nin ilk la erimeden keyifle yeniyor olmasıdır. Tüm meyve çeşit ve tek Endüstriyel Tasarım Patenti alan firmadır. Doğallerinden hatta sarmısaklı, acılı, tarçınlığı ve lezzeti ilke edinen firmalı, mangolu, çikolatalı gibi değişik çemızda, tabiatın en iyi meyve ve sütşitlerle 7 den 70’e her türlü damak zevlerini işleyerek Sakız Dondurma’yı kine hitap etmektedir. Sakız Dondurma ürettik. Açık dondurmayı doğal A.Ş. ürünleri Karadeniz, Ankara, İsgüzelliğin sembolü gül gibi şekiltanbul, İç Anadolu bölgelerindeki satış lendirerek müşterilerimize ikram etnoktalarında tüketici ile buluşmaktadır.” tik. Hedefledikleri bölgesel pazar payıFirmamız TSEN ISO nı, yurt çapındaki pazar payını ve yurt 9001:2000 Kalite yönetim sistemi dışındaki pazar payını her geçen yıl artve HACCP (Gıda Güvenliği) Tehtırdıklarına dikkat çeken Baş, “Ürettilike Analizi ve Kritik Noktaları ğimiz dondurma ve pasta çeşitlerimizYönetim Sistemi belgelerini almayı le, kalite ve lezzet avantajımızla Türtemmuz 2004'de hak kazanmıştır. kiye’nin önder gıda kuruluşları arasınSizin ve sevdikleriniz sağlığı, Sakız Sakız Dondurma A.Ş. da olmak hedefimizdir. Çevreye saygılı Dondurma A.Ş. ürünleri ile kalite Başkanı İbrahim Baş olarak ürettiğimiz sağlıklı, kaliteli ürüngüvencemiz altında. Firmamız Priler ile müşteri memnuniyetini sağlamak üzere, ürünleri vate Label 2004 fuarında, Private Girişimcilik Özel Ödümizin, süreçlerimizin, çalışanlarımızın, çalışma ortamımızın lü kategorisinde ödül almıştır” diye konuştu. sürekli karıştırılarak pişirilmelidir. Sütün bir defa kaynatılması tüm mikroorganizmaların yok edilmesi için yeterlidir. Bu işlem sokak sütlerinin yanı sıra pastörize ve sterilize sütlerde de uygulanmaktadır. Fazla kaynatma, sütün protein, mineral ve vitaminlerinde kayıplara yol açmaktadır. Süt çeşme suyunda hazırlanılan su banyosunda en kısa sürede soğutulmalıdır. Süt içmede kullanılacaksa temiz şişelere doldurulup ağzı kapatılarak buzdolabına alınmalıdır.” “Sokak sütü kötüdür” ya da “İşlenmiş sütlere çeşitli maddeler katılmaktadır” gibi söylemlerin 'çözüm' olmadığına vurgu yapan Güzeler, “Bu yönlü açıklamalar insanların ikilem yaşamalarına sebep olarak zaten az olan süt tüketimini olumsuz etkileyecektir. Bu da halkımızın açlık sınırında, yetersiz ve dengesiz beslenme sorununda artışa neden olacaktır” diye konuştu. Türkiye'de yıllık süt üretiminin 10 milyon ton olduğunu söyleyen, sokak sütü tüketiminin yüzde 42 gibi büyük bir orana sahip bulunduğunu ve modern işletmelerde işlenen sütün yüzde 1820''ik paya sahip olduğunu aktaran Güzeler, “Hijyenik şartlara uymaya çalışan fakat ne derece uyabildiği bilinmeyen mandıralarda işlenen süt miktarı ise yüzde 40'dır. Yapılacak iş sokak sütünü yasaklamak değil, onu kontrol altına almaktır. Sokak sütçüsünü ortadan kaldırdığımızda, bu sütlerin gelişigüzel mandıralarda ve hatta kaydı bulunmayan merdiven altı işletmelerde işlenerek pazara çıkması kaçınılmazdır” dedi. Prof. Dr. Güzeler: “Sokak sütünde kontrol şart” Yusuf BAŞTUĞ DANA Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Nuray Güzeler, sokak sütünün kontrol altına alınması gerektiğini söyledi. Türkiye'de yıllık süt üretiminin 10 milyon ton civarında olduğunu kaydeden Güzeler, üretilen sütün yüzde 42'sinin açık süt olarak tüketiciye sunulduğunu belirtti, “Sokak sütünü yasaklamak çözüm getirmez. Yasak yerine kontrollü üretim ve tüketimin sağlanması gerekir” dedi. Sokak sütçülüğünün 1930’da yasaklanmasına karşın ilerleyen yıllarda sayılarının daha da arttığını anımsatan Güzeler şunları söyledi: “Sokakta süt satışını yasaklamak yerine uygun araçlarla, kontrollü satış yapılması sağlanabilir. İşletmelerde üretilen süt ürünleri için üreticilere verilen desteklerin, tüketicilere de yansıması üretimin artaması için de yararlıdır. İl bazında işletmelerin, günlük süt tüketimine orantılı bir şekilde pastörize süt işlemesi teşvik edilebilir. Sağlıklı süt tü A ketimini artırmak için kampanyalar başlatılabilir. Halk, süt tüketimi konusunda bilinçlendirilip, evlere alınan çiğ sütün hijyenik koşullara dikkat edilerek işlenmesi konusunda eğitimler verilebilir. Güvenilen, bilinen bir sokak sütçüsünden alınan süt doğru işlenmezse istenilen sağlıklı süt ürünleri de elde edilemez.” Sokak sütünün ev tüketimi için çeşitli öneriler sunan Prof. Dr. Güzeler şöyle devam etti: “Çiğ süt önce süzülmelidir. Tercihen çelik tencerede 9