Katalog

K itap çin... CI SELÇUK ALTUN ‘Kitap bir dünyadır, bunun dışında bıraktıklarımız dünyalıktır’ “Hümeyra Erdoğan İçin” ayrılınca, mahalledeki Waterstone’s (kitabevi zinciri) mağazasına uğradım ve ilk defasında olduğu gibi, sarsıcı bir yenilgi duygusuna kapıldım yine. Adlarını bile duymadığım yüzlerce yazarın kitabı – kimisi eski, ama çoğu yeni; kimisi bazı ödüllere aday gösterilmiş, kimisi daha da öte, bazı ödüller kazanmış; özel tasarım kapaklar, kaymak gibi kâğıtlara kaliteli baskılar, dikişli ve kumaş ciltler…O kadar çekici kitaplar ki içinde ne olduğuna bakmaksızın satın alıp eve götürmek, kütüphaneye koyup seyretmek istiyor insan. Baskı adetleri kimbilir kaç? O kadar güzel baskılar az adet için yapılmış olamaz. Biliyorum ki benim kitaplarım hiçbir zaman öyle basılmayacak, hiçbir zaman o kadar çok satılmayacak, o raflarda hiçbir zaman sergilenmeyecek. Üstelik hiçbirini okumamış olmama karşın, neredeyse eminim o yazarların çoğundan daha iyi yazdığıma. Benim anladığım, ulaşmaya çalıştığım anlamda “iyi” yazıyor olsalardı, açık konuşacağım, pek az kişi okurdu herhalde kitaplarını – tıpkı benimkileri olduğu gibi. O güzel baskılı kitapların hemen hemen hiçbirini okumaya tahammül edemeyeceğimi biliyorum.” (Çünkü sen ne sığ, ne de “markalaşmış” yazardın Ali Teoman; nurlar içinde yat.) Cüneyt Arkın, Yılmaz Ulusoy ve Selçuk Altun (Yılmaz Ağabey’in toplantı salonunda bir serendipity anı). ¥ m calarına onları “ilg Gün g lere onla tür değiş 2520romancı Altun, Se sanız, “A dı” diyec Efend ğan’la m 2Bu yılın1 Behçet‘ÖSYM’lik Şiir ÖdüZa50 ödülü, FerruhNecatigil Durumlar: lü’nde Tunç’un “Melez manlar” başlıklı kitabına verildi. Yalnız, jüri üyeleri arasında Tunç’un kitabının yayımcısı Turgay Fişekçi de vardı. Fişekçi’nin 15.10. 2010 tarihli Cumhuriyet’teki köşe yazısının başlığı, ‘Sanatçı Ahlakı’ Nasıl Öğretilecek’ti. Orada, “Çağdaş edebiyatımız ‘Yazar Ahlakı’nın çok sayıda tipik örneğini görmüştü. Behçet Necatigil de yazar ahlakının kusursuz bir temsilcisidir. Doğru bildiği biçimde yaşamış, ardında yapıtlarıyla örtüşen örnek bir yaşam, bir hayat bırakmıştır.” diyordu. (Fişekçi’nin yayımladığı kitaba oy vermiş olabileceğini düşünmüyorum ama o jüride bulunması bile doğru değildir.) Ferruh Tunç hakkında olumlu şeyler duyduğum bir maliye bürokratıydı. İki yıl kadar önce, bir denetim ve danışmanlık firmasının ülke başkanlığına getirildi. Bağımsızlık ve etik değerlere saygı, başında bulunduğu küresel firmanın temel ilkeleridir. 2502 Hilmi Yavuz geçen yıla dek, Behçet Necatigil Ödülü’nün kıdemli jüri üyesiydi. 2003 yılında ödül oğluna (Ali Hikmet) verilirken, “Külyutmaz” Yavuz, oylamaya katılmadı. Şiiristan buna rağmen sonucu benimsememişti. 2503 Hakkıyla “sınav” yapamayan ve “ödül” dağıtamayan bir ülkeye de döndüğümüzün farkındasınız değil mi? 2504 28.04.11 tarihli The Guardian’da okudum. Arjantin, “toplumsal varsıllığa” katkıları nedeniyle, 65 yaşını aşmış veya 20 yıldır edebiyatla uğraşan ve en az beş kitabı bağımsız yayınevleri tarafından yayımlanmış yazar ve şairlerine, 1500 TL eşiti maaş bağlamayı düşünüyormuş. Projenin Türkiye’de uygulanmasını gözünüzün önüne getirir misiniz? Önce, para karşılığında antikitap basan korsan kitabevleri türemez mi? 2505 Küresel çizerimiz Selçuk Demirel’in, Fransa ve İngiltere’de yayımlanan kitaplarını da edindim. “Avec De Si” de bir çıplak kadının apışı bir kitapla örtülmüştü. Desen bana iki istatistiği birden anımsattı; dünyanın en fazla porno sitesi izleyen ülkesiydik ve altı Türk’ün yılda bir kitap okuduğu varsayılıyordu. “Bu birlikten” kuvvet doğar mı? 2506 05.05.11! “Best of Haydar Dümen” eki uğruna ilk kez POSTA gazetesi aldım. Seçme başlıklar: (Tatlı yiyince aklıma cinsellik geliyor – Rumuz:Tecrübe), (Erkek çikolata yerse penisi de öyle kokar mı? – Rumuz:Çoban), (Çocuğumun babasını nasıl öğrenebilirim? – SAYFA 10 7 TEMMUZ Rumuz:Sahipsiz), (Zeytinyağı ile mastürbasyon yapınca penis büyür mü? – Rumuz:Yağlı), (Fazla ilişkiye giren kadının kalçası büyür mü? Rumuz:Beyaz Gül), (Türk sanat müziği dinlemeden ilişkiye giremiyorum – Rumuz:Traktör), (Kuşum ötmüyor ama ben âlemlere dalmak istiyorum), (Duyduğum her sesle orgazm oluyorum, gücüm tükenmek üzere – Rumuz:Orgazm delisi), (Nişanlımla samanlıkta yakalandık, kayınpederim penisime kürekle vurdu – Rumuz: Kutsal kürek mağduru mor mantar)… 2507 The Bed of Procrustes’ten – N.N.Taleb: Bir şairi rahatsız etmek istiyorsan ona onun şiirini açıkla. Bir başyapıtı elektronik kitaptan okurlar ama şampanyayı plastik bardakla içmezler. Filozof olmak mı istiyorsun? İşe ağır ağır yürümeyle başla. Fedakârlık içermeyen aşk hırsızlığa benzer. Moskova’daki bir panelde; kimsenin okumadığı makaleleriyle Nobel ödülü alan, teorilerini kimsenin kullanmadığı ve söylevlerini kimsenin anlamadığı ekonomist Edmund Phelps’i izledim. 2508 Ne zaman kütüphanemle ilgili bir övgü alsam, derhal bir sahafa koşturasım gelir. 2509 26.04.11, Sahaf Turkuaz safari ganimetlerinden notlar: 1929 ürünü, “Kırmızı ve Siyah”ı yazarı Nahit Sırrı, Fuat Köprülü’ye; “Köprülü Zade Fuat beyfendiye sayesinde çıkan bu Küçük Kitabı büyük bir minnetü hürmetle ve utanarak takdim ediyorum” diyerek” imzalamıştı. Ali Nihat Tarlan’ın 1953 ürünü, “Güneş Yaprak”ının künye sayfası. “Ders ve müzakere saatleri dışında okunacaktır” diye Türkçe öğretmeni tarafından imzalanmıştı. 58. sayfasındaki uyarıya göre, “Bu parça, manzum değil dir. Aslında mensurdur. Yanlışlıkla bir şiir gibi dizilmiştir.” 2510 Küresel Kültürazzi: “Dindarlaşacak denli uzun yaşamayacağımı umuyorum” derdi film yönetmeni Ingmar Bergman. / Velazquez için ressamların ressamı derdi Monet. / Verlaine, Rimbaud’ya üç metre öteden üç el ateş etti, yalnızca ilkinde dostunu bileğinden vurabildi. / Sigmund Freud kokainmandı. / Paris Operası’nın devletten aldığı yıllık ödenek 135 milyon dolar eşitiydi; Metropolitan Operası’nın ABD’den aldığı ödenek ise 1 milyon doların altında! / Dwight Eisenhower’ın başkanlığı sırasında ABD’nin şairi azam’ı Robert Frost, bir yakınını ziyaret etmek için Beyaz Saray’a uğrar. Eisenhower’a üstadı görmek ister misiniz diye sorulunca o, “Niye?” diyecektir. / Bonnard ressamlığı, sanat aşkından önce özgürlük için seçtiği görüşündedir. / “Kitaplar hafızayı zayıflatır” derdi Plato. / George Sand gece yarısı yazmaya başlar sabah altıda yatıp öğleden sonra üçe dek uyurdu. / G.L. Kittredge Harvard Üniversitesi’nde kırksekiz yıl boyunca Shakespeare öğretti. Dersinden geçmek isteyen öğrenciler Shakespeare’den en az 600 dize ezberlemek zorundaydı. / ABD Cumhurbaşkanı Franklin D. Roosevelt, politik yaşamı boyunca da kitap eleştirmenliğini sürdürdü. / Muhafazakâr Jerry Falwell’e göre kürtajcılar, feministler, eşcinseller ve lezbiyenlerdi 11 Eylül’ün (İkiz Kuleler yıkılırken üçbin kişinin ölümü) sorumluları… 2511 Kitap önerileri: Röportaj Yazarlığında 60 Yıl – Yaşar Kemal, YKY / Hayalet – Enis Batur, Norgunk / Kimim Ben? – Tahsin Yücel, CAN / Korkusuz Tarih – Neşe Düzel, Alkım / Kanlıca’da Akan Zaman – Uğur Kökden; Mehmet Serdar, Sözcükler / Tiz Perdeden Gümbür Gümbür “Oktay Yenal Kitabı” – Söyleşi Ersel Ergüz, İş Kültür / Yüzler ve Sözcükler – Emin Özdemir, Bilgi / Huysuzun Teki – Vivet Kanetti, Everest / Kadın Öykülerinde Doğu – Haz. Hande Öğüt, SEL… 2512 Kopuk – Bâki Ayhan T.,YKY “Taşınma Sonrası”ndan pencere yerinde duruyor: dursun ama rüzgârın aklı başında değil alıp götürmüş kanatlarını eşyanın karanlıklara bakıp bakıp susuşundan anlıyorum ruhumun her şeyi kanıksadığını. 2513 İstanbul’da açılacak ve hedef müşteri olarak dulları seçen kafeye ad önerisi: İSTANDUL. 2514 Gezgin Günce’den – Ali Teoman, Kırmızı: “Öğleden sonra eve gitmek üzere pub’dan 2515 Kaputt’tan – Curzio Malaparte, 193945 “Kızıl Ordu”daki Tatarlar bence SSCB’deki en iyi mekanik işçileriydi, en iyi yıldırım süvarileriydi, en özel ve etkin takım elemanlarıydı, Sovyet ağır sanayisinin vurucu güçleriydi. Bence Tatarlar Kızıl Ordu’nun en iyi tank sürücüleri ve mekanize birliklerin en iyi mühendisleriydi…” (Tatarlar sivil yaşamlarıyla da müstesna bir Türk kavmidir. Sanki 1001 Gece Masalları’ndan yerküreye bir armağandır. Geçen yıl Kırım’a, biraz da onları daha iyi tanımak için gitmiştim.) 2516 Memleke(n)timden İnsan Manzaraları: 15.04.11! Pandora Kitabevi’nden nevalemi almış, okumayazma evime dönüyordum. İstiklâl Caddesi’nin kadrolu (ve uyanık) dilencisi önümü kesip, “Fethullah Gülen hatırına bir simit parası babaa” diye inleyince anımsadım. Yüzüm nadasdaydı; iki gündür traş olmuyordum. 09.05.11! Vefa’daki ciltçimden okumayazma evime müteveccihen bir taksiye bindim. Elimde taze ciltli kitapları gören şoför, “Kırtasiyeci misiniz?” diye sordu. 2517 Kaç Yıl Oldu? 2011’den – Fırat Budacı: Hayat pahalılığına dayanamayan Hakkı Bekçi, Süleyman ve Demirel adlı oğullarını satışa çıkardığını ilan edeli 41 yıl, Mahsun Kırmızıgül’ün, “Urfalılar rakçılara parmak atar” açıklamasından sonra, Urfalılar Mahsun’un CD’lerini yakalı 5 yıl, İstem dışı hareketlerde bulunanların yaşadığı ve “tikli” köy olarak bilinen Bıyıklı köyünün muhtarı şaka yapmayı yasaklayalı 3 yıl, Didem Uzel, “92 yaşında kaybettiğimiz Yesari ön adlı müzik adamı?” sorusuna, “Yesari Asım Can Gündüz” cevabını vereli 8 yıl, Savaş Ay, Stüdyo 4 programında artistik hareketlerle şapkadan tavşan çıkarma gösterisi yaparken tavşanı öldüreli 5 yıl olmuş… 2518 Adnan Benk (19221998); örnek bir akademisyen, çevirmen, şair, eleştirmen, denemeci, ansiklopedi yazarı, dergi yöneticisi ve film müziği bestecisiydi. Bir estet ve polymath (çok bilgili) olan Benk’i tanıyanlar onu karizmatik ve hakbilir bulurlardı. 2012 onun 90. doğum yılıdır; Adnan Benk’ten bir seçki kitap yayımlanmasını isterdim. (Adnan Benk’ten 1956 ürünü, Orhan Peker monografisini incelerken aklıma gelen.) 2519 Bankacılık dönemimde, teftiş kuruluna alınacak elemanların final mülakatına katılırdım. Binlerce başvuran arasından seçilenlerle ilgili karşılaştırma yapınca, eskiye göre sürekli bir “nitelik katsayısı azalması” gözlemlediğimi düşünürdüm. Ülkenin en gözde üniversitelerinde akademisyenlik yapan dostlarımın tanıları da değişik değil. “Peki, daha iyiye giden bir yönleri yok mu?” diye bir umut sorduğum profesör, ¥ “Var!” demişti. “Kişisel çıkarlarını koru 2521eleştirme 07.05.11 “en iyi” v ler; New dra ve R Birmingh İstanb rupa ile A sındaki h rumunda rinden b bir değiş bildiğine şamın 24 2522şini önem makta p Müste soy’un m varlarda rın konu manlı İm ince kon atmıştır, çağıran. da, anlam Atatürk, sohbet e Topla “Önems posteri a şında bır plana çık göze gel rıma sıra 2523Bali’nin g bir “kitap landım. F “Fenerba 28.04 genel mü Kızıler’i z Bali’nin “ İş Kült öncü yay evi açma Bali’nin d malıdır, a 2524gezi kita kanıtlam Nisan let” başl ris’te bu Sergin şasına b itibaren naydı. D nen taşın ury’dir. Y çürümey 26.04 mekân f lanı gibi karelerin hane hay arenayd dım? Bir mayacak bezgin b 2525İhmalkâr “Avec Des Si”den, Selçuk Demirel. Sayın Dergin 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1116 CUMH