04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? önermeleri geliştirmek ve emek örgütlerinin toplum için yaşamsal önem taşır hale gelen mücadelesini bilgi ve bilim ile desteklemektir. Bu çalışma, IMF güdümünde uygulamaya konulan istikrar ve yapısal uyarlama programının Türkiye’nin bugününü ve geleceğini yeniden şekillendirmeye başladığı ve seçeneksizlik yönünde güçlü bir kamuoyu oluşturma kampanyasının sürdürüldüğü şimdiki ortamda, neoliberal egemen ideolojiyi tartışılır kılabilmek için sarf edilen çabaların bir parçası. Ankaralı’nın Defteri/ Mahmut Soydan/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 454 s. “Elimizde bir ‘Ankaralı’nın Defteri’ var. Bu defterde milli inkılabın da ilk günlerinden itibaren hadiseler günü gününe kaydedilmiş... Bunların içinde Gazi’nin ilk günlere ait faaliyetlerine, Mecliste ve hariçte yürüttüğü politikanın hususiyetine, birinci ve ikinci Büyük Millet Meclislerinin içyüzüne, millet kürsüsünde ve koridorlardaki müspet ve menfi çatışmalara, cephe hayatına, ilk günlerin türlü türlü zihniyet ve telakkilerine, hasılı Ankara’nın umumi ve hususi hayatına dair bugüne kadar işitilmemiş pek meraklı intibalar var.” Siirt Milletvekili Mahmut Soydan’ın İstanbul’da çıkardığı Milliyet gazetesi, 15 Mart26 Nisan 1933 arasında Millici imzasıyla yayımlanan bu diziyi okuyucularına böyle duyurdu. Milli Mücadele döneminin pek çok olayına değinen ve gazetede yayımlandığı sırada tartışmalara yol açan anılar, bu kitapta bir araya geliyor. Vatanın Bağrına Düşman Dayamış Hançerini/ Vural Savaş/ Bilgi Yayınevi/ 320 s. Bu kitapta, Ermeni sorunundan irtica tehdidine, ABD’nin gerçek yüzünden ekonomik tetikçilere, Atatürk milliyetçiliğinden küresel işgale dek, pek çok güncel ve önemli konuya değinen Vural Savaş şöyle diyor: “Emperyalist devletlerin, yeniden çöküş sürecine sokmayı başardıkları Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘Kuvayı Milliye Ruhu’, başka deyişle Atatürk Milliyetçiliği yeniden canlanıyor. İçimizdeki işbirlikçi hainlerin telaşlanmalarının ve korkuya kapılmalarının, tüm milliyetçilere karşı saldırıya geçmelerinin gerçek nedeni budur.” Türk Sağı ve AKP/ Hasan Bülent Kahraman/ Agora Kitaplığı/ 212 s. Hasan Bülent Kahraman, Recep Yener’le söyleşerek hazırladığı yeni kitabında AKP’yi Türk sağının Cumhuriyet’ten beri süregelen temel karakteristik özellikleriyle akrabalığını ortaya koyarak ele alıyor ve irdeliyor. AKP, Türkiye’nin gerçeği. Ama AKP, kendisini açıklayabilen bir gerçek değil. Kendisini açıklayamadığı için de AKP’yi anlamak istiyorsak Türk sağının gelişimine de bakmamız gerekir. Ki tabın amacı da bu. Sadece AKP’yi ele alan bir monografi olmaktan ve bu partinin gündelik siyasal pratik içinde yaptıklarının bir dökümünü çıkarmaktan öte, AKP’nin attığı her adımın, aldığı her siyasal tutumun hep bir arka planı bulunduğu düşüncesinden hareketle bunu gösteriyor. Tipten Tipe/ Musa Dinç/ Diclem Sahaf Kitabevi/ 118 s. Musa Dinç, 1960 yılında Diyarbakır’da doğdu. Aykırı Sanat, Amida, Öğretmen Dünyası, Kavram Karmaşa, Hazan, Yaşam Yolu, Siya, Fırt, Gırgır, TYS Güzel Yazılar, ardanuç’a Bakış, Artvin Serhat, Şırnak’ın Sesi, Ekin Sanat gibi bir çok gazete ve dergide şiir, öykü ve makaleleri yayımlandı. “Tipten Tipe”de Musa Dinç’in mizahi öyküleri yer alıyor. Beethoven’li Ölüm/ Kriton Dinçmen/ Pan Yayıncılık/ 88 s. “Kriton Dinçmen ruhu gösteren bir aynayı kodlayıp kitap yapmış. Muhteşem! Ve yapmış gene yapacağını... Şifreleri masanın üzerine bırakıyor, bize oda oda aratıyor. Her sayfada bir kod ve karşılık notası. İnsanların ruh problemi olur da ruhların insani problemi olmaz mı? Ruh doktoru bir insan mı yoksa insan doktoru bir ruh mu?” diyor Murat Birsel. Su Yazısı/ Bedirhan Toprak/ YKY/ 336 s. “Gece Dili” ve “Anahtar Ayini”ndeki “yekpare bütün”den, “Tek Yakalı Irmak” ve “Sonsuz İçin Üç El Ataş”teki “parçalı bütün”e Bedirhan Toprak’ın yirmi yıllık bir şiir macerası… “Mendil Beyazlığı da yitince mavide/ işte tam o zaman yalnızdı/ döndü/ sırtı küskün/ omuzları yok/ bir demet papatya koydu kumla köpük arasına/ kumla köpük arasında/ bir demet papaydı/ kan kırmızı/ ağlamıştı/ dokunmadan” Tek Vuruş/ Hüseyin Peker/ YKY/ 120 s. “1960’lı yılların ikinci kuşağı içinde sayabileceğimiz Hüseyin Peker, yaşamın bozulmuşluğuna karşı insanca olana umudu ve çağrıyı hemen her dizesinde ayakta tutma çabasındaki şiirleriyle özgünlüğünü oluşturuyor. Somut, sıradan denebilecek yaşam öğelerini içten bir itiraf tonlamasıyla şiirleştiriyor” diyor Ataol Behramoğlu. Bu kitapta Hüseyin Peker’in yeni şiirleri yer alıyor. Doğu’dan Batı’ya Köprü Suryaniler/ Nesim Doğru/ Dipnot Yayınları/ 170 s. Süryaniler, Mezopotamya’da yaşamış ve halen bir bölümü burada yaşayan bir halktır. Bu halkı diğer Mezopotamya halklarından farklı kılan özelliklerinden birisi, onların bilim ve felsefe dünyasına olan katkılarıdır. Bu çalışmada, Süryanilerin dünya tarihinde, felsefe alanında yapmış oldukları önemli katkıları, Süryanilerde felsefe geleneği ve Süryaniler arasında ortaya çıkan felsefi düşünce ekolleri, geleneğin devamlılığını sağlayan ve Süryanilerin felsefi düşüncelerinin kurumsallaşmasında önemli payı olan Süryani felsefe okullarını ve bu okullarda yetişmiş düşünür ve filozoflar, Yunan felsefesinin İslam dünyasına aktarılmasında öncülük yapan Süryaniler, Süryani ve İslam felsefesinin etkileşim biçimi, İslam dünyasında, İslam felsefesinin kaynaklarından biri olarak Süryani düşüncesini ele alınmış. Marksizm ve Sınıf Bilinci/ İlker Belek/ Dipnot Yayınları/ 178 s. Sınıf bilinci Marksizm’e ilişkin bir kavramdır. Marksizm sınıfların nesnel varlığının ötesinde birbirlerinden ayrı bilinç yapılarına sahip olduklarını ileri sürer. Bu teze ayağını basarak da devrim kuramına ulaşır. Sınıfı siyasal bir işlevle donatan Marksizm, devrimci bir kuramdır. O nedenle aynı zamanda bir siyaset yöntemidir. Marksizm’de devrim sınıf devrimidir. Devrimci sınıf da işçi sınıfıdır. Sınıf bilinci, Marksizm için, sınıf ile devrim arasındaki köprü pozisyonundadır. Buna karşılık Marksizmin sınıf bilinci konusunda söyledikleri belli ölçülerde belirsiz, belli ölçülerde eksik, belli ölçülerde de karmaşık olarak nitelenebilir. Bunun nedeni konunun Marksist yapıtlarda hemen hemen hiç kendi başına ele alınmamış olmasıdır. Yazar bu çalışmasında Marksist klasiklerdeki bu değerlendirmeleri bir araya getirmeye ve konuyla ilgili güncel Marksist literatürdeki tartışmaları okurlarla paylaşmaya çalışıyor. Gizli Cennet/ Emily Dickinson/ Çeviren: Dilek Değerli/ Artshop Yayıncılık/ 136 s. Emily Dickinson, çoğunluğu tek bir imge ya da sembole dayalı, otuz dizeyi geçmeyen kısa şiirler yazmıştır. Her şair gibi duygusal patlamalar, inişler çıkışlar yaşamış, bunları çok etkileyici imgelerle dışa vurmuştur. Higginson’a yazdığı bir mektupta şiir hakkında şunları yazar: “Bir kitabı okuduğumda tüm bedenim hiçbir ateşin ısıtamayacağı kadar soğuk hale geliyorsa onun şiir olduğunu bilirim. Fiziksel olarak başımı havalandırırsa onun şiir olduğunu bilirim. Bunlar benim bildiğim yöntemler. Başka bir yöntem var mı?” CUMHURİYET KİTAP SAYI ? SAYFA 36 895
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle