Katalog

V TR NDEK LER sız savaşı şimdi yerini aşka bırakmıştı.” Hayatın insana getirdikleri ve verilen kararların bazen bir ömür boyu ceremesini çekmek zorunda kalan insanların hikâyesi “Elsa’nın Gözleri”. Roman aslında çoğu insanın lise sıralarında bir şekilde kıyısından köşesinden dokunduğu hikâyelerin bir toplamı olarak da farklı bir yerde duruyor. ¥ bulmaktan başka bir şey düşünmemektedir. Hakkında bildiği tek şey ise ismidir: James Andover. Pauline Rowson “Ölümü Beklerken”de okuyucuları gizemli bir maceraya davet ediyor. Üç Pastoral ve Üç Pastorize Tablo/ Mehmet Murat Somer/ Everest Yayınları/ 194 s. Mehmet Murat Somer’i okuyucular ilginç polisiyeleriyle hatırlayacaktır. Somer yeni romanı “Üç Pastoral ve Üç Pastorize Tablo” ile farklı coğrafyalarda yaşanmış üç gerçek olaydan yola çıkıp kurmaca karakterlerini bir labirent içinde yer yer karşılaştırıyor. Yer yer de teğet geçirtiyor. Birbirleriyle hiçbir ilişkisi yokmuş gibi görünen bu insanlar dokunup geçtikleri yerlerde, geride hayatları değişmiş insanlar bırakıyor. Üç öykünün kesişme noktalarındaki rastlantılar, pastoral hayatlara pastörize bir tat katıyor. Somer, yeni romanıyla yine farklı bir okuma lezzeti sunuyor. Geç Kalmış Şiir/ Hüseyin Gazi Ekşioğlu/ Biltur Yayıncılık/ 130 s. “Şairler,/ Sözleşmiş gibi hep birden,/ Aşkı öve öve bitiremezler./ Parlaklığını gösterirler ateşin,/ Yıkıcılığını gizlerler./ Ve bizler,/ Büyük bir şehvetle uçarız cehennemine aşkın/ Zavallı kelebekler” “Geç Kalmış Şiir”, Hüseyin Gazi Ekşioğlu’nun yıllarca içinde tutuğu şiir sevdasının kaleme dökülmüş hallerinden oluşuyor. Adında anlaşıldığı gibi “Geç Kalmış Bir Şiir” onunkisi; fakat buna rağmen sevdasını yitirmeyip sonunda şiirseverlerle buluşuyor Ekşioğlu. Ortaçağlar Anadolu’sunda slam’ın Ayak zleriSelçuklu Dönemi/ Ahmet Yaşar Ocak/ Kitap Yayınevi/ 446 s. Bu ciltteki makale ve incelemeler, Anadolu Selçuklu döneminde, İslamın siyasi, toplumsal ve kültürel hayatta bıraktığı izleri anlamaya çalışıyor; Türkiye tarihinin toplumsal ve kültürel cephesinin bu en problematik alanına dair yaklaşım, yöntem ve analiz denemelerini içeriyor. Başka bir ifadeyle, Fuat Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı ve Osman Turan’dan başka tarihçilerin pek girmediği bir sahanın değişik yönlerine dair yazarının kendi kişisel kalem tecrübelerinden bazılarını bir araya getiriyor. Ocak, okurun kafasında, Türkiye toplumundaki iki kültürlülüğün son yıllardaki sıcak tartışmalarının altındaki bu problematiğin tarihsel arka planına dair kesitler sunmaya çalışıyor. Louis Lambert/ Honoré de Balzac/ Çeviren: Oktay Rifat, Samih Rifat/ Türkiye ş Bankası Kültür Yayınları/ 130 s. Honoré de Balzac, Fransa’nın 19. yüzyıldaki sosyal yapısının tarihsel bir tablosunu çıkardığı eski ve yeni romanlarını 1830’dan sonra ‘İnsanlık Komedyası’ başlığı altında toplar. “Louis Lambert” de bu anıtsal eserde ‘Felsefi İncelemeler’ başlığı altında bir araya gelen romanlar arasında yer alır. Balzac’ın önemli metinlerinden biri olduğu söylenen “Louis Lambert”, yazarın çocukluk yaşamından izler taşır. Anlatılan olaylarla yazarın yaşamı arasında benzerlikler bulan edebiyat tarihçileri eserin büyük ölçüde otobiyografik bir roman olduğu görüşündedir. Ağıt/ Erdal rfan/ Sarissa Yayınları/ 176 s. “vakit yine geceyi vurdu/ hüzün şiiri/ gece sabaha gebeyken/ sana yazmak istedim bütün şiirleri/ yatma vakti düştün yine aklıma/ sen tütüne yat/ ben sana...” Erdal İrfan’ı okuyucular, daha önce Kral Sergin adıyla kaleme aldığı kitap ve yazılarından hatırlayacaklardır. İrfan bu kez “Ağıt”la çıkıyor okuyucularının karşısına. Hüzünlü bir duyarlılıktan beslenen şairin dizeleri, şiirseverlerin ilgisini çekecektir. Aşk Benimle Nerdesin?/ Sevgi Vural/ Scala Yayıncılık/ 76 s. “Aşk Benimle Nerdesin?” bir il kitap. Vural bu ilk kitabında özlemleri, düşleri, hayal kırıklıklarıyla bir aşkı şiirlerine taşıyor. Naif bir dille lirik bir anlatımı yakalayan Vural’ın kitapta yer alan bütün şiirleri bütünlüğün parçalarını oluşturuyor. Kitap da bu doğrultuda dört bölüme ayrılıyor: ‘Bir Bakışta Sen’, ‘Sen Gidince’, ‘Çağırsam Gelir misin?’ ve ‘Işığın Kaşbine Değerken Ellerim’ adını taşıyan bölümlerde Vural, şiirden bir roman oluşturuyor adeta. Kelt Rüyası/ Mario Vargas Llosa/ Çeviren: nci Kut/ Can Yayınları/ 520 s. “Kelt Rüyası”, 2010 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Perulu yazar Mario Vargas Llosa’nın aynı yıl yayımlanan romanı. 1903 yılında Kongo’da başlayıp 1916 yılında Londra’da bir hapishanede sona eriyor. Aslında anlatılan, yaşanmış bir hikâye. Hem bütün ömrünce ilkelerine sadık kalıp insancıl duygularla hareket etmiş bir kahraman ve kurtarıcı, hem de ahlaksız damgası yemiş karanlık ruhlu bir insan olarak birbirine tezat oluşturan çok yönlü bir kişiliğe sahip efsanevi İrlandalı vatansever Roger Casement’ın başından geçen olaylar... Suikastçının Şarkısı/ M. G. Vassanji/ Çeviren: Yeşim Seber/ Doğan Kitap/ 434 s. Hindistan’ın Gucerat eyaletinde, kimliği bilinmeyen ortaçağ sufisi Pir Bawa’nın türbesi Karsan Dargawalla’nın ailesinin evi ve geçim kaynağıdır. Her dinden insana açık, her derde deva türbenin koruyuculuğunu babasından sonra ise Karsan üstlenecektir. Bu ağır sorumluluğu taşımak istemeyen Karsan, talihinin de yardımıyla ABD’ye Harvard Üniversitesi’ne gider. Yabancı bir kültürde, gerçekten kim olduğunu bulmaya, çocukluğunun öykülerini, şarkılarını unutup yepyeni biri olmaya çalışır. Ancak ülkesini terk ettikten otuz yıl sonra, büyük bir kişisel trajedinin ardından, milliyetçiliğin ve şiddetin kol gezdiği Hindistan’a döner. Türbe yıkılmış, kutsal addedilen babası öldürülmüştür. Karsan’ın geçmişinin ve kimliğinin parçalarını toplamasının ve türbenin kurucusu gizemli sufinin kimliğini açığa çıkarmasının zamanı gelmiştir. Vassanji ¥ “Suikastçının Şarkısı” ile maceraseverlere hem CUMHURİYET KİTAP SAYI 1104 mparatorlukBritanya’nın Modern Dünyayı Biçimlendirişi/ Niall Ferguson/ Çeviren: Nurettin Elhüseyni/ Yapı Kredi Yayınları/ 392 s. Niall Ferguson, “İmparatorluk” isimli bu kapsamlı incelemesinde Britanya’nın nasıl bir imparatorluğa dönüştüğünü ve modern dünyayı hangi yollarla yarattığını anlatıyor. Ferguson’un kitabı, Britanya İmparatorluğu’nun macerasıyla günümüzde dünyayı şekillendiren küreselleşme arasında tartışma yaratacak bir paralellik kuruyor. Ferguson bir yandan kölelikten sömürgeciliğe, yerel halklara yönelik katliamlardan ticari sömürüye Britanya İmparatorluğu’nun karanlık mirasını da eleştiriyor. Diğer bir yandan ise modern dünyanın Britanya İmparatorluğu olmadan düşünülemeyeceğini, dünyanın finansal, toplumsal ve siyasi kurumlarını şekillendirenin bizzat imparatorluk kültürü olduğunu gösteriyor. stanbul’un Fethi ve Akşemseddin/ Muammer Yılmaz/ Nüve Kültür Merkezi Yayınları/ 136 s. Asırlar boyu hakkında Doğu’da ve Batı’da çok şeyler söylenen ve ciltlere sığmayan İkinci Mehmed’i, zirveye çıkaran ve ona Fatih unvanını verdiren olay şüphesiz İstanbul’un fethi. Fatih’in bu ünvanı almasında ona en büyük desteği verenlerden biri ise Akşemseddin. İstanbul’un fethini ve fethin manevi lideri olarak anılan Akşemseddin’i de içine alan bu çalışma tarihsever okuyucuların ilgisini çekecek. Sardinya Efsaneleri/ Grazia Deledda/ Çeviren: Kemal Atakay/ Can Yayınları/ 100 s. “Sardinya Efsaneleri”, adından da anlaşılacağı gibi, bir derleme. Sardinya’nın geçit vermez dağları arasında yaşayan halkın aktardığı korkunç öyküleri derlemiş Grazia Deledda bu kitapta. Bu öyküler, yaşamları türlü korku ve hurafelerle dolu yoksul halkın geniş hayal gücüyle beslenen tekinsiz, tehlikelerle dolu dünyaları anlatıyor. Her biri birbirinden uğursuz bu on üç öykü, Sardinya topraklarında gömülü eşsiz hazinelere açılıyor. İblisler, cüceler, cinler, büyücüler “Sardinya Efsaneleri”nin temel unsurlarını oluşturuyor. Ölümü Beklerken/ Pauline Rowson/ Çeviren: Gülay Doğancalı/ Babıali Kültür Yayıncılık/ 248 s. Alex Albury, eşi ve çocuklarıyla mutlu bir hayat sürmektedir. Başarılı olduğu bir işi vardır. Her şeye sahip olduğunu düşündüğü bir anda kendisini dolandırıcılık ve zimmete para geçirme iftirasıyla hapishanede bulur. Şartlı salıverilmesine kadar aradan geçen üç buçuk yılın sonunda Alex, bu karalamayı yapan kişiyi SAYFA 48 14 NİSAN 2011