22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? AtatürkMac Arthur Görüşmesinin İçyüzü leri yakından takip ediyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Şark milletlerinin zihniyetlerini mükemmelen istismar eden, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinlerini tahrik etmesini bilen Bolşevikler, yalnız Avrupa’yı değil Asya’yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır." Akalın, öncelikle derginin iddiasının aksine Mac Arthur'un 1931'de değil, 27 Eylül 1932'de Türkiye'ye gelmiş olduğunu belgeleyerek "bir senelik bir sapmayı" düzeltiyor. Ardından dergide yer alan, Atatürk'ün Sovyetler Birliği'ne ilişkin yargılarına değiniyor: Sene 1932. Büyük Önder Atatürk’ün yazışmalarında, ziyafet konuşmalarında, Meclis açış nutuklarında ya da herhangi bir ifadesinde "Sovyetleri böylesine tehlike ve düşman gören" tek bir cümlesine rastlamak mümkün değil. Bilakis büyük önder Sovyetlerle Türkiye dostluğunun "bir kader birliği" neticesi olduğunu vurgularken, Sovyetlerle her daim dost kalınmasını "vasiyet" etmiş. Atatürk’ün Sovyetlere karşı düşmanca fikirler beslediğini şaşarak gördüğümüz tek belge, bu görüşme! BU BELGE HANGİ AMAÇLA İMAL EDİLMİŞ OLABİLİR? Atatürk ve Mac Arthur gibi iki önemli liderin görüşmesi, nereden bakılırsa bakılsın, dikkat çekicidir. Ancak bu görüşme zaman içinde, özellikle belli çevreler tarafından, tarihsel olguları açıklamak için değil, Soğuk Savaş propagandasının aracı olarak kullanıldı. Türkiye’ye seslenen Amerikalı liderler bu görüşmeye atıf yaptılar. Onlara göre Atatürk, Sovyetlerin Türkiye’ye büyük bir tehdit oluşturduğunu görmüş ve bunu 1932’de General Mac Arthur’a söylemişti. Ancak dikkatli bir inceleme bu iddialardaki kötü niyeti kolayca ortaya çıkarıyor. Cüneyt Akalın’ın araştırmaları sonunda, adı geçen ve Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan bu tarihsel görüşmenin kayıtları (tutanağı) Cumhurbaşkanlığı arşivinde bulunamamış. Dahası, belge Washington’daki ne "Amerikan Ulusal Arşivleri"nde, ne de Mac Arthur Vakfı’nın kayıtlarında mevcut! 20. yüzyıl Amerikan tarihinin en önde gelen simalarından biri olan General Mac Arthur 1932’de Türkiye’yi neden ziyaret etti? Atatürk 1932’de Sovyetler’e nasıl bakıyordu? Kafkasya dergisini yayımlayanlar kimler? Bu belgenin imal edilmesindeki amaç nedir? Cüneyt Akalın’ın kitabında tüm bu soruların cevabını ve görüşmenin uydurma olduğunu kanıtlayan olguları tüm açıklığıyla görmek mümkün. ? Atatürk Mac Arthur Görüşmesinin İçyüzü/ Doç. Dr. Cüneyt Akalın/ Kaynak Yayınları/ 75 s. ? KİTAP SAYI 895 ? Hadiye YILMAZ G eçtiğimiz ay, Kaynak Yayınları tarafından Doç. Dr. Cüneyt Akalın imzasıyla, Atatürk Mac Arthur Görüşmesinin İçyüzü adlı bir kitap yayımlandı. Akalın çalışmasında, Türkiye’de ilk kez 1951’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan AtatürkMac Arthur görüşmesinin uydurma olduğunu iddia ediyor. Görüşmenin sahteliğini kanıtlamak üzere ortaya konan olguların sağlamlığı, 60 senedir "Atatürk’ün görüşleri" diye bellediğimiz pek çok şeyi tersyüz ederken, pek çok ciddi yayına girmiş olan bu görüşmenin sahteliği ne yazık ki ancak 60 sene sonra ortaya çıkarılabiliyor! TürkAmerikan ilişkileri 60 yıldır toplumumuzun kaderini derinden etkiliyor. Tüm ötekiler gibi bu ilişkinin de öyküsünün temel taşları var elbet. 1932 tarihli Atatürk Mac Arthur görüşmesi işte bunlardan biri. Atatürk’ün tarihsel kişiliğinin yanına konan General Mac Arthur’un tarihsel kişiliği, öykünün önemini hem artırmakta, hem de derinleştirmektedir. GÖRÜŞMENİN İÇERİĞİ Öykü, Kafkasya dergisinin 1951' de söz konusu görüşme metnini yayımlaması ile başlıyor. Kafkasya dergisinden alınan metin Türkiye'de ilk kez Cumhuriyet gazetesinde yayımlanıyor. Kafkasya dergisi, görüşmenin 1 saat 25 dakika sürdüğünü ve Atatürk'ün geleceğe ilişkin çok önemli görüşlerini içerdiğini belirtiyordu. Kafkasya dergisine göre, General Mac Arthur, 1931’de Dolmabahçe’de Atatürk tarafından kabul ediliyor. Görüşme, Mac Arthur’un Atatürk’e "Avrupa vaziyeti hakkında ne düşündüğü" sorusuyla başlıyor. Atatürk bu soruya Almanya’yı överek cevap veriyor ve "dün olduğu gibi, bugün de Avrupa’nın mukadderatının Almanya’nın alacağı vaziyete bağlı olduğunu" belirtiyor. Söz Sovyetlere geldiğinde ise Atatürk, "Avrupa’da vuku bulacak bir harbin galibi ne İngiltere ne Fransa ne de Almanya’dır, sadece Bolşevizmdir" diyor ve ekliyor: "Rusya’nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok harp etmiş bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden hadise SAYFA 24 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle