22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? Basın yayın tarihini sizden önce kimler araştırdı? Siz onların çalışmalarına neler kattınız? Benden önceki araştırmacılardan özellikle Selim Nüzhet Gerçek’i anmalıyım. Son yıllarda bu alanda çalışan Orhan Koloğlu’nun verimlerini de özellikle belirtmeliyim. Adlarını anmadığım daha birçok araştırmacı var elbet. Ama kitap yayıncılığımızın tarihi incelenmiş değildi. Ben, büyük bir istekle Batılıların ‘kitap tarihi’ dedikleri alanı araştırmaya yöneldim. Tanzimat’a kadar gelen ilk cildi de yazdım, yayımlandı (ilk baskı Türk Yayın Tarihi, ikinci baskısı Türk Kitap Tarihi başlığını taşır). Sonradan elime geçen bazı belgeleri de yayımladım. Sanırım bu dönemi topluca yansıtan ilk çalışmadır. İkinci cilt Tanzimat’tan Cumhuriyet’e ya da Latin harflerinin alındığı 1928’e kadar gelecekti; iki ayrı kitaptan oluşacağını düşündüğüm üçüncü cilt ise Cumhuriyet dönemini ya da yeni harflerin alınmasından günümüze kadar geçen süreyi kapsayacaktı. Epeyce veri toparladım. Yayımlanmış kitapları tanımak için sahaf dükkânlarında uzun saatler geçirdim. Ama bu ciltler yazılmadı. Nedeni şu: Yazmak için birkaç yıl, diyelim en az iki yıl oturup çalışmam gerekir. Bu tür kitaplar ilgililerine seslenir, yani az basılır. Telif ücreti baskı sayısına göre ödeneceği için, elime ancak iki üç ay çalışmamın karşılığı olacak bir ücret geçer. Geçimini yazarlıkla sağlamaya çalışan bir kişi olarak, bunu yapamam. Dolayısıyla ikinci, üçüncü ciltler yazılmadı. Kimbilir belki günün birinde özet olarak yazarım. Basın tarihi konusunda da çalıştım. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin isteği üzerine yazdığım Türkiye’de Basın Sansürü, Emre Kongar’ın Kültür Bakanlığı müsteşarlığı döneminde onun isteğiyle yazdığım Türk Basınında Demokrasi, bir de Türkiye’de Matbaa Basın Yayın kendi alanlarında ilk kitaplar. ay yirmi gün cezaevinde kaldım. Bu, "Anayasa sosyalizme kapalıdır" diyen Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a cevap yazısıydı. 1974’te Türkiye Yazarlar Sendikası kuruldu; 1976’da sendikanın yönetim kuruluna girdim. Sendikanın ana konularından biri de düşünce özgürlüğüydü. 12 Eylül’den sonra sendikanın yöneticileri için dava açıldı. Sıkıyönetim Mahkemesi’nde uzun süre yargılanıp aklandık, 1980’de kapanan TYS’yi 1987’de yeniden açtık. 1989’daki genel kurulda aday olmadım. Olmadım ama, 1991’de PEN Yazarlar Derneği yönetiminde görev almayı bir toplumsal sorumluluk olarak gördüm. On yılım da PEN yönetiminde geçti. Yönetim Kurulu üyesi, genel sekreter ve son dört yıl başkan… Bildiğiniz gibi dünyadaki PEN’lerin başlıca işlevi, düşünce özgürlüğü, yaratma özgürlüğü konularında çalışmaktır. MESLEK BİRLİKLERİ BESAM’ın kurulmasına PEN Başkanlığım döneminde önayak oldum. BESAM’ın tam adını söyleyelim: Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği. Yazar hakları konusuna, yazarın kazancı konusuna öteden beri ilgi duyarım. Biliyorsunuz, ilk kitabım saydığım Türkiye’de Yazarın Kazancı 1979’da haftalık Milliyet Sanat dergisinde dizi olarak çıktı, 1981’de kitaplaştı. Daha orada, yazar haklarını koruyan bir örgütün kurulması gereğinden, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun işletilmediğinden söz edilir. Bu yasadaki 1983 değişikliği, bilim ve edebiyat, musiki, sinema, güzel sanatlar alanlarında meslek birliği kurulmasına olanak verdiyse de, her alanda birden fazla birlik kurulamayacağı öngörülüyordu. 1987’de, ilgili yönetmeliğin Resmi Gazete’de çıktığı günün sabahı bu birlikler kuruldu. Nasıl kurulabildi? BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ... Demek ki her şey danışıklıydı. Biz yıllarca bu Bütün bu araştırmana karşı çıktık. 12 ların yanı sıra düşünce Eylül’ün toplum ve söz özgürlüğü, baüzerindeki sersın özgürlüğü adıpintilerinin sürna mücadele ettidüğü bir dönemniz. Bugün de BEde danışıklı olarak, SAM’ın başkanısıantidemokratik yönnız. Bu mücadelelerden Sultan II. Mehmet’in şehzadeliği temle kurulan meslek kısaca söz eder misiniz? dönemindeki resmi. birliklerine girmeme ka Aşağı yukarı kırk yılrarı aldık. Kültür alalık bir dönem boyunca nındaki demokratikleşmenin bir koşulubasın ve düşünce özgürlüğü savaşımı içenun da serbestçe meslek birliği kurabilrisinde yer aldım. Kendi çıkardığım Germek olduğunu her fırsatta belirttik. çekler Postası’nda, yazıişleri müdürü ol1999’da, BESAM’ı kurma, kuruluş başduğum Ant’ta ve sonraki dergilerde bu vurumuz kabul edilmezse idari yargıya konu üzerinde özellikle duruluyordu. gitme kararı alarak bakanlığa başvuruda Ama Soğuk Savaş’ın güdümündeki siyabulunduk. Tam da o tarihlerde ilgili tüsal iktidarlar, 1961 Anayasası’nın öngörzük çıktı ve birlik resmen 2000’de kuruldüğü özgürlük ortamını sağlamamak için du. Kısaca söylemek gerekirse, çağımızda ellerinden geleni yapıyorlardı. Basın savkültürel gelişmenin olmazsa olmaz koşulcılığı, hakkımda ilk soruşturmayı 1967’de, Nâzım Hikmet’in 28 Nisan şiiri larından biri de yazarların haklarını çiğni yayımladığım için açmıştı. Bilirsiniz, 27 nememek, onlara rahat bir yaratma ortamı hazırlamaktır. BESAM’ın amacını çok Mayıs 1960 öncesindeki olaylarda Turan kısaca böyle açıklayabilir, söz konusu koEmeksiz’in öldürülmesi üzerine yazılmışşulların sağlanmasıdır, diyebiliriz. Ama tır. Bir ölü yatıyor /on dokuz yaşında bir bugünkü kültürel ortamı göz önüne aldıdelikanlı diye başlar. Sonra Nâzım Hikğımızda, bu amaca ulaşmak için uzun met’in bütün eserlerinin yayımını yasak‘mesafeler katedilmesi’ gerektiğini belirtlayan Bakanlar Kurulu kararının Resmi mek zorundayız. ? Gazete’de yayımlanmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. 196869’da, Ant dergisinin yazı işleri "Osmanlı Devleti’ni Avrasya İmparamüdürü olduğum dönemde hakkımda torluğu’na Dönüştüren Hükümdar: Faotuzun üzerinde dava açıldı, yüz elli yıl tih Sultan Mehmed"/ Alpay Kabacalı/ kadar hapsim istendi. Bunlardan biri de DenizBank DenizKültür Yayınları mahkumiyetle sonuçlandı; 197273’te on 2006/319 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 888 SAYFA 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle