18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

man ilk ırk itam de ası uk. ¥ mış oldu. Öte yandan, Endülüs Emevilerinin bilimsel üstünlüklerinin etkisiyle yeniden filizlenen Batılı aydınlar ve bilim adamları ise engizisyon sorgucularından kurtulmak için binbir kıvırma, kılı kırk yarma telaşına düştü. Felsefe de bu vesileyle iyice incelerek aldı, yürüdü… Nitekim artık günümüzde Batı Avrupalılar, Amerikalılar engizisyonlu geçmişlerini hatırlamak istemiyor, dahası, yok saymaya çalışıyor. Ama sert, acımasız ve katliama yönelik teknolojik üstünlüğe tereddütsüzce başvuran köşeli karakterlerinin buradan kaynaklandığını da biliyorlar. Bu nedenle dünyanın çivisi çıkmış durumda; bu nedenle kapitalizm, yeryüzünün vazgeçilmez tek sosyoekonomik sistemiymiş gibi ayakta. Engizisyon ve ona eşlik eden işkencenin yoğunluğu, Batı dünyası insanlarına mutlaka özel bir DNA molekülü kazandırmış olmalı… temel kırk yıl rsiyoncillere de din sonraohumyorsuyaratıöküma işkenmi, koasıl biormal “50 MİLYON AFRİKALI KÖLELEŞTİRİLDİ” Sadece 175 yıl önce Kilise’nin adam öldürme yetkisine son verebiliyor Batı ama kilise dışındaki katliamlar hiç durmuyor: Amerika kıtalarında yaşamakta olan Kızılderililer gibi soyları neredeyse tüketilen halklar ile köle olarak Afrika’dan zorla getirilen siyahların mücadelesini ve bu uğurda can veren liderleri okuyoruz. Engizisyona en son İspanya’da 1834’te resmen son verilebildi. Buna rağmen dünyada sadece ABD’de 1960’lara kadar “Asalım! Daha sonra yargılarız” söylemi uygulandı. Evet, Amerika’nın tarihi, aslında Beyaz Adam’ın o topraklara ait kırmızı derili insanları sistematik biçimde yok etmesinin tarihidir. Yıllarca bize seyrettirilen Kızılderili filmleriyle hafızamızı iyice körelttiler ama bu gerçek yok edilemedi. Kolomb’un “Bunlardan iyi köle olur” diye rapor verdiği Kızılderililer hiçbir zaman köleleştirilemedi. En sonunda Royal Society üyesi saygıdeğer bir Protestan din adamı yardıma koşarak “Kızılderililerin katli vaciptir” diye fetva verdi de sürek avı başladı. Kölesiz yaşayamayan Beyaz Adam da çareyi Afrika’da Gamze Akdemir, Cumhur Aksel’le Amerikan buldu. ABD’li tarihçi lerini ve gelişimini araştırdığı kitabı üzerine emperyalizminin kökensöyleşti... Howard Zinn, “Yapılan hesaplar, 400 yıl teme muhalefet eylemine katılmalıdır. içinde yaklaşık 50 milyon insanın AfriDiğerlerine “okumuş” diyoruz; kâşâneka’dan koparılarak Amerika ve Avrupalerinden doğru fetva verenlere de “melı efendilere satılmış olduğunu gösterdi” mur...” ABD aydınları anonim şirketlediyor. rin yedeğinde kaldığı için orada negas Üç soruyu iç içe soracağım: Doğalyoner parmakla sayılır; yani ABD daha dır ki aydınlar da çeşitli evrelerden geçiçok okumuş ama en çok istihbaratçı yeyor herkes gibi; bugün de görüyoruz ki tiştirdi. Bizde de uzun zamandır bu farklı bir aydın türü yapılanıyor... Siz, usul deneniyor ki başarılı da olmuştur: Önsöz’de de aydın ihanetine yani AyBelli bir merkeze bağlı ve aldığı talimatdınların ve Aydınlanmacı geleneğin ları çok yaratıcı bir şekilde dile getiren olumsuz paylarına vurgu yapıyorsunuz. laf cambazlarına aydın deniyor artık… Bunu açar mısınız? Burada, AydınlanBunlar gazeteci, uzman, profesör ve macılar içinde Adam Weishaupt’u ve benzeri unvanlarla TV ekranlarına çıkıp dönüştüğü tüm formlarıyla Masonik örperformansı tutturanlar diğer kanalları güt İlluminati’yi ayrıca sormalı… Çünda geziyor ve ülkemizde kanaat (!) böykü sadece Yahudilik hususunda değil, lece oluşturuluyor. Aydınlanma’ya adını Masonluk ve Adam Wieshaupt hakkınveren ama ansiklopedilerden bile silida da ezber bozuyorsunuz. Son olarak nen İlluminati kurucusu Weishaupt’un da, neden hem antiemperyalist hem de aslında bir dâhi olduğunu söylüyorum; Aydınlanmacı olunamaz? başka türlü nasıl Goethe’yi etkileyebilir Benim bildiğim aydın kendisi için di ki? Bugün emperyalizme çalışan bir hiçbir şey istemeyen, negasyoner (geçkısım merkezlerin genel olarak İllumimişini inkâr eden) bir kişiliktir ama bu nati diye anılıyor olması Weishaupt’un da yetmez; en azından yazıpçizerek sis özgün çabasına gölge düşürmez. Masonluk için de aynı şey: Onların da, tarihten gelen bilgi birikimini Beyaz Adam için kullanmalarını, bu uğurda ölümü göze almış olmalarını saptıyorum bu kitapta; paramparça da olsa bilim gelişmesini gizli örgütlere borçludur diyorum. Tabii ki bunların yanı sıra Yahudilerin tarihte nasıl badirelerden geçtiğini gösteriyorum. Müslümanlarla uyumlu yaşar ve hatta birlikte çalışırken Hıristiyanlardan niçin çok çektiklerini sorguluyorum ki bu soruya verilecek daha net cevaplar için ikinci cildin beklenmesi gerekecek. Aydınlanma felsefesine gelince: O, zaten Avrupa’nın göbeğinden bir faşizm ve kitlesel kıyım yaptığı anlaşılan bir Nazizm çıktığında çökmüştü; o zamandan beri uzatmaları oynamaktadır. Yirminci yüzyılın sonunda Sovyetler de havlu atınca, felsefenin toplumcu kanadı da yıkıldı; ama dayak yiyen çocuklar gibi hâlâ “Acımadı ki, acımadı ki” diyor. Yani Aydınlanmacı sayılmak, ona toz kondurmamak için insanlar birbiriyle didişmeyi sürdürüyor; bir kutsal makam gibi herkes ona yapışmış, bırakmıyor. Oysa, “ABD Başkanı Wilson ile Sovyetler’i kuran Lenin’in tamamen ters yöndeki fikirleri niçin Aydınlanma felsefesinden kaynaklanıyor?” diye sorduğumuzda, olay daha net anlaşılıyor... Dolayısıyla biz istikbal planlarımızı başka bir hesaba dayandırmak zorundayız; çünkü görüldüğü gibi diğer kültürlere, uluslara öğretmenlik yapmaya soyunmuş olan Aydınlanma düşüncesi son tahlilde sadece emperyalizme geçit veriyor… Amerika Birleşik Devletleri Anonim ŞirketiDoğum/ Cumhur Aksel/ Boz Yayınları/ 306 s. ekte emin unTapınak ktaki ayıcısı ığı ayr büni de areketptanbırak nde dağı ratorrme n, zarın erinin şlar, telenil, büe katzalangöndearın ca, saçlar ı ebe iyor. an da eni ise ilen orunBatı içinde aybetvicdan r ¥ 1116 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1116 7 TEMMUZ 2011 SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle