Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 48 / 12 Ağustos 2008 Tarım ve gıdada ithalata bağımlılık artıyor arım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından hazırlanan "Tarım ve Gıda: Gelişmeler, Politikalar ve Öneriler" konulu raporun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin hiçbir zaman tarımda kendine yeterli olmadığını, bunun şehir efsanesi gibi bir şey olduğunu” iddia etmiştir. Oysa uzmanlar Türkiye’nin 1960’ların ortalarında tarımda kendine yeterlilik koşullarını sağladığını; IMF/Dünya Bankası dayatmalı yapısal uyum programlarının uygulandığı 1980 sonrası dönemde ise yitirdiğini belirtiyorlar. Türkiye tarımında 2000’li yılların başından itibaren tümüyle IMF/Dünya Bankası odaklı politikalar uygulanmıştır. Tarımsal desteklerin üretimle ilişkisi kesilerek, üretim yerine üretmemeyi teşvik eden bir sistem olan doğrudan gelir desteğine (DGD) geçilmiştir. Bu politikalar T İlhan DEMİRÖZ TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı GAP kapsamında sulamaya açılan ilk ova olma özelliği taşıyan Harran Ovası'nda üreticiler, geçen aydan bu yana bölgede ''beyaz altın'' olarak nitelendirilen ve sonbaharda hasat edilecek pamuğun çapa işlemlerini yapıyor. Türkiye'nin toplam pamuk üretiminin üçte birinin karşılandığı bölgede, pamuk çapası yapan işçilerin yanı sıra kuraklık nedeniyle buğday üretiminden beklediği verimi alamadığı için ikinci ürün mısır eken üreticiler, sıcaktan ciddi şekilde nasibini alıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde etkili olan sıcaklığın en çok hissedildiği kentlerden biri olan Şanlıurfa'da iki günden bu yana 42 derece civarında seyreden sıcakta 1520 YTL yevmiye karşılığında günün büyük bölümünü güneşin altında çalışarak geçiren bazı işçiler, sabahın erken saatlerinde başladıkları mesailerini güneşin en etkili olduğu Ş tarımda ciddi bir çözülme sürecini başlatmıştır. Öte yandan özellikle 2002 yılı sonundan itibaren izlenmekte olan ucuz kura bağlı ve ithalata dayalı büyüme modeli, dış açığı artırmış, Türkiye’yi birçok ürün için “ithalat cenneti” haline getirmiştir. 1980’li yılların başında Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatı 2 milyar dolar seviyesinde iken, ithalat yalnızca 50 milyon dolardı. 1980–89 olmuştur. döneminde tarımsal dış ticaret dengesi yıllık 2007’de 3 milyar 724 milyon dolarlık tarım ortalama 1,5 milyar dolar fazla vermiştir. 1998’de ürünleri ihracatına karşılık, ithalat 4 milyar 640 IMF ile imzalanan Yakın İzleme Anlaşması ile milyon dolara yükselmiş; dış ticaret açığı 916 2006 arasındaki 9 yıldan 6’sında tarım ürünleri dış milyon doları bulmuştur. ticaretinde fazla sağlanırken, 3’ünde açık verilmiş; Türkiye İstatistik Kurumun bu dönemde (TÜİK) 30 Nisan 2008’de ortalama yıllık Tarım Ürünleri Dış Ticareti (Milyon Dolar) yayımladığı ilk üç aylık (OcakMart) tarımsal dış Yıllar İhracat İthalat Denge dış ticaret verileri, tarım ürünleri ticaret fazlası 1998 2.357 2.125 +232 ithalatındaki patlamanın ivme yalnızca 140 1999 2.058 1.649 +409 kazanarak sürdüğünü ve açığın milyon dolar 2000 1.659 2.123 464 önceki yıla göre çok daha fazla olmuştur. 2001 1.976 1.409 +567 olacağını ortaya koymaktadır. Uygulanan 2002 1.754 1.703 +51 TÜİK’in verilerine göre; 2008 tarım 2003 2.121 2.535 414 yılının OcakMart döneminde tarım politikalarının 2004 2.542 2.757 215 ürünleri ihracatı 2007 yılının aynı 2005 3.329 2.801 +528 dönemine göre yüzde 4.4 artarak 919 2006 3.481 2.902 +579 milyon dolardan 959 milyon dolara 2007 3.724 4.640 916 çıkmıştır. Buna karşılık ithalat yüzde 2007* 919 1.061 142 52.4 artarak 1 milyar 61 milyon 2008* 959 1.617 658 dolardan 1 milyar 617 milyon dolara *OcakMart ayları Kaynak: TÜİK yükselmiştir. Yılın ilk üç ayındaki tarımsal dış ticaret açığı 658 milyon dolardır. Oysa önceki yılın aynı döneminde açık yanı sıra 2007 yılında 142 milyon dolar idi. birçok üründe küresel Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi tarım ve ısınmanın yol açtığı gıdada da adım adım dışa bağımlı hale kuraklığın neden olduğu getirilmektedir. Sorun; IMF/Dünya Bankası üretim kayıpları, çiftçi dayatmalı politikalar yerine, ülkemizin doğal gelirlerini düşürdüğü gibi tarımsal ithalatın da koşullarına, kendi insanımızın ihtiyaçlarına göre oluşturulacak üretimi esas alan tarım politikalarının artmasına yol açan uygulanması ile çözülebilir. nedenlerden biri 2007 yılında tarım ürünleri ithalatı 4 milyar 640 milyon dolar olurken, dış ticaret açığı 916 milyon doları bulmuştu. Oysa 2008’in ilk üç ayında açık 658 milyon dolara ulaştı. ANLIURFA (A.A) Sıcaklığın 42 derece civarında seyrettiği Şanlıurfa'da, sıcak hava en çok tarım işçilerini etkiliyor. öğle saatlerinde paydosla geçirirken, büyük arazilerde üretim yapan tarım işçileri ise açık renkli ve uzun kollu giysiler ve başlarına bağladıkları poşuyla (erkeklerin başına bağladığı yöresel örtü) güneşten korunmaya çalışıyor. Harran Ovası'nda 15 dekarlık arazide pamuk üretimi yapan Halil Erkan, AA muhabirine, yaz aylarını tarlada, ailesiyle birlikte çalıştıklarını belirtti. Günün büyük bölümünde sıcağa maruz kaldıklarını aktaran Erkan, sıcak havaya rağmen çalışmaktan başka çareleri olmadığını ifade etti. Temmuz ve ağustos aylarında 45 derecenin üzerinde seyreden sıcak havanın tarımsal üretimin yapıldığı tarlalarda, sulamanın yapıldığı saatlerde nemle birleşerek, bunaltıcı bir hal aldığını aktaran Erkan, ''Ailemizin geçimini sağlamak için çalışmaktan başka çaremiz yok'' dedi. Babasıyla birlikte pamuk tarlasında çalışan Meryem Erkan da 40 derece sıcağın altında gün boyu çalışmanın zor olduğunu belirtti. 42 DERECEDE TARIM Sıcaklığın 42 derece dolaylarında seyrettiği Şanlıurfa’da sıcak hava en çok tarım işçilerini etkiliyor. 22