Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 48 / 12 Ağustos 2008 az Dağları, Bandırma’dan Ayvalık, Midilli ve Gökçeada’ya kadar, 2 milyon insanın temiz ve güvenilir su kaynağı çok önemli oksijen üreten bir bölge, çok değerli tarımsal ürünlerin yetiştiği tarım alanları, bütünlüğü korunan önemli orman alanlarımızdan birçok endemik bitkiyi barındıran gen merkezi, yaban hayatı için önemli bir yaşam bölgesi, tarih ve mitoloji alanıdır. Kaz Dağları yöresi dünyada eşi benzeri olmayan çok önemli kültür coğrafyasıdır. Henüz yüzey araştırmaları bile yapılmadan, barındırdığı yüzlerce antik alan, yerleşim yeri, tümülüs ve antik kentlere ilişkin envanter çalışmaları tamamlanmadan, madenlere, termik santrallere kurban edilmek isteniyor. Halbuki geçmişten devraldığımız kılına bile dokundurtmadan gelecek nesillere devretmemiz gereken önemli bir mirastır. 5 Haziran (Dünya Çevre Günü) 2004’te çıkarılan 5177 sayılı Maden Yasası, Uluslararası Tahkim Yasası ve diğer Sömürge Yasaları ile çoğunluğu Batı Anadolu’da olmak üzere Türkiye’nin yarıdan fazlasına onur kırıcı ruhsat bedelleri karşılığı ipotek konmuştur. Kaz Dağları’nda hemen hemen ruhsat verilmeyen boş alan kalmamıştır. Özellikle altın ve gümüş sondaj çalışmalarını sürdüren şirketler sondaj çalışmalarında son aşamaya gelmişlerdir. Önümüzdeki günlerde işletme aşamasına geçerlerse Kaz Dağları’nın doruklarında, yani su kaynaklarında 1 km çapında 400 m derinliğinde dev cehennem çukurları açacaklardır. Milyarlarca ton kayacı öğütecek siyanürle ayrıştıracaklardır. Yine dev atık barajları oluşturacaklar, barajların içersinde siyanürle birlikte çözünmüş olan başta arsenik olmak üzere ağır metaller arıtma imkanı olmaksızın, tüm canlılar için risk oluşturarak bekletilecektir. Olası bir depremde de yeraltı sularına karışarak tüm canlıların yaşamını tehlikeye düşürecektir. Yöremizde küresel ısınmanın etkileri yoğun şekilde hissedilmeye başlanmış, barajlarımızdaki doluluk oranı geçtiğimiz yıl yüzde 54’lerde iken şu anda yüzde 35’ler seviyesindedir. Altın çıkarmada milyarlarca ton kayaç, su ve siyanür ile ayrıştırılacak bir ton kayaç için 3 ton su kullanılacaktır. Göründüğü gibi içme, kullanma ve sulama suyu sıkıntısı çekilen bir bölgede doğayı yok edecek, altın ve gümüş madenciliği için milyarlarca ton suyu kirleterek tüketme lüksümüz K Hicri NALBANT Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Kaz Dağlarında mücadeleye devam olamaz. Madenciler tarafından 15 yıl gibi bir sürede getireceği iddia edilen 5 milyar dolarlık bir gelir için sadece bir yılda Kaz Dağları ve çevresinde 10 milyar dolara yaklaşan tarımsal ve turizm değerlerimizi yok edemeyiz. Sularımızın zehirlenerek yok olmasına, ormanlarımızın kesilmesine, havamızın kirlenmesine, tarımsal ürünlerimizin üretimlerinin düşerek kalitelerinin bozulmasına, tüm canlıların yaşamının tehlikeye atılmasına, tarih ve mitoloji alanlarımızın tahrip edilmesine kesinlikle göz yummamalıyız. Maden işletmesinde sömürge ülkelerinde bile yüzde 3.5 olarak uygulanan devlet hakkının ülkemizde yüzde 1 e kadar düşürülmesini kabullenmemeliyiz. Özellikle altın ve gümüş işleten madencilere olağan üstü yetkiler sağlayan 5177 sayılı sömürge yasasının, Anayasa Mahkemesinde 4 yıla yakın süredir bekleyen iptal davasının biran önce sonuçlanmasını bekliyoruz. Söz konusu yasa yerine ülkemiz çıkarlarına uygun yerüstüyeraltı dengesini gözeten, çevreyi ve doğal zenginliklerimizi koruyan, çağdaş ve ulusal bir maden yasası çıkarılmalıdır. 5 Nisan 2008’de son yılların en büyük çevre mitingi Çanakkale’de gerçekleşmiş, mitinge katılan 20 bin duyarlı insan emperyalistlere ve işbirlikçilerine; toprağımızdan, suyumuzdan, ormanlarımızdan, havamızdan, ekmeğimizden, işimizden ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımızdan elinizi çekin diye haykırmıştır. Anadolu tarihi boyunca hiçbir zaman köleleştirilememiştir. Kurulan uygarlıkların hepsi bir önceki ile kaynaşarak yeniyi üretmiştir. Maden Yasası ve diğer sömürge yasalarıyla tarihte ilk defa bugün Anadolu insanı köleleştirilmek isteniyor. Irak’ı işgal edenler nasıl 7 bin yıllık Babil kentini kazı alanlarını tankları ile tahrip ediyor, müzelerini yağmalıyorsa, Anadolu’nun, Kaz Dağları yöresinin tarihini ve kültür değerlerini de aynı mantıkla yok etmeye çalışıyorlar. Emperyalistler daha önceleri aşırı güç kullanarak gerçekleştiremediklerini şimdi işbirlikçiler aracılığıyla yapmaya çalışıyorlar. Kaz Dağları’nda yürütülen ikinci Kurtuluş Savaşı olarak da nitelendirdiğimiz bu onurlu mücadele, işbirlikçilere inat sonuna kadar kararlılıkla sürdürülecektir. Ege tütünü yükselişte ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege tütününde son yıllarda yaşanan üretim düşüşünün durduğu bildirildi. Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Özgener, “Üreticiye son iki sezondur iyi fiyat verdik. Bunun yanısıra mevsim şartları da iyi gidince tütünden kaçış son buldu. 2008 sezonu üretici, tüccar açısından iyi bir yıl olacak beklentisindeyiz” dedi. Tütün Eksperleri Derneği Başkanı Oktay Çelik de tüccarın üreticilerle yaptığı sözleşme İ lerde fiyatın 7,80 YTL'ye kadar çıktığını belirterek “Geçen yıl 6.90 YTL olan kilogram başına sözleşmeler bu yıl 7.80 YTL'ye kadar çıktı. Tekel ise 6.10 civarında sözleşme yapıyor. İyi fiyatın yanısıra iklim koşullarının da olumlu seyretmesiyle 6570 bin tonluk bir rekolte gerçekleşmesi bekleniyor” dedi. Ege Bölgesi'nin geleneksel tarım ürünleri arasında yer alan ve 2007'deki 45 bin ton rekolteyle tarihinin en kötü dönemini yaşayan tütün, yeniden gözde olma yolundu. Bu sezon 6570 bin ton rekolte beklenen ürünün ihracatı da olumlu seyrediyor. Ege Tütün İhracatçılar Birliği Başkanı Mahmut Özgener, dünyada Türk tütününe talebin yaklaşık 70 bin ton olduğunu söyledi. Özgener, “Hava şartlarının iyi gitmesinin yanı sıra üretici lehine önlemler sayesinde tütünden kaçış durdu” dedi. Tütün Eksperleri Derneği Başkanı Oktay Çelik, 14 aylık emeğin ürünü olan tütün ekiminde 2002'de Tekel'in devreden çıkması, üreticiye 200 kilogram kota getirilmesi, ürünün para etmemesi gibi etkenlerle üreticinin ekimden uzaklaştığını anımsattı. Çelik, “Geçen yıl 6.90 YTL olan kilo başına sözleşmeler su yıl 7.80 YTL'ye çıktı. Tekel 6.10 YTL'den sözleşme yapıyor. Hava şartlarının olumlu gitmesi ve tüccarın verdiği fiyat sayesinde tütünde iyi bir yıl beklentisi içerisindeyiz. 6570 bin tonluk rekolte bekliyoruz” dedi. Tütündeki ihracat artışının dünya genelinde şark tütünü (oriental) üretiminde yaşanan düşüşten kaynaklandığını belirten Çelik, şunları kaydetti: “2007'de dünya genelinde yaşanan kuruklık nedeniyle bir düşüş oldu. Tütün üretiminde söz sahibi olan Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya ve Sırbistan'da düşüşler oldu. Özellikle oriental tütün üretiminin yüksek olduğu Yunanistan'da da üretimden bağımsız destekleme modeli nedeniyle tütün üretimi 60 bin tonlardan 20 bin tonlara kadar düştü. Bu açığı kapatmak isteyen sigara şirketleri Türkiye' ye yöneldi. Geçen yıl kuramlık nedeniyle bizim de üretimimizde yüzde 50'ye varan düşüşler oldu. Ancak Tekel'in stokları sayesinde ihraca devam edebildi. Ürün sıkıntısı nedeniyle fiyatlarda da artış oldu. En iyi kalite tütün 8 YTL civarında alıcı buldu.” 19