Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? bir yeri olan ilk şovmenimiz Fecri Ebcioğlu’dur. Yaptığı radyo programı için dönemin bir magazin dergisinden yapılan alıntıda şöyle deniliyor: "Bilhassa kız talebeler ile salı günleri toplanan sosyetenin hanımları, dedikodudan bile vazgeçebilecek kadar bu programın müptelası olduklarını açıklamaktadırlar". "Kocanızı Sultan Yapmanın Yolları" başlıklı yazıda ise özellikle Amerika’da ünlenen Türk dansözlerine yer verilmiş; bilhassa posterler görülmeye değer. Lokum tarihinden başlayarak "Turkish delight" olarak anılan dansözlerin başarı öyküsünü anlatıyor yazar. "Türkiye’de Caz Öncesi Caz", yazarın hem geleneksel saz’a rakip gelen her türlü yabancı müzik bağlamında "caz" olarak, hem de bir müzik türü olarak "jazz"ın gelişimini, alımlanışını anlattığı bir bölüm. Cazla beraber açılan bir alt başlık da İstanbul’un eğlence merkezi halini alan, Amerikalı bir yatırımcının mekânı şimdilerde olduğundan çok başka bir eğlence kültürünü yaşatan: Maksim. "Sazcaz" karşıtlığından da söz eden bölümde, alaturkaalafranga müziğin savaşının iki boğaz gezisi vapurunda "Salon ve Caz Orkestrası" ve "Alaturka Saz Heyeti" olarak nasıl sürdüğünün hikâyesi yer alıyor. Hem müzik tarihi açısından, hem de kültürel yozlaşma bağlamında önem taşıyan "saz mı caz mı" tartışmaları, dergiler den yapılan alıntılarla derlenmiş. Nâzım Hikmet ve Yılmaz Güney’le anıları, özgün film müziği alanında ilklere imza atması bakımından unutulmaması gereken Nedim Otyam da İstanbul Twist’te anılarıyla ve kariyerindeki dalgalanmalarla yer bulmuş. ÜÇÜNCÜ DURAK... "Karagöz Modern", karagöz oyununun ve yan karakterlerin zamanla, halkın ihtiyaçlarına ve gündeme göre nasıl şekillendiği, nelere dönüştüğünün gösterildiği; oyunun kendisinin dışında icracılara ve izleyicilere ilişkin bilgilerin de verildiği bir inceleme yazısı. Kitabın son yazısı, "Picasso ve Yunus Emre" başlığını taşıyor. Öykünülen ya da alay edilen bir tür olarak kübizmin İstanbul’da bir dönem nasıl "moda akım" halini aldığını anlatan yazar, D Grubu ve kübizm ilişkisini, Picasso’nun Türk sanatçıları tarafından nasıl yorumlandığını, gelenekselmodern karşıtlığına dönüşen tartışmaların nasıl yön bulduğunu alıntılarla aktarır. Gündelik yaşamın bir tarihi olabileceğine inanıyorsanız; eğilimlerimizi, alışkanlıklarımızı bir dönem oluşturabilecek kertede özel ve anlamlı kılan değerleri unutmamak, başka isimlerde ve resimlerde kendi hatıranızı bulmak için Akçura’nın "hareket halindeki" keyifli dizisi "Zaman Makinesi"ne bir göz atın derim. Yazarın okura vaadi nedir derseniz: "Zaman Makinesi’nin ilk durağında ‘Aya Seyahat’ ettik, ikincisinde ‘Hamini Gırtlak’ deyip yiyip içtik, üçüncüsünde ise ‘İstanbul Twist’ deyip hoplayıp zıplayacağız." ? İstanbul Twist/ Gökhan Akçura/ Everest Yayınevi/156 s. SAYFA 17 Gökhan Akçura CUMHURİYET KİTAP SAYI 886