22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TZOB buğday raporunu açıkladı ‘Türkiye buğday üretimini artırmalı’ ancak eylül ayı itibarıyla çiftçinin tohumluk NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye taleplerinde düşüş yaşanmıştır. 2007 yılında dağıtımı Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) raporuna yapılan tohumluk miktarı 179 bin tondur. Sertifikalı göre, ekmeğe yapılacak yeni zam için tohumluk talebindeki düşüşün en büyük nedeni buğday fiyatlarının gerekçe gösterilmesi tohumluk desteklerindeki belirsizliktir. Desteğin gerçeği yansıtmıyor. Raporda, "Ekmek olmaması halinde, çiftçi alım gücünün yetersizliği maliyetinin içinde buğday bedelinin oranı yüzde 2025 sertifikalı tohumluk kullanımına olanak arasında değişmektedir. Ekmek maliyetinin içinde vermemektedir" denildi. buğdayın dışında, enerji ve işçilik de önemli bir paya sahiptir. Ekmeğe yapılacak zam için buğday fiyatları ‘KIRAÇ ARAZİLERDE VERİM YÜZDE gerekçe olmamalıdır. Ekmek zammında buğdayın 50 DÜŞTÜ’ günahı yoktur" deniliyor. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar; ilgili Tarımsal üretimi ve kaliteyi etkileyen en önemli bakanlık, kamu kurumları, üniversite, sanayici ve ziraat unsurlardan birini de iklim koşulları olduğu vurgulanan odaları temsilcilerinin katılımı ile düzenlenen buğday raporda, kuraklıkla ilgili olarak şu ifadelere yer verildi: konulu toplantıya ilişkin değerlendirme raporunu "2007 yılında yaşanan kuraklık sonucu özellikle açıkladı. Buğday piyasalarındaki gelişmelerin kıraç arazilerde verim yüzde 5060'a varan oranlarda değerlendirildiği, bu ürünle ilgili sorunların ve çözüm düşmüştür. Devlet Meteoroloji İşleri Genel önerilerinin sunulduğu raporda, 2007 yılında dünya Müdürlüğü'nün tespitlerine göre, 20072008 üretim buğday üretiminin 603 milyon ton, tüketiminin ise 613 sezonunda ilk 5 ayda (1 Ekim 200729 Şubat 2008) milyon ton olacağının tahmin edildiği belirtiliyor. Dünya buğday üretiminde TZOB Genel Başkanı Şemsi Çin, Hindistan, ABD, Rusya ve Fransa Bayraktar; ilgili bakanlık, kamu gibi ülkelerin söz sahibinin olduğu, bu kurumları, üniversite, sanayici ve ülkelerin dünya buğday üretiminin ziraat odaları temsilcilerinin katılımı yaklaşık yüzde 50'sini gerçekleştirdiği ile düzenlenen buğday konulu vurgulanan raporda, "Dünya toplantıya ilişkin değerlendirme tüketiminin üretimden daha fazla raporunu açıkladı. artması sonucu 20032004 döneminde, 165 milyon ton olan dünya buğday stokunun, 20072008 döneminde 110 milyon tonla son 30 yılın en düşük seviyesine inmesi, buğday fiyatlarının hızla yükselmesine sebep olmuştur" denildi. Raporda şu ifadeler yer aldı: "Dünya buğday tüketimindeki artışlar, Hindistan ve Çin'in büyüyen ekonomilerine paralel olarak tüketim alışkanlıklarının buğdaya kayması, biyoyakıt üretiminde buğdayın da kullanılması ve yemlik buğday kullanımındaki artışlardan kaynaklanmaktadır. Dünyada üretim, tüketim dengesindeki bu bozulma ile dünya piyasalarında buğday yağışları kümülatif olarak ülke genelinde normalinden fiyatlarındaki son bir yıllık artış yaklaşık yüzde 85'e yüzde 6.9 az ve geçen yıl yağışından ise yüzde 13.5 ulaşmıştır. Şubat ayının son haftasında Kazakistan, fazla olmuştur. Buğday üretiminde bundan sonraki Rusya ve Arjantin gibi ihracatçı ülkelerin buğday mart hatta nisan ayı yağışları çok önemlidir. Mart ve ihracatını sınırlandırması yönünde karar aldığı, bu nisan ayları yağışlarının miktarı ve dağılımı buğday gelişme sonrasında bir günde dünya borsalarındaki rekoltesini önemli ölçüde belirleyecektir. Ülkemizdeki buğday fiyatlarında yüzde 25'e yakın artış olduğu buğday üretiminin büyük bir çoğunluğu kıraç arazide basında da yer almıştır. Uzmanlar, tarım ürünleri ve gerçekleştirilmektedir. 2007 yılında yaşanan kuraklık gıda fiyatlarındaki artışın önümüzdeki yıllarda da ve önümüzdeki dönemde küresel ısınma tehdidi sürebileceği görüşünde birleşmektedir. Birleşmiş dikkate alınarak, buğdayda kuru şartlarda daha iyi Milletler (BM) artan gıda fiyatlarından dolayı gıda verim elde etmek üzere kuraklığa dayanıklı tohum yardımlarının azalabileceği ve açlık tehlikesinin ıslah çalışmalarına ağırlık verilmelidir." artacağı uyarısında bulunmuştur." Türkiye'deki buğday fiyatlarındaki artışı Toprak Dünyada buğday üretimtüketiminde dengeler Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) yanlış ithalat politikasına değişirken, Türkiye'nin de bu durumu dikkate alan bağlayan görüşler olduğuna işaret edilen raporda, tedbirleri geliştirmesi gerektiği vurgulanan raporda, ''Buğdaydaki fiyat artılarının ithalatla değil, dünya Türkiye'de 2006'da buğday ekim alanlarının yaklaşık 1 piyasalarındaki artışla ilgisi vardır. İhtiyaçtan fazla milyon hektar gerilediği anımsatılarak, bunun yarısının ithalat yapılırsa, yaklaşan hasat dönemi de dikkate çiftçinin başka ürünlere kaymasından, yarısının ise alındığında, buğday üreticimiz zarar göreceği için, bu üretimden vazgeçmesinden kaynaklandığını belirtildi. konuda dikkatli olunması gerekir'' uyarısında Son yıllarda destekle birlikte sertifikalı tohum bulunuldu. kullanımının arttığından, buğdayda verimli bir verim artışının da kaydedildiği dile getirilen raporda, ‘BAKANLIK HAKEMLİĞİNDE Türkiye'de dekara buğday veriminin 209 kilogramdan ANLAŞSINLAR’ 236 kilograma yükselmesinde, sertifikalık tohumluk Ekmeğe, 1 Kasım 2007 tarihinde yüzde 20'lik bir kullanımının önemli etkisi olduğu vurgulandı. zam yapıldığının anımsatıldığı raporda, ekmek Raporda, "20072008 üretim sezonunda sertifikalı maliyeti içinde buğday bedelinin oranının yüzde 2025 buğday tohumluk bayi talebi 500 bin tona ulaşmış A arasında değişmekte olduğu vurgulanarak, "Ekmek maliyetinin içinde buğdayın dışında, enerji ve işçilik de önemli bir paya sahiptir. Ekmeğe yapılacak zam için buğday fiyatları gerekçe olmamalıdır. Ekmek zammında buğdayın günahı yoktur. Uncular ve fırıncılar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı hakemliğinde anlaşsınlar" denildi. Amaçlananın, ülkedeki üretim potansiyelini kullanarak yalnızca yurtiçi tüketimi karşılamak değil, gelişen dünya tarım ürünleri pazarından daha fazla pay almak olması gerektiğinin altı çizilen raporda, Avrupa Birliği'nde ve dünyada bu değişimden yararlanmak ve fırsatları değerlendirmek amacıyla 20 Kasım'da, "Ortak Tarım Politikası Sağlık Taramasına Hazırlık" başlıklı bir bildiri yayımlandığı anımsatıldı. Raporda şöyle denildi: "Bu bildiriye göre, toprakların ekim dışı bırakılması (setaside) zorunluluğunu ortadan kaldırılacak yeni tedbirler oluşturulması öngörülmüştür. AB, bu bildirideki açıklamalarını 2008 yılı sonuna kadar uygulamaya koyacaktır. Türkiye de üretimi artırma yönünde tedbirlerini bir an önce almalıdır. Dünyada buğday üretiminde ve tüketimde dengeler değişirken, ülkemizde de bu durumu fırsata çevirecek tedbirleri almamız gerekmektedir. Bilindiği üzere tarım destekleme sisteminin ana aracı olan doğrudan gelir desteği uygulaması 2008 yılında yürürlükten kaldırılacaktır. Son yıllarda doğrudan gelir desteği (DGD), buğday çiftçisinin aldığı desteklerin üçte birini oluşturmaktadır. 2008 yılında DGD'nin kaldırılması halinde, yeni oluşturulacak destekleme sisteminde, bu durum mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu hususta üretim maliyetlerinin büyük bir bölümünü oluşturan gübre, tohum, mazottaki destek miktarı artırılmalıdır. Çiftçinin buğday üretimine yönelmesi, üretiminden para kazanmasıyla mümkün olacaktır. Üretimde en önemli girdilerden birisi olan gübrede son bir yılda (Şubat 2007 2008) fiyat artışı yüzde 100'lere ulaşmıştır. Üretim maliyetlerimiz düşürülmediği takdirde üretimi artırmak zor görünmektedir." ‘TARIMSAL ÜRÜNLER DÜNYADA DA PAHALI’ Türkiye'nin bulunduğu jeopolitik konumu gereği uluslararası buğday ticaretinde de kilit bir ülke olabileceğinin altı çizilen raporda, ancak bunun için gerekli alt yapının ve depo sistemi ile future (vadeli) piyasaların bir an önce oluşturulması gerektiğine işaret edildi. Raporda, "Dışarıda daha ucuz, ithal edelim' zihniyetinde olanlara şunu hatırlatmak gerekir, tarımsal ürünler artık dünyada da pahalıdır. Daha önemlisi değişen ve gelişen bir pazar vardır. Türkiye üretim kapasitesiyle bu pazarda yerini almalıdır. Aksi halde, gıdaya erişim çok yüksek maliyetlere mal olacağı gibi, kolay da bulunamayacaktır. Dünyada özellikle büyük sermayenin de ilgi duyduğu tarımsal ürün pazarlarında Türkiye, alt yapı sorunlarını tamamlamış tarım sektörü ve örgütlü bir çiftçiyle yerini almalıdır. Buğday, temel gıda maddelerimizden birisidir. Bu bakımdan ülkemiz için stratejik bir üründür" denildi. 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle