Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 48 / 12 Ağustos 2008 Rifat Hisarcıklıoğlu: belirlemek zorundayız” bakıma çok iyi. Çünkü salgın hastalıklardan kurtuluyorlar, daha sağlıklı ortamlarda beslendikleri ve kontrol altında oldukları için daha güvenli olarak tüketilebiliyor. Ama bir yandan da sokakta, mahallede hiç tavuk kalmadığı için kenelerin çoğaldığı iddialarını görmezlikten gelemeyiz. Keklikleri öldürdük, süne belasına maruz kaldık, tavukları yok ettik ve şimdi de kene ile savaşmak zorunda kaldık. Bu ironik durum insanoğlu’nun tutumları nedeniyle devam edecek gibi. Kontrollü ve bilinçli bir yöntemle belki de yeniden doğanın nimetleri ile bir araya gelmek ve birlikte yaşamasını öğrenmek zorundayız. Bunu başaramazsak yok ettiğimiz her şey yeni ve dehşet bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Büyükküçük baş hayvan konusu ise Tarım ekinde defalarca belirttiğimiz gibi, teknik ve gönüllü bir çalışma azmi ile ancak rayına oturtulabilir. Nedir bu teknik ve gönüllü çalışma? Teknik, çünkü elimizdeki hayvanların ıslah edilmesi gerekiyor ki iyi süt ve iyi et elde edebilelim. Islah edilmiş hayvanlar en az 3 katı verimli ve ucuz olur. Maliyet düşer, et, süt ve hayvansal mamüller ucuzlar, tüketici çok ucuza et ve mamüllerini tüketebilir, ama üretici de arzu ettiği karı elde eder. Bu yüzden ıslah çalışmaları önemli. Türkiye bu konuda çok geri kalmıştır ve bir üçüncü dünya ülkesidir. Her türlü imkana sahiptir, aşı vardır, alet vardır, bu konuda destek parası yıllardır dağıtılmaktadır ama bir türlü sonuç alınamamıştır. Çünkü gönüllü esası hep ötelenmiştir. İşini seven ve yaptığı işin önemini fark eden insanlara ihtiyacımız var. Bu ihtiyaç her alanda var ama hayvansal gelişmelerde daha da önemli. Bir şeyi hatırlatmak istiyorum, Mera konusu. Seyahatlerimizde hep görürüz boş bir arazi bilene sorsanız size “ mera “ diyecektir. Nedir mera diye merak edip bir sözlüğe bakarsanız “Meyilli, engebeli ve taban suyunun derinde olduğu topraklarda, yem bitkilerinin bulunduğu topraklardır. Bu topraklar hayvancılık amacıyla kullanılmaktadır. “ bir de dünyada mera konusundaki yeni trend, “ ekilen ama biçimi yapılmayan – hayvanların doğrudan beslenerek tükettiği – alanlardır. Oysa bizde maralar başıboş bırakılmış , herkesin kafasına göre hayvanlarını otlattığı hiç bir disiplini olmayan, bakanı, ilgğileneni bulunmayan metruk alanlardır. Oysa dünyanın hiç bir yerinde fabrika hazır yemi ile hayvancılık gelişmemiştir ve gelişemez. Taze yiyecekle beslenmesi gerekir. Taze yiyecek alanlarının ( meraların ) ise çevrilmesi, içindede belli otların ekilmesi, ilaçlanması, gübrelenmesi ve belil aralıklarla hayvanların belli düzende otlatılması gerekir. Bu da yine bir heyecan ve sorumluluk meselesidir. Bunu gerçekleştirecek devlet görevlileri ve bilinçli çiftçiye ihtiyaç vardır. Bunları yani teknik ve gönüllü insanları planlayıp gerçekleştiremezsek yapılan bütün çabalar boya gider ve büyük harcamalarda heder olur. Genel olarak Türkiye'de tarımın geriye atıldığı iddialarına katılıyor musunuz? Zaman zaman şartlar bunu gerektirebiliyor. Ama Türkiye’de hiç bir zaman tarım çok geri plana itilmemiştir. Belki konjonktürel nedenlerle olması gereken değer verilmediği zamanlar olmuştur. Ancak esas sorun bu değildir. Tarımın geri atılamayacağı artık kesinleşmiştir. Ama biz Türkiye olarak bu konuda ne yapacağız, bu pek belli değildir. Esas sorunda budur. Türkiye sanayide , iletişimde, kültürde, sosyal hayatta büyük değişimlere imza atmıştır ama tarımda da aynı başarıyı sağladığını söylemek zor. Sözlerimin başında da söylediğim gibi, tarımda sadece klasik dönemden çıkmış olmak bir şey ifade etmiyor, artık gelecekle ilgili yeni bir tarzın peşinde olmalıyız. Yine tekrarlıyorum “ tarımda da icat çıkatmak zorundayız “ İhtisas borsaları ile ilgili çalışmalarınız ne aşamada? 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu hükümleri doğrultusunda, Birliğimiz ile Toprak Mahsulleri Ofisi arasında yürütülmekte olan müşterek çalışmalar yürütülüyor. Birliğimiz, yapılan çalışma sonrası, TMO’ya Diyarbakır, Aydın, Çorum, Sivas, Şanlıurfa ve Karaman’da bulunan depoların lisanslı depoculuğa uygun olduğunu bildirdi. Birliğimiz ile TMO, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, UMAT ve Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A. Ş. tarafından ortak olarak kurulması planlanan Lisanslı Depoculuk Anonim Şirketi için hazırlanan ana sözleşme taslağı üzerinde çalışmalar devam ediyor. Ayrıca, “Ürün ( Fındık ) İhtisas Borsacılığı” hakkında çalışmalar devam ediyor. BU arada bu çalışmalarla ilgili bazı tespitlerimiz var, bunlar: Lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsacılığının ayrılmaz bir bütün olarak düşünülmesi gerektiği, Sistemin başarılı olması için güçlü entegrasyona ihtiyaç duyulduğu ve Lisanslı Depoculuk Sisteminin hayata geçebilmesi için vergisel sorunların mutlaka çözümlenmesi gerektiği, Aksi halde sistemin çalışmayacağı, Hedefin sadece yerel olmadığı, uluslararası çalışabilecek bir sistemin oluşturulması ve ürün ihtisas borsacılığı kapsamında düşünülen tüm ürünleri kapsayacak şekilde tek bir “Ürün İhtisas Borsası A. Ş” kurulmasının daha iyi olabileceğini düşünüyoruz. Büyükküçük baş hayvan konusu teknik ve gönüllü bir çalışma azmi ile ancak rayına oturtulabilir. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ekimizin sorularını yanıtladı. 17