23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Karl Marx’ın ölümsüz yapıtı Kapital’de anlatılan Karl Marx’ın “magnum opus”u Kapital’in birinci cildi Almanca aslından tekrar Türkçeye kazandırıldı. Kitapta bazı ekler de bulunuyor. Bunlardan en önemlileri, ilk defa Almanca aslından Nail Satlıgan tarafından çevrilen “Dolaysız Üretim Sürecinin Sonuçları”, öbürü ise Kapital’de geçen kavramların Almanca, İngilizce, Fransızca ve Türkçe karşılıklarını veren “Sözlükçe”. Ë E. Ahmet TONAK (*) 875’te Kapital’in Fransızcada fasiküller halinde yayımlanması üzerine Marx sevincini “Eser, bu biçimde, işçi sınıfına daha kolay ulaşacaktır ve başka hiçbir düşünce benim için daha önemli değil” diyerek dile getirir. Fakat kitabının fasiküller şeklinde basılması Marx’ı aynı zamanda telaşlandırır da. Telaşının kaynağı, hem “sabırsız” Fransızların aradıklarını ilk fasiküllerde bulamayınca Kapital’in geri kalanını okumama ihtimali hem de Kapital’de kullanılan “ve daha önce iktisadi sorunlara uygulanmamış olan inceleme yöntemi yüzünden ilk bölümlerin okunmasının güçlüğü”dür. SOYUTLAMA YÖNTEMİ tere iz. rden nıklık eo tanıkyüBüyüş memak yolcudi bila ısemek, miş.” en, sanıkluğuağaç rtleşaşı getirseni m, yilemişmde uru, arartık e bir a her ne de e ol 1 luyla keşfedilmiş ve sunuşa onunla başlamak Marx’ın kafasına yatmıştır. “İlk bölümlerin okunmasını hayli güçleştiren” şeyin; başlangıç olarak seçilen meta kavramının, “kullanım değeri” ve “mübadele değeri”nin, eşdeğer ve göreli değerinin soyut niteliği olduğunun tabii ki Marx da farkındadır. Kanımca, Kapital’in ilk bölümlerinin zorluğunu 1872’de “inceleme yöntemi”ne bağlamasına rağmen, Marx da daha sonra 1873’te sunuş ve araştırma yöntemlerinin farklılığına dikkat çekerek bu zorluğun sunuş yöntemine ilişkin yapmış olduğu tercihlerden de kaynaklanabileceğini ima eder. KAVRAMLARI YERİNE OTURTMAK ağaçen altınr yınla eydi: Belp atım avutucu nuna ıkamayam güçlü babamı n bir krae babam nra evde mi anılar a resim asında kendim men yok tada n önceki sı içilmiş nlara bir e oynaor.” ölümü geçtiği orum tana bile celerini unda düyana germiş oltmedi. uşkusuz ... yınları/ 1116 Peki, Marx’a kadar kimsenin “iktisadi sorunlara uygulamamış olduğu inceleme yöntemi ne?” Acaba bu inceleme yönteminin kendisi mi, yoksa başka bir şey mi “ilk bölümlerin okunmasını hayli güçleştirmiş?” Bu sorulara tatmin edici cevabın, Marx’ın iki adet yöntemi olduğu kavrandığında verilebileceğini düşünüyorum. İlk yöntem, tabii ki sözü edilen “inceleme yöntemi.” Bunun da Marx’a özgü bir şey olmadığını, sadece kendisinden önce bu yöntemin iktisadi sorunlara uygulanmamış olduğunu bizzat Marx söyler. Kendi yaptığı işle doğa bilimcilerin yaptığı arasındaki farkı belirtirken “iktisadi biçimlerin analizinde mikroskoptan ve kimyasal ayıraçlardan yararlanılamaz, bu ikisinin yerini, soyutlama gücünün alması gerekir” derken inceleme yöntemi’nin adını koyar: Soyutlama. Marx kapitalist toplumsal gerçekliğin bütününden ve bu gerçekliğe ilişkin kendisinden öncekilerin ve çağdaşlarının eserlerinden yola çıkarak Kapital’in malzemesini üretmeye başlar. Soyutlama yöntemiyle adım adım bu başlangıç aşamasının çok belirlenimli, yanıltıcı görünenler düzleminden gerçekliğin asli öğelere indirgenmiş kertesine vardığında, Marx artık kapitalizmi yeniden zihninde kurar ve yıllar süren incelemesini bitirir! Sonra sıra, bu asli öğelerine indirgenmiş kapitalist gerçekliğin modelini, Marx’ın tabiriyle “aynadaki ideal yansımasını” sunmaya gelir. Bu da başka bir yöntem gerektirir, çünkü “sunuş tarzının (yönteminin) araştırma tarzından (yönteminden) şekil olarak ayrılması gerekir.” İşte bizim, Kapital’in ilk bölümlerinde (fasiküllerinde) karşılaştığımız kavramlar, bu sunuş yönteminin uygulanışı ile oluşmuş sıralamadır. “Organizmanın” hücresi olarak meta, soyutlama yo Nail Satlıgan’ın Almanca özgün metninden titiz bir çeviriyle Türkçeye kazandırdığı “Dolaysız Üretim Sürecinin Sonuçları” (DÜSS), kapitalizmin kriz dinamiklerini kavrayışımızı zenginleştirmesinin yanı sıra, üretken olan ve olmayan emek ayrımına, eksik tüketim, teknolojik gelişme konularına ilişkin içerdiği ipuçları bakımından da çok önemli bir kaynak. DÜSS, Marx tarafından yayımlanmadığı için tam olarak ne zaman ve ne amaçla yazıldığı tartışmalara yol açar. Örneğin, Ernest Mandel, Kapital’in İtalyanca çevirisine sunuş yazan Bruno Maffi’nin görüşünü benimseyerek, bu metnin 1863 Haziranı ile 1866 Ağustosu arasında ve ilk ağızda “Kapital’in birinci cildinin yedinci kısmı olarak planlandığını” söyler (Mandel, E. 2008. Marx’ın Kapital’i. İstanbul: Yazın Yayıncılık, s. 1156. abç). Marx’ın Kapital’e ilişkin yıllara yayılan inceleme ve defalarca tekrarlanan yazmabozmayeniden yazma faaliyeti sonunda kitabının kapsamını, ana başlıkları ve de bunların ciltlere dağılımını birçok kez değiştirdiğini biliyoruz. Bu plan değişikliklerini bilmek, bize ulaşan Kapital ciltlerinin ne denli tamamlanmış olduğu ve de daha önemlisi, eksiklerin nasıl tamamlanması gerektiği sorularını ele alış şeklimizi belirler. İşte tam da bu yüzden Marksistler “Plan Sorunu” başlığı altında yıllardır Kapital projesinin bu yanını tartışageldi. DÜSS’ün Türkçeye kazandırılış şeklinde sözünü ettiğimiz “Plan Sorunu” bir ölçüde rol oynar. Mandel’e göre, “Kapital’i ‘diyalektik olarak eklemlenmiş sanatsal bir bütün’ olarak sunma arzusu”yla DÜSS metnini bağdaştıramadığı için Marx bu bölümü dışarda bırakır (s. 119). Yine Mandel, Marx tarafından, ilkin Kapital’in birinci cildinin yedinci bölümü olarak kullanılması düşünülen DÜSS’ün daha sonra altıncı bölüm olarak değiştirildiğini ve “bir ve son derece doğru ve umuyoruz bu terime ilişkin yanlışlığın düzeltilmesine katkısı olur. Bir başka örnek, Türkçede “ilkel birikim” diye sık sık kullanılan Marx’ın temel kavramlarından Almanca ikinci cilt“ursprünglicler arasında he akkumulabir köprü tion” (İngilizce olarak ikili “primitive accubir didaktik mulation”). “Sözişleve” sahip lükçe”, bu kavramolduğunu belirla esas anlatılmak tir. Nitekim, Satistenenin tarihi önlıgan’ın yeni çevirisi celik (ilklik) oldude bu değişikliği dikğu, gelişmemişlik kate alarak DÜSS’ü anlamında bir “il“Yayımlanmamış Alkel”lik imasının tıncı Bölüm” başlıMarx kapitalist toplumsal gerçekliğin bütününden ve bu gerçekliğe ilişkin kendisinden söz konusu olmağıyla Kapital’in biöncekilerin ve çağdaşlarının eserlerinden yola dığını dikkate alarinci cildine ekler. çıkarak Kapital’in malzemesini üretmiştir rak “ilk birikim”i Marx’ın, deyim önerir. Şüphesiz, yerindeyse bir kısmıbu yerinde müdahaleleri yüzünden nı kendisinin uydurduğu terimleri Türk“Sözlükçe”nin bütün tartışmalı terimleçeye çevirme çabaları her zaman başarılı re ilişkin son sözü söylemiş olduğunu sonuçlar vermedi. olayısıyla Bu yeni Kaiddia edecek değiliz. Tersine, “artık depital edisyonuna ikinci bir ek olarak ğer” veya “artı değer”, “üretken emek” “Sözlükçe” koyma kararı övgüyle karşıveya “üretici emek”, “bunalım” veya lanmalı. “Sözlükçe” sayesinde terimlerle “kriz” gibi farklı tercihlerin Marksist ikilgili kargaşaya çok yerinde bir müdahatisat yazının nispeten kısır olduğu Türkle yapılmış. çede, daha bir süre birlikte var olmasını Örneğin, Almanca “konstantes kapidoğal karşılamak gerektiğini düşünüyotal” (İngilizce ‘constant capital’) Türkrum. çeye genellikle “sabit sermaye” diye çevrilegelir. Oysa, “sabit sermaye” aslında (*) Prof. Dr., İstanbul Bilgi Üniversitesi Almanca “fixes kapital” (İngilizce “fixed capital”) demek. Dolayısıyla, “SözKapital (Birinci Cilt)/ Karl Marx/ Çelükçe”nin (Satlıgan’ın) “konstantes kaviren: Mehmet Selik, Nail Satlıgan/ Yorpital” için “değişmez sermaye” önerisi dam Kitap/ 876 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1116 7 TEMMUZ 2011 SAYFA 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle